6 Temmuz 2024 Cumartesi

Göç İdaresi soruşturuyor: Milyonlarca göçmenin kimlik bilgisi nasıl ele geçirildi? -soL-

 Neredeyse düzenli olarak yaşanan kişisel veri hırsızlığı bu defa göçmenleri hedef aldı. İddiaya göre, Kayseri'deki saldırılara paralel milyonlarca kişinin bilgileri ortaya saçıldı.

Kayseri'de başlayıp Serik'te cinayete varan ırkçı gösterilerin örgütlenmesinde birçok sosyal medya hesabı ve mesajlaşma grupları kullanılmıştı. 1 Temmuz gecesi bu grupların bazılarında milyonlarca göçmenin sadece İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı’nda bulunan kimlik ve pasaport bilgileri de dolaşmaya başladı.

Türkiye’de kayıtlı 3,3 milyon Suriyeli sığınmacıya ait isim, telefon numarası, adres gibi birçok bilginin bulunduğu pasaport bilgilerinin sızdığının anlaşılmasının ardından gösterilerle ilgili yapılan operasyonlar sonucu 10 kişi tutuklandı.   

İçişleri Bakanlığı, "mülteci karşıtı ayaklanma" çağrısı yapıp özel bilgileri paylaşan Telegram hesaplarından birinin sahibinin 14 yaşındaki E.P. olduğunu duyurdu.  

"Saat 19.00-20.00 arası Sultanbeyli'de ayaklanma çıkarmaya başlayacağız" şeklinde paylaşım yapılan "Ayaklanış#Türkiye" isimli hesabı yönettiği tespit edilen 14 yaşındaki E.P. hakkında gerekli işlemin yapıldığı açıklandı.

Göçmenlerin kimlik bilgileri Telegram'da herkese açık gruplarda paylaşıldı. Bilgiler kısa sürede binlerce kişi tarafından görüntülendi.

Göç İdaresi: Soruşturuyoruz

Göç İdaresi Başkanlığı ise verilerin güncel olmadığını ancak "sızıntı" iddiasına ilişkin soruşturma başlatıldığını duyurdu.

"Söz konusu bilgiler incelenmiş ve Göç İdaresi Başkanlığımızdaki güncel bilgilerle uyuşmayan bilgilerin yer aldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle bu verilerin hangi yıllara ait olduğunun, hangi kaynaktan, hangi tarihte alındığının belirlenebilmesi kamuoyuna sağlıklı bilgi verilmesi için geniş çaplı soruşturma başlatılmıştır."

Kimlik bilgileri çalındı mı, içeriden mi sızdırıldı?

Göçmenlerin kimlik bilgileri, Göç İdaresi Başkanlığı tarafından tutuluyor. Bu bilgiler arasında parmak izleri, fotoğraflar ve kimlik belgeleri gibi veriler var. Göçmenlerin kişisel verileri, Türkiye'deki diğer kişiler gibi kişisel verilerin korunması mevzuatı çerçevesinde düzenleniyor. Bu nedenle, göçmenlerin kimlik bilgileri sadece yetkili makamlar tarafından erişilebilir durumda.

Ancak iddialar doğruysa 1 Temmuz gecesi yaşananlar, bu bilgilerin gizlilik ve güvenliğinin sağlanamadığını gösteriyor. Bilgilerin Göç İdaresi Başkanlığı personeli tarafından mı sızdırıldığı yoksa siber saldırıyla mı çalındığı bilinmiyor. Fakat yönteminden bağımsız olarak bu son yıllarda yaşanan ilk skandal değil. 

Bu yıl yerel seçimler öncesinde bir internet sitesinin haftalık 150 lira karşılığında İçişleri Bakanlığı’nın Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi’ndeki (MERNİS) ad-soyad, kimlik numarası, aile, soy, adres, hastane bilgileri ile cep telefonu numaraları bilgilerine erişim sağladığı fark edildi.

Ayrıca medeni hal, tapu, çalışma yeri, meslek, araç ve plaka, okul ve üniversite bilgileri ile IBAN bilgilerine de ulaşılabiliyor. Panelde hastane randevuları ve reçete edilen ilaç bilgileri de yer alıyor.

İddiaya göre, 2023 yılında ise 30 milyon kişinin kişisel bilgileri sızdırıldı. İsim, soyisim, kimlik numarası, adres ve doğum tarihi gibi kişisel verilerin "Dark Web" üzerinde paylaşıldığı öne sürüldü.

2015 seçimlerinde sızdırılan seçmen bilgilerine dayanarak bilgisayar korsanlarının kişisel bilgilere ulaştığı da iddialar arasında.

Son yıllarda yaşanan örnekler "göçmenlerin kimlik bilgilerine nasıl ulaşıldı" sorusunu da beraberinde getiriyor.

(soL)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder