Gericilerden 'karma eğitim' kaldırılsın çağrısı! (Mehmet Oflaz-Cumhuriyet)
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ‘kız okulları’ açıklamasının ardından gericiler ‘karma eğitim’in kaldırılması için imza kampanyası başlattı. Cumhuriyet’e konuşan Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Laik ve çağdaş eğitimin başlıca koşulu olan karma eğitimin talep adı altında keyfi uygulamalarla kuşatılmasına asla izin verilemez” dedi. Handan Karataş
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “Veliyi ikna etmek için gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli” ifadeleri tepki çekerken konu yargıya taşındı.Tekin’in açıklamasının ardından Türkiye Aile Meclisi Şanlıurfa İl Temsilciliği ve Şanlıurfa’daki gerici STK’ler ‘karma eğitim’in kaldırılması için imza kampanyası başlattı. Grup adına açıklama yapan Handan Karataş, karma eğitimin zorunlu hale getirilmesinin bilimsel bir çalışmanın sonucu değil tamamıyla siyasi ve ideolojik bir tercih olduğunu ileri sürdü.(“ZORUNLU KARMA EĞİTİMDEN VAZGEÇİLMELİ...”) “Zorunlu karma eğitimden vazgeçilmeli, her alanda olmak üzere, her yerde kız ve erkek okulları açılmalıdır” diyen Karataş, taleplerini şöyle sıraladı: “1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’ndaki ‘karma eğitim zorunludur’ kavramı anayasanın 10. maddesindeki, eşitlik ilkesine aykırıdır, değiştirilmelidir. Bu okullara gitme tercihi veli ve öğrencilere bırakılmalıdır. Eğitimin her alanında toplumun dini hassasiyetleri dikkate alınmalı, düzenlemeler ona göre yapılmalıdır. Akademisyenlerden bir ekip kurulmalı, eğitimin temel sorunları ile birlikte karma eğitimin fayda ve zararları araştırılmalı ve eğitimin sorunları çözüme kavuşturulmalıdır. Okullardaki başarısızlıkların sebepleri araştırılmalı, sorunların kaynağı tespit edilerek çözüm üretilmelidir. Okullardaki şiddet, taciz ve gayri ahlaki davranışların sebepleri araştırılmalı bunlara giden yolların önü tıkanmalıdır. Eğitim ideolojiden arındırılmalı, küçük bir azınlığın yüksek sesli itirazlarına mahkum edilmemelidir. Eğitimde nicelikten çok niteliğe önem verilmeli, düzenlemeler ona göre yapılmalıdır. Toplumun ve asrın ihtiyaçlarına uygun alternatif eğitim modelleri geliştirilmeli.”
(PEDOFİLİYİ SAVUNAN İMAMDAN DESTEK) Karma eğitimin kaldırılması için başlatılan imza kampanyasına pedofiliyi savunan Şanlıurfa Mevlana Halid Camisi İmamı Mehmet Şükrü Dörtbudak’ın da destek vermesi dikkat çekti.
(“BAKAN TEHLİKELİ BİR KAPIYI ARALAMIŞTIR”)
Cumhuriyet’e konuşan Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “Karma eğitimi korumakla görevli bir bakanın onu hedef alan söylemler kullanması çok tehlikeli bir kapıyı aralamıştır. Cemaat ve tarikatları, gerici yapıları bu konularda daha da cesaretlendirmiştir. Maalesef ki Cumhuriyetin birçok kurumunda cemaat ve tarikatların koordinasyonlarını görmekteyiz, onların söylemlerinin en üstten dile getirildiğine şahitlik etmekteyiz” dedi.(“KARMA EĞİTİM ZORUNLULUKTUR”) “Karma eğitim, çocukların ve velilerin tercihine bırakılacak bir konu değildir” diyen Özbay, “Çünkü bir ülkede zorunlu temel eğitim, tüm yurttaşlar için aynı olmak zorundadır. Kız olunca farklı, erkek olunca farklı, şu inanca farklı bu inanca farklı olamaz. Ayrıca zorunlu temel eğitim, bir hak olduğu kadar daimi ve devredilemez bir kamu hizmetidir. Devlet nitelik olarak aynı olan kamu hizmetini yurttaşlarını cinsiyet temelinde ayırarak veremez. Özgürlük talebi, kamunun eşitlik ilkesini yok edemez, göz ardı edemez” ifadelerini kullandı. Özbay, “Laik ve çağdaş eğitimin başlıca koşulu olan karma eğitimin talep adı altında keyfi uygulamalarla kuşatılmasına asla izin verilemez” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Vekil yapmadılar ama gönlünü ihaleyle aldılar (Mustafa Bildircin-Birgün)
Boğaziçi öğrencilerine 'özel güvenlik' müdahalesi: Öğrenci kulüpleri boşaltılmak isteniyor (Birgün)
Erdoğan’ın sesini yapay zeka ile taklit ederek dolandırıcılık yapan kişi tanıdık çıktı (Birgün)
(DAHA ÖNCE DE DOLANDIRICILIK YAPTI) Öte yandan Fatih Emre Hülagü’nün internette kendisinin kiralamış olduğu günlük kiralık daireleri ilana koyduğunu burdan insanlardan kapora alarak dolandırdığını bu işten yaklaşık 600 bin TL kazandığını ifade ettiği öğrenildi. Hakkında birden fazla yakalama kararı bulunan Fatih Emre Hülagü, ifadesinde suçlamaları kabul etti. Fatih Emre Hülagü, Temmuz 2022’de bu işlemlerden dolayı şikayet edildiğini ve yakalandığını, bu kapsamda 4 buçuk ay tutuklu kaldığını belirtti. Şubat 2023’te cezaevinden çıktığını ve cezaevinden çıktıktan sonra bu dolandırıcılık işlemini yaptığını kaydetti. Fatih Emre Hülagü’nün babası Prof. Dr. Metin Hülagü Türkiye’de Abdülhamit üzerine çalışmalarıyla biliniyor. Kayseri Üniversitesi tarih bölümünde uzun süre öğretim üyesi olarak çalışan Metin Hülagü, 2012-2014 yılları arasında Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmıştı. Metin Hülagü’yü kamuoyu daha çok Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında İlber Ortaylı ile Abdülhamit ve İttihat Terakki üzerine yaptığı tartışmadan sonra tanımıştı.
Kazananın ismi 3 gün sonra değişti (Berkay Sağol-Birgün)
Haberin ses getirmesinin ardından vakfın internet sitesinde sözkonusu bölüme bağlantıyı kaldırdığı görüldü. Sözkonusu adrese gidildiğinde ise karşınıza "Site yapım aşamasındadır" mesajı çıkıyor:
Kaldırılan sitede kaçak tarikat lisesine ilişkin şu ifadeler yer alıyordu: “Erkek öğrenciler için Anadolu Lisesi Statüsünde 4 yıl süren bir eğitim süreci içerisinde, iyi bir üniversitenin herhangi bir bölümünü kazanabilmesi için sahasında uzman kişiler tarafından dersler verilmektedir. Külliyenin bu lise bölümü AÇIK KOLEJ manasını ihtiva ediyor. Örgün olarak eğitim veren fakat diplomanın açıktan alındığı bu KOLEJİMİZ, NORMAL KOLEJ üstü bir eğitim sistemidir.” Vakfın “açık kolej” diye nitelediği “lise” bölümünde derslerin din dersleri ve fen dersleri diye ikiye ayrıldığı belirtilirken, Fen dersleri Matematik, Fizik, Kimya, İngilizce, Edebiyat, Din Anlatım ve Coğrafya olarak, din dersleri ise Kur’an-ı Kerim, Metin Tahlilleri, Adab, Rehberlik, Fıkıh, Siyer diye listeleniyordu. Konuya ilişkin soL'a konuşan Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, siyasi iktidarın “açık öğretim” adı altında lise diplomasının dışarıdan alınabildiği yeni ve “paralel bir eğitim sistemi” yarattığını söylemişti. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre ülke genelinde “açık lise”ye kayıtlı 1 milyon 200 binin üzerinde 18 yaş altı çocuğun bulunduğunu belirten Özbay, bu çocukların çok büyük kısmının tarikat ve cemaatlerin eline terk edildiğini, çocukların bu merkezlerde paralel eğitime tabi tutulduğunu anlatmıştı.(Sadece lise değil, üniversite eğitimi de!) Suffa Vakfı'nın "yapım aşamasına" aldığı kulliye.org sitesinde yalnızca kaçak lise eğitimi de tanıtılmıyordu. Aynı sitede yer alan İslami İlimler Eğitimi başlığı altındaki açıklamalarda üniversite statüsünde eğitim verdirildiği iddia edilirken, öğrencilerin mezuniyetten sonra "münasip alanlarda istihdam edilerek" bir yıllık yüksek lisans eğitimi verildiği de kaydediliyordu. Kaldırılan sitede ayrıca Hafızlık Eğitimi ve Barınma başlıkları da yer alıyordu. Suffa Vakfı'nın halen eğitim başlığı altında Gündüzalp Erkek Öğrenci Yurdu ve Hayrünnissa Hanım Eğitim Merkezi adlı bölümlere erişim sağlanabilirken Külliye adlı bölüme ise tıklanıldığında erişilemiyor:
(Ne olmuştu?) İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü sorumluluğundaki çocukların, Nur Cemaati’nin bir kolu olan Suffa Vakfı’yla ilişkili Mutlu Yuva Derneği’nin düzenlediği 40 günlük dini eğitim kampına alındığı ortaya çıkmıştı. soL'un "Devlet koruması altındaki çocuklar 40 günlük tarikat kampına yollandı!" haberinin hemen ardından kampa alınan çocuklar, kampın bitişi için planlanan tarihten 8 gün önce çocuk evlerine teslim edilmişti.
İstanbul’daki AKP’li Bağcılar Belediyesi sosyal medya hesaplarından yaptığı “Denizin Keyfini Çıkarmaya Hazır Mısınız? Haydi Â-lâ Şile Kadınlar Plajına” başlıklı duyuruda “kadınlara özel” deniz turu düzenlediğini açıkladı. Duyuruda, Şile’de kadınlara plajına gezi düzenleneceği, katılımın 14-65 yaş arası ile sınırlı olduğu ve erkek çocukların kabul edilmeyeceği belirtildi. Açıklamada, “Programımıza ‘erkek çocuk’ kabul edilmeyecektir. Kadınlar plajı ziyareti programına katılmak için Bağcılar'da ikamet etme zorunluluğu bulunmaktadır” denildi.
Çocuklara Diyanet kıskacı(Mustafa Bildircin-Birgün)
Diyarbakır’da elektriği kesilen köye kayyum atandı (Birgün)
Diyarbakır’a enerji sağlayan DEDAŞ, Çınar İlçesi’ne bağlı Düzova köyünün elektriğini bir hafta önce “kaçak kullanım ve borç” nedeniyle kesti. Soruna çare bulamayan köy muhtarı Necati Ertem, istifa dilekçesini Çınar Kaymakamlığı’na verdi. Amida Haber'de yer alan habere göre, Ertem’in istifasını kabul eden kaymakamlık, 4 aza da görevi kabul etmeyince, Çınar Kaymakam Yardımcısını muhtarın yerine görevlendirdi.("JENERATÖR ALMAYA ZORLANIYORUZ") Köylüler, Diyarbakır Valiliği ve Çınar Kaymakamlığı’nda sorunun çözümü için muhatap bulamadıklarını söyledi. Yetkililerin, köye enerji sağlanması için köye 3 jeneratör alınmasını önerdiklerini belirten köylüler, "Bu 3 jeneratörü köylülerin üzerine zimmetlemek istiyorlar. Bu sorumluluğu da kimse almak istemiyor. Bize bir heyet kurulacağı söylendi. Heyette 3 akil insan, 3 DEDAŞ yetkilisi 3 kişi de köyden olacaktı. Uzlaşmak için Çınar’a gittik, yeni atanan muhtarla (kaymakam yardımcısı) 3-4 saat oturduk. Kimse bizi muhatap almadı" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder