Özgür Özel: Anketlerde yüzde 25'i görüyorlar bu yüzden Fahrettin Altun gitti, TRT'yi de değiştirecek, Anadolu Ajansı'nı değiştirecek!
CHP lideri Özgür Özel, tutuklunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar için Adana'da yapılan 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinginde son yapılan atamalara göndermede bulundu. Özel, "Anketlerde yüzde yirmi beşi bilemedin yüzde otuzu ona yüzde yetmişi bize inanıyor. Bu yüzden İletişim Başkanını değiştirdiler. Eğer bir siyasi yapıda işler kötüye gidiyorsa faturayı iletişimcilere keserler, Fahrettin Altun gitti. TRT'yi değiştirecek. Anadolu Ajansı'nı değiştirecek. RTÜK'ü değiştirecek. Çünkü diyorlar ki bütün TV'ler bizde, gazeteler bizde, gece yarısı elde çubuk bizim ekranlarda iftira atanlar bizde. Yine de millet onlara inanıyor" dedi.
CHP lideri Özel, AKP Ankara Milletvekili ve eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'e tepki gösterdi. Osman Gökçek'in 'baklava' üzerinden gönderme yapmasına, "Gitmiş baklava kutusu yaptırmış millete ahlak dağıtıyor. Senin partinin Başbakan yardımcısı, Meclis Başkanı Bülent Arınç, FETÖ'ye Ankara'yı pazarladın demiş, senin kursağından geçen her lokmada şaibe var utanmadan millete laf ediyor, bozuk tohum!" ifadelerini kullandı.
Yargılanmaların TRT'den yapılması için kanun önerisi verdiklerini hatırlatan Özel, "TRT'den ama öyle oyun yapmak yok. Savcıyı dinleyip belgesele geçmek yok. Tamamını, iddiayı da cevabını da satır satır TRT'nin yayınlamasını, isteyen her kanalın canlı vermesini istiyoruz. İftiradan bıktık. Namusumuza yapılan bu saldırıyı geri püskürteceğiz hodri meydan!" dedi.
Uğur Mumcu Meydanı’nda toplanan Adanalılar, tutuklanan ve görevden alınan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar başta olmak üzere tutuklu belediye başkanlarına destek vermek üzere bir araya geldi.
CHP'nin 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinglerinin bugünkü durağı, tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar için Adana oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in katılımıyla gerçekleşecek miting alanına Adanalılar, “Hükümet istifa”, sloganları ve “Adana’dan esen halkın rüzgarı Zeydan Karalar yıkar duvarı” pankartlarıyla giriş yaptı.
Özgür Özel, mitingte konuştu.
Özgür Özel'in konuşmlarından satır başları şu şekilde:
"Ülkenin bir sonraki Cumhurbaşkanına darbeye kalktılar"
"Dün bu büyük haksızlık yaşandığında miting kararı verdik. Dediler ki o miting alanı bir günde dolmaz. O meydan bu haliyle Ferdi Tayfur'un tarihi konserinde doldu. Görüyor musun Zeydan Başkan, 250 bin hemşehrilerin sana sahip çıkıyor bu meydanda. Bu darbe öyle bir darbeydi ki hem İstanbul'un 16 milyonun seçtiğine hem de ülkenin bir sonraki Cumhurbaşkanına darbeye kalktılar.
Birileri Cumhurbaşkanını kandırmış, 3 tane sağlam savcım var, 3 tane hakimim, 3 tane de yalancı yalancı şahidim, iftiracı gizli tanığım var. TV'lerde iftirayı basarız seçimleri alırız. ama iş öyle değil Adana'nın iradesi öyle değil. Ben görünce boğazım düğümlendi. Kooperatifler karar almış, bütün minibüslerin üzerinde şu yazıyor: 'Zeydan Başkan pandemide sen vardın yanımızda, depremde sen vardın yanımızda, bu akşam kim gelecekse senin yanına bedava!' Kim istediyse nikahını kıydı, 1 gecede 11 nikah kıyardı. Şimdi nikahını kıydıkları gelmiş. Ey Erdoğan, bir adamın arkasında 20 bin çift varsa sen onu yenemezsin!
"Senin kursağından geçen her lokmada şaibe var utanmadan millete laf ediyor, bozuk tohum!"
Zeydan Başkan 11 yıl önceki ihalenin AKP'nin verdiği ihalenin parasını veriyor. O ihaleyi yapan AKP'liye ne verilmiş bilmiyoruz. Paralarını ödemiş, bir daha çalışmamış onlarla. O Zeydan Başkan 11 yıl boyunca bir çöp bulamadıkları, Zeydan Başkan'ın eşi Nuray hanım 32 yıldır devlet okulunda öğretmen. Bu kadının kocası mı yapmış yolsuzluk? Orada Melih Gökçek var. Oğlunu biliyor musunuz? Bozuk tohum! Gitmiş baklava kutusu yaptırmış millete ahlak dağıtıyor. Senin partinin Başbakan yardımcısı, Meclis Başkanı Bülent Arınç, FETÖ'ye Ankara'yı pazarladın demiş, senin kursağından geçen her lokmada şaibe var utanmadan millete laf ediyor, bozuk tohum!
Adana'yı baştan başa, içme suyunu, kanalizasyonu tamamlayan, kadın kooperatifleriyle kadınların yüzünü güldüren, göreve geldiğinde belediyenin borcu alacağının 4 katı olan yerde şimdi belediyenin borcu alacağının 4'te biri. Ve 321 iş makinesi almış, eskiden AKP'nin ihaleyle yaptığı işleri belediyenin çalışanlarına yaptırıyor, istihdam sağlıyor, güneş enerjisiyle bile belediyenin elektrik faturalarını neredeyse sıfırlamış. Böyle çalışan birine utanmadan attılar iftira, bizde geldik Zeydan Başkan'a sahip çıkmaya!
"Fahrettin Altun gitti, TRT'yi de değiştirecek, Anadolu Ajansı'nı da değiştirecek"
Seyhan'da ilk kadın Belediye Başkanı Oya Tekin, bir iftiracının söyledikleriyle tutukladılar. Oysa mesele çöp ihalesi ama o iftiracıyla ilişki şantaj ve tehdit ilişkisi. O iftiracı geliyor bana ihaleyi vermezsen şunu yaparım bunu yaparım diyor. Oya Başkan kaymakama gidiyor şikayet ediyor, valiye gidiyor şikayet ediyor. Tehditlerden yılmıyor ama iftiracılar sen misin beni şikayet eden diyor, İstanbul'dan Oya Başkan'ın ismini veriyor. Dün dedi, beni aldılar, eşimi aldılar, 15 yaşında oğlum var ev hapsi verin onun yanında olayım diyor.
Kadir Haydar görevini yaparken onu da iftiralarla görevden aldılar. Ceyhan'ın kaderi, Ceyhan'ın Kadir'idir. Ona sahip çıkacağız. Karşımızda bir organize suç yapısı, acımasızca saldırıyorlar. 30 Ekim'de Ahmet Özer Başkanımızı aldıklarından beri saldırıyorlar. Anketlerde yüzde yirmi beşi bilemedin yüzde otuzu ona yüzde yetmişi bize inanıyor. Bu yüzden İletişim Başkanını değiştirdiler. Eğer bir siyasi yapıda işler kötüye gidiyorsa faturayı iletişimcilere keserler, Fahrettin Altun gitti. TRT'yi değiştirecek. Anadolu Ajansı'nı değiştirecek. RTÜK'ü değiştirecek. Çünkü diyorlar ki bütün TV'ler bizde, gazeteler bizde, gece yarısı elde çubuk bizim ekranlarda iftira atanlar bizde. Onların altında bir otobüs bir de iki buçuk kanal biri kapalı biri açık. Yine de millet onlara inanıyor.
Size söz veriyoruz. Ekrem Başkan'ın helal diplamasını geri alacağız. Bu diplomasızı da evine yollayacağız!
"Biz 3 T'nin arkasındayız"
Meclis'te kanun teklimiz var. Meclis kapanmadan kanunu çıkaralım. TRT'den ama öyle oyun yapmak yok. Savcıyı dinleyip belgesele geçmek yok. Tamamını, iddiayı da cevabını da satır satır TRT'nin yayınlamasını, isteyen her kanalın canlı vermesini istiyoruz. İftiradan bıktık. Namusumuza yapılan bu saldırıyı geri püskürteceğiz hodri meydan! Biz 3 T'nin arkadasındayız, terörsüz ve demokratik Türkiye, tutuksuz yargılanma, TRT'den canlı yargılanma."
***
Arnavutluk Başbakanı Rama, Meloni'yi yine diz çökerek selamladı!
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Roma’da Ukrayna için düzenlenen zirvede bir kez daha İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin önünde diz çöktü. Rama daha önce de Arnavutluk başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun (AST) 6. zirvesinde Meloni’yi diz çökerek karşılamıştı.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, "Ukrayna İyileşme Konferansı" kapsamında Roma'yı ziyaret etti. Konferansın açılışında Rama ile İtalya Başbakanı Meloni arasındaki selamlaşma gündeme oturdu.
Rama, Meloni'yi karşılamak için herkesin gözü önünde diz çöktü. Karşısında diz çöken Rama’yı başta fark etmeyen Meloni ise daha sonra gülümseyerek karşılık verdi.
Daha önce de önünde diz çökmüştü
İki liderin Arnavutluk'taki AST Zirvesi'nde de benzer şekilde selamlaşmıştı.
Daha önce Arnavutluk başkenti Tiran’da düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu’nun (AST) 6. zirvesinde de Rama, Meloni’yi yine diz çökerek karşılamıştı.
***
Srebrenitsa: 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa'daki en büyük toplu katliam

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından soykırım olarak kabul edilen Srebrenitsa katliamının üzerinden 30 yıl geçti.
Katliam Bosna Savaşı (1992-1995) sırasında düzenlendi.
Eski Yugoslavya'nın dağılması sonrası ülkede Sırplar, Müslümanlar (Boşnaklar) ve Hırvatlar savaşıyordu.
Bosnalı Sırplar, 11-22 Temmuz 1995'te iki haftadan kısa süre içinde BM koruması altındaki Srebrenitsa kasabasında 8 binden fazla Boşnağı sistematik şekilde katletti.
Yaklaşık 1000 kişinin ya cesetleri hâlâ kayıp ya da kimlikleri tespit edilememiş halde.
BM geçen yıl katliamın başladığı gün olan 11 Temmuz'u "Katliam Kurbanlarını Anma Günü" ilan etti.
Srebenitsa'da ne oldu?
Bosna Savaşı, 1990'ların başında Yugoslavya'nın dağılmasının ardından patlak verdi.
Altı cumhuriyetten oluşan bir federasyon olan Yugoslavya, Cumhurbaşkanı Josip Broz Tito'nun liderliğindeki nispeten gevşek bir komünist rejim altında Sırpları, Hırvatları, Bosnalı Müslümanları, Arnavutları, Slovenleri ve diğerlerini bir araya getirmişti.
Tito'nun 1980'de ölümünden sonra, Yugoslavya içinde daha fazla özerklik için yapılan çağrılar bağımsızlık ilanlarına yol açtı.
Dağılmanın ardından ortaya çıkan ülkelerden biri olan Bosna'da üç toplum çatışma halindeydi: Sırbistan tarafından desteklenen Sırplar, Boşnaklar ve Hırvatlar.
O dönemde Srebrenitsa kasabasında yaklaşık 40 bin Boşnak Müslüman yaşıyordu.
Müslümanların birçoğu, Bosna Savaşı sırasında Bosnalı Sırpların etnik temizliğinden kaçmak zorunda kalarak ülkenin diğer bölgelerinden gelmişti.
Srebrenitsa, 1993 yılında BM tarafından güvenli bölge ilan edildi ve küçük bir grup uluslararası barış gücü askeri kasabayı herhangi bir saldırıya karşı korumakla görevlendirildi.
11 Temmuz 1995'te General Ratko Mladiç liderliğindeki Bosnalı Sırplar kasabaya saldırarak, bölgede barınan sivilleri koruyamayan BM barış gücü askerlerine üstünlük kurdu.
Bosna Sırp ordusu harekete geçtiğinde çoğu kadın, çocuk ve hastalardan oluşan yaklaşık 20 bin Müslüman, Potocari yakınlarındaki Hollandalı barış gücü askerlerinin kontrolündeki BM yerleşkesine sığındı.
Şiddetin tırmanması üzerine BM barış gücü askerleri teslim oldu.
Boşnak kadınlar ve kızlar otobüslere bindirilerek güvenli bir yere götürüldü.
Ama erkekler ve erkek çocuklar alıkonuldu.
Bazıları toplu halde öldürülürken bazıları da Srebrenitsa çevresindeki ormanlık tepelerden kaçmaya çalışırken katledildi.
Sırp güçleri 8 binden fazla Boşnağı sistematik şekilde öldürdü.
BM'nin "güvenli bölge" ilan ettiği yerde bulunan hafif silahlı barış gücü askerleri, etraflarındaki şiddet devam ederken hiçbir şey yapmadı.
Mahkemeden ne karar çıktı?
Lahey'deki Birleşmiş Milletler Mahkemesi, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY), aralarında Mladiç ve Bosnalı Sırp lider Radovan Karadziç'in de bulunduğu yaklaşık 50 Bosnalı Sırbı, Srebrenitsa'da işledikleri savaş suçları nedeniyle mahkum etti.
Mladiç ve Karadziç'e soykırım suçundan müebbet hapis cezası verildi. Duruşmada katliamın önemli ölçüde planlandığına dair kanıtlar sunuldu.
ICTY Başkanı Yargıç Alphons Orie, 2017 yılında Mladiç'i ömür boyu hapis cezasına çarptırmadan önce "İşlenen suçlar insanlığın bildiği en iğrenç suçlar arasında yer alıyor" dedi.
Mahkeme, hayatta kalan tanıkların ve öldürülenlerin yakınlarının dehşet verici ifadelerini dinledi.
Bazı erkeklerin diri diri gömüldüğü, bazı yetişkinlerin çocuklarının öldürülmesini izlemek zorunda bırakıldığı anlatıldı.
Srebrenitsa katliamının pek çok kurbanı yakındaki Potocari Mezarlığı'na gömüldü.
Mezarlıkta binlerce sade beyaz mezar taşı, bir tepenin yamacında, ormanla çevrili bir alanda sıralı duruyor.
Eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan, "Srebrenitsa trajedisi BM tarihinde sonsuza dek unutulmayacak" demişti.
'Suç ama soykırım değil'
Ancak çoğu Bosnalı Sırp ve Sırbistan'daki birçok kişi, 1995 yılında Srebrenitsa'da yaşananların soykırım olduğunu defalarca reddetti.
2024 yılında Bosnalı Sırp milletvekilleri, Bosna savaşı sırasında Srebrenitsa'da 8 bin Müslümanın öldürülmesinin soykırım olduğunu reddeden bir rapor kabul ettiler.
Liderleri Milorad Dodik, Bosna Sırp ordusunun Srebrenitsa'daki operasyonunun "büyük bir hata" olduğunu söyledi.
Dodik, "Bu bir suçtu ama soykırım değildi" dedi.
Bosnalı Sırplar, 2 bin kişinin çoğunun savaş kurbanları olduğunu, Bosnalı Müslüman askerlerin savaşta öldürüldüğünü iddia ediyor. Bir diğer iddiaları da, bu cinayetlerin "Srebrenitsa çevresindeki köylerde öldürülen tüm Sırpların intikamı" olması.
11 Temmuz'u Srebrenitsa Soykırımı'nı Anma ve Düşünme Günü olarak belirleyen BM aldığı karar ile katliamın inkarını ve savaş suçlularını yüceltmeyi kınadı.
Bölgenin demografisi nasıl değişti?
1990'lardaki savaştan önce Srebrenitsa büyük ölçüde bir Boşnak Müslüman kasabasıydı.
Şimdi nüfusun çoğu Sırp.
Savaşın ardından Bosna-Hersek, Sırp Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Federasyonu olmak üzere ikiye bölündü.
Srebrenitsa, Sırp Cumhuriyeti'nde.
Savaştan sonraki yıllarda Srebrenitsa'da Boşnak nüfus azaldı, Sırp nüfus arttı.
Sırp Cumhuriyeti'nde çoğunlukla Sırplar yaşıyor. Bosna-Hersek Federasyonu'nda Boşnaklar çoğunlukta.
BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi'ndeki oylamalarda neler oldu?
BM Genel Kurulu'nun kabul ettiği kararda, üye ülkeler, soykırımın inkarı, çarpıtılması ve gelecekte benzer olayların yaşanmasını önlemek için, bu konuyu eğitim sistemlerinde ders olarak işlemeye çağrılıyor.
BM Güvenlik Konseyi, 2015 yılında Srebrenitsa'da yaşanan olayları "soykırım" olarak kabul edilen bir karar tasarısını gündeme aldı.
Ancak daimi üye Rusya'nın vetosuyla bu karar, Konsey'de kabul edilmedi.
Almanya ve ABD başta olmak üzere birçok Batılı ülke, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgale başlaması sonrası, Srebrenitsa'da yaşanan katliam ve Batı Balkanlar'da 1990'larda yaşanan savaş suçlarını yeniden gündeme taşıdı.
Veto tehdidi bulunmadığı ve basit çoğunluğun oyları yeterli olduğu için karar tasarısı 2024'te BM Genel Kurulu'nda ele alındı.
Türkiye, ABD, İngiltere ve Fransa, 11 Temmuz'un "Srebrenitsa Soykırımını Anma Günü" ilan edilmesi yönünde oy kullandı.
Sırbistan, Rusya, Çin ve Macaristan'ın da aralarında bulunduğu 19 ülke, öneriye ret oyu verdi.
Slovakya ve Yunanistan da dahil 68 ülke çekimser kalırken, 22 ülke de BM Genel Kurulu'ndaki oylamaya katılmadı.
193 üyeli genel kurulda 84 üye ülkenin oyuyla karar kabul edildi.
***
Grok (yapay zekâ)... Yaccarino... Musk...-Füsun Sarp Nebil-
X.com üzerinde dosdoğru mesajlar atan insanların yanında, bol miktarda saçmalayanlar ve tabii ki botlar da var. Yani bir yapay zekâ, bu ortamdan besleniyor ve eğitiliyorsa, ne demesini bekliyorsunuz?

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder