Ey utanma duygusu neredesin? -Timur Soykan / BİRGÜN-

 

Skandal bir düğün yaparak denetimi altındaki banka ve özel finans kuruluşu yöneticilerinden takı toplayan BDDK Başkan Yardımcısı Aydın benden şikâyetçi oldu.

Utanma duygusunun kalmadığı yerde insan olan çaresizlik yaşıyor. Yargının kalmadığı ülkede suç işleyen üste çıkıyor, suçu ortaya çıkaran gazeteci suçlanıyor. Hemen her gün bunun örneklerini yaşıyoruz ve bizim için sıradanlaşmasına öfkeleniyorum. ‘Terzi kendi söküğünü dikemez’ misali hayatımızdaki haberi yazmıyoruz.  Sadece yaşadığım son örnekleri anlatacağım.

Bayramdan önce telefonum çaldı ve yine arayan polis memuruydu. Artık sıradanlaşmış bir diyalog.

Polis: Timur Bey yine ifade için polis merkezine gelmeniz gerekiyor.

Timur: Tabii geliyorum.

Zaten haksız ve hukuksuz bir şekilde verilen adli kontrol kararı gereği haftada üç gün karakola giderek imza veriyorum.

ŞİKÂYETÇİ: SKANDAL DAMAT

Polis merkezine gittim. Bu kez şikâyetçi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın’dı. Şaşırmadım ve şaşırmadığıma kızdım. Demokrasinin, kuvvetler ayrılığının, ahlaki değerin, adaletin, utanma duygusunun zerre kaldığı bir ülkede içinde bulunduğum durum sadece absürt bir komedi olabilirdi.

BDDK Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın’ın benden şikâyetçi olmasının nedeni, onun skandal düğünü hakkında hazırladığım haberdi.

BDDK Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın’ın nikah şahitleri arasında Celal Adan, Süleyman Soylu, BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu da vardı. MHP nikaha damga vurdu.

TAKI MI RÜŞVET Mİ?

Mustafa Aydın, 19 Eylül 2024 günü İstanbul Şişli’deki 5 yıldızlı otelde düğün yaptı. Denetleme yetkisine sahip olduğu bankaların genel müdürlerine, özel finans kuruluşlarının yöneticilerine davetiye gönderdiğini öğrenmiştim. Yani bir hakimin, yargıladığı sanıkların hepsini düğününe çağırmasından farksız bir durumdu. Banka genel müdürleri, finans kuruluşlarının sahipleri de BDDK Başkan Yardımcısı’na ne kadarlık takı takacakları konusunda paniğe kapılmıştı. Toplantılar yaptılar, diğer bankaların ne takacağını öğrenmeye çalıştılar. Sonuçta 10 bin dolarlık takılar da karar kılanlar oldu.

5 yıldızlı oteldeki düğüne davetsiz misafir olarak gittim. TBMM Başkanvekili Celal Adan, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu, kamu bankalarının yöneticileri, MHP’li vekiller nikah şahidiydi.

GENEL MÜDÜRLER KUYRUKTA

Düğün ise sadece takı merasimi için düzenlenmişti. Takı kuyruğu otelin geniş balo salonunun sonuna kadar uzamıştı. Büyük bankaların genel müdürleri, finans kuruluşlarının yöneticileri tek sıraya girip BDDK Başkan Yardımcısı’na takıyı takıyor ve birlikte poz veriyorlardı. Gelin ve damadın iki yanındaki takı torbaları defalarca doldu. Torbalar oradaki kutulara boşaltılıyordu. Bunlara düğün takısı mı rüşvet mi denir bilemedim. Düğünü hiç gizlenmeden cep telefonunun kamerasıyla kaydettim.

Aydın’ın düğünündeki takı kuyruğu salonun sonuna kadar uzamıştı.

MEHMET ŞİMŞEK’İN TALİMATI

Haber geniş yankı uyandırdı. Murat Yetkin’in haberiyle öğrendik ki; Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bu düğünden çok rahatsız olmuş ve inceleme başlatılması talimatı vermişti. CHP de skandal düğün konusunda suç duyurusunda bulundu. Muhalefet milletvekilleri soru önergeleri verdi.

PEKİ NE OLDU?

Polislerin önünde ifade vermek için beklerken ‘Peki ne oldu’ diye düşünüyordum.

Mehmet Şimşek’in talimatı sonrası Kamu Görevlileri Etik Kurulu’nun üç ayda Mustafa Aydın hakkında rapor hazırlaması gerekiyordu. Rapor hazırlanıp ilgili kurumlara gönderildi mi? Onu bile açıklamadılar.

Düğünde takılan takı miktarı bile ısrarlı sorularımıza karşın yanıtlanmadı. Öğrenemedik.

Savcılık soruşturma açtı mı? Açmadı.

BDDK Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın istifa etti mi? Hayır.

Görevden alındı mı? Koltuğunda oturmaya devam ediyor.

Ve ben o an polislerin karşısında şüpheli sıfatıyla oturuyordum.

ERKAN KORK TAKI TAKIYORDU

Aklıma Erkan Kork geldi. Elektronik ödeme kuruluşu Payfix ve PozitifBank’ın sahibi Erkan Kork, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklanmıştı. Skandal düğünde çektiğim görüntüleri incelemiştim ve Erkan Kork’un Mustafa Aydın’a takı taktığı anların kaydını bulmuştum. Onu da haberleştirmiştik. Düşünün düğün zamanı yasa dışı bahis suçlamasıyla yargılanan Erkan Kork, BDDK Başkan Yardımcısı’na takı takıyordu. Skandal skandal doğurmuştu. Üstelik bu düğünden aylar sonra Erkan Kork yeni bir yasa dışı bahis soruşturmasında tutuklanmıştı.

Aydın’ın düğününe bankacılık sektöründen üst düzey isimler katılmıştı.

EVİMİZE BASKIN

Murat Ağırel ve ben Erkan Kork ile tutuklanmasından kısa süre önce röportaj yapmıştık. O da cezaevinden savcıya ifade vererek ona üstenci konuştuğumuz iddiasıyla bizden şikâyetçi olmuştu. ‘Şantaj’ ve ‘tehdit’ suçlamasıyla evimiz sabaha karşı basıldı. Neyse ki Erkan Kork ile konuşmalarımızı kaydetmiştik. Üstelik gözaltındayken Erkan Kork’un bizle ilgili ifadesi okunduğunda şantaj ve tehdit suçlamasının bile olmadığını görmüştük. Savcı, bu suçu uydurmuştu ve uydurma suçlamayla tutuklanmaması istemişti. Hatta o gün Ankara’ya gidip Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin ‘Skandal Düğün’ haberime verdiği ödülü alacaktım ama gözaltında olduğum için gidememiştim.

Tabii ki; Mustafa Aydın’a Erkan Kork ile ilişkisi nedeniyle bir soruşturma açılmadı. Erkan Kork ifadesinde benim onun skandal düğüne katılmasıyla ilgili haberime de dikkat çekip beni suçlamıştı. Biz halen soruşturuluyoruz. Haftada üç gün imza veriyoruz ve yurt dışına çıkmamız yasak.

HUZURUNU BOZMUŞUM

‘Bu saçmalıklar silsilesini düşünürken polis karakolunda ifademe geçildi.

Polis memuru, bu haberi anlattığım TV kanalı yayının çözümlerini, yazılı haberlerimi gösterdi ve Mustafa Aydın’ın benim hakkımdaki suçlamalarını sıraladı:

“Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak, Kişilerin huzur ve sükununu bozmak, hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek.’

Yani bu skandallara karşı hiçbir yaptırım uygulanmayan Mustafa Aydın’ın huzur ve sükununu bozmakla suçlanıyordum.  Ayrıca skandal düğünü görüntülemek, haber yapmak da suça dönüştürülmek istenmişti. ‘Yanıltıcı bilgi’ dediklerinin ise kare kare görüntüleri vardı. Ama tüm bunlarla yetinmemişler, ne alakaysa ‘Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’le suçlamışlardı. Hangisi daha kötü acaba? Erkan Kork ile röportaj yaptığın için ‘Tehdit ve şantaj’ ile suçlanmak mı? BDDK Başkan Yardımcısı’nın makamını kullanarak servet topladığı düğünü haber yaptığın için ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrikle suçlanmak mı?

CÜBBELİ AHMET’İN ŞIMARIK KIZI

Karakoldan çıktığım sırada birkaç gün önce İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde verdiğim ifade aklıma geldi. Cübbeli Ahmet, kızı Yüsra Palazoğlu ve damadı Esat Palazoğlu benden şikâyetçi olmuştu. Yüsra Palazoğlu’nun çakarlı lüks aracıyla yasak yerde U dönüşü yaptığı görüntüler sosyal medyada yayılmıştı. Yayında bu konuyu konuşurken Yüsra Palazoğlu’na ‘Şımarık’ demiştim. Savcı çok sayıda suçlamayı sıralarken ‘Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik’ maddesini de sıralamıştı. İfademde ‘Şımarık’ sözümün arkasında durduğumu ve Cübbeli Ahmet’in de insanların dini duygularını istismar ettiğini anlatmıştım.

Cübbeli Ahmet, kızı Yüsra Palazoğlu.

HALKBANK SKANDALI

Eve geldiğimde masanın üzerinde dava celpleri vardı. Halkbank’ın BirGün Gazetesi ve benim hakkımda 1 milyon TL tazminat talebiyle açtığı tazminat davası ile ceza davasının tebligatlarıydı.

Halkbank’ın suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan ile bağlantılı şirketlere 550 milyon TL kredi verdiğini belgeleriyle yayınlamıştık. Halkbank’ın MASAK’a gönderdiği kredi belgeleri, MASAK raporu, iddianamedeki savcılık tespitleri hepsi elimizde. Yani haberin tamamı resmi belgelere dayanıyor. Ama RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in de arasında olduğu Halkbank Yönetim Kurulu soruşturulmuyor, yargılanmıyorlar ve bize dava açıyorlar. Tüm yaşadıklarımızı düşündüm, evin penceresine çıkıp avazım çıktığı kadar şöyle bağırmak istedim:

“Ey utanma duygusu neredesin…”

Timur Soykan / BİRGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

soL "Köşebaşı + Gündem" -27 Haziran 2025-

Bakırhan'dan Chatham House'da Kürt sorunu değerlendirmesi: 'İngiltere'nin özel bir konumu var' Chatham House’da konuşan ...