GÜNDEM -3 Mayıs 2025-

                                                                      ***

Nakşibendiliğin Müceddidiye kolu Türkiye’de vakıflaşmaya başladı: Kuruluşunu Cübbeli duyurmuştu -Aytunç Ürkmez/Cumhuriyet-

Nakşibendiyye tarikatının Müceddidiye koluna bağlı İmam-ı Rabbani Hazretleri Vakfı, Vakıflar Genel Müdürlüğü onayıyla resmen kuruldu. Açılışta ‘Cübbeli Ahmet’ olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü de yer aldı. Tarikat ve cemaat vakıflarının resmiyet kazanması, hukuk ve kamu fonlarıyla ilişkileri yeniden gündemde.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan vakıf senediyle Nakşibendiyye tarikatına bağlı “İmam-ı Rabbani Hazretleri Vakfı” resmen kuruldu. Nakşibendiyye tarikatının Müceddidiyye kolunun kurucusu olan İmamı Rabbânî adına kurulan vakfın kurucusu da İmamı Rabbânî’nin torunu ve Afganistan’ın ilk cumhurbaşkanı Sıbğatullah Müceddidi’nin oğlu İsmettullah el-Müceddidi oldu. Vakfın; 16 Eylül 2024’teki açılışına ise İsmailağa cemaatinden ayrılan ve kamuoyunda “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü de katıldı. Tarikat ve cemaatlere bağlı vakıflar; iktidarın alan açmasıyla Türkiye’de mantar gibi türüyor. Yasadışı bu yapılar; asliye hukuk mahkemelerinin oluru ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün resmiyete kaydetmesiyle yasallık sağlıyor. Bu yöntemle birçok tarikat ve cemaat devlet ve Avrupa Birliği’nden fon sağlama ve başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere bakanlıklarla işbirliği yapabiliyor.(VAKFIN TESCİLİ 16 NİSAN’DA VERİLDİ) Bu kapsamda dün Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce Resmi Gazete’den yayımlanan vakıf senetlerine göre; Nakşibendiyye tarikatının Müceddidiye koluna bağlı olan ve tarikatın kurucusu İmamı Rabbani (Ahmed Serhendi 1564-1624) adını taşıyan “İmamı Rabbani Hazretleri Vakfı” kuruldu. Vakfın tescil kararını 16 Nisan’da İstanbul Küçükçekmece 8’inci Asliye Hukuk Mahkemesi verdi. İstanbul merkezli vakfın mal varlığı ise senette 550 bin TL olarak kaydedildi. Vakfın amacı ise; “Milli ve manevi değerlere bağlı bir gençlik yetiştirilmesi, yardıma muhtaçların her türlü ihtiyaçlarının giderilmesi, bilimin ve ilimin desteklenmesi, eğitimin artırılması ve teşvik edilmesi, sanat ve kültürün geliştirilmesi” olarak açıklandı.(AÇILIŞINI CÜBBELİ AHMET DUYURDU) Vakıf kuruluşunu ise 16 Eylül 2024’te duyurdu ve yine 2024’te tescil kararı için mahkemeye başvurdu. Vakfın kuruluş duyurusuna ise kamuoyunda “Cübelli Ahmet Hoca” olarak tanınan ve İsmailağa cemaatinden ayrılan Ahmet Mahmut Ünlü de katıldı. Ünlü; aynı tarihli sosyal medya paylaşımında vakıfla ilgili şu bilgileri açıkladı: “Vakfı kuran İmâmı Rabbânî Hazretleri’mizin, İmâmı Mâsûm Hazretleri’nden gelen torunu İsmetullâh el-Müceddidî Hoca efendidir. Mecliste (kuruluş gününde toplanan grup) Abdülkadir Geylânî Hazretleri’mizin torunu ve Şâfiî fakîhi Ömer Ceylânî, Şam ulemâsından Süheybi Şâmî, Irak ulemâsından Abdünnâsır Cenâbî, Tunus ulemâsından Abdülmuiz el-Nutafî, Şam ulemâsından Abülkadir Huseyn, Cezâir ulemasından Zekeriyyâ el-Cezâirî, Müceddid Mahmûd Efendi Vakfı başkanı Muhammed Keskin Hoca efendi, Hüseyin Hilmi Işık Hocaefendinin talebelerinden Ramazan Ayvallı hocaefendi, Eski müftilerden ve Seyyidlerden Emin Arvâs Hocaefendi, Türkiyat Araştırmaları Hocası Prof. Dr. Abid Nazar Mahdum Beyefendi ve Hayder Başkanı Mehmet Kaya Beyefendi gibi daha nice kimseler hâzır bulundu.”  (İSMETULLÂH EL-MÜCEDDİDİ KİMDİR?) Vakfı kuran İsmetullâh el-Müceddidi (Vakıf senedindeki yazan şeklinde Asmat Ullah Mojaddedi); Afganistan İslam Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı Sıbğatullâh el-Müceddidi’nin oğlu. Oğul Müceddidi’nin Nakşibendi tarikatının Halideye koluna bağlı İsmailağa cemaatiyle ve yakın zamanda cemaatten ayrılan Ünlü’yle yakın ilişkileri bulunuyor. Oğul Müceddidi; babasının Danimarka’da kurduğu İslam Merkezi’nin başkanlığını ve bir dönem Mısır merkezli cihatçı Müslüman Kardeşler Örgütü’ne bağlı Avrupa İslam Örgütleri Federasyonu’nun üyesi Danimarka İslam Konseyi’nin başkanlığını da yaptı.(NAKŞİBENDİYYE TARİKATI NEDİR?) Nakşibendiyye tarikatı İslamlık tarihinin en köklü ve yaygın tarikatlarından biri olup; 14’üncü yüzyılda Orta Asya’da Buhara’da kuruldu. Haber konusu Müceddidiye kolu ise 16’ıncı yüzyılda İmamı Rabbani tarafından Hindastan’da kuruldu. Müceddidiye kolunun 17’inci yüzyıldan beri Türkiye’de faaliyetleri bulunmaktadır.

                                                     ***

2. Abdülhamid'in torunu şikayet etti, RTÜK Aysever hakkında inceleme başlattı -soL-

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Enver Aysever’in, KRT TV'de yaptığı programda 2. Abdülhamid’le ilgili sözleri hakkında inceleme başlattıklarını duyurdu.

Şahin, X hesabından yaptığı açıklamada, “KRT ekranlarında yayınlanan bir programda, Sultan Abdülhamid-i Sani’ye yönelik kullanılan ifadelerle ilgili kamuoyunda oluşan haklı hassasiyet tarafımızca dikkatle takip edilmektedir. Konuya ilişkin Üst Kurulumuzca inceleme başlatılmış olup, ecdadımıza yapılan hakareti kabul etmemiz mümkün değildir” dedi.

Osmanoğlu da duyurdu

Osmanoğlu da dün, Şahin’den sonra yaptığı paylaşımda Enver Aysever’in II. Abdülhamid’le ilgili sözleri hakkında “hukuki süreç başlatıldığını” duyurdu. Osmanoğlu, açıklamasında şunları dedi: Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında Enver Aysever isimli şahsın, Osmanlı Hanedanı Mensuplarına ve Şahsıma yönelik hakaret içerikli sözleri, ahlaki seviyesini ve zihniyet dünyasını bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Devlet-i Aliyye Ocakları olarak, bu tür saygısız ve tarihi gerçeklerden uzak açıklamaları esefle kınıyor hem ilgili televizyon kanalı hem program hem de söz konusu şahıs hakkında hukuki sürecin başlatıldığını kamuoyuna bildiriyoruz.

Osmanoğlu dün Şahin'i ziyaret etti

Şahin, dün yaptığı paylaşımda Osmanoğlu’nun kendisini RTÜK binasında ziyaret ettiğini açıkladı.

Şahin, ziyaretin fotoğrafını paylaşarak, “Cennet mekân Sultan II. Abdülhamid Han’ın torunu Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu’nu Üst Kurulumuzda misafir etmekten mutluluk duyduk” ifadelerini kullandı.

Aysever'den yanıt: 'Ne yapacağınızı bildiğimden KRT'den istifa ettim, boşuna yorulmayın'

Şahin'in açıklamasına Aysever'den yanıt geldi.

Şahin'i alıntılayan Enver Aysever şunları yazdı: "Ebubekir Bey; ortada hakaret falan yok, söz konusu ironidir. Hatta Abdülhamit’e övgü bile vardır. Gösterdiğiniz hassasiyeti keşke ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk için de benzer şekilde vurgulasanız. Ayrıca sizin ne yapacağınızı bildiğim için çoktan Krt’den istifa ettim. Kendinizi yormayın."

İktidar basını hedef aldı: Aysever ne demişti?

Aysever, programda, Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu'nun "Çanakkale zaferinin asıl sahibi dedemdir" sözü hakkında konuşmuştu.

Aysever, "Mustafa Kemal bunları tam temizleyememiş. Bunlar önce memleketi sattılar. Şimdi elde don gömlek kaldı onu satıyorlar. Dedeleri Abdülhamid ödlekmiş. Mustafa Kemal olmasaydı hepiniz şimdi maymun gibi dolaşıyor olacaktınız" sözlerini kullanmıştı.

İktidara yakın basın kuruluşları, Aysever'i programın ardından hedef aldı.

                                                            ***

Diyanet’in “torbası” dolu -Mustafa Bildircin/Birgün-

AYM’nin iptal ettiği KHK düzenlemeleri, torba kanun ile Meclis’e sunuldu. AYM’nin iptal ettiği Diyanet’e öğrenci yurtları ve gençlik merkezlerinde din hizmeti sunma olağanı veren düzenleme torba kanuna eklendi.

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyanet İşleri Başkanlığı’na verdiği yetkilere yönelik iptal kararının ardından AKP, iptal edilen düzenlemeleri torba kanun ile TBMM’ye taşıdı. Torba kanunda, Diyanet’e geniş yetkiler tanıyan düzenlemeler yer aldı.

İktidar, “Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni Meclis’e sundu. 2 Mayıs’ta TBMM’ye sunulan teklifin gerekçesi, “AYM tarafından verilen iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulması ve uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla AYM kararlarının gerekçelerine uygun olarak iptal edilen hükümlerin kanunla düzenlenmesi” olarak açıklandı.

AYM’nin, “Anayasa’da yapılan değişikliklerle uyum sağlamak amacı taşımaması” gerekçesiyle iptal ettiği KHK düzenlemesi de torbaya atıldı. Torba yasa ile Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne verilecek bazı görev ve yetkiler, şöyle sıralandı:

• Öğrenci yurtları, eğitim kurumları, gençlik merkezleri ve kampları, ceza infaz kurumları, sağlık kuruluşları, sosyal hizmet kurumları ve benzeri yerlerde işbirliği esasına göre manevi danışmanlık ve din hizmeti sunmak.

• Göçmen, engelli, bağımlı, afetzede gibi desteğe muhtaç kesimlere yönelik manevi danışmanlık hizmetleri yürütmek.

• İhtiyaç duyulan yerlerde okuma salonu, aile ve dinî rehberlik merkezi, gençlik çalışmaları merkezi ve benzeri yerler açmak ve bunlarla ilgili işleri yürütmek.

KURUL’A YETKİ

Diyanet’in dini konulardaki en yüksek kurulu olan Din İşleri Yüksek Kurulu’na KHK ile verilen ancak AYM kararı ile iptal edilen bazı özel yetkiler de torba kanuna dahil edildi. Bu kapsamda kurula, dini yayınların bedeli karşılığında incelenmesi yetkisi tanındı. Öte yandan kurulun, “Din kültür, tecrübe ve ihtisasları ile tanınmış” kişilerden rapor, tebliğ, makale ve vaaz için yararlanmasına olanak sağlandı.

                                                                 ***

AKP’li yönetici ortaokulu bastı, öğrenciyi dövdü: 'Sizi buradan sürdürürüm'-soL-

Kayseri'nin Develi ilçesinde AKP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Hakan İsmet Medeni, oğluyla tartışan bir ortaokul öğrencisini okulun içinde darbetti.

İlçedeki Pembe Cesarettin Kocatürk Ortaokulu'nda iki öğrenci arasında tartışma çıktı. O öğrencilerden birinin velisi olan AKP Develi İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Hakan İsmet Medeni, okulu bastı ve oğluyla tartıştığı iddia edilen bir öğrenciyi dövdü.

Olaya müdahale etmek isteyen temizlik görevlisi kadın, Medeni'ye engel olmaya çalışsa da başarılı olamadı. Darbedilen çocuğun yardımına bir öğretmen yetişti. Medeni'nin, kendisine tepki gösteren öğretmenlere ve okul yöneticilerine, "Ben AKP'de görev yaptım. Sizleri buradan sürdürürüm" dediği iddia edildi.

AKP'den konuyla ilgili açıklama geldi. Açıklamada; okulda öğrenciyi döven, okul yönetimini ve öğretmenleri de tehdit ettiği iddia edilen Develi İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Hakan İsmet Medeni'nin ihraç istemiyle disipline sevk edildiği duyuruldu. Medeni hakkında adli soruşturma da başlatıldı.

'Okulların ne kadar güvensiz olduğu ortaya çıktı'

Okulda şiddeti soL'a değerlendiren Eğitim-İş Kayseri Şubesi Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri Mehmet Ali Şahin, okullarda güvenlik tedbirlerinin artırılması gerektiğini savunarak, uyarıda bulundu:

"Bu hiçbir partinin, hiçbir insanın, hiçbir velinin veya hiçbir bir kişinin okulu bu şekilde basıp bir öğrenciyi tartaklamasını doğru bulmuyoruz.

Burada okulların ne kadar güvensiz olduğu da ortaya çıkmıştır. Yani hiçbir güvenlik önlemi yok. Elini kolunu sallayarak, okula girip, herhangi bir öğrenci sınıf ortamında tartaklanabiliyor. Elinde silah olup da okula girebilirdi. Orada birçok insanı yaralayabilirdi.

Kimse bir devlet memurunu tehdit edemez. Bunu yapıyorsa illaki arkasında bir güç vardır diye düşünürüm."

                                                          ***

Gülümseyen kadınların yer aldığı reklam afişi gericiler tarafından sansürlendi: ‘Kadın düşmanı politika’-Rengin Temoçin/Cumhuriyet-

Kadınların yer aldığı reklam afişlerine yönelik gerici saldırılara bir yenisi daha eklendi. Reklam afişine 'toplumun ahlakını bozan' içerik denildi. Konuya ilişkin Nazlıaka ve Uysal gazetemize konuştu.

İstanbul Ümraniye’deki bir kozmetik firmasında yer alan, gülümseyen kadınların bulunduğu afişlerin üzerine “Toplumun ahlakını bozan içerikler görmek istemiyoruz” yazıldığı görüldü. Sosyal medyada paylaşılan olay tepkilere yol açarken Cumhuriyet CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden avukat Esin İzel Uysal ile konuştu.  “Ahlaksızların ahlak dayatması” diyen CHP’li Nazlıaka, “AKP döneminde kadının adı bakanlıktan bile silindi. Sıra yüzünü silmeye geldi. Kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyetin yönettiği ülkemizde, gericiler iyice palazlandı, tarikatlar güçlendi. Kadının kahkaha atmasını iffetsizlik sayan, hamileyken sokağa çıkmasını ayıplayan, başını örtmeyen kadınları ‘perdesiz ev’e benzeten zihniyet, şimdi de bir kozmetik firmasının  reklamındaki gülümseyen kadının yüzünü kapatmış. Gülümseyen kadın toplumun ahlakını bozmaz, huzurunu sağlar” dedi. (‘ALIŞACAKSINIZ’)
Nazlıaka sözlerini şu şekilde sürdürdü: “2023 seçimlerinde milletvekili adayı olan kadının fotoğrafını seçim otobüsüne siluet olarak koyanlara, kadını kuluçka makinesi gibi görüp kaç çocuk doğuracağını, çocuklarını nasıl dünyaya getireceğini, ne giyeceğini, ne tip evlerde yaşayacağını dayatanlara en güzel yanıtı halk verdi ve kadın belediye başkanları seçti. Bu karanlık zihniyetlere sesleniyoruz: Alışacaksınız. Kadınları hayatın her alanında görmeye alışacaksınız. Kadın yöneticilere alışacaksınız. Kahkaha atan, gülümseyen kadınlara alışacaksınız. Hayatlarımız, bedenlerimiz, kararlarımız bizimdir.”(‘AHLAKI İKTİDAR BOZUYOR’) Uysal ise, “Bu iktidarın gülümseyen kadına bile tahammülü yok aslında. Ancak kadınlar kahkaha da atacaklar, gülümseyecekler de. Afişin üzerine ‘Toplumun ahlakını bozan içerikler görmek istemiyoruz’ yazıyor. Bu toplumun ahlakını bozan kadınlar ve dilediği gibi bir hayat yaşayan kadınlar değil. Aksine iktidarın politikaları bu toplumun ahlakını bozuyor. İnsanların yaşam tarzına karışmasıyla, demokratik haklarını kullanmasının önünde olmasıyla ve anayasayı ihlal etmesiyle, uygulamamasıyla toplumun ahlakının bozuyor” diye konuştu.
       
                                                    ***

Erdoğan, muhalefeti 'içki' üzerinden hedef aldı: Rakının, viskinin, biranın, şarabın fiyatını dert ediyorlar -Birgün-

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti içki üzerinden hedef alarak, "Milletimiz hizmet bekleye dursun, bunların devraldıkları belediyelerdeki ilk icraatlarından biri sosyal tesisleri adeta meyhaneye çevirmek oluyor" dedi. Erdoğan, "Affedersiniz rakının, viskinin, biranın, şarabın fiyatını dert ettikleri kadar, halkımıza astronomik rakamlarla sattıkları suyun fiyatını dert etmiyorlar" ifadelerini kullandı.(https://www.birgun.net/haber/erdogan-muhalefeti-icki-uzerinden-hedef-aldi-rakinin-viskinin-biranin-sarabin-fiyatini-dert-ediyorlar-620026)

                                                       ***

Eski Tunus Başbakanı Ureyd'e 34 yıl hapis cezası -Cumhuriyet-

Tunus'ta Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı ve eski Başbakan Ali el-Ureyd, terörle ilgili çeşitli suçlamalar nedeniyle yargılandığı davada 34 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Tunus resmi ajansının (TAP) yargı kaynaklarından aktardığı habere göre, Ureyd ile 8 sanığa, "terör örgütü kurulmasına yardım etmek, ülke toprakları içinde terör örgütüne katılmak ve Tunuslu gençlerin yurt dışına gönderilerek terör örgütüne katılmalarını sağlamak" suçlarının yöneltildiği belirtildi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/eski-tunus-basbakani-ureyde-34-yil-hapis-cezasi-2334813)

                                                      ***

Cargill: Özelleştirmeyle ilgimiz yok -Birgün-

Cargill Türkiye, 22.04.2025 tarihinde BİRGÜN'de yayımlanan “Cargill için her şey feda” başlıklı manşetimiz ile “Cargill istiyor, AKP veriyor” başlıklı haberimize ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada Cargill’in Bursa Orhangazi’de yer alan tesislerinin Toprak Koruma Kanunu’na uygun olduğu savunuldu.Açıklamada özetle şu ifadeler yer aldı: "Şirket faaliyetlerine idari makamların izinleri ile devam etmektedir. 65 yıldır faaliyet gösterdiğimiz Türkiye’de çevreyi, insanı ve doğayı korumaya öncelik vermekte, tarım ve doğal kaynakların sürdürülebilirliği için veri temelli çözümlere yatırım yapmaktayız."

                                                          ***


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

soL "Köşebaşı + Gündem" -31 Mayıs 2025-

Cumhuriyetçiler Kurultayından sonra…-Aydemir Güler- Kurultay’dan önce, ilerici olan her şeyin iktidar mekanizmalarından uzaklaştırıldığı ülk...