3 Kasım 2024 Pazar

Haydarpaşa Garı’nda yeni oyunlar -Osman Güdü(Mimar) / EVRENSEL


Bakanlıklar arası sözleşmeler, alanların başkalarına kiraya verilecek olması vs. bütün bunlar çökme projesinin yolları. Galataport ve diğer uygulamalara bakıldığında bunu görmemek mümkün değil.

Her şey 28 Kasım 2010 yılında çıkan yangınla başladı. Gar binasının başta çatısı olmak üzere birçok bölümü zarar gördü. Uzun yıllar üstü branda ile örtülü olarak onarımını bekleyen gar binasının belleklerdeki hikayeleri aklımdan geçti; siyah beyaz film karelerinde İstanbul’a giriş kapısı olarak geçen o güzel sahneleri, İstanbul ile Anadolu’yu buluşturan özlem, sevgi ve hasret dolu anların yaşanmasını. 1924 yılından itibaren TCDD’nin ilk genel müdürlük binası, sonrasında da 1. bölge müdürlüğü binası olarak hizmet veren İstanbul’un bu simge yapısını kent hafızasından silecek projeler önerildi.

2000’li yıllarla başlayan projeler içinde 2004 yılında ticaret ve turizm merkezi yapılmak istenen bölgede 70 katlı tam 7 tane gökdelen projesi açıklandı. Proje, medyada görselleri ile yer aldı. Boy boy görseller İstanbul’un Anadolu yakasının silüetini yok sayarcasına kurgulanmış ve aynı zamanda da kruvaziyer liman ile Haydarpaşa Port projesi tanıtıldı.

Toplumsal tepkiler nedeni ile bu proje rafa kaldırılırken, 2005 yılında çizilen bir başka projede Haydarpaşa Venedik gibi olacak, gar binası da otel olacak, kültür merkezi olacak denildi. Yapıyı ve bölgeyi korumak adına yapılan müracaatlar ile 2006 yılında İstanbul 5. No’lu Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Koruma Kurulu, Haydarpaşa Gar binası ve çevresini tarihi ve kentsel sit alanı ilan etti.

Bina ve bölge için akıl almaz yeni projeler gündeme getirildi. İstanbul’un olimpiyatlara aday olması kapsamında boğazın kıyısına 120 bin kişilik stat ve binanın da olimpiyat oyunlarında işlevsel fonksiyonlarla kullanılması önerildi. Hatta bu proje sunulurken stadyumdaki seyircilerin İstanbul Boğazı’nı, Sarayburnu’yu seyrederek stadyumdaki etkinlikleri izleyebilecekleri söylendi.

Ortalık proje pazarları ile kaynarken 2018’de Haydarpaşa Gar binasının tren yolları altında yapılan kazılarda önemli arkeolojik buluntular elde edildi. Kadıköy Antik Kent Limanı ve Yerleşkesine ait yapı temelleri ortaya çıkarıldı.

Tüm bu gelişmelere rağmen kentin kamu rantını yemek için 2019’da Haydarpaşa tasarım merkezi projesi çıkarıldı. Bu aynı zamanda Haydarpaşa ile tarihi Sirkeci Garı’nı da içine alan bir projeydi. Bu maksatla ihaleye çıkarıldı. Kendilerini garantiye almak için İBB’nin ihaleye girmesi de engellendi.

Tüm bu zamanlar içinde kenti ve kamu alanlarını korumak için kurulmuş olan “Haydarpaşa Dayanışması” tam 19 yıldır aralıksız mücadelesini sürdürüyor. Her pazar atılan “Haydarpaşa gardır, gar kalacak” sloganı ülke sınırlarını da aştı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bu yağmaya çanak tutacak şekilde Haydarpaşa ve Sirkeci Gar binaları ve gar sahalarını (BTS’ye göre her iki gar binası çevresindeki alanların toplamı 700 dönüm) 29 yıllığına Kültür ve Turizm Bakanlığına devretti. Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un “Kültür-sanat gücü, Boğaz’ın birleştiricisi” sloganı ile bu alanların kültür sanata hizmet edecek yerler olacağını söylemesi inandırıcı gelmedi. Zira bakanlıklar arasında daha protokol imzası gerçekleşmeden önce 9 Temmuz 2024’te Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın yetkili personel dışında hiç kimsenin giremeyeceği alanlarda elinde projeler ile gözlemler yaptığı görüntülendi. Kültür ve Turizm Bakanlığının protokol çerçevesi içinde devredilen yerleri kiraya verebilme imkanının da olması bu konudaki kaygıların ne kadar doğru olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Birleşik Taşımacılık Sendikasının (BTS) bakanlıkların kiralama işlemi ile ilgili ‘Yürütmenin durdurulması’ ve ‘iptal’ talebiyle açtığı dava devam ederken bu kez de gar içindeki işletmelerin ve lojmanların derhal boşaltılması yazılı talimatları geldi.
Haydarpaşa, tren garı vasfını yitirecek. Yapılan tüm çalışmalar bu yönde. Halen mahkeme kararlarına rağmen inşası devam eden Söğütlüçeşme’ye yapılmakta olan AVM binaları, ilave edilecek viyadükler ile trenleri direk Halkalı’ya yönlendirecekler. Yani Gebze’den çalışan trenler bir şekilde Haydarpaşa’dan baypas edilip Halkalı’ya yönlendirilecek.

İstanbul’un simgesel kent kimliği de yok olacak. Aslında bakanlıklar arası sözleşmeler, alanların bu yetki ile başkalarına kiraya verilecek olması vs… bütün bunlar çökme projesinin yolları. Galataport ve diğer uygulamalara bakıldığında bunu görmemek mümkün değil. İçinde mimarlar odasının da yer aldığı Haydarpaşa Dayanışmasının mücadelesine tüm gücümüzle katkı koyalım. Tam 19 yıldır dünyada eşi görülmemiş bir mücadelenin bir parçası olalım. Bu kent bizim. Rant çetelerinin kentler üzerinde oynadığı oyunlara Haydarpaşa’da izin vermeyelim. Yıllardır dillerden düşürmediğimiz slogan ile “Haydarpaşa gardır, gar kalacak!”

Osman Güdü(Mimar) / EVRENSEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder