27 Nisan 2023 Perşembe

KISA KISA GÜNDEM ( 27 NİSAN 2023)

 


Arnavutköy sahilinde deniz çöplüğe döndü(Evrensel)

İstanbul Arnavutköy Sahili'ndeki pet şişeler, hazır gıda ambalajları ve tahta parçaları gibi atıklar deniz çöplüğe dönmüş durumda.(https://www.evrensel.net/haber/488407/arnavutkoy-sahilinde-deniz-copluge-dondu)

Zonguldak'ta kız çocuğuna cinsel istismar sanıklarına tutuksuz yargılama kararı(Evrensel)

Zonguldak'ta 15 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla yargılanan Yasin A. ve uzman çavuş Tahsin B. hakkında tutuksuz yargılama kararı verildi.(https://www.evrensel.net/haber/488454/zonguldakta-kiz-cocuguna-cinsel-istismar-saniklarina-tutuksuz-yargilama-karari)

İşçiler için AKP’li yılların özeti: Hak kayıpları ve yoksulluk arttı(Evrensel)

20 sene içerisinde işçiler arasında sendikalaşma oranı dip yaptı. Yasaklanan 20 grevden 200 bine yakın işçi etkilendi. Her yıl 1500’ü aşkın işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.(https://www.evrensel.net/haber/488433/isciler-icin-akpli-yillarin-ozeti-hak-kayiplari-ve-yoksulluk-artti)

Konteyner yok ama konak var(Mustafa Bildircin-Birgün)


İktidar, depremlerin yarattığı tahribatı yok sayan harcamalarına yenisini ekledi. 18 bin konteyner ihtiyacına karşın 3 bininin kurulduğu ve 4 bin 85 hasarlı binanın bulunduğu Adıyaman’a hükümet konağı yaptırılacağı belirlendi. (
KONAKLAR PARA ÖĞÜTTÜ)

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Yakıştı mı yakıştı” ifadesiyle tanıtımını yaptığı sosyal medya paylaşımlarıyla gündeme gelen hükümet konakları, 2022 yılında 1 milyar TL’den fazla para yuttu. Maliyetleri itibarıyla öne çıkan bazı hükümet konakları ise şöyle sıralandı: •Antalya Hükümet Konağı: 127 milyon TL, •İzmir Tire Hükümet Konağı: 59 milyon 873 bin TL  •Trabzon Sürmene Hükümet Konağı: 47 milyon 280 bin TL, •Bingöl Solhan Hükümet Konağı: 34 milyon 422 bin TL, •Muş Varto Hükümet Konağı: 39 milyon 450 bin TL, •Siirt Şirvan Hükümet Konağı: 45 milyon 649 bin TL(https://www.birgun.net/haber/konteyner-yok-ama-konak-var-432196)

'Giderlerse gitsinler' diyen Erdoğan doktorlar için kamu spotu yayınlayacak: Sizi yuvanıza davet ediyorum(Birgün)

Yurt dışına giden doktorları 'giderlerse gitsinler' diyerek hedef gösteren Erdoğan, bu kez doktorları Türkiye'ye çağırdı. RTÜK üyesi İlhan Taşçı, Erdoğan'ın çağrısının bulunduğu bir kamu spotunun yakında yayımlanacağını açıkladı.
Değdi mi onca kalbi kırmaya!”

AKP’de HÜDAPAR sıkıntısı: Bülent Turan laf cambazlığına başvurdu!(Birgün)


Cumhurbaşkanı seçimlerinde Erdoğan’ı destekleme kararı alan ve adayları AKP listelerinden seçime girecek olan HÜDAPAR’a ilişkin konuşan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, “HÜDAPAR ayrı bir parti. Tüzüğümüz ayrı, yönetimimiz her şeyimiz ayrı. Biz Cumhur İttifakı olarak bir ittifak yaptık. Bizim HÜDAPAR ile ittifakımız yok” dedi. (
https://www.birgun.net/haber/akpde-hudapar-sikintisi-bulent-turan-laf-cambazligina-basvurdu-432047)

Ocakta kaçak üretim varmış(Birgün)


Amasra maden faciası davasında İşletme Müdürü Ekmekci ocakta kaçak üretim yapıldığını, bunun TTK Genel Müdürlüğü’nün bilgisi dahilinde olduğu söyledi. Ailelerin dışarıya çıkartılmak istenmesi ise tepkiye neden oldu.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen ve 43 işçinin hayatını kaybettiği, 9 işçinin ise yaralandığı patlamaya ilişkin 8’i tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması ikinci gününde devam etti. Bartın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşma salonun küçük olmasından dolayı adliye koridorunda devam etti. Duruşmaya Sanık Cihat Özdemir'in avukatı müdafi Miraç Yıldız ile devam edildi. Avukat Yıldız'ın savunmasının ardından aileler tepki gösterdi. Madende grizu patlamaların olağan olduğunu söyleyen Yıldız, ocak açılmadan yargılamanın olamayacağını söyledi. Aileler, "Nasıl savunuyorsunuz bu katilleri, hayatımızı gençliğimizi bitirdiniz, bunlar çıkarsa ben bunu çocuğuma anlatamam, benim çocuğum baba diye sayıklıyor" diye tepki gösterdi. Ailelerin tepkisi üzerine sanık avukatları masumiyet karinesini öne sürerek ailelerin dışarı çıkarılmasını istedi. Mahkeme salonunda yükselen tansiyonda fenalık geçirenler oldu.(SARAYIN AVUKATI!) Müşteki vekilleri salonun uygun olmadığını, avukatların bilgisayarlara ulaşamadığını, zabıt tutulmadığını davanın ertelemesi gerektiğini söyleyerek heyete, "Burada yargılama, kayıt güvenliği yok","Bu koşullarda yargılama yapılamaz" diye seslendi. Mahkeme heyeti ise, "Elimizden anca bu geliyor, spor salonunda olsa sadece bir tık iyi olacaktı çok da bir fark olmayacaktı. Şu an en büyük sıkıntımız müşteki yakınlarının müdahalesi" dedi. Müşteki yakınları salondan, "Sarayın avukatını uyarın" diye bağırarak sanık avukatlarını gösterdi. İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci'nin savunmasıyla devam eden duruşmada Ekmekci, hiçbir ihmalin olmadığını öne sürdü. Bazı günler barutçuların gaz ölçüm cihazı taşımadığını söyleyen Ekmekci, işçileri sorumlu göstermeye çalıştı. "Olay günü vantüplerin yandığını gördüğünü" söyleyen Ekmekci, “ Bu olmamalıydı. Onun alev almaz özellikte olması gerekir. Bu patlama sonrası yangının diğer bölgeye taşınmasına neden olduğunu düşünüyorum. Bu sorumluluk TTK genel müdürlükteki satın alma müdürlüğünün sorumluluğudur" dedi. Sanığın, tüm yönetim ekibi olarak kurtarma çalışmalarına katıldığına dair ifadelerine aileler tepki gösterdi: "Kurtaracak kimse yoktu, itfaiye soktunuz oraya. Tahlisiye ekibi neredeydi."

(KAÇAK ÜRETİM YAPILDI) Ekmekci, sorgusu sırasında avukat Derviş Emre Aydın'ın maden içindeki bir bölgede kaçak üretim yapıldığına yönelik sorusuna, "TTK Genel Müdürü'nün de bilgisi vardı oradan kömür çıkartıldığından" yanıtını verdi. Avukat Aydın, "Kaçak çalışmadan genel müdürün de bilgisi var mıydı?" diye sorunca, Ekmekçi bu kez çelişkili yanıt vererek "Kaçak çalışma yoktu" dedi. Aydın, Ekmekçi'yle birlikte madenin müessese müdürü Cihat Özdemir'e de aynı soruyu yöneltti. Özdemir de proje dışı kömürün TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu'nun bilgisi dahilinde çıkarıldığını ifade etti. Ekmekci'nin sorgusu, avukat Evren İşler'in sorularıyla devam etti. İşler, "Amasra'da herkes, kaçak üretim sonucu çıkarılan kömürün Bartın Valiliği tarafından yardım amacıyla dağıtıldığını söylüyor. Bu iddia doğru mu?" diye sordu. Ekmekci "Bilmiyorum, ocağın önüne yığılan kömürler paketlenmedi" yanıtını verdi. O sırada salonda bulunan madenci yakınları "Yalan söylüyor, iddia doğru" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, İşler'in sorusuna, "Aynı şeyleri sormayın" diyerek müdahale etti. Avukat Evren İşler, fazla çıkarılan kömürün üretim baskısı yaratıp yaratmadığını, siyasi çıkar amaçlı dağıtıldığına ilişkin iddiaları sordu, sanık bunu bilmediğini kendisine gelen talimatlara göre hareket ettiğini söyledi. (EĞİTİM MAKET ÜZERİNDEN!) "İş güvenliği eğitimleri yeterlidir" diyen Ekmekci'ye, 19 işçinin zehirlenerek öldüğünü, işçilerin maskelerinin takılmadığı, maske eğitimlerinin sadece teorik olduğuna dair tanık ifadelerini hatırlatan Ankara Barosu avukatı Emine Ak'a Ekmekci'nin yanıtı, “Maske eğitimleri maket üzerinden, maskeler açılmadan yapılmaktadır, doğru. Çünkü gerçek maskelerin maliyeti çok yüksektir. Bunun kararını verecek merci ben değilim” dedi. "Hangi güçler var arkanda, kimi aldın arkana" diye Selçuk Ekmekci'ye tepki gösteren aileler arasından bir kadın mahkeme başkanının talimatıyla dışarı çıkarıldı.Dava sanıkların dinlenmesiyle devam etti. 116 müştekinin yer aldığı iddianamede, tutuklu Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural hakkında yaşamını yitiren her madenci için 'olası kast ile öldürme' suçundan 25 yıla kadar hapis istendi. Yöneticiler hakkında ayrıca, 'olası kast ile kişinin yaşamını tehlikeye sokacak şekilde kasten yaralama' suçundan da ağır yaralanan 4 kişiden her biri için 4 yıla kadar hapis talep edildi. Diğer 4'ü tutuklu, 19 kişi içinse ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi talep edildi. 

THY uçtu AKP’li yöneticiler kazandı(Mustafa Bildircin-Birgün)


Aralarında AKP’li Fatmanur Altun ve Şükrü Ecertaş gibi isimlerin olduğu THY ve bağlı şirketlerin üst düzey yöneticilerine sağlanan maddi menfaatler toplamı 2022’de yüzde 195 artarak 81,7 milyon TL’ye fırladı. 
Türk Hava Yolları’nın 2022 yılında yönetim kurulu üyeleri ile genel müdürleri ve genel müdür yardımcılarına sağladığı mali haklar belli oldu. Kurumun mali haklara yönelik raporları, yöneticilere sağlanan maddi menfaatin 2022 yılında 2021 yılına oranla yüzde 195 arttığını ortaya koydu. Raporlarda, maddi menfaatten yararlanan yöneticilerin sayısı ise belirtilmedi. THY’nin Ocak-Aralık 2022 dönemine yönelik raporlarının, “Trafik sonuçları” ve “Mali haklar” bölümlerinde dikkati çeken veriler yer aldı. Raporlarda, 2022 yılındaki yolcu ve sefer sayıları 2019 yılı ile kıyaslandı. Kurum, 2020 ve 2021 yıllarının pandemide getirilen kısıtlamalar nedeniyle dikkate alınmadığını bildirdi. Verilere göre, 2019 yılında 74 milyon 282 bin 64 olan THY’nin yolcu sayısı, 2022 yılı sonu itibarıyla yüzde 3,3 azalarak 71 milyon 817 bin 525’e düştü. Aynı dönemde yolcu doluluk oranı da yüzde 81,6’dan yüzde 80,6’ya geriledi. THY’nin raporları, THY ve bağlı şirketlerinde yönetici pozisyonunda çalışanlara sağlanan mali hakların büyüklüğünü de gözler önüne serdi. Buna göre, 2021 yılında 27 milyon 716 bin 345 TL olan yönetim kurulu üyeleri ile genel müdürler ve genel müdür yardımcılarına sağlanan maddi menfaatlerin toplamı 2022 yılında 81 milyon 742 bin 367 TL’ye yükseldi. Toplam 81,7 milyon TL’lik maddi menfaatten, THY Teknik A.Ş, THY Uçuş Eğitim ve Havalimanı İşletme A.Ş, THY Teknoloji ve Bilişim A.Ş. ve Uçak Koltuk Üretim San. ve Tic. A.Ş’de görev alan üst düzey yöneticilerin yararlandığı belirtildi ancak kişi sayısı paylaşılmadı. THY’nin 2022 yılında Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararlara göre, İcra Kurulu ve Yönetim Kurulu üyelerine net ücret üzerinden ödeme yapılıyor. Öte yandan her üç ayda bir aylık net ücretleri üzerinden yöneticilere ikramiye de ödeniyor. Şirkette huzur hakkı ödemeleri ise 25 bin TL olarak yapılıyor.(TÜRGEV YÖNETİMDE) THY’nin yönetim kurulunda tartışmalı isimler yer alıyor. Kendisini, “AK Parti Gençlik Kolları’nda İl Teşkilatı’ndan Genel Merkez’e kadar çeşitli kademelerde önemli sorumluluklar üstlenen kişi” olarak tanımlayan Melih Şükrü Ecertaş, şirkette bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor. TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi Fatmanur Altun da THY’ye yönetim kurulu üyesi olarak bulunuyor.

Eminağaoğlu'ndan Erdoğan ve bakanlar için YSK'ye başvuru: 'Hukuk devleti, parti devleti oldu'(Sefa Uyar-Cumhuriyet)

Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, cumhurbaşkanı ve bakanların yasal mevzuata karşın temel atma ve açılış törenlerini sürdürdüğünü belirterek Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu ve seçim yasaklarının uygulanmasını istedi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/eminagaoglundan-erdogan-ve-bakanlar-icin-yskye-basvuru-hukuk-devleti-parti-devleti-oldu-2075489)

Buğra Gökce, iktidarın yaptığı köprülerin kamuyu 4.9 milyar dolar zarara uğrattığını açıkladı(Cumhuriyet)

AKP’nin övündüğü “geçiş garantili projeler”in kamuya zararı artıyor. 4.9 milyar dolarlık zararla Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli yeniden yapılırdı.(https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/bugra-gokce-iktidarin-yaptigi-koprulerin-kamuyu-49-milyar-dolar-zarara-ugrattigini-acikladi-2075499)

SES Adıyaman raporunu açıkladı: Deprem bölgesinde salgın hastalık arttı(Cengiz Karagöz-Cumhuriyet)

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Adıyaman’daki deprem çalışmalarına ilişkin bir rapor yayımladı. Raporda kentteki eksikliklere dikkat çekilirken depremin kadın ve çocukları derinden etkilediğine vurgu yapılarak şöyle denildi: “Kentin genelinde yapılan çocuk ruh sağlığı çalışmaları sonucunda sahada çocukların ciddi manada psikolojik desteğe ihtiyacı olduğu gözlendi. Deprem bölgesinde yaygın olarak  kadın sağlığı merkezli poliklinikler açılmalıdır. Her türlü hizmetin özellikle ücretsiz olduğu vurgulanmalıdır.” Yapılan muayenelerde salgın hastalıkların arttığına dikkat çekilden raporda, “İdrar yolu enfeksiyonu, ishal, kabızlık, adet düzensizliği, anksiyete bozukluğu, beslenme bozuklukları, uykusuzluk, kaşıntı, uyuz, baş ağrısı, sırt ağrısı, egzema gibi hastalıklar yaygınlaştı” ifadeleri yer aldı. Raporda öneriler şu şekilde sıralandı:* Deprem bölgesinde toplum nezdinde çocuk ruh sağlığına dair farkındalık artırılsın.*Psikolojik desteğe ihtiyacı olan çocuklar belirlensin. *Çocuk ve yetişkin ruh sağlığı hizmeti verebilecek mobil ekipler oluşturulsun.* Gezici sağlık hizmetinin aktif hale getirilme.* Sahada edinilen tecrübeler sonucu yapılacak geri bildirimlerle sistemin aksaklıkları giderilsin.

(derleyen: mstfkrc)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder