2014’te Soma’daki kömür madeninde 301 madenci öldü, “Bu işin fıtratında var” dediniz.
2020 Elazığ depreminde 41 kişi can verdi, “Yaşananların imtihan olduğunu” söyleyip “Müslüman olmanın, teslimiyetin en güzel örneklerini verdik” dediniz.
Yazıkonak’ta Elazığ depreminin birinci yıldönümünde düzenlenen anma ve deprem konutları anahtar teslim töreninde vatandaşa otobüsten “keyif çayı” fırlattınız.
2022 Bartın Amasra’daki maden patlamasında 41 madenci öldü, “kader planı” dediniz. Aynısını bu yıl Kahramanmaraş merkezli depremde on binlerce vatandaş öldüğünde de tekrarladınız.
Depremin üçüncü gününde Maraş’a gidip beton altındaki yurttaşlara sabır çağrısı yaptınız, yine beton sözü verdiniz.
Oysa AKP iktidara geldikten yedi ay sonra meydana gelen 2003 Bingöl depreminde şunları söyleyen de sizdiniz: “Yeraltında fay kırıklarından önce bağışlayın söylemek zorundayım, kırılan ar damarlarıdır. Malzemeden çalmanın arkasında ahlak hırsızlığı, demokrasiden çalmak, hukuk kapkaççılığı, siyaset yankesiciliği ve kamu yönetimi kalpazanlığı yatmaktadır. Bu olay, kamu otoritesinin devlet imkânlarını nasıl kullandığını bütün çıplaklığı ile ortaya koymuştur. Olay kader diye geçiştirilemez.”
AR DAMARLARI KIRILMAYA DEVAM EDİYOR
Ne oldu da AKP’den önceki benzer olaylarda kırılan ar damarları yok oldu?
Şanlıurfa’da üç ay önce törenle açtığınız Abide Köprülü Kavşağı ve altgeçidi selde sular altında kalmadı mı? Viyadüğün üst yollarını yapan firmanın yönetim kurulu başkanı “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” ödülünü sizden almadı mı?
89 kişiye mezar olan Diyarbakır Galeria Sitesi’nde kolonlarının kesildiği iddiasıyla gündeme gelen spor salonlarının açılış izin belgelerinin olmadığı ortaya çıkmadı mı?
2011’de Hatay’da “cennetten bir köşe” denilerek pazarlanan 12 katlı Rönesans’ın temel atma töreni için bir araya gelenler arasında sizin atadığınız valiler, Emniyet müdürü de yok muydu? Yüzlerce kişinin öldüğü bu binaya hükümetiniz zamanında onay verilmedi mi?
Türkiye’de binlerce insan 20 yılı doldurmamış binaların altında kalmadı mı?
2018’de milyonlarca binanın kusurlarını affeden imar affını siz çıkarmadınız mı? AKP iktidarı döneminde bugüne kadar yedi kez imar affı çıkarmadınız mı?
İskenderun’da altı mahallenin riskli ilan edildiği karar, depremden bir yıl önce sizin imzanızla kaldırılmadı mı?
Depremde sağ kurtulanlar selde can vermedi mi?
2021’de AFAD ve Şanlıurfa Valiliği’nin ortak düzenlediği İl Afet Risk Azaltma Planı’nda uyarıldığı halde derenin ıslahını yapmayan belediye AKP’li değil mi? Aynı belediye, bu yıl Japonya’dan yaklaşık 41 milyon 600 bin TL borç alıp Taliban yönetimindeki Afganistan’a gönderme kararı almadı mı?
ASIL FELAKET AKP İKTİDARI!
Öyleyse bu bilgiler ışığında sormak hakkımızdır:
Sizin deyişinizle “ahlak hırsızları, hukuk kapkaççıları, siyaset yankesicileri ve kamu yönetimi kalpazanları” aniden yok mu oldu?
İstediğiniz kadar “kader planı” diyerek acılı insanları uyutmaya çalışsanız da gerçek ortada:
Hazırlıksızlıktan geç müdahaleye kadar, imar aflarından gerekli denetimleri yapmamaya kadar tüm süreçten iktidarınız sorumlu!
Deprem de sel de birer afet ama felaket sizin iktidarınız; 21 yıldır halkın canını, malını enkaz altında bırakan siyasal İslamcı AKP iktidarı!
Zülal Kalkandelen / Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder