Barış Pehlivan 5'inci kez cezaevine girdi (BİRGÜN)
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Pehlivan, 5'inci kez cezaevine girdi. Pehlivan'ın denetimli serbestlik başvurusunun kabul edilmemesi halinde 8 ay cezaevinde kalması bekleniyor. Cezavine girmeden önce avukatı Hüseyin Ersöz'ün bürosunda açıklama yapan Pehlivan, "Türkiye'de sadece gerçekleri yazdığı için, sadece gazetecilik yaptığı için insanlar hapse giriyor. Benimkisi sadece bu büyük kavgada, bu okyanusta bir kum tanesi" ifadelerini kullandı.(https://www.birgun.net/haber/baris-pehlivan-5-inci-kez-cezaevine-girdi-461013)
Para yutan dev ordu (Mustafa Bildircin-Birgün)
•Yolluklar; 110 milyon 167 bin TL, •Görev Giderleri: 5 milyon 203 bin TL, •Hizmet Alımları: 48 milyon 789 bin TL, •Temsil ve Tanıtma Giderleri: 427 bin 606 TL
VAKIFLARA PARA AKIYOR: Mali rapora göre Diyanet, Ocak-Haziran 2023 döneminde, “Kar amacı gütmeyen kuruluşlar” adı altında faaliyet gösteren vakıf ve derneklere toplam 137 milyon 656 bin TL aktardı. Vakıf ve derneklere 2023’ün ilk yarısında aktarılan paranın, 2022’nin ilk yarısına oranla yüzde 279 arttığı bildirildi.
Diyanet, İzmir Dini Yüksek İhtisas Merkezi için 2022–2025 döneminde 112 milyon 300 bin TL harcama planlandı.HARCAMAYA DOYMUYORLAR: İzmir’de yapımına başlanan ve 2025 yılında tamamlanması planlanan İzmir Dini Yüksek İhtisas Merkezi için 2022 – 2025 döneminde öngörülen toplam yatırım maliyeti de mali raporda paylaşıldı. Buna göre, toplam 23 bin 122 metrekare alanda inşasına devam edilen merkezin üç yılda toplam 112 milyon 300 bin TL harcama planlandı.
Ali Erbaş 'hutbe' eleştirilerine tepki göstermiş: "Laikçi yobazlar" (Birgün)
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Halil Konakcı'ya sahip çıktı: 'Muhterem hocaefendi...'(Cumhuriyet)
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığıyla bilinen; son olarak da 'Hatay Arap şehridir' sözleri nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan İmam Halil Konakcı'ya sahip çıktı.(https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/cumhurbaskani-basdanismani-oktay-saral-halil-konakciya-sahip-cikti-muhterem-hocaefendi-2108952)
Halkalı Havalimanı Metro şantiyesinde aralarında üyelerimizin de bulunduğu inşaat işçileri, düşük ücret zammı teklifine karşı iş bıraktı. Birliğini sağlayan işçiler, tüm ücretlere yüzde 75 zam yapılması talebinde bulundu.(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/cengiz-insaatin-metro-santiyesinde-zam-isyani-isciler-is-birakti-2109025)
Ölümler 20 yılda 13 kat arttı: Emekçiye yaşama şansı vermediler (Birgün)
İddia: Soylu'nun da kullandığı emniyet programının sorgulama geçmişi siliniyor(Birgün)
İçme suyu projesine sadece 1 TL ödenek! (Birgün)
İran'da "Leyla'nın Kardeşleri" filminin yönetmenine hapis cezası (Birgün)
Binali Yıldırım'dan 'ama'lı itiraf: Yüksek enflasyon var fakat üreten karşılığını alıyor (Cumhuriyet)
Antalya'da konuşan AKP'li Binali Yıldırım, yüksek enflasyon sorununun olduğunu ve bunun da en büyük mağdurunun sabit gelirliler olduğunu söyledi. Yüksek enflasyona karşın tarım ve sanayide üretenlerin karşılığı aldığını savunan Yıldırım, "Erzincan, Sivas, Kars'a da gittim; her tarafta üretici memnun, çünkü enflasyon olsa bile ürünü de o derece para ediyor" dedi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/binali-yildirimdan-amali-itiraf-yuksek-enflasyon-var-fakat-ureten-karsiligini-aliyor-2109023)
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 6,7 milyon TL’lik belgesel desteğinde en büyük pay olan 300 bin TL, eski AKP Kırşehir Milletvekili Abdullah Çalışkan’ın başkanlığını yaptığı ve yönetim kurulunda bolca eski AKP milletvekilinin bulunduğu vakfın projesine verildi. T24'ten Eray Görgülü'nün haberine göre; Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yanı sıra sinema meslek birliklerinden temsilcilerinden oluşan Sinema Destekleme Kurulu, “Desteklenmesi Uygun Bulunan Belgesel Film Yapım Projeleri”ni belirledi. Bu yıl 178 adet belgesel film yapım projesinin başvurduğu değerlendirme sonucunda 42 projeye 6 milyon 750 bin TL’lik destek verilmesi kararlaştırıldı.(Yönetim Kurulu eski AKP’li vekillerden oluşuyor) Projelere 100 bin TL’den başlayarak, çeşitli kademelerde destek sağlanırken en yüksek tutar 300 bin TL olarak belirlendi. 300 bin TL’lik desteğe ise yalnızca iki proje layık görüldü. Bu projelerden birisi Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı’nın (TDPV), “23 Kırımdan Doğan Güneş: Gaspıralı” isimli belgesel projesi oldu. AKP’den 23 ve 24. Dönem Kırşehir Milletvekili olarak TBMM’ye giren Abdullah Çalışkan'ın başkanlığını yaptığı TDPV’nin yönetim kurulunda eski AKP’li milletvekilleri Ayşe Türkmenoğlu, İhsan Şener, Ömer Selvi, Ebubekir Gizligider, Şevket Köse ve Zeynep Yıldız bulunuyor. Ayşe Türkmenoğlu ile İhsan Şener ise aynı zamanda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak da görev yapıyor.
Yüzer toplama kampının dünyasında, mavi vatanda ATM hizmeti (MEHMET KUZULUGİL-SOL)
Belli ki yazın sıcak günlerinde tekne turizmi de ufaktan zirve yaparken ihtiyaç doğmuş, ‘yüzer ATM’ konulu bir tanıtıcı haber hazırlamak gerekmiş. Gerekmiş de, kolay da olmamış…
Sabah Gazetesi’nden Ömer Karahan’ın “hazırladığı” bir haber, online gündemlerimize bir bomba gibi düştü!
Habere göre “Tekne tatili yapan zenginler nakit sıkıntısı çekmesin diye yüzen ATM'ler” devreye girmişti. Karahan’ın ifadesiyle “Sosyetikler buralardan kolayca nakit çekip bol bol bahşiş dağıtabiliyordu.”
Haber hızlıca yayıldı, HalkTV dahil farklı internet sitelerinde Karahan referansıyla yayınlandı.
Yeni bir şey değil
Aslında ortada yeni bir şey yok. Finans sektörünün, perakende mağazaların “Tekne tatili yapan zenginleri” dikkate almak için 2023’ü beklemesi zaten saçma olurdu. Daha 2016’da Migros “yüzer AVMsini” çalıştırmaya başlamış, bununla ilgili haberlerde, gemide nakit sıkıntısını gidermeye dönük ATM’lerin de unutulmamış olduğu duyurulmuştu. Özellikle “tatil bölgelerinde” mobil ATM’ler bankaların vazgeçilmezleri arasında.
Sabah muhabiri bankanın adını belirtmiyor ama zaten hazırladığı haber de başlığının ve sivri ifadelerle süslü spotun düşündürdüğünün aksine “tatil yapan zenginler” için bir “ürün duyurusu” formunda.
Denize açılmış zenginlerin paralarını cepte taşımaları pek olacak bir şey değil. Kısa bir araştırmayla bu “hizmetin” oldukça standart bir bankacılık servisi olduğunu gördük. Ara sıra pahalı tekneleriyle yanaştıkları limanlardaki ATM’lerden para çekmek “tekne tatili yapan zenginler” için öyle büyük bir zahmet de sayılmaz ama ATM’leri onların ayağına götürmeyi akıl etmeyecekse, pazarlama bölümünün dahilerine niye para verilsin.
Bütün bu haber hikayesinde yeni olan, banka pazarlamacılığının vazgeçilmez unsuru olan “medya haberleri” alanında karşımıza çıkan derin şizofreni.
Muhabir Karahan’ın haberinde “milyon dolarlık teknelerinde tatil yaparken bahşiş sıkıntısı yaşayan sosyetiklerin dertlerine derman oluyor” ya da “Koylarda eş-dost, aile tatilin keyfini çıkarırken etrafa caka satabilmek için de müthiş bir hizmet…” gibi ifadeler yer alıyor ama sonuçta haber (muhtemelen habercinin eline ulaşmış olan basın bülteninden alınma) pazarlama ifadeleriyle toparlanıyor.
soL’da yer alsa “huylu huyundan, servet düşmanı servet düşmanlığından vazgeçmiyor” dedirtecek cümleler de belli ki sadece züğürdün çenesini yoruyor.
“Öyle ya gidilen mekanlarda, restoranlarda bahşişle masanın yeri değişiyor, vale arabanızı bahşişle hemen kapının önüne çekiyor, bu da öyle bir şey…” cümlesini okuyunca bir an ya muhabirin de canına tak etmiş diyorsunuz. Ya da “acaba Sabah reisin izinden gidip konuyu “zevk-ü sefa düşkünü zenginlerin (öyle olmayanların değil!) millet açken nelerle uğraştığına getirmeyi mi seçmiş?”
Tabii ki olacak bir şey değil.
Nitekim Karahan’ın alevli girişleri şu cümlelerle bağlanıyor:
“Cennet gibi koylarda deniz ve güneşin keyfinin çıkarırken kendinizi daha önemli hissetmek için nakit her zaman yanınızda olmalı… Nakit parayı sadece bahşiş olarak da düşünmeyin, deniz üstünde bazı yiyecek içecekleri satın alabilmeniz için de nakit paranızın olması gerekiyor.”
“Ne güzel tekne tatili yapan zenginlerin dedikodusunu yapıyorduk, bizi bırakıp yine zenginlere döndün be arkadaş” diyoruz.
Açık konuşmak gerekirse, daha birkaç gün önce “zengin” İngiltere’nin yüzer toplama kampı gündem olmuşken Sabah habercisinin yaşadığı şizofrenik durum da anlaşılmaz değil.
Yaz mevsimi ve tekne turizmi zirve yapıyor, şu bankaların yüzer ortak ATM’sini de haber yapalım derken bile “olan var olmayan var” diye düşünmekten belli ki muhabir kendini alamıyor.
Tekne resimleri de pek güzel!
Bir de can bu be! Tıkış tıkış metrobüsle karın tokluğuna çalıştığın işine gideceksin, ilk önüne “tekne tatili yapan zenginler için yüzer ATM basın bülteninden haber çıkartma” işi düşecek. Habere “… zenginleri, bir yüzer ATM’niz eksikti” ağzıyla başlamayıp da ne yapacaksın!
Üstelik çalıştığın yayında daha bir gün önce, hem de Anadolu Ajansı’nın İngilizlerin yüzer toplama kampında yaşanan salgın ve gemidekilerin buna isyan etmesi haberi yayınlanmış…
Zenginler sever böyle şeyleri
Peki Ömer Karahan arkadaş, ayarı biraz kaçırmış olabilir mi?
Hiç sanmam. Zenginler küfür yemeyi sever. Özellikle zenginlikleriyle ilgiliyse.
Peki servet düşmanlığını teşvik etmiş olmuyor mu?
Pek değil, sonuçta haber zenginin malıyla züğürdün çenesini yoruyor, en fazla tıkış tıkış metrobüste cep telefonuna bakarken gördükleri tekne fotoğraflarıyla bir yerleri şişiyordur emekçilerin.
Öte yandan, durum yine de ciddi. Belli ki artık dünyanın hiçbir yerinde “sen de iyi bir çocuk olup, çok çalışırsan böyle bir teknede gezinmek sana da nasip olabilir” hikayelerine inanacak kimse kalmamış. Sabah muhabirleri de içinde…
İngilizler de çok sorumsuz. Yüzer toplama kamplarını biraz daha estetik yapsalar ya. İçinde yayılan salgın hastalıkları bir nebze örtmek için filan?
(derleyen:mstfkrc)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder