EVRENSEL "Köşebaşı + Gündem" -6 Mart 2025-

 Kaybettiniz -Arif Nacaroğlu-

Etmediğinizi bırakmadınız.

Akbelen’de ormanını, yaşamını korumaya, yüzlerce yıldır yaşadığı köyünü üç, beş doymak bilmeyen sermaye bozuntusuna, doğal servetini yandaş ortak patron müsveddesine peşkeş çekmeye çalışan devletlilere direnen köylüyü , Necla kardeşimi kadın, çocuk, İkiz köylü, Çam köylü demeden dövdünüz

Rize’de, Artvin’de, Karadeniz’in güzel yaylalarında tepesini, deresini, fındık ağacını korumak isteyen teyzemi, kardeşimi jandarmaya dövdürdünüz, müteahhit maskarasına öldürttünüz.

Soma’da yer altına canlı canlı gömdüğünüz işçinin ağabeyini, annesini kolluk nezaretinde kravatlı bürokrat maskaranıza tekmelettiniz.

Başpınar’da sefalet ücretine itiraz edip sendikası ile birlikte mücadele eden işçiyi ters kelepçe ile yerlerde sürüklediniz. Sendika Başkanı Emekçi Türkmen’i, patronlardan aferin almak için hapse attınız. Yetmedi çıkarıp tekrar attınız. Yetmedi, tosuncuklarınızla tehdit ettiniz.

Cinayete kurban gitmeyi, evcil hayvan gibi sahiplenilmeyi kabul etmeyen Duygu’yu, Zeynep’i, kadınları caddelerde yerlerde sürüklediniz.

“Gık” diyeni terörist, “hop” diyeni bölücü, “dur” diyeni münafık ilan ettiniz, elinize geçirdiğinizi yan baktı diye içeri attınız.

Eeee.

Yapacağınız her şeyi yaptınız. Olmadı.

Başpınar işçisi çoğaldı büyüdü. Mehmet çıkar, çıkmaz işçilerin önüne geçecek. Bir daha döveceksiniz, bir daha, daha çok gelecekler.

İnsanlar derelerini, ormanlarını, yaylalarını terk etmiyor.

Peki Çayırhan’da ne yapacaksınız? Ya işçiler tekrar madene inerse. Hanginiz cesaret edip kendilerini yer altına kilitleyen işçilerin yanına gidip onları döve döve yer yüzüne çıkaracak. İçeriye gaz mı sıkacaksınız? Onları aç mı bırakacaksınız? Yalvaracak mısınız?

Nafile, kaybettiniz.

                                                           /././

Uygur İlim Marifet Vakfı’nda çocuk istismarı - 'Bakanlık soruşturma başlattı mı?'

CHP'li Özçağdaş, Bakan Tekin'e Uygur Marifet Vakfı'nda 7 çocuğun cinsel istismara uğramasına ilişkin sordu: "Açılmış bir soruşturma var mıdır?"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İstanbul’da Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı bir okulda 7 çocuğun cinsel istismara uğramalarına ilişkin Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e “Bu konuda Bakanlığınız tarafından açılmış bir soruşturma var mıdır? Var ise sorumluları hakkında ne tür yaptırımlar uygulanmıştır” diye sordu.

Özçağdaş, Silivri’de bulunan Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu Etüt Merkezi’nde 2023 yılında yaşları 4 ile 12 arasında değişen 7 çocuğun cinsel istismara uğramasını Meclis gündemine taşıdı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi veren Özçağdaş, 9 Ocak 2025 tarihinde Silivri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen üçüncü duruşmada şüpheli Ahmet Kader’in tutukluluğunun devamına karar verildiğini hatırlatarak şu soruları yöneltti:

"Sorumlular hakkında ne tür yaptırımlar uygulandı?"

"Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı Oku Uygur Bilig Yurdu Etüt Merkezi’nde çocuklarımıza yönelik yaşanan cinsel istismar vakasından haberdar mıdır? Bu konuda Bakanlığınız tarafından açılmış bir soruşturma var mıdır? Var ise sorumluları hakkında ne tür yaptırımlar uygulanmıştır?

* Milli Eğitim Bakanlığı tarafından istismara uğrayan çocuklarımıza hukuksal-psikolojik-pedagojik destek sağlanmış mıdır? Soru önergesine konu olan, Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı bu etüt merkezi hangi tarihte açılmıştır? Milli Eğitim Bakanlığının etüt merkezinin açılışına ilişkin onayı bulunmakta mıdır? Etüt merkezi hala faaliyette midir?

* Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı etüt merkezi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hangi tarihlerde denetlenmiştir? Uygur İlim Marifet Vakfı’na bağlı etüt merkezinde kaç kişi çalışmaktadır? Çalışanların görevleri ve eğitimleri nedir? Tutuklu Ahmet Kader’in etüt merkezindeki görevi nedir?"

Görsel:serbestiyet

(https://serbestiyet.com/serbestiyet-in-english/ozel-haber-cocuk-istismarcisini-jandarmaya-bildirmedigini-itiraf-etti-sadece-kovun-dedikleri-icin-biz-de-kovduk-dava-bugun-193171)

Emekçiden 101 milyar TL enflasyonla çalındı 

DİSK-AR ‘Ücret Kayıpları İzleme Raporu’nu yayımladı. Rapora göre, sadece iki ayda toplam 101,2 milyar TL'lik gelir kaybı yaşandı ve net asgari ücret 1640 TL azaldı.

Enflasyonun işçi ücretleri, memur maaşları ve emekli aylıklarında yarattığı toplam kayıp devasa boyutlara ulaşıyor. Ocak ve şubat 2025’te TÜİK tarafından açıklanan yüzde 7.42’lik iki aylık resmi enflasyonun iki ayda emek gelirlerinde yarattığı toplam kayıp en az 101 milyar TL oldu. Bu kayıp sonraki aylarda katlanarak artmaya devam edecek.

DİSK-AR tarafından yayımlanan ücret kayıpları izleme raporu işçiler, memurlar ve emeklilerin ücret, maaş ve aylıklarında enflasyon ve kesintiler nedeniyle yaşanan kayıpların boyutları ortaya konuyor.

Ocak ve şubat 2025’te iki aylık resmi enflasyonun işçi ücretlerinde yarattığı kayıp 55.8 milyar TL olarak hesaplanırken memur maaşlarındaki kayıp 22.6 milyar TL, emekli aylıklarındaki kayıp ise 22.8 milyar TL olarak tahmin edildi. Emek gelirlerindeki iki aylık toplam kayıp ise en az 101.2 milyar TL olarak hesaplandı.

Enflasyon emek gelirlerini tekil olarak da aşındırıyor. Örneğin 22 bin 105 TL olan net asgari ücretin şubat ayında işçilerin cebine girer girmez yaşadığı iki aylık kayıp 1640 TL oldu. Asgari ücretin bir buçuk katı brüt ücreti (neti 31 bin 400 TL) olan bir işçinin enflasyon kaybı 2 bin 330 TL olurken, asgari ücretin iki katı düzeyinde brüt ücreti (neti 40 bin 700 TL) olan bir işçinin enflasyon kaybı 3 bin 020 TL, asgari ücretin 2.5 katı düzeyinde brüt ücreti (neti 50 bin 000 TL civarı) olan bir işçinin enflasyon kaybı 3 bin 709 TL oldu.

Emek gelirlerindeki bu gibi tekil kayıplar tüm emek gelirlerinde birikimli devasa bir kayıp yaratmaktadır. Ortalama ücret, maaş ve aylıklar, toplam işçi, memur ve emekli sayısı ile çarpılınca toplam kayıp iki ay için 101 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşti.

Asgari ücrette erime büyük

TÜİK verilerine göre ocak 2025 ve şubat 2025’te iki aylık resmi enflasyon oranı yüzde 7.42 olarak gerçekleşti. Böylece net asgari ücretin enflasyona göre kaybı şubat 2025’te toplam 1640 TL’dir. Asgari ücret, işçilerin eline geçtiği ay net 20 bin 465 TL’ye geriledi. 26 bin 006 TL’lik brüt asgari ücrette iki ayda 5 bin 541 TL kayıp yaşandı.

Asgari ücreti katlayan brütte 49 bin liranın üzerinde kayıp

Brüt asgari ücretin 2 katı düzeyinde (brüt 52.011 TL) bir ücretle çalışan işçinin eline geçen, ücret toplam kesinti ve enflasyon karşısındaki erimeyle birlikte yılın ikinci ayında 37 bin 676 TL’ye geriledi. Brüt ücretten vergi ve kesintiye 11 bin 315 TL gitti ve nominal ücret şubat 2025 itibarıyla 40 bin 696 TL’ye geriledi.

Ocak 2025 ve şubat 2025 iki aylık resmi enflasyon karşısındaki kayıp sonrası işçinin eline geçen ücret 3 bin 020 TL daha azalmaktadır. Böylece işçinin ücreti 14 bin 335 TL kayıp yaşadı.

Asgari ücretin 2.5 katı düzeyindeki brüt ücrette erime

Asgari ücretin 2.5 katı düzeyindeki brüt ücrette (65 bin 104 TL) toplam kesinti ve enflasyon kaybı 18 bin 731 TL’ye ulaştı. Brütü 65 bin 014 TL olan ücretin şubat 2025’te vergi ve kesinti kaybı 15 bin 022 TL olmakta ve ücret, net 49 bin 992 TL’ye geriledi. Ocak-şubat 2025 enflasyonu sonrası ise işçinin reel net ücreti 46 bin 283 TL’ye düştü. Böylece asgari ücretin 2.5 katı ücret düzeyinin netinde enflasyon kaybı 3 bin 709 TL oldu.

Memurlar kaybetti

Ocak ve şubat 2025 itibarıyla en düşük memur maaşı 43 bin 726 TL idi. Ocak 2025’te memur maaşları 6 aylık resmi enflasyon olan 15.75’ten yaklaşık 4 puan daha düşük (Yüzde 11.54) artırıldı. Gerek resmi enflasyon ile memur toplu sözleşmesiyle belirlenen zam oranı arasındaki yaklaşık 4 puanlık fark gerekse yüzde 7.42’lik ocak ve şubat 2025 toplam enflasyon kaybı sonrası memurların eline geçen en düşük reel maaş şubat 2025’te 38 bin 711 TL oldu. Yılın ikinci ayında memur maaşlarında toplam kayıp 5 bin 015’ye ulaştı.

En düşük emekli aylığında bin liranın üzerinde erime

Aralık 2024’te 12 bin 500 TL’ye tamamlanan en düşük emekli aylığı ocak 2025’ten itibaren 14 bin 469 TL’ye tamamlanmaya başladı. Asgari ücretin ve en düşük memur maaşının çok altında belirlenen ve emeklileri açlığa mahkum eden aylıklar, enflasyonun etkisiyle daha da düştü. En düşük emekli aylığı iki ayda 1074 TL değer kaybetti. 14 bin 469 TL’lik en düşük emekli aylığı ocak-şubat 2025’te iki aylık enflasyon kaybı sonrası 13 bin 395 TL’ye geriledi.

                                                        ***

Kamu emekçisine zorunlu oruç -Hilmi Mıynat-

Denizli Defterdarlığı, Ramazan'da yemekhaneyi kapatıp Valilik yemekhanesini önerdi. Defterdarlıkta 54 TL olan öğle yemeği, Valilikte 132 TL’ye çıktı. BES, "Dini dayatmalar kabul edilemez" dedi.(https://www.evrensel.net/haber/545238)

                                                               ***

Van’da öğrenci burslarını durduran kayyımdan burs için adli sicil şartı

Van Büyükşehir Belediyesinin JINKART ve Sosyal Kart uygulamasını iptal eden kayyım, öğrenci burslarını durdurdu, bursların devamı için öğrencilerden adli sicil belgesi istedi.(https://www.evrensel.net/haber/545316)

                                                                ***

Dövizle sözleşme yasallaştı

Taşıt satışı hariç menkul satış sözleşmelerinde ödemeler döviz cinsinden veya dövize endeksli yapılabilecek. İktisatçı Ümit Akçay'a göre düzenleme parasal egemenliğin devri anlamına geliyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan düzenlemeyle, taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde ödeme döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yerine getirilmesi mümkün olacak. Buna göre gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşya (emtia, mamul, ticari mal, hisse (pay) senedi, makine teçhizat vb.) satışı döviz cinsinden yapılabilecek.Taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülükleri, döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yerine getirilebilecek. Hazine ve Maliye Bakanlığının "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar'a İlişkin" tebliğleri Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, düzenlemeyle, makroekonomik konjonktürle uyumlu kambiyo politikaları kapsamında menkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli yerine getirilmesi için düzenleme yapıldı.Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar'da 13 Eylül 2018'de yapılan değişiklikle, Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri belirli sözleşme türlerinde sözleşme bedelinin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemeyeceği hüküm altına alınmıştı. Konuya ilişkin tebliğle de bu hükmün istisnaları düzenlenmişti. Söz konusu tebliğde 19 Nisan 2022'de yapılan değişiklikle menkul satış sözleşmelerinden kaynaklı ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden kabul edilmesi ve yerine getirilmesi zorunlu hale getirilmişti. Bakanlık, uygulamanın işleyişi ve piyasaya etkilerini izleyerek 2022'de getirilen zorunluluğu kaldırdı. Böylece, taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yerine getirilmesi mümkün hale geldi.
 
‘Kur şokunda ne yapılacak?​’
İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay yapılan düzenlemenin tarihi nitelikte olduğunu kaydetti. “Dövizle sözleşme yapmanın yasallaştırılması, 'monetary sovereignty' denilen parasal egemenliğin devri anlamına geliyor” diyen Akçay, “'Sermaye girişleri sonsuza kadar sürecek' varsayımıyla bu işi yapanlar, yeni bir kur şokunda ne yapmayı umuyor, çok merak ediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
                                                     ***
'Trumpçılar, Zelenskiy muhalifleriyle gizli görüşmeler
 yapıyor'
Trump’ın çevresinden dört ismin Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’e alternatif aramak için Ukraynalı muhalif liderlerle gizli görüşmeler yaptığı ileri sürüldü.
Yulia Timoşenko | Fotoğraf: Vadim Chuprina/Wikimedia Commons CC BY-SA 4.0
Politico’nun haberine göre, görüşülenler arasında eski başbakan Yulia Timoşenko ve Zelenskiy’den önceki devlet başkanı Petro Poroşenko’nun partisinin üst düzey üyeleri bulunuyor. Görüşmelerin odağında Ukrayna’da “hızlı bir başkanlık seçiminin yapılıp yapılamayacağı” olduğu belirtiliyor. Ukrayna sıkıyönetim altında olduğu için seçimler ertelenmişti. Timoşenko’nun sözcüsü Natalya Lysova, ABD’lilerle görüşme için “Henüz bu konuda yorum yapmayacağız” dedi. Petro Poroşenko’nun Avrupa Dayanışma Partisinin basın ofisi ise “Herhangi bir temasın, Başkan Poroşenko ve Avrupa Dayanışmasının savaşı adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışla sona erdirmenin yolları ve müzakere noktalarında olası tavizlerin sınırları konusundaki vizyonunun sunumunu içermesi de mantıklıdır” açıklaması yaptı.(https://www.evrensel.net/haber/545302)
                                                        ***
Milli Savunma Bakanı ve komutanlar Özgür Özel'e dava açtı
Milli Savunma Bakanı ve kuvvet komutanları, Özgür Özel'e tazminat davası açtı.

Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından yapılan açıklamada CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamaları gerekçesiyle kara ve deniz kuvvetleri Komutanları ile Genelkurmay Başkanı Metin Gürak ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in ayrı ayrı manevi tazminat davası açtığı belirtildi.
 
Ne olmuştu?
Özgür Özel 25 Şubat'taki grup toplantısında Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) kararı ile TSK'den ihraç cezası verilen 5 teğmene ilişkin değerlendirmesinde Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı olan Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Tevfik Algan'ın bu ihraçlara şerh koyduğunu belirtmişti. Algan'ın kendisine yapılan baskılar sonucunda görevinden ayrıldığını belirten Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu'nu eleştirmişti. Özel, "TSK’den ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyenleri ihraç ettiler. Buradan Disiplin Kurulu’nun başkanı Korgeneral Tevfik Algan bu ihraca şerh koydu. Ardından Algan’ın bu tutumundan rahatsız olanlar Algan’ı sürgüne yollamak istediler. Algan gerekli cevabı istifa dilekçesini basarak verdi. Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ercüment Tatlıoğlu ne yaptığınızı biliyorum. Ve Hulusi Akar’a söylediğimi size de söylüyorum. Siz arkadaşlarınızın bedduasını almış insanlarsınız. Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın kimin yerine geçmek istediğini ve gayrinizami harp denilebilecek bir psikolojik savaşla teğmenlerin ihracını nasıl kışkırttığını, kara kuvvetleri komutanının nasıl bir mobbing uyguladığını biliyorum, günü gelince hesabını sormak üzere bir tarafa not ediyorum." demişti.

Ertesi gün AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Özel'i hedef almış, "Sayın Özel başkomutan olarak sana sesleniyorum. Ayaklarını denk al, denk almazsan denk getirmesini biz biliriz. Ordumun komuta kademesine laf atma yetkisi sende değildir" ifadelerini kullanmıştı.
                                                              *** 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

EVRENSEL "Köşebaşı + Gündem" -6 Mart 2025-

  Kaybettiniz -Arif Nacaroğlu- Etmediğinizi bırakmadınız. Akbelen’de ormanını, yaşamını korumaya, yüzlerce yıldır yaşadığı köyünü üç, beş do...