Erdoğan imzaladı: Türkiye 14 Mayıs'ta seçime gidiyor(Birgün)
Erdoğan, seçimin 14 Mayıs'ta yapılmasına ilişkin ilişkin kararı imzaladı. Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: "Anayasamızın 116’ncı maddesinin verdiği yetkiyle, 18 Haziran 2023'te yapılması gereken seçimlerin 14 Mayıs’ta yenilenmesi kararını imzaladım. Yarınki Resmi Gazete'de yayımlanacak bu kararın ardından, YSK iki aylık seçim takvimini başlatacaktır. Seçimlerin tarihinin 14 Mayıs olarak güncellenmesini kamuoyuyla paylaşmıştık. Bizi seçim tarihini öne çekme kararını alma sebeplerinden bazıları şunlardır: 18 Haziran üniversite sınav takvimiyle çakışan bir tarihti. Bu tarih yurtiçinde ve yurtdışında yüzbinlerce vatandaşımızın Hac farizasını ifa etmek için mübarek topraklara gittiği bir döneme denk geliyordu. İlk ve orta dereceli okullar tatile girmesi sebebiyle milyonlarca vatandaşımız tatile ve memleketlerine gitmek için yola çıkacaktı. Alternatif olarak da 14 Mayıs'ı teklif ettik. Demokrasi geçmişimiz bakımından anlamlı bir yıldönümüne tekabül eden bir tarihin hüsnü kabül gördüğünü biliyoruz. Ülkemizin 6 Şubat'ta yaşadığı deprem seçim tarihiyle ilgili tartışmaları gündemimizden çıkardı.
Enkaz başında tövbe seansı (İsmail Arı-BİRGÜN)
Cemaat üyesi, depremzedelere enkaz üzerinde tövbe seansı düzenledi ve Menzil şeyhine bağlılık yemini ettirdi.
Köyünde bin 100 depremzede çocuğun bulunduğunu açıklayan Menzil Cemaati’nin deprem bölgesinde depremzedelere tövbe seansı yaptığı ortaya çıktı. Adıyaman’ın Kahta ilçesinde cemaatin Menzil köyü bulunuyor. Bu nedenle Adıyaman adeta Menzil Cemaati’nin merkezi konumunda. Depremden büyük oranda etkilenen Adıyaman’da da Menzil Cemaati “mürid devşirmek” için yoğun bir çalışma başlattı. BirGün’ün ulaştığı görüntüler ise tartışma yaratacak türden. Depremden kısa bir süre sonra Adıyaman bir binanın enkazının hemen yanında Menzil şeyhinin vekilinin depremzedeleri “tövbe ettirdiği” görülüyor. Görüntülerde, Menzil şeyhinin depremzedelere “Bütün yapmış olduğum günahlardan pişmanım. Keşke yapmasaydım. İnşallah bir daha yapmayacağım. Gavs (Menzil şeyhi) hazretlerini kendime şeyh kabul ettim” sözlerini tekrarlatarak “tövbe ettirdiği” anlaşılıyor. Çevredekilerim ise tövbe seansının ardından “Allah kabul etsin” dediği duyuluyor. Ayrıca Menzil şeyhine cemaat içerisinde “gavs” dendiği de biliniyor. Cemaat içerisinde deprem bölgesinde 25 bin depremzededen “tövbe alındığı” da konuşuluyor.
Edebiyat ve sinema İzmir’de buluşuyor(Evrensel)
İzmir Büyükşehir Belediyesi 11-19 Mart tarihinde Fuar İzmir’de, TÜYAP, İZFAŞ ve Kültürlerarası Sanat Derneği işbirliği ile ‘İzmir Unesco Edebiyat Kentine Doğru: Edebiyat – Sinema Buluşması’ düzenliyor (https://www.evrensel.net/haber/484463/edebiyat-ve-sinema-izmirde-bulusuyor)
LİMAK, Evrensel'e açtığı tazminat davasını kaybetti (Evrensel)
Borçların yapılandırılmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
TBMM Genel Kurulunda, kamuya olan borçların yapılandırılmasını da içeren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı. Kanunla, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), il özel idareleri, belediyeler, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) ile ilgili alacaklara yapılandırma imkanı sunuluyor. Alacaklar için 31 Aralık 2022 tarihi esas alınırken, vergiler, vergi cezaları, idari ve adli para cezaları, gümrük vergileri, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası gibi feri alacaklar kapsama dahil ediliyor. Bu idarelerin Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında takip ve tahsil edilen diğer alacakları ile belediyelerin, su, atık su ve katı atık gibi alacakları da düzenleme kapsamında yer alıyor. Kanunla ayrıca işletmede mevcut olduğu halde kayıtlarda yer almayan ya da kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar ile kasa mevcudu ve ortaklardan alacakların beyanına ilişkin düzenlemeye gidiliyor. Düzenleme kapsamında kullanılacak Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31 Aralık 2004'e kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1 Ocak 2005'ten itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1 Ocak 2014'ten itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1 Kasım 2016'dan itibaren aylık yüzde 0,75 oranını ifade edecek.
(YAPILANDIRILACAK ALACAKLAR) Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, il özel idareleri, belediyeler ve YİKOB tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş amme alacakları ve belediyelerin ve büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin kesinleşmiş bazı alacaklarından düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş veya ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan vergiler ve vergi cezaları, idari para cezaları, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre takip edilen alacaklar, gümrük vergileri ve idari para cezaları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, gecikme cezası gibi fer'i alacaklar yapılandırılacak. İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden alacaklar da kesinleşmiş alacak olarak yapılandırılacak. Her bir taşıt için ödenecek olan MTV, taşıta ilişkin idari para cezaları ile geçiş ücretinin en az yüzde 10'unun ödenmesi şartıyla taksit ödeme süresince fenni muayeneye izin verilecek. Tütün mamulleri, makaron, yaprak sigara kağıdı ve alkollü içkilerin üreticileri ve ithalatçılarının, ürünlerinde kullanmaları gereken özel etiket ve işaretleri kullanabilmeleri için yapılandırılan ve vadesi 1 Mart 2016'dan sonra gelen Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda yer alan ürünlere ilişkin özel tüketim vergisi ve vadesi 1 Ekim 2020'den sonra gelen katma değer vergisi ile bu vergilere ait beyannameden doğan damga vergisinin tamamının ödenmesi şartı getiriliyor. Belediyelerin su, atık su ve katı atık ücretleri ile sunduğu bazı hizmetlerden kaynaklanan ücret alacakları ile aldığı bazı paylar ile büyükşehir belediyelerinin katı atık ücretleri ile su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli ile harcamalara katılma payı alacakları ve YİKOB'ların alacakları yapılandırılacak. Düzenlemeden yararlanmak isteyenlerden, diğer şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şartı aranacak. Söz konusu kurumların kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan amme alacakları da düzenlemenin kapsamında yer alıyor. Buna göre, düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış veya dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar, istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş veya karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklar da yapılandırılacak. Kanunla sadece vergi cezaları/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin olarak dava açılmış olması halinde ödenecek tutarlar, düzenleme kapsamındaki idari para cezalarından ihtilaflı olanlar ile ecrimisillerden ihtilaflı olanların yapılandırılması da düzenleniyor. Düzenlemenin yayımı tarihinden önce başlanıldığı halde tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine devam edilecek. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra, tarh edilen vergilerin yapılandırılması ve düzenlemeden yararlanma, ihbarname tebliğine bağlı başvuru ve ödeme süreleri belirlenerek kurala bağlanıyor. Buna göre, düzenlemenin kapsadığı dönemlere ilişkin iştirak nedeniyle kesilecek vergi ziyaı cezalarında, cezaya muhatap olanların, cezanın yüzde 25'ini belirtilen süre ve şekilde ödemeleri halinde cezanın kalan yüzde 75'inin tahsilinden vazgeçilecek. Düzenlemenin kapsadığı dönemlere ilişkin, yayımı tarihinden önce pişmanlık talebiyle veya izaha davet kapsamında verilip, ödeme yönünden şartların ihlal edildiği beyannameler ile kendiliğinden verilen beyannameler için kesilen ve düzenlemenin yayımı tarihi itibarıyla tebliğ edilmemiş vergi cezaları hakkında da bu hükümler uygulanacak. Düzenlemenin yayımı tarihinden önce tamamlandığı halde bu tarihte veya bu tarihten sonra vergi dairesi kayıtlarına intikal eden takdir komisyonu kararları ve vergi inceleme raporları üzerine gerekli tarh ve tebliğ işlemleri yapılması ve belirlenen tutarın, belirtilen süre içinde ödenmesi şartıyla kanunun hükümlerinden yararlanılabilecek. Bu düzenleme hükümlerinden yararlanacak mükellefler, Vergi Usul Kanunu'ndaki uzlaşma, tarhiyat öncesi uzlaşma, vergi cezalarında indirim, Gümrük Kanunu'nun uzlaşma, Kabahatler Kanunu'nun peşin ödeme indirimi ile Devlet İhale Kanunu'ndaki indirim hükümlerinden yararlanamayacak.
TÜİK verileri: Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 22'ye ulaştı (BİRGÜN)
TÜİK verilerine göre; ocak ayında mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 22'ye ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ocak ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre 166 bin kişi azalarak 3 milyon 424 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 0,5 puan azalarak yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü ( geniş tanımlı işsizlik) oranı ise 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre 0,6 puanlık artış ile yüzde 21,9 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,7 olarak tahmin edildi.
İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,7 iken kadınlarda yüzde 13,7 olarak tahmin edildi. İstihdam edilenlerin sayısı 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre 354 bin kişi artarak 31 milyon 837 bin kişi, istihdam oranı ise 0,5 puan artarak yüzde 48,9 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,9 iken kadınlarda yüzde 31,2 olarak gerçekleşti.
İşgücü 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre 188 bin kişi artarak 35 milyon 260 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puanlık artış ile yüzde 54,1 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,5 iken kadınlarda yüzde 36,1 oldu.
GENÇ NÜFUSTA MEVSİM ETKİSİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 20,2 OLDU
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,5 puanlık artış ile yüzde 20,2 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 16,5, kadınlarda ise yüzde 26,6 olarak tahmin edildi.
HAFTALIK ORTALAMA FİİLİ ÇALIŞMA SÜRESİ 44,9 SAAT OLDU
İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre 0,7 saat artarak 44,9 saat olarak gerçekleşti.
ATIL İŞGÜCÜ ORANI
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2023 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre 0,6 puanlık artış ile yüzde 21,9 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,7 olarak tahmin edildi.
Kızılay koşa koşa Menzil’e gitmiş!(İsmail Arı-Birgün)
Kızılay’ın depremzedelere dağıtmak için Menzil Cemaati’nden yardım kolisi satın aldığı iddia edildi. BirGün’ün ulaştığı Menzil Cemaati ile Kızılay yetkilileri ise tüm soruları yanıtsız bıraktı, bir açıklama yapmadı.
BirGün’ün ulaştığı Menzil Cemaati’ne bağlı Nakış Gıda’nın yöneticisi Kenan Kasap açıklama yapmadığını söyledi. Kasap, “Alımı ihalesiz mi yaptınız?” sorusuna “Ortalık yangın yeriyken ne ihalesi?” diye karşılık verdi. Öte yandan Menzil’den gıda alımına aracılık ettiği iddia edilen Kızılay Başkan Yardımcısı Fatma Meriç Yılmaz ile Kızılay Basın Müşavirliği de sorularımızı yanıtsız bıraktı. Ayrıca Nakış Gıda firmasının ofisi, Menzil Cemaati’nin İstanbul’daki merkezi olan Tuzla’daki Semerkant Kültür Merkezi’nin içerisinde yer alıyor.(ÖNCE DE İHALE VERİLDİ)
Öte yandan Kızılay’ın Menzil Cemaati’ne mensup olan Ferhat Danışman’ın Techno Health isimli şirketine 2019 yılında verdiği ihaleyi de BirGün ortaya çıkarmıştı. Kızılay Yönetim Kurulu, 5 Şubat 2018’de NAT Tarama, Serolojik Tarama ve Ferritin Tarama Testi alımı için ihale açılmasını kararlaştırdı. Techno Health ile Tenay Elektronik iş ortaklığı ‘pazarlık’ için ihaleye davet edildi. Pazarlık sonucunda 3 milyon TL indirimle alımın 713 milyon 529 bin TL (120 milyon Avro) bedelle iki şirketten oluşan ortaklıktan yapılması kararlaştırıldı. İhale 20 Mart 2019’da onaylandı. Kızılay’dan iş ortaklığı ile ihale alan Techno Health Şirketi’nin sahibi Ferhat Danışman’ın ise Menzil Cemaati’ne mensup olduğu biliniyordu. Sosyal medya hesabında Menzil ile ilgili paylaşımlar yer alan Danışman, aynı zamanda cemaate ait olan Emsey Hastanesi’nin de yöneticisiydi. BirGün’ün bunu ortaya çıkarmasının ardından Danışman sosyal medya hesabını kapatmıştı. Danışman, Menzil’e ait olduğu bilinen Emsay Hastanesi ile ilgili paylaşımları dışında “Menzil’de içilen çorba kişinin midesinden 100 yıl çıkmaz” mesajları da paylaştı.
Depremzede öğrenciler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü eliyle Hakka Hizmet Vakfı'nın eline bırakıldı(Birgün)
Eskişehir Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan, depremin ardından Eskişehir’e gelen depremzede öğrencilerin Hakka Hizmet Vakfı gönüllüleri tarafından okullarda yapılan "Değerler Eğitimi" adı altında müfredat dışı etkinliklere maruz bırakılmasına tepki gösterdi. Alkan, “Siyasal iktidarın 20 yıllık döneminde okullar eğitim öğretim kurumları olmaktan çok dini faaliyetlerin, MEB, Diyanet İşleri Başkanlığı, dini vakıf ve cemaatler eliyle örgütlenmeye çalışıldığı mekânlar haline getirilmiştir. Laik bir ülkede devlet eğitimi bilimsellikten uzaklaştıramaz” dedi.(https://www.birgun.net/haber/depremzede-ogrenciler-il-milli-egitim-mudurlugu-eliyle-hakka-hizmet-vakfi-nin-eline-birakildi-424309)
Hani beş kuruş çıkmayacaktı?(Mustafa Bildircin-Birgün)
İktidarın “Cebimizden beş kuruş çıkmayacak” dediği şehir hastaneleri bütçede karadelik gibi. CHP’li Emir’in açıklamasına göre, Sağlık Bakanlığı, KÖİ modeliyle yapılan sağlık tesislerine geçen yıl 25,6 milyar TL harcadı. İktidarın, “Cebimizden beş kuruş çıkmayacak” denilerek Kamu Özel İşbirliği modeliyle inşa ettirdiği şehir hastaneleri, Sağlık Bakanlığı bütçesinde karadelik haline geldi. CHP’li Murat Emir’in mercek altına aldığı Sağlık Bakanlığı’nın 2022 yılına yönelik mali raporları da şehir hastaneleri için bakanlık bütçesinden harcanan parayı ortaya koydu.Emir’in açıkladığı bilgilere göre, “Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Yapılan Sağlık Tesislerine Yönelik Faaliyetler” kalemi için geçen yılın başında 21 milyar 564 milyon 904 TL ödenek ayrıldı. Ödenek, yıl içerisinde 25 milyar 661 milyon 900 bin TL’ye çıkarıldı. Şehir hastaneleri için 2022 sonunda yapılan açıklama ise toplam 25 milyar 658 milyon 933 TL olarak hesaplandı. Harcamanın büyüklüğüne dikkat çeken CHP’li Emir, “Şehir hastaneleri için devletin kasasından beş kuruş çıkmayacak’ derken kastettikleri buydu herhalde. Beş kuruş değil, 25,6 milyar TL çıkmış” dedi.(BÜTÇEDE KARADELİK) Emir, şehir hastaneleri için Sağlık Bakanlığı bütçesinden 2021 yılında da 13 milyar 415 milyon 370 bin TL’lik harcama gerçekleştirildiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Türkiye’ye sağlıkta çağ atlattığını iddia eden iktidar, anlaşılan o ki müteahhitlere çağ atlatıyor. Sağlık Bakanlığı’nın raporlarına bakarken ilk dikkatimizi çeken şey şehir hastaneleri için yapılan harcamalar oluyor. İktidarın, ‘Cebimizden beş kuruş çıkmayacak’ iddiasını herkes hatırlıyor. Raporlar ise bunun doğru olmadığını ortaya koyuyor. Daha önce, ödenek yetersizliği nedeniyle tamamlanamayan ya da yapımına başlanamayan devlet hastanelerini gündeme getirmiştik. İçimiz acıyor. Kamunun kaynakları üç beş müteahhit ve şirket için heba ediliyor. AKP'nin, ‘Otel konforunda’ diyerek adeta pazarladığı şehir hastaneleri, vatandaşın vergilerini bir karadelik gibi içine çekiyor.”
Tütün avansa dikiliyor (Berkay Sağol-Birgün)
Dikim dönemi yaklaşan Ege tütünü, iklim koşulları ve yetersiz teşviklerden dolayı zor günler geçiriyor. Sözleşmelerde tütün fiyatı belirtilmezken çiftçiler avans parasına tütün üretmek zorunda kalacak. Tarımın en yoksul kesimlerinden biri olan tütün üreticilerinin borçları her geçen gün daha da artmaya devam ederken, üreticiler tütünden vazgeçmeyi sürdürüyor. Tütün üreticileri girdi maliyetlerinin artması, borçlar ve imzalanan sözleşmelerde tütünün kilogram fiyatının belirlenmemesi sebebiyle mağdur oluyor. Üreticiler ocak ayında şirketin kilogram başı 55 lira dayatmasına karşı Uşak, Denizli ve Manisa’da eylemler yaparak şirketin 55 lira olarak belirlediği rakama karşı eylem yaparak 100 lira talep etmişti. Şirketlerle daha sonra 70 lira karşılığında anlaşan tütün üreticileri için yeniden dikim dönemi yaklaşıyor. Sözleşmelerde fiyat belirlenmediği için tütün üreticileri, şirketten aldıkları avanslarla tütün üretmek zorunda kalacak. Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı verilerine göre; 2021 yılında Ege Bölgesi’nde 27 bin 217 tütün üreticisi bulunurken bu sayı 2022’de 26 bin 33’e düştü. 2021 yılında 555 bin 596 dekar olan üretim alanı 2022 yılında 537 bin 38 dekar olarak kayıtlara geçti. 2021 yılında 47 bin 332 ton olan tütün üretimi ise 32 bin 663 tona kadar düştü. Uşak’ta tütün üreticiliği yapan ve Çiftçi-Sen Yönetim Kurulu üyesi olan Esat Yıldız, “Tütün üreticileri her yıl üretimden kaçıyor. Her yıl üretim alanı, üretilen tütün miktarı ve üretici sayısı gittikçe düşüyor. 2023 yılının mahsulünün fideleri toprağa atıldı. 15 Nisan’dan itibaren yetişir. 20 Mayıs’a kadar dikim biter. 2023 yılı sözleşmeleri bu yıl mayıs ayına sarkar. 2022 mahsulünün kantarı hâlâ sürüyor. 2023 yılı için tüccar çok yüksek avanslar veriyor. Ton başına şimdiden en az 60 bin lira alanlar var, bu rakam 80 bin liraya kadar çıkıyor. Bundan dolayı 2023 mahsulü sözleşmesi mayıs ayında imzalanacak ama fiyat kaşesi verilmeyecek” dedi. Yıldız, “2023 yılı mahsulü en az 130 lira olması gerekiyor. Şirket 110-115 liraya anlaşmaya çalışacak. Bu yıl tüm kalite tütünler 70 liraya satıldı ama seneye fiyat tütünün kalitesine göre belirlenir. Böyle olunca kilogramını 115 liradan da, 70 liradan da satan olur. En az 130 liranın altında verilen her fiyat üreticiyi zarar ettirir. Zarar eden çiftçi seneye tütün ekmez, üretici sayısı azalmaya devam eder” diye konuştu. Üreticilerin 2023 yılının fiyatını sormadığını avansa razı olduğunu söyleyen Yıldız, şunları dile getirdi: “Üretici mecburen bir an önce avans almaya çalışıyor çünkü hepsi bankaya borçlu. Tütün üreticilerinin yüzde 90’ı bankaya borçlu. Bu yüzde 90’ın yüzde 60’ı ikinci, yüzde 40’ı ise üçüncü bir bankaya borçlu. Böyle bir borç döndürme olayı var. Üreticiler avansı alacak ki bankaya borcunu ödesin ve dikime başlasın.”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kullanılmak üzere Hollanda’dan at satın alındığını söyledi. Özel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle Meclis'te konuyla ilgili soru önergesi verdi.
Özel, "Türkiye’nin çok büyük bir ekonomik kriz içinde bulunduğu, enflasyonun dizginlenemediği, işsizlik oranının düşürülmediği böylesi bir dönemde bu atların nasıl bir ihtiyaçtan alındığı bilinememektedir" dedi.
'Atlı Tören Kıtası’nda ise 41 at var'
Özgür Özel, önergesinde şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Atlı Merasim Birliği’nin görevleri, resmi bayramlar ve devlet törenlerinde atlı tören kıtasını oluşturmak, binicilik müsabakalarında ülkeyi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni temsil etmek, Kara Kuvvetleri’nin at ve binicilikle ilgili kadrolarına personel yetiştirmek, ihtiyaç halinde teşkil edilecek süvari ve atlı birliklere çekirdek kadro oluşturmak olarak tanımlanmaktadır. Birlik bünyesinde 130 at bulunduğu belirtilmektedir.
Cumhurbaşkanı’nın yabancı devlet başkanlarını resmi törenle karşıladığı faaliyete katılan Atlı Tören Kıtası’nda ise 41 at bulunduğu ifade edilmektedir.
Tarafıma ulaşan bilgiye göre; Cumhurbaşkanlığı bünyesine yakın bir geçmişte Hollanda’dan, her biri 70 bin avroya denk gelen 1 milyon 400 bin TL tutarında çok sayıda at alındığı ifade edilmektedir. Bu tutarın Cumhurbaşkanlığı bütçesinden ödendiği belirtilmektedir.”
'Kaç adet at alındı, ne amaçla kullanılacaklar?'
ANKA'nın haberine göre, Özel, Fuat Oktay’a şu soruları yöneltti:
- Hollanda’dan, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kullanılmak üzere kaç adet at alınmıştır? Söz konusu atların özelliği nedir? Hangi özellikleri nedeniyle tercih edilmiştir?
- Bu atlar ne zaman alınmıştır? Bu atlar teslim alınmış mıdır? Bu atlar ne amaçla kullanılacaktır?
- Bu atlar için ne kadar ödenmiştir? Ödenmesi gereken miktarın tamamı ödenmiş midir?
- Bu kadar sıkıntılı bir süreçte bu alımı israf olarak değerlendiriyor musunuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder