10 Eylül 2023 Pazar

Hasan İzzettin Dinamo’nun şiirinde TKP’nin 103 yıllık mücadelesini bulmak - YEKTA ARMANC HATİPOĞLU / soL-Özel

 

Hasan İzzettin Dinamo’nun şiirinde anlattığı “Türkiye Sovyet Cumhuriyeti” şiirindeki çağrı ve kavga; partisi TKP’nin 103. yılında “Sosyalist İktidar” mücadelesi olarak yükseliyor.

10 Eylül 1920, bu topraklarda sosyalist hareket açısından milat oldu; Türkiye Komünist Partisi kuruldu. Bakü’de kurulan parti ve farklı siyasi geleneklerden gelen kadroları büyük oranda Ekim Devrimi’nden etkilenmişlerdi. Etkilenmemeleri düşünülemezdi. Dünyanın ilk işçi devletinin kuruluşuna, eskinin yıkılıp yeninin doğmasına şahit olmak hafife alınacak bir deneyim değildir kuşkusuz.

Türkiye Komünist Partisi’nin kesintisiz bir tarihi olmadığı açık. Tevkifatlar, ihanetler, likidasyonlar, hizipler; bunlar olmadan TKP tarihini okumak eksik kalacaktır. Ancak bunlarla birlikte direngen kadrolar, yerinde programlar ve adımlar, aydın çevresi ve en önemlisi kabaca dahi olsa “siyasi hedef” de TKP’nin dününde ve bugününde duran; Parti’yi bugüne getiren başlıklar. Direngen kadro ve aydın çevresinin içinde pek çok kişinin adı sayılabilir. Hasan İzzettin Dinamo da onlardan biri.

Yazın hayatına hece ölçüsüyle başlayan Dinamo, Nâzım Hikmet’le tanıştıktan sonra serbest ölçüyle yazmaya başlar. 1935’te Gazi Eğitim Enstitüsü Resim İş Bölümü’nü okumaya devam ederken, İsmet İnönü’ye karşı yazılan bir bildiride adı geçti diye Türk Ceza Kanunu’nun meşhur antikomünist “142. maddesinden” yargılanır ve dört yıl hapisle cezalandırılır. Ardından İstanbul’a geçer. İkinci Dünya Savaşı’nın Nazi Almanya’sı lehine sürdüğü yıllarda Yeni Edebiyat ve Ses gibi dergilerde antifaşist yazılar yazmaya başlar. Türkiye’nin egemen siyasi atmosferine tıpkı diğer TKP’liler gibi, diğer TKP’li aydınlar gibi kafa tutmaktan geri durmamıştır. TKP’li Halil Yalçınkaya’nın kızı Şerife ile yaptığı düğün, Parti kadrolarının bir araya gelmesi için araç görevi görür. Reşat Fuat Baraner’in TKP liderliğine gelmesi bu düğünden sonraya denk gelir. Abidin Dino, Bedri Rahmi, Mine Urgan, Suphi Taşan da düğündeki “tanıdık” isimlerdendir. Polisler, Hasan İzzettin Dinamo’yu sorguladıklarında bu düğünü nasıl atladıklarına şaşırdıklarını bile söylemişlerdir. Tabii düğün her şeyin “normalleşmesine” vesile olmaz. Dinamo’nun hayatı sürgünlerle, hapislerle geçer. 1909’da doğan Dinamo, 1989 yılında, 80 yaşında hayatını kaybeder. Arkasında “Savaş ve Açlar,” yedi ciltlik “Kutsal İsyan,” ve “Kutsal Barış” kitaplarının yanı sıra çelik gibi bir sosyalist aydın kimliği de bırakır.

“Siyasi hedef” başlığı ise biraz karmaşık. TKP, 1920’de başlayan mücadele sürecinden bugüne çok farklı siyasi hedefleri önüne koymuş bir parti. Ama en nihayetinde eşitlik, özgürlük, sosyalist bir ülke mücadelesi TKP’nin 103 yıllık tarihinde her zaman olmasa da çoğunlukla yeri olmuş hedeflerden.

Bugün de TKP’de karşılığı olan eşitlik, özgürlük ve “sosyalist Türkiye” mücadelesini en iyi, en estetik anlatan şairlerden birisi Hasan İzzettin Dinamo. “Aziz Türk işçisi!” diye başlayan, 1944 tarihli ve kendisine bir yıl hapis cezasına mal olan “Türkiye Sovyet Cumhuriyeti” şiirinin yazılma hikayesini Ömer Turan, 2013 yılında soL’da anlatmıştı:

“Hasan İzzettin Dinamo İstanbul’da arkadaşı Hasan Basri Alp’in (Daha sonraları Sansaryan Han’da polis tarafından merdiven boşluğundan atılarak öldürülür. Emniyet tarafından düşerek öldüğü açıklaması yapılır) evinde saklandığı sıralar birlikte faşizme karşı yeni bir edebiyat ve düşünce dergisi çıkarmaya karar verirler. Hasan Basri, Dinamo’dan dergiye bir şiir yazmasını da ister. Dinamo o gece ‘Türk Sovyet Cumhuriyeti’ adlı şiiri yazar.

Sonrasını şöyle anlatır Dinamo:

‘Ertesi gün Basri’ye, dergiye koyacağımız ilk şiirin müsveddesini okuduğumda ağzı açık kaldı. Sanki bir devlet kurulmuş gibi oğlan atılıp alnımdan öptü.’

Bu şiir, dergide yayımlanmadan önce polisin eline geçer. TBMM’nin kapalı oturumunda tartışmalara neden olur ve Dinamo ağır ceza alır. Hiçbir kitabında olmayan bu şiiri yıllar sonra damadı Cemil Acar TBMM arşivinden bulup çıkarır.

'… Senin bahtın,/Yaralı parmaklarınla ayıkladığın/Malum tütünün zifiri kadar karadır.' diye hatırlatıyor Hasan İzzettin Dinamo işçi sınıfının durumunu, işçi sınıfına. Ama bununla sınırlı kalmıyor tabii, Dinamo’nun bu şiirde yaptığı bir durum tespitinin ötesindedir. Sınıfı mücadeleye çağırır Dinamo, kurtuluşa işaret eder: 'Haydi, sen de aslanlar gibi göster boyunu,/Böyle süklüm püklüm durduğunu/Gören kahpe vurguncular ve onların hükümeti,/Bırakıp senin nasırlı ellerine/Bu güzel memleketi,/Savuşsunlar birer köşeye, çil yavrusu gibi.' Ve işçi sınıfının ayağa kalkışının görkemli olacağını 'Öyle silkin ki aziz işçim,/Benim tornacım, tütüncüm, mensucatçım ve işçim,/Bütün Türkiye’deki ağaçların/En üst dallarından en alt dallarına kadar/Senin nasırlı ellerinle asılanlar/Harikulade bir meyve zenginliği manzarası versin./Bu işe meşhur Sultanahmet Meydanı vakası/Vaka-i Vakvakiye bile imrensin."

Dinamo’ya bir yıl hapis cezası aldıran şiiri, Türkiye Sovyet Cumhuriyeti’nin tamamı şu şekilde:

Aziz Türk işçisi!

Tütüncüm, tornacım, mensucatçım, ateşçim ve sair

Dünyanın kurtuluş saati çalıyor.

Biliyorum ki en kabadayınız

Soğuk tütün depolarında

Koca bir hafta harcadıktan sonra

Ancak bir kefen parası alıyor,

Karısını veya çocuğunu gömmek için.

Aziz Türk işçisi!

Senin bahtın,

Yaralı parmaklarınla ayıkladığın

Malum tütünün zifiri kadar karadır.

Haydi, sen de aslanlar gibi göster boyunu,

Böyle süklüm püklüm durduğunu

Gören kahpe vurguncular ve onların hükümeti,

Bırakıp senin nasırlı ellerine

Bu güzel memleketi,

Savuşsunlar birer köşeye, çil yavrusu gibi.

Öyle silkin ki aziz işçim,

Benim tornacım, tütüncüm, mensucatçım ve işçim,

Bütün Türkiye’deki ağaçların

En üst dallarından en alt dallarına kadar

Senin nasırlı ellerinle asılanlar

Harikulade bir meyve zenginliği manzarası versin.

Bu işe meşhur Sultanahmet Meydanı vakası

Vaka-i Vakvakiye bile imrensin.

Çekip alalım ayaklarından

Donlarına varıncaya kadar onların,

Gömülelim koltuklarına o ılık salonların…

Dışarıda yağarken buram buram kar,

Aç ve soğuk günlerden kalma hatıralar,

Karışıp halka halka Bafra tütünü dumanına

Bize göz kırpacak uzak yıldızlar.

Hülasa, Türkiye Sovyet Cumhuriyeti,

Çalışmak, yaşamak, gezmek hürriyeti

İçin kurulacaktır.

Ve bunlara karşı çıkan babamız bile olsa

İnsafsızca ve merhametsizce

Tutulup çarmıha vurulacaktır.

Bu dizelerde, Dinamo’nun yanı sıra partisi TKP’nin de kavgası ve sözü vardır; çalışmak ve gezmek hürriyeti için kurulacak, işçi sınıfının elinde yükselecek bir sosyalist cumhuriyet.

Bu dizelerin mücadelesi, tıpkı 1940’larda olduğu gibi, 2023 yılında da Türkiye Komünist Partisi tarafından veriliyor. Türkiye Komünist Partisi, işçi sınıfını, iktidarı alma mücadelesine “Haydi, sen de aslanlar gibi göster boyunu” açıklığıyla çağırıyor.

Türkiye Komünist Partisi 103 yaşında. Likidasyonlar, ihanetler, hainler, hizipler görmüş Parti; bir o kadar da direngen kadrolar, tarihselliğine oturmuş programlar ve siyasi hedefler gördü. Dinamo’nun şiirinde anlattığı “Türkiye Sovyet Cumhuriyeti” şiirindeki çağrı ve kavga; partisi TKP’nin 103. yılında “Sosyalist İktidar” mücadelesi olarak yükseliyor.

YEKTA ARMANC HATİPOĞLU / soL-Özel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder