Türkiye yüksek enflasyonda Avrupa'da açık farkla birinci sırada! (Birgün)
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), temmuz ayı enflasyon verilerini açıkladı. Verilere göre enflasyon temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 9.49 artış gösterdi, yıllık bazda ise yüzde 47.83 olarak açıklandı. On iki aylık enflasyon ise yüzde 57.45 oldu. Türkiye, yüksek enflasyonda Avrupa ülkeleri arasında zirvede yer aldı.Trading Economics'in verilerine göre, yüzde 47.83'lük enflasyon oranıyla Türkiye, ilk sırada yer alırken, Macaristan 20.1 puanla ikinci sırada yer aldı. Macaristan'ı yüzde 13.7'lik enflasyon oranıyla Sırbistan, yüzde 13.2'lik oranıyla Moldova takip etti. Avrupa'nın en yüksek enflasyona sahip 10 ülkesi şöyle oldu.
Ülke | Enflasyon Oranı |
Türkiye | %47.83 |
Macaristan | %20.1 |
Sırbistan | %13.7 |
Moldova | %13.2 |
Ukrayna | %12.8 |
Slovakya | %10.88 |
Polonya | %10.8 |
Romanya | %10.25 |
Çekya | %9.7 |
İsveç | %9.3 |
(DÜNYADA 8. SIRADA YER ALDI) Türkiye, yüksek enflasyonda dünyada 8. sırada yer aldı. Venezuela, yüzde 404'lük enflasyon oranıyla ilk sırada görüldü. Venezuela'yı yüzde 254'lük oranıyla Lübnan, yüzde 139'luk oranıyla Suriye izledi. Dünyada en yüksek enflasyona sahip olan ülkeler şöyle sıralandı:
Ülke | Enflasyon Oranı |
Venezuela | %404 |
Lübnan | %254 |
Suriye | %139 |
Arjantin | %116 |
Zimbabwe | %101 |
Sudan | %63.3 |
Surinam | %54.2 |
Türkiye | %47.83 |
Haiti | %46.4 |
Küba | %45.48 |
(G20 ÜLKELERİ ARASINDA 2. SIRADA) Türkiye ayrıca G20 ülkeleri arasında yüksek enflasyonda ikinci sırada yer aldı. İlk sırada yüzde 116'lık enflasyon oranıyla Arjantin yer aldı. Arjantin'i 47.83'lük oranıyla Türkiye ve yüzde 7.9'luk oranıyla İngiltere izledi. G20 ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip 10 ülke şöyle oldu:
Ülke | Enflasyon Oranı |
Arjantin | %116 |
Türkiye | %47.83 |
İngiltere | %7.9 |
Almanya | %6.17 |
İtalya | %6 |
Avustralya | %6 |
Güney Afrika | %5.4 |
Euro Bölgesi | %5.3 |
Meksika | %5.06 |
Hindistan | %4.81 |
Yoksulun çocuğu daha çok ölüyor (Sibel BAHÇETEPE-Birgün)
TÜİK'in son açıkladığı verilerde bebek ölüm hızı, 2022 yılında binde 9,2 oldu. Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı ise binde 11,2 olarak kaydedildi. Sağlıktaki eşitsizliklerin, insanların sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Prof. Pala, bebek ile çocuk ölüm hızlarını sosyal sınıflar ve il bazında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya sorduğunu, ancak soru önergesine yanıt alamadığını söyledi. (İLLER ARASI FARKLILIK) Prof. Pala, Türkiye'de sağlıkta eşitsizliklerle ilgili ciddi problemler olduğunu ve bu durumun insanların sağlığını olumsuz etkilediğini vurgulayarak "Türkiye'de başta bebek ölüm hızı ve 5 yaş altı çocuk ölüm hızı olmak üzere sağlık göstergeleri incelendiğinde iller ve sosyal sınıflar arasında sağlıkta büyük eşitsizlikler söz konusudur" dedi. Pala, şöyle devam etti: "Bazı illerde, dünyaya bir yıl içinde gözünü açan her bin bebekten 5'inden daha az hayatını kaybeden bebek varken, bazı illerde bu binde 16 düzeyine kadar çıkıyor. Dolayısıyla her bin bebek içerisinde 10'dan fazla bebek bazı ilerde daha fazla hayatını kaybediyor. 5 yaş altı çocuk ölümlerinde de benzer bir durum var. Dolayısıyla Bakanlığa hem illler arasındaki hem de sosyal sınıflar arasındaki farklılığı sorduk; çünkü Türkiye Nüfus Sağlık Araştırması sonuçlarına göre, yüzde 20'lik en düşük sosyal ekonomik düzeydeki hanelerde doğan bebeklerin bir yaşını görmeden ölme hızları, yüzde 20'lik en yüksek ailelerle kıyaslandığında çok daha yüksek. Sağlık Bakanlığı'na bunların nedenlerini sorduk ancak yanıt alamadık. Takipçisi olacağız."
(SORUMLULUK BAKANLIĞIN) Ölen her bebeğin sorumluluğunun Sağlık Bakanlığı'nda olduğunu kaydeden Pala "Bebek ölümleri AB ülkelerinde binde 3 civarında. Türkiye'de halen binde 9'un üstünde olmasının nedenlerini ortaya koyarak bebek ve çocuk ölümlerini engellememiz gerektiği kanısıydayım. Örneğin TÜİK verilerine göre, 2022 yılında Çanakkale'de dünyaya gözlerini açan her bin bebekten yalnızca 4,1'i bir yıl içerisinde yaşamını yitirmişken, Siirt'te her bin bebekten 16,8'i yaşamını yitirmiştir. Yoksulların çocukları daha fazla ölüyor. Çanakkale'de bebek ölümleri çok düşük ama Çanakkale'nin kendi içerisindeki sosyal sınıflarına baktığımızda en düşük sosyal ekonomik düzey ile en yüksek sosyal ekonomik düzey arasındaki bebek ölümümüz acaba farklı mı değil mi? Aynı şey Siirt ya da Urfa, ya da Gaziantep için de sorulabilir. Bakanlığın bebek ölümlerine yol açan etmenleri ne kadar inceleyip incelemediğini öğrenmek istiyoruz. Hangi nedenlerle bu bebeklerimiz hayatını kaybediyor" diye konuştu. (EYLEM PLANI VAR MI?) Pala, Bakan Koca’nın yanıtlaması istemiyle özetle şu soruları yöneltti:
• Türkiye’de bebek ölüm hızı en son on yılda yüzde 20’lik hane halkı refah düzeyine göre sosyal sınıflar arasında nasıl bir değişim göstermiştir?
• 2022 yılında sosyal sınıflar arasında il bazında bebek ölüm hızı değerleri nedir?
• Benzer biçimde 2022 yılında 5 yaş altındaki çocuk ölüm hızının hane halkı refah düzeyine göre il bazında dağılımı nedir?
• Ülkemizde TÜİK verilerine göre, bebek ölüm hızının 2022 yılında binde 9,2’dir ve binde 3,4 olan AB ortalamasına göre çok yüksektir. Bakanlığınızın bebek ölüm hızını azaltmak amacıyla bu konuda herhangi bir çalışması veya planlaması bulunmakta mıdır?
• Türkiye’de iller arasında bebek ölüm hızında önemli farklılıklar söz konusudur. Örneğin TÜİK verilerine göre, 2022 yılında Çanakkale’de dünyaya gözlerini açan her bin bebekten yalnızca 4,1’i bir yıl içerisinde yaşamını yitirmişken, Siirt’te her bin bebekten 16,8’i yaşamını yitirmiştir. Bakanlığınızın bebek ölüm hızının yüksek olduğu illerdeki bebek ölümlerini azaltmak için herhangi bir eylem planı var mıdır? Varsa nelerdir?
TSK'nin komuta kademesine yapılan atamalar Resmi Gazete'de (soL)
Orgeneral Metin Gürak'ın Genelkurmay Başkanlığı'na atanması ile Kara ve Hava Kuvvetleri Komutanlıklarına yapılan atama kararları Resmi Gazete'de yayımlandı.(https://haber.sol.org.tr/haber/tsknin-komuta-kademesine-yapilan-atamalar-resmi-gazetede-381822)
YAŞ kararları açıklandı: Genelkurmay Başkanı Metin Gürak oldu (soL)
Yüksek Askeri Şura toplantısında Genelkurmay Başkanlığı'na 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Metin Gürak atandı.(https://haber.sol.org.tr/haber/yas-kararlari-aciklandi-genelkurmay-baskani-metin-gurak-oldu-381796)
Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'na yeni atama (soL)
Resmi Gazete'de yayımlanan karar ile Türk Tarih Kurumu Başkanı Birol Çetin görevden alınarak yerine Yüksel Özgen atandı. (https://haber.sol.org.tr/haber/turk-tarih-kurumu-baskanligina-yeni-atama-381821)
İstanbul'da yaşamanın aylık maliyeti 38 bin 828 lira oldu (Birgün)
Yatırım karşılığı vatandaşlık veren yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması istemine ret (soL)
Danıştay, yatırım karşılığı yabancılara vatandaşlık imkanı veren yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti.(https://haber.sol.org.tr/haber/yatirim-karsiligi-vatandaslik-veren-yonetmeligin-yurutmesinin-durdurulmasi-istemine-ret)
AB, Belarus'a yönelik yaptırımların kapsamını genişletti (soL)
AB, Rusya'ya verdiği destek nedeniyle Belarus'a uygulanan yaptırımların kapsamını genişlettiğini açıkladı. (https://haber.sol.org.tr/haber/ab-belarusa-yonelik-yaptirimlarin-kapsamini-genisletti-381815)
İrlanda Başbakanı: NATO'ya katılma niyetimiz yok (soL)
Finlandiya ve İsveç gibi NATO'ya katılma niyetleri olmadığını söyleyen İrlanda Başbakanı Varadkar 'Bir gün ittifaka katılsak bile İrlanda NATO için asla asla önemli bir askeri güç olmayacak' dedi. (https://haber.sol.org.tr/haber/irlanda-basbakani-natoya-katilma-niyetimiz-yok-381793)
Aliağa ve Bornova’da kirlilik zirvede (Cumhuriyet)
Çevre şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “2022 yılı Çevre Durum Raporu”na göre hava kirliliğinin en fazla yaşandığı ilçe her yıl olduğu gibi yine Aliağa oldu. Havası ikinci kirli ilçe ise taşocakları ve fabrikaların yoğun olduğu Bornova…(https://www.cumhuriyet.com.tr/cevre/aliaga-ve-bornovada-kirlilik-zirvede-2105291)
Merkez Bankası net rezervleri 2,8 milyar dolar geriledi (Birgün)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) brüt rezervlerinde artış devam ederken net rezervlerde seçimden bu yana en hızlı düşüş dikkat çekti. TCMB tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre TCMB toplam rezervleri 28 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre 223 milyon dolar artarak 113 milyar 774 milyon dolara ulaştı. 28 Temmuz itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri, 673 milyon dolar artışla 72 milyar 349 milyon dolara yükseldi. Net rezervler ise geçen hafta itibariyle 2,8 milyar dolar gerilemeyle 10,9 milyar dolara düştü. Böylelikle net rezervlerde 26 Mayıs haftasından bu yana en sert düşüş kaydedildi. Söz konusu dönemde altın rezervleri 451 milyon dolar azalarak 41 milyar 876 milyon dolardan, 41 milyar 425 milyon dolara geriledi. Swap hariç net rezervlerde de düşüş kaydedildi. 28 Temmuz haftasında swap hariç net rezervler eksi 50,6 milyar dolar oldu. Önceki hafta swap hariç net rezervler eksi 50,2 milyar dolardaydı.
İki aydır ücretleri ödenmeyen TOGG fabrikası şantiyesi işçileri iş bıraktı (Evrensel)
Bursa'da, iki aydır ücretleri ödenmeyen TOGG fabrikası şantiyesi işçileri iş bıraktı. İşçiler, “İki aydır ödenmeyen ücretlerimizin ödenmesini istiyoruz” dedi.(https://www.evrensel.net/haber/496256/iki-aydir-ucretleri-odenmeyen-togg-fabrikasi-santiyesi-iscileri-is-birakti)
Kobane davasına müdahil olmak için mahkemeye başvuran Diyanet’in “sapkın akım ve gruplar” suçlamasına Yeşil Sol Partiden tepki geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobane davasına katılma talebinde bulundu. Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının cezalandırılmasını isteyen Diyanet, müdahil olma başvurusunda, “Camilerin terör eylemleri sebebiyle zarar görmesinin toplum nezdinde devleti itibarsızlaştıracağı” ifadelerine yer verildi. Davada yargılanan siyasetçilere yönelik ise “Nitekim vicdanlara hitap eden din hizmetlerinde itimat ve güvenin kaybolması halinde boşluk kabul etmeyen bu alanın çeşitli sapık akım ve gruplara kalacağı tartışmasızdır” ifadeleri tepki topladı.
Mezopotamya Ajansına konuşan Yeşil Sol Parti MYK Üyesi Avukat Cahit Kırkazak, Diyanetin "sapkın" söylemine tepki göstererek, “Sapık olduğunu iddia ettiği insanlar, dünyanın ve İslam’ın başına bela olmuş IŞİD’e karşı direnen Kobane halkına dayanışma göstererek şeytan olmayı reddeden kesim. Bunu bir partiye söylemiyor. Bizzat halkın kendisine söylüyor” dedi.
HDP Genel Merkezinde basın toplantısı gerçekleştiren Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren de 3 yılı aşkın bir süredir devam eden Kobane davasında iktidarın intikam yaklaşımı olduğunu ifade etti. İktidar, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, MİT ve devletin bütün güvenlik birimlerinin o dönemde yaşanan provokasyonlardan, ölümlerden sorumlu olduğunu belirten Eren, sanık olarak yargılanması gereken kurumların, davaya mağdur sıfatıyla müdahil olma yarışına girdiğini söyledi.
"DİYANET DİLEKÇEYLE SAVCILIK ROLÜNE SOYUNMUŞ"
Diyanetin gönderdiği dilekçe ile adeta savcılık rolüne soyunduğunu ifade eden Eren, “Partimiz, rehin arkadaşlarımız ve avukatlarımız AKP’nin başından beri bu kumpas davasını IŞİD’in intikam davasına çevirdiğini boşuna söylemiyor. Diyanet İşleri Başkanlığı dilekçesindeki diliyle adeta IŞİD’in sözcülüğüne soyunmuştur” dedi.
IŞİD’in katliamlar yaparken Diyanetin fetvalarında masum cihatçı olarak gösterdiğini söyleyen Eren, “Babanın öz kızına şehvet duyması haram değil diyen, 9 yaşındaki kız çocuğunun evlenebileceğini söyleyen, sapık akımlara adeta icazet veren, halkı yoksulluk ve açlığa mahkum edilirken milyonluk araçlara binen Diyanet ve kurum yetkilileri topluma ve arkadaşlarımıza ahlaktan ve hukuktan bahsedemez. 1993’te Sivas’ta canlarımız diri diri yakılırken, Diyarbakır’da Suruç’ta, Ankara Garı önünde insanlarımız katledilirken Diyanet İşleri Başkanlığı barış ve güven içinde yaşamanın önemini anlatmaya gayret edip davalara katılmak için müdahil oldu mu? Tarikat yurtlarında meydana gelen vahşetlere bir gün olsun ses çıkardı mı?” diye sordu.
"HAKİKAT ER YA DA GEÇ ORTAYA ÇIKACAK"
Kobane davasında hakikatin er ya da geç ortaya çıkacağını söyleyen Eren, “Diyanet İşleri Başkanlığının, savcının iftiranamesinden sonra arkadaşlarımızın cezalandırılması için uzun uzadıya yapmış olduğu gayrı ahlaki, gayri hukuki bu değerlendirmesine, arkadaşlarımızın cezalandırılması için yaptığı bu fetvaya karşı yargılanan arkadaşlarımız ve partimiz hukukun üstünlüğü, demokrasi ve barış mücadelesini sürdürecektir. Bu haksızlığa, ahlaksızlığa ortak olanlar da hem vicdanlarda hem de bir gün bağımsız ve tarafsız mahkemelerde, uluslararası hukuk mekanizmaları önünde tıpkı IŞİD barbarları gibi mahkum olacaktır” dedi.
(derleyen: mstfkrc)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder