2 Şubat 2024 Cuma

Van gerçeği: Emekçiler için sefalet patronlar için cennet + Van'dan işsizlik manzaraları: 'Bebeğim var diye işe alınmadım' -soL

Van gerçeği: Emekçiler için sefalet patronlar için cennet (Banu Yıldırım-soL/Görüş)

Çalışanlarının açlığa mahkum edilirken patronlarının her geçen gün zenginleştiği Van patronlar için bir cennet emekçiler için ise yaşanmaz halde. Bunu değiştirmek elimizde.

TÜİK her yıl olduğu gibi bu yıl da kişi başına düşen milli gelir tablosu yayımladı. Bu istatistiklere göre il düzeyinde kişi başına GSYH hesaplamalarında, 64 bin 416 TL ile Şanlıurfa, 55 bin 296 TL ile Ağrı ve 54 bin 272 TL ile Van son üç sırada yer aldı.

Van, yakın zamanda genç işsizliğin de en yüksek olduğu illerden biri unvanını aldı. Tablonun emekçiler açısından ne kadar korkunç olduğu ortada. Düşük maaşlar, işsizlik, yoksulluk… Bölge illerinin kaderi gibi; ya işsizsiniz ya asgari ücretin dahi altında ücretlere çalışırsınız ya da batı illerine gidip inşaatlarda ölümle burun buruna ekmek mücadelesi verirsiniz. Emekçiler açısından Van ve bölge illerinde ne yazık ki daha ötesinde bir gelecek yok. Bir de tabloya bölgedeki patronlar açısından bakalım. 

Özellikle Van’da artan bir biçimde çağrı merkezi şirketlerinin varlığını görüyoruz. Bunlardan en büyüğü Webhelp diyebiliriz. Webhelp Fransız menşeili bir çağrı merkezi şirketi. Fransız menşeili şirketimiz önce Türkiye’de ucuz emek gücünü keşfediyor ardından da Van’da ucuz emeğin de en örgütsüzünü bulduğu gibi kaçırmıyor. Webhelp’in kurucu ortağı Türkiye için "Türkiye, Webhelp'in en hızlı büyüyen bölgelerinden biri" diyor. Bunun nedeni bizim açımızdan çok açık. Ne tesadüf ki Webhelp gibi uluslarası bir şirketin de Türkiye’de en çok çalışanı Van’da var. Koşullar berbat; yoğun ve molasız çalışma, yönetici baskısı, komik prim ücretleri, asgari ücret… Geçtiğimiz yıl Webhelp işçileri Patronların Ensesindeyiz ile birlikte kötü çalışma koşullarına karşı ayağa da kalkmıştı. Şirket açısından beklenmedik bu adım canlarını da sıktı. Ne de olsa bölge illerindeki örgütsüzlüğe güveniyorlardı ve bu güveni işçiler bir miktar yıktılar. Webhelp her yıl kârlarını katlıyor. Bir yandan bölgede yatırım yaptığı için aldığı teşvikler bir yandan istihdamı artırdığı için devletten aldığı ödüller… Anlayacağınız Webhelp için Van bir cennet.

Van’da başka bir büyüyen sermaye grubu da Türkerler Holding. Enerjinin özelleştirilmesi ile birlikte Van Gölü Elektrik Dağıtım AŞ ihalesini alarak hayatımıza daha çok giren Türkerler’in öyküsü, halkın olanın sermayeye nasıl teslim edildiğinin de öyküsü aynı zamanda. 2013 yılında VANGÖLÜ Elektrik Dağıtım A.Ş. yok pahasına özelleştirilerek Türkerler Holding’e devredildi. Türkerler Vangölü Elektrik Şirketi böylece Van, Bitlis, Hakkari ve Muş halkının sırtından zenginleşmeye başladı. Türkerler’e satıldıktan sonra ise özellikle Van’da sürekli elektrik kesintileri yaşanmaya başladı. Tarife ücretlerinin de sürekli arttığı elektrik artık karşılanması güç bir temel ihtiyaç haline geldi. Eğer faturanızı birkaç gün geciktirirseniz de gelip anında elektriğinizi kesiyorlar. Üstelik birçok yerde elektrikle bağlantılı suyun da kesildiği biliniyor. Ama Türkerler’in umurunda mı, onlar kaçınılmaz yükselişlerinin keyfini çıkarmakta. Bölge halkı ise düşük ücretlerle artan elektrik tarifelerini nasıl karşılayacağını düşünüyor. 

Türkerler’in Vedaş ile birlikte zenginleşmesi sadece halkın sırtından kazandıkları ile olmamış elbette. Bir de işçilerin üstünden kazandıklarına bakalım. İş güvenliği önlemlerinin yok sayıldığı, çalışma koşullarının rezil boyutlara ulaştığı Vedaş’ta işçiler asgari ücret düzeyinde ücretler alıyorlar. Zaman zaman buna karşı ses çıkaran işçilere ise şirket işçi düşmanı yüzünü göstermekten çekinmemiş hiç. Bununla da yetinmemişler işçileri sarı sendikaya zorla üye yaparak haklarını sendika ile el ele daha da budamışlar. Yüksek gerilim hatlarında çalışan işçilerin can güvenliğini sağlamayan Türkerler, birçok işçinin ölümüne de sebep olmuş. 

Yine Türkerler’in karşısına da işçiler Patronların Ensesindeyiz Ağı ile birlikte dikilmişlerdi. Yani Türkerler için de Van bir cennet.

Bir diğer emekçilerinin yoksulluğu büyürken patronlarının zenginleştiği sektör ise tekstil. Van’da Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yerleşkesindeki 42 hektarlık alan Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (DAKA) desteğiyle altyapısı tamamlanarak 13 tekstil firmasına tahsis edildi. Bu tekstil firmaları da 6. Bölge teşviklerinden yararlanacak. DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, AA muhabirine, Van'ı dünyanın sayılı tekstil üretim merkezlerinden biri haline getirmek istediklerini söylemiş. Tekstil sektöründe istihdamın artmasını mutlulukla karşıladıklarını da söylemeyi ihmal etmemiş. Bölgesel asgari ücretin en can yakıcı biçimde uygulandığı yerlerden biri tekstil sektörü. İşçiler arasında asgari ücret alan neredeyse yok. Patronların işçilerin maaş kartlarında elinde bulundurup asgari ücretin bir kısmına el koyduktan sonra işçilere kartları geri verdiği bile söyleniyor. Teşvikler, düşük ücretlerden elde edilen kârlar, destekler… Van’ın cennet olduğu bir diğer kesim ise tekstil patronları.

Çalışanlarının açlığa mahkum edilirken patronlarının her geçen gün zenginleştiği, Van’da her sokak başında açılan ve patronların eğitimi zenginleşme aracı haline getirdiği özel okullara bakalım. 

Dönemin İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tevke, Van'da 2019-2020 eğitim öğretim yılında özel okul sayısında yüzde 65'lik bir artışın gerçekleştiğini belirterek bunu mutlulukla paylaşmış. Bu sayı her yıl giderek artıyor. Öğretmeni olmayan onca köy okulu varken Van’da sürekli özel okul sayısı artarken öğretmenler de bu özel okullara mahkum ediliyor. Özel okul ücretlerine gelen zamlar yüzde 100’lere ulaşırken öğretmenler enflasyon oranında dahi zam almıyor. Van özel okul patronları için de bir cennet.

TÜİK bu istatistiklerle birlikte Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması da yayımladı. En zengin yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,8 puan artarak yüzde 49,8'e çıktı. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 5,9 oldu. Bu tablo yukarıda çizdiğimiz tablo ile çok uyumlu. Van ve bölge illerinde emekçilerin koşulları zorlaşırken patronların payına düşen her geçen gün artıyor. 

Van patronlar için bir cennet emekçiler için ise yaşanmaz halde. Bunu değiştirmek ise elimizde. Başımızdaki yoksulluğun nedeni yukarıda adı geçen patronlar ve onların zenginlik arzusu. Van’ın yoksulluğunun kaynağını arıyorsak çok uzağa gitmeye gerek yok. 

                                                                  /././

Van'dan işsizlik manzaraları: 'Bebeğim var diye işe alınmadım' (Cihan Mert-soL/Özel)

İşsizliğin en yüksek olduğu yerlerden Van'da yaşayan yurttaşlar artık sektörüne bakmadan iş ararken bir yandan da geçim derdiyle mücadele ediyor.

Pahalılık işsizlikle mücadele etmek zorunda kalan yurttaşlar için hayatta kalmayı daha zor hale getirirken, aylarca iş arayıp bulamayanların sayısı da her geçen gün artıyor.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre Van’da her geçen yıl işsizlik artarken bu sene de işsizliğin en yüksek olduğu yer yüzde 19,2 ile Van, Muş, Bitlis ve Hakkari'yi kapsayan bölge oldu. İşsizliğin her sene katlanarak arttığı Van’da mesleğini yapamayan yurttaşlar çağrı merkezlerine ve tekstil atölyelerinde ucuz emek gücü olarak görülüyor.

Kendisi tıbbi laboratuvar, eşi tarih öğretmenliği mezunu olan fakat atanamadıkları için Van’da çağrı merkezinde çalışmak zorunda kalan Mihriban, yaşadığı ekonomik zorluk nedeniyle bebeğinin bakıcı ücretini karşılayamayacağı için kendisinin bakmak zorunda olduğundan bahsederken bir yandan da geçim sıkıntısı yüzünden çalışmak istediğini anlatıyor. Yaşadığı sıkıntıları şöyle ifade ediyor:

'Mülakata girmeye hak kazanmama rağmen bebeğimin olması nedeniyle elendim'

Şu anda iş arıyor musunuz? Eğer öyleyse, hangi sektörde veya pozisyonda bir iş bulmaya çalışıyorsunuz? İş ararken ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Şu an fiili olarak iş arayışında değilim. On aylık bebeğim var. Ekonomik zorluklar nedeniyle bakıcı ücretini karşılayamadığım için kendim bakmak durumundayım. Fakat yine geçim sıkıntısı yaşadığımız için çalışmak istiyorum. Tıbbi laboratuvar bölümü mezunuyum. Sağlık sisteminde çokça ihtiyaç olmasına karşın atamalar hayli zor. Ben de atanamayınca özel hastanede ve birçok başka sektörde çalıştım. Artık kendi alanlarımızda iş aramak lüks oldu. Birkaç ay önce Kızılay’a kendi mesleğimi yapabileceğim bir alanda iş alımı yapıldı. Mülakata girmeye hak kazanmama rağmen bir yaşından küçük bebeğimin olması nedeniyle elendim. Ayrıca Van'da özel hastane olarak da iki yer hizmet veriyor ve özelde bile işe girmek hayli zor.

'Devlet üç çocuk derken kadınları ve anneleri aslında yoksulluğa mahkum ediyor'

İşsizlikle mücadele ederken karşılaştığınız zorluklar neler?

İşsizlikle mücadele ederken en çok ekonomik sıkıntılar öne çıkıyor. Bugün bez mama fiyatları akıl almaz derecede yüksek. Kirada oturuyoruz. Devlet en az üç çocuk derken kadınları, anneleri "ev hanımlığı" konumunda görmek isterken aslında yoksulluğa mahkum ediyor.

'Kayyım atanınca işten çıkartıldım'

Yerel yönetimlerden işsizlik sorununa dair beklentiniz var mı?

Daha önce büyükşehir belediyesinde çalıştım. Kayyım atanınca işten çıkartıldım .Yerel yönetimlerden en büyük beklentim ben ve benim gibi işinden edilmiş yüzlerce insana tekrar haklarının teslim edilmesi.

'Derdim sadece evime ekmek götürmek'

İşsizlikle mücadele eden Ferhat Ekinci'yse soL’un sorularını cevaplarken pek çok kuruma başvuru yapmasına rağmen herhangi bir geri dönüş alamadığını söyledi. Ekinci, "İşe alım süreçlerinde hep torpille karşılaştım” dedi. 

Şu anda iş arıyor musunuz? Eğer öyleyse, hangi sektörde veya pozisyonda bir iş bulmaya çalışıyorsunuz? İş ararken ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Evet, iş arıyorum. Birçok kuruma başvuru yapmama rağmen herhangi bir olumlu sonuç elde edemedim. Sektörün pek bir önemi yok artık benim için. Benim gibi yüzlerce hemşehrim sadece evine ekmek götürme derdinde. İş arama sürecinde karşılaştığımız en büyük sorun yeterli iş olanaklarının ve fabrikaların olmaması, olan kurumların çoğunda da torpille işe alımların olması.

'Geçinemeyen aileler, gurbette çalışan babalar ve sevgiye muhtaç çocuklar…'

İşsizlik sorunu sizin ve aileniz üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?

İşsizken insanın en çok hissettiği duygu tabiri caizse ‘bir baltaya sap olamamak’. Van’daki işsizlik sorunu beraberinde aile içindeki sevgi bağları yıkılmasına sebep oluyor. Çoğu vatandaşımız gurbette çalışıyor. Geçinemeyen aileler, gurbette çalışan babalar ve sevgiye muhtaç çocuklar…

Van’da işsizlik sorununu azaltmak için neler yapılabilir sizce? Beklentileriniz neler?

İşsizliği azaltacak en önemli faktörlerden birisi devletin buralara yatırım yapması ve fabrikalar, maden ocakları açması. Bunlar için bu bölgede olanak var yahut hayvancılık ve tarım bölgesi olduğu için insanlarımıza bu konuda destek verebilir ve olanak sağlayabilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder