TARİHTE BUGÜN (27 TEMMUZ)

 

      OLAYLAR:

  • 1302 - Osmanlı Beyliği ile Bizans İmparatorluğu arasındaki Koyunhisar SavaşıOsman Gazi'nin zaferiyle sonuçlandı.
  • 1526 - Osmanlı İmparatorluğu ile Macaristan Krallığı arasında yaşanan Petrovaradin KuşatmasıOsmanlı zaferiyle sonuçlandı.
  • 1794 - Fransız Devrimi'nin jakoben önderlerinden Maximilien Robespierre, iktidardan düşürüldü ve Fransa Millî Meclisi'nce tutuklandı. Robespierre, 28 Temmuz'da idam edildi.
  • 1847- Kars, Van ve Muş’ta da Kürt aşiretleriyle Osmanlı askerleri arasında çatışmalar yaşandı. Bedirxan Bey, kendi birliğiyle Eruh Kalesi’ne çekilmek zorunda kaldı. Bedirxan Bey, hiçbir askerine dokunulmaması şartıyla teslim oldu. Bedirxan Bey ve ailesi önce İstanbul’a daha sonra da Girit adasına sürgüne gönderildi.
  • 1914- Avusturya Sırbistan’a resmen savaş ilan etti ve Birinci Dünya Savaşı başladı.
  • 1921 - Toronto Üniversitesi'nden biyokimyacı Frederick Banting'in başında bulunduğu araştırmacılar, insülin hormonunu keşfettiklerini açıkladılar.
  • 1953 - Panmunjom Ateşkes Antlaşması: İki milyondan fazla kişinin öldüğü Kore Savaşı'nı sona erdiren ateşkes anlaşmasıPanmunjom köyünde imzalandı. 3 yılı aşkın süren Kore Savaşı Panmunjan’da imzalanan ateşkes anlaşmasıyla sona erdi. Taraflar, barış müzakerelerine 90 gün sonra başlayacaklar, 60 gün içinde esirler takas edilecek. ABD liderliğinde Güney Kore-“BM birlikleri” ittifakı ile komünist Kuzey Kore-Çin Halk Cumhuriyeti’nin dahil olduğu savaşta yaklaşık 2.5 milyon insan öldü. Demokrat Parti iktidarında 5 bin 90 askeri personelle Kore savaşına “Batı İttifakı”nın yanında TBMM kararı almaksızın dahil olan Türkiye’nin kaybı 721 ölü, 2.068 yaralı, 163 kayıp oldu.
  • 1954- Mısır cumhurbaşkanı Cemal Abdül Nasır ile İngiltere anlaştı; 65 bin İngiliz askeri Süveyş Kanalı’nı terk edecek.
  • 1955- Ulus gazetesi yazarlarından Bülent Ecevit Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a hakaret ettiği gerekçesiyle sorgulandı.
  • 1957 – Kıbrıs’ta Türk Mukavemet Teşkilâtı kuruldu.
  • 1964 - Amerika Birleşik Devletleri'nde Siyahlar, Federal Mahkeme'ye başvurma hakkını elde etti.
  • 1970 - 15-16 Haziran İşçi Direnişi’ne karıştıkları iddiasıyla 7’si tutuklu 80 kişinin yargılanmasına başlandı.
  • 1970 -  Türkiye İşçisi Partisi adına M.Ali Aybar’ın “Doğudaki Komando Harekatı’nda halka yapılan zulümlerden” dolayı Başbakan Demirel hakkında gensoru önergesi, iktidardaki Adalet Partisi Milletvekillerinin küfürlü sataşmalarıyla geçen görüşmelerin ardından AP oylarıyla reddedildi. 
  • 1976 - Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e, Waldorf Astoria Oteli'nde konuşurken, Kıbrıslı Rum Staviros Skopetrides tarafından suikast girişiminde bulunuldu.
  • 1979- Zonguldak ve Mersin’de yağ bulamayan ev kadınları gösteri yaptı.
  • 1980- Balgat katliamı nedeniyle idama mahkum edilen sağ görüşlü Mustafa Pehlivanoğlu ile İsa Armağan Ankara Mamak askeri cezaevinden kaçırıldılar.
  • 1983- Ermeni militanlar Türkiye’nin Lizbon Büyükelçiliği’ni bastı. Büyükelçilik maslahatgüzarının eşi öldü. Aynı gün Paris’teki Ermeni Kültür Merkezi bombalandı.
  • 1983 - Güneş Gazetesi’nin de içinde bulunduğu 27 şirketin kontrolü Hisarbank’a devredildi. Hisarbank ise Maliye Bakanlığı’nın denetiminde olduğundan bütün bu şirketler de maliyenin yönetimine girdi. Çavuşoğlu, Kozanoğlu grubunun elinde sadece inşaat şirketi kaldı. (Kastelli olayından sonra mevduat sahiplerine olan yükümlülüğünü yerine getiremeyen Hisarbank ve benzeri durumdaki İstanbul Bankası’nın yönetimine Maliye Bakanlığı’nca el konulmuştu.)
  • 1984- Yurda dönen Yahya Demirel, kesinleşmiş 36 aylık hapis cezasını çekmek üzere cezaevine gönderildi.
  • 1984 - Selda Bağcan, Muhlis Akarsu, Feridun Biliş 1975’de çıkan”Galdı Galdı”adlı uzunçalarda “komünizm propagandası”ndan yargılanmaya devam edildi.
  • 1991- Castro: “Bize gelip masal anlatmasınlar. Emperyalizmi tanıdıkça kendimizi daha komünist hissediyoruz”.
  • 1994- Gelibolu Milli Parkı’nda, 25 Temmuz günü çıkan ve rüzgarın etkisiyle geniş bir alana yayılan yangın 30 bin hektarlık alan yandıktan sonra söndürülebildi. Orman Müdürü Talat Göktepe, söndürme çalışmalarına nezaret ederken ölüm tehlikesi geçiren 5 görevliyi kurtardı, ancak kendisi öldü.
  • 1994 - Haftalık Express gazetesi “halkı askerlikten soğutma yolunda yayın yaptığı” gerekçesiyle toplatıldı. Express, 26.sayıda İstanbul Savaş Karşıtları Derneği Başkanı’nın görüşlerine yer vermişti. Express‘ in Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve muhabiri de ifade verdi.
  • 1995 - Sakarya'nın Pamukova ilçesindeki Mühimmat Bölüğü'nde yangın çıktı, cephanelik havaya uçtu. 15 bin nüfuslu ilçe boşaltıldı.
  • 1996- Ölüm oruçlarının 69. gününde DHKP-C militanı Yemliha Kaya (1968- K.Maraş), TİKB militanları Osman Akgün (1965- Rize) ve Hicabi Küçük (1972- Bayburt) ile TKP (ML) üyesi Hayati Can (1971- Tercan) yaşamlarını yitirdiler. 20 Mayıs 1996’da başlayan eylemde 12 kişi öldü. Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli ve Eşber Yağmurdereli’nin arabuluculuğuyla uzlaşma sağlandı; Eskişehir Özel Tip’teki 102 tutuklu/hükümlüden 20’si Gebze, 82’si Ümraniye’ye nakledilecek.
  • 1996 - Atlanta Olimpiyat Parkı'nda meydana gelen patlamada 2 kişi öldü. Olay yerine koşarak giden TRT kameramanı Melih Uzunyol da kalp krizi geçirerek öldü.
  • 2000 - Suriye'nin yeni Devlet Başkanı Beşar Esat, ülkesindeki siyasi mahkûmların geri kalan cezalarını affettiğini açıkladı.
  • 2001- MHP’nin İl örgütünün bulunmadığı Tunceli’de 2.Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin yapıldığı kent stadyumuna Vali tarafından Devlet Bahçeli’nin posterinin ve “Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz” yazısının asılması binlerce kişinin stada yürüyüşüyle protesto edildi. Çıkan olaylarda 8 polis ve 1 gösterici yaralandı. DSP-MHP-ANAP koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olan Devlet Bahçeli’nin posteri valilikçe stadyumdan indirildi.
  • 2003- Siyanürlü yöntemle altına karşı mücadele veren Bergamalıların eski başbakan Mesut Yılmaz ve üç bakan hakkında açtığı ve mahkemenin tazminata hükmettiği dava Yargıtay 4’üncü Hukuk Dairesi’nce onaylandı. Mesut Yılmaz ve üç bakan Bergamalı köylülere toplam 47 milyar tazminat ödeyecek.
  • 2002 - Ukrayna'da hava gösterisi sırasında bir savaş uçağının (Su-27) düşmesi sonucu izleyicilerden 77 kişi öldü.
  • 2006- Yazar Perihan Mağden,üç yıl hapis istemiyle yargılandığı davada beraat etti. “Vicdani red bir insan hakkıdır” başlıklı yazısında ‘halkı askerlikten soğuttuğu’ gerekçesiyle Genelkurmay suç duyurusunda bulunmuş ve dava açılmıştı.
  • 2008 - Güngören saldırısı: İstanbul Güngören, Güven Mahallesi'deki, Kınalı Caddesi üzerinde bulunan Menderes Çıkmazı'nda saat 22:00 civarında 2 ayrı patlama meydana geldi. Patlamada 18 kişi hayatını kaybetti, 154 kişi de yaralandı.
  • 2012 - Londra'da, XXX. Olimpiyat Oyunları'nın açılış töreni yapıldı.
  • 2013- Mısır’da güvenlik güçlerinin darbe karşıtı protestoların yapıldığı Rabiatul Adeviyye Meydanı’ndaki göstericilere müdahalesi sonucu 200 kişi öldü, 4 binden fazla kişi yaralandı.
  • 2013 -  Somali’nin başkenti Mogadişu’da Türk Büyükelçiliği’nin ek binasına düzenlenen bombalı saldırıda Amasya Emniyet Müdürlüğünde görevli özel harekat polisi Sinan Yılmaz öldü, 3 polis memuru yaralandı.
  • 2013 -  Iron Maiden’ın Beşiktaş İnönü Stadı’ndaki konserinde Gezi Direnişi de vardı; “The Prisoner” şarkısı çalınırken “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları yükseldi.
  • 2013 - Memet Ali Alabora hakkında “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel” tweet’i nedeniyle başlatılan iki ayrı suç duyurusuyla başlatılan soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandı.
  • 2015- Muş Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız, eşi ve kızının da yer aldığı otomobile PKK’lılar tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldü.
  • 2015 - Bağcılar’da bir evde”canlı bomba olduğu”iddiasıyla polislerce infaz edilen Halk Cepheli Günay Özarslan’ın cenazesinin defnedilmesini polis 3.günde de engelledi. Çatışmalarda polis Gazi Cemevi’ne de gaz attı. Gazi Mahallesi’ndeki çatışmada 1 polis hayatını kaybetti.
  • 2015 - Cumhurbaşkanı Erdoğan 25.Dönem TBMM Başkanlık Divanı üyelerini Saray’da kabul etti. Ziyarete AKP ve MHP’li üyeler tam kadro katılırken CHP ve HDP’liler katılmadı.
  • 2016- Kanun Hükmünde Kararname Resmi Gazete’de yayımlandı. İçlerinde Zaman, Taraf Gazetesi, Samanyolu TV, Cihan Haber Ajansı’nın da olduğu 3 haber ajansı, 16 televizyon, 23 radyo, 45 gazete, 15 dergi ile 29 yayınevi ve dağıtım kanalı kapatıldı.

      DOĞUMLAR:
  • 1612 - IV. MuratOsmanlı'nın 17. Padişahı (ö. 1640)
  • 1804 - Ludwig Andreas Feuerbach, Alman filozof (ö. 1872)
  • 1824 - Alexandre Dumas, fils, Fransız yazar (ö. 1895)
  • 1853 - Vladimir Korolenko, Rus ve Ukraynalı kısa öykü yazarı, gazeteci, insan hakları savunucusu ve Hümaniteryan (ö. 1921)
  • 1867 - Enrique Granados, İspanyol piyanist ve besteci (ö. 1916)
  • 1881 - Rauf Orbay, Türk asker ve siyasetçi (ö. 1964)
  • 1917 - Bourvil, Fransız aktör ve şarkıcı (ö. 1970)
  • 1924 - Sırrı Gültekin, Türk oyuncu, film yönetmeni ve senarist (ö. 2008)
  • 1927 - Fana KoçovskaMakedon direnişçi, Yugoslav Partizanı ve Halk Kahramanı Nişanı sahibi ulusal kahraman (ö. 2004
  • 1939 - Peppino di Capri, İtalyan şarkıcı
  • 1946 - Stephen Donaldson (d. 27 Temmuz 1946 – ö. 18 Temmuz 1996) Donny the Punk (Punk Donny) olarak bilinen bir Amerikalı politik eylemci ve Mahkûm Tecavüzünü Durdurun 'un (Stop Prisoner Rape) kurucusuydu. Hapishane devrimlerine ve punk altkültürlerine katkısıyla bilinir.Eşcinsellerin ve öğrencilerin organize edilmesinde yer aldıktan sonra Vietnam Savaşı'nın protestolarına katıldı. Bazı protestocular 10 dolar karşılığında serbest bırakılırken o bunu reddetti ve yakın zamanda sert mahkûmların olduğu bir koğuşa alındı. Orada anal ve oral tecavüze uğradı. Daha sonra koruma karşılığında bunu gönüllü olarak yapmaya başladı, "Punk" lakabı da buradan gelmektedir. "A Jailhouse Punk", hapishanede koruma karşılığı seks öneren kişilere takılan lakaptır. Hayatının sonraki bölümlerinde ırkçılık ve hapishanelerde erkek tecavüzü karşıtı yazarlığıyla tanındı. "Stop Prisoner Rape"'in başkanıydı, bolca yardım konseri katkıda bulundu ve konferansa katıldı. 1996'da AIDS hastalığı yüzünden öldü.
  • 1963 - Donnie Yen, Dövüş sanatları aktörü, koreograf, yapımcı ve yönetmen
  • 1970 - Nikolaj Coster-Waldau, Danimarkalı tiyatro ve sinema oyuncusu
  • 1977 - Jonathan Rhys Meyers, İrlandalı sinema oyuncusu


ÖLÜMLER
ÖLÜMLER
  • 1759 - Pierre Louis Maupertuis, Fransız düşünür ve bilim adamı (d. 1698)
  • 1841 - Mihail Yuryeviç Lermontov (15 Ekim 1814 - 27 Temmuz 1841), Rus yazar ve şair. Emekli bir subayın oğlu olarak dünyaya gelen Lermontov, bir süre Moskova Üniversitesi'ne devam etti. Üniversite yılları Lermontov'a, toplumsal sorunların büyük bir heyecanla tartışıldığı çok canlı bir entelektüel ortamdan yararlanma fırsatı sağlamıştır.1832 yılında üniversiteden ayrılmış, Harp Okuluna kaydolmuştur. 1834 yılında asteğmen rütbesiyle mezun olup Sankt-Peterburg'da hafif süvari olarak askerlik kariyerine başlamıştır. 1837 yılında Puşkin'in bir düelloda öldürülmesi üzerine derinden etkilenerek "Şairin Ölümü" adını verdiği bir şiir kaleme almıştır. Ne yazık ki dönem, öncelikle  monarşinin sınırsız yetkilerinin bir anayasayla sınırlandırılmasını savunan akımların ve genelde tüm ilerici, özgürlükçü düşünce ve etkinliklerin yoğun baskı altında tutulduğu bir dönemdir. Lermontov da bu şiirinde Puşkin'in bir düello sonucu ölümünü cinayet olarak nitelemekte ve Çarlık yönetimin suçlamaktadır. Bunun üzerine tutuklanarak Kafkasya'daki bir birliğe sürülmüştür. 1838 yılında sürgün cezası kaldırılan Lermontov St. Petersburg'a döndü ve kısa sürede dönemin parlak edebiyatçıları arasına girdi. Şiirleri edebiyat çevrelerinde çok beğenilen Lermontov'a, Puşkin'in ardılı gözüyle bakılmaya başlanmıştır. "Çağımızın Bir Kahramanı" adlı romanıyla da büyük bir beğeni toplamıştır.1840 yılın başlarında St. Petersburg'daki Fransız büyükelçisinin oğluyla giriştiği bir düello, bu özgürlük yanlısı genç şairin Petersburg'dan uzaklaştırılması için bir bahane oluşturdu. Çarlık yönetimi onu tekrar Kafkasya'ya sürgüne gönderdi.1841 yılının şubat ayında izinli olarak St. Petersburg'a dönen Lermontov, umut doludur. Bir dergi çıkartmak konusunda girişimlerde bulunur. Ne var ki izin süresinin bitiminde görev yerine dönmesi için kesin emir alacaktır. Yolculuk sırasında hastalanır ve Piyatigorsk kentinde bir süre dinlenmek zorunda kalır. Bu kentte 27 Ekim 1841 günü, kralcı bir Fransız subayla düello yapar ve bu düellonun sonunda yaşamını yitirir. Özgürlükçü aydın kesimde, tıpkı Puşkin gibi bir düello sonucu genç yaşta ölmesi, derin bir üzüntüye neden olmuştur.Yirmi yedi yıllık kısa yaşamına karşın Lermontov, şiirleri, tiyatro oyunları ve romanıyla Rus edebiyatının gelişimi üzerinde derin etkiler yaratmıştır. Kendisinden sonraki pek çok Rus edebiyatçı üzerinde Lermontov'un etkilerini görmek mümkündür. Fransız özgürlükçü düşüncesinden belirgin biçimde etkilenen aydın bir edebiyatçıdır.
  • 1844 - John Dalton (6 Eylül 1766 - 27 Temmuz 1844), İngiliz kimyagermeteorolog ve fizikçi. Modern Atom Teorisi ile ilgili öncü çalışmaları ve renk körlüğü (onun onuruna Daltonizm olarak da bilinir) üzerine araştırmalarıyla bilinir.
  • 1917 -Emil Theodor Kocher (25 Ağustos 1841 - 27 Temmuz 1917) İsviçreli doktor, tıbbi araştırmacı. Tiroid cerrahisi, patolojisi ve fizyolojisi üzerine yaptığı çalışmalar nedeniyle 1909 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü kazandı.
  • 1926 - Kara Kemal, Osmanlı devlet adamı ve Karakol Teşkilatı'nın kurucularından (d. 1868Eski İttihatçı ve İzmir Suikasti girişimi sanıklarından Kara Kemal, yakalanmak üzereyken intihar etti.

  • 1937 - Hans Dahl, Norveçli ressam (d. 1849)
  • 1951- Galatasaray kulübünün kurucularından Ali Sami Yen öldü.
  • 1970 - António de Oliveira Salazar, Portekizli diktatör (d. 1889)
  • 1978 - Nimet Abla, Türk Millî Piyango bilet satıcısı (d. 1899)
  • 1981 - William Wyler, Alman doğumlu Amerikalı film yönetmeni (d. 1902)
  • 1982 - Arif Hikmet Koyunoğlu, Türk mimar ve fotoğraf sanatçısı (d. 1888)
  • 1984 - James Mason, İngiliz aktör (d. 1909)
  • 1994 - Kevin Carter, Güney Afrikalı fotoğrafçı ve Pulitzer Ödülü sahibi (intihar) (d. 1960)
  • 1995 - Melih Esenbel, Türk diplomat ve eski Dışişleri Bakanı (d. 1915)
  • 1998 - Binnie Barnes, İngiliz oyuncu (d. 1903)
  • 2003 - Bob Hope, Amerikalı komedyen (d. 1903)
  • 2007 - DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Seren, 56 yaşında öldü.
  • 2008 -Yûsuf Şâhîn veya, isminin uluslararası camiada kullanılan yazımı ile, Youssef Chahine (d. 25 Ocak 1926 - 27 Temmuz 2008), Mısırlı sinema yönetmeni. İlk rolünü Chahine'in 1954 tarihli Yanan Güneş filminde oynamış olan Ömer Şerif'i keşfeden yönetmen olarak anılır. Ayrıca, çeşitli ülkelerden 11 yönetmenin her birinin ayrı birer bölümünü çektiği  ve Cannes Film Festivali özel ödülü kazanmış 11 Eylül filminin de yönetmenlerinden biriydi.
  • 2012 - Hüseyin Aktaş, Türk atlet (d. 1941)
  • 2017 - Sam Shepard, Amerikalı oyun yazarı, yazar ve oyuncu (d. 1943)
  • 2019 - Işılay Saygın, Türk mimar ve siyasetçi (d. 1947)
  • 2019 - Yalçın Gülhan, Türk oyuncu (d. 1944)
  • 2021 - Phillip King, Britanyalı heykeltıraş (d. 1934)

Moncada: Fikirlerin zaferi - NESET PEHLİVAN / SOL-Özel

  

26 Temmuz 1953'te silaha sarılıp Moncada ve Carlos Manuel de Céspedes kışlalarına saldıran cesur Kübalı gençler, Batista'nın kanlı zulmünü devirme inancını asla kaybetmediler.
Santiago de Cuba / Siboney Çiftliği – 26.07.1953, 04:00. Fidel Castro: ‘’Yoldaşlar! Birkaç saat içerisinde kazanacak ya da yenileceksiniz, fakat her ne olursa olsun, bu harekât zafere ulaşacak.’’


1895 yılında Küba’nın İspanya’ya karşı başlattığı bağımsızlık savaşı daha sonuçlanmadan Amerika Birleşik Devletleri müdahalesi ile adanın sömürgesi el değiştirdi. 1902 yılında Küba’nın ilk hükümetini kurması için seçimlere onay veren ABD, Küba Anayasasına eklettiği Platt yasası ile gerekli gördüğü zaman Küba’ya müdahale etme ve üs kurma hakkını elde etti. 1925 yılında Küba’da iktidara gelen Gerardo Machado, Platt yasasını kaldırmak için söylemlerde bulunsa da amacına ulaşamadı. 1929 ekonomik buhranı ile Küba’da siyasi ve ekonomik krizle birlikte yoksulluk gittikçe derinleşti, halkın öfkesi Machado iktidarına yöneldi ve 1933'te Çavuşlar Darbesi ile adını duyuran Batista iktidara ilk adımını atmış oldu. Batista iktidarı ABD ile anlaşarak Platt yasasını Küba Anayasasından kaldırarak iktidarını 10 yıldan fazla sürdürdü ve 1945-1952 yılları arasında seçimleri kaybetse bile Küba siyasetinde ve ordu üzerinde etkisini korudu.

Küba 1952 yılında seçimlere giderken, ‘Küba Halk Partisi-Ortodoks’ geniş kitleler arasında popüler bir partiye dönüşüyordu. Partinin yolsuzluk karşıtı söylemleri ve ekonomik bağımsızlık talepleri özellikle üniversite öğrencileri arasında kendine sempatizanlar topluyordu. Fidel Castro 1950 başlarında Ortodoks-Küba Halk Partisi’ne üye oldu. Havana Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu Fidel’in de aday olduğu seçimlerin hemen öncesinde, Batista 1952’de ABD desteği ile Küba Ordusundaki etkisini kullanarak iktidarı tekrardan ele geçirdi.

Batista, toplumu ikna etmek için iktidarı hükümetin yolsuzluklarına karşı ele geçirdiğini beyan etse de Fidel Castro “Devrim değil, bir felaket” başlıklı bir bildiri hazırlayarak Kübalıları diktatörlüğe karşı mücadeleye davet ediyordu. Fidel, darbe sonrası dağılan Ortodoks Partisi’nin gençliğini bir arada tutarak yeni bir örgütlenme arayışına gitme kararı almıştı. Bu süreçte Raul Castro’nun ve birçok Kübalı gencin, Komünist Manifesto, ‘’Ne Yapmalı?’’ (Lenin) kitaplarını okuyarak sosyalist düşüncelerden etkilenmeye başladıkları ve Raul Castro’nun Küba’yı temsilen Avrupa’da ‘Gençlik Hakları Uluslararası Konferansına’ katıldığı biliniyor. 


Fidel Castro, Küba’nın çözülmesi gereken sorunlarını tarif ederken, toprak reformu, sanayileşme, konut sorunu, işsizlik sorunu, eğitim sorunu ve halk sağlığı başlıklarını ön plan çıkarıyordu. Aynı zamanda iktidarı aldıklarında belirttiği altı başlık üzerinde yoğunlaşacaklarını propaganda ediyordu.

Moncada Kışlası'na yapılan baskının tarihi detayları

Fidel Castro tarafından görevlendirilen Ernesto Tizol, Nisan 1953’te Santiago de Cuba’ya yaklaşık 15 km uzaklıktaki Siboney kasabasında bulunan bir çiftlik evini, kümes hayvanı yetiştiriciliği yapacağını söyleyerek kiralar. Tizol, Moncada Kışlası baskınına katılacak devrimcilerin kalacağı ve dışarıdan tavuk çiftliği gibi görünecek bir karargâh hazırlığına başlar. 1953 Temmuz ayının ilk günlerinde son hazırlıklar için Fidel, yakın arkadaşı ve hareketin liderlerinden Abel Santamaria’yı görevlendirir. Eylemin gizliliği açısından çok az kişinin bildiği ve organize ettiği baskın hazırlıkları için Renato Guitart ile birlikte Siboney Çiftliği’ne giden Abel Santamaria devrimcilerin lojistiğini sağlayacak araçların gizleneceği tavuk kümeslerini ve silahların saklanacağı bir kuyu inşa eder. Moncada Kışlası baskınına katılan kadın devrimciler Haydee Santamaria ve Melba Hernandez, kullanılacak silahların çiftliğe taşınmasında ve baskın sırasında kafa karıştırmak için giyecekleri Batista ordusuna ait kamuflajın tedarik edilmesinde görev alır.



                                                                      ***

24 Temmuz’da 49 model Buick ve Oldsmobile marka araçlardan oluşan 16 araç farklı güzergahlar kullanarak Havana’dan ayrıldı. Moncada Kışlası baskınına katılacak 135 devrimci, 25 Temmuz gecesi Santiago de Cuba yakınındaki Siboney Çiftliğine ulaştı. 26 Temmuz şafak vaktinde Fidel Castro 134 devrimciye dönerek kısa bir konuşma gerçekleştirdi.

“Yoldaşlar! Birkaç saat içerisinde kazanacak ya da yenileceksiniz, fakat her ne olursa olsun, bu harekât zafere ulaşacak. Yarın kazanırsak, José Martí’nin rüyası daha çabuk gerçek olur. Tersi gerçekleşirse, eylem, bizim bayrağımızı ve yürüyüşümüzü ileri taşımak için Küba halkına örnek olur. Halk, Oriente’de ve adanın her yerinde bizi destekleyecektir. Yüz yaşındaki Havari’nin genç adamları! 1868’de ve 1895’te olduğu gibi burada, Oriente’de Ya Özgürlük Ya Ölüm diyerek ilk çığlığı atıyoruz.” 

Fidel’in planına göre, Batista ordusuna ait kamuflajları giyen devrimciler, içtima saatinden önce Moncada’ya girip nöbetçileri etkisiz hale getirecek ve silah depolarına el koyup, kışladaki askerlere de isyana katılma çağrısı yapacaktı. Eş zamanlı olarak Bayamo’da bulunan Manuel de Céspedes Kışlası’nın da ele geçirilmesine karar verildi.

Saat 05:00’te üç grup halinde (0) Siboney Çiftliği’nde ayrılan 16 araçlık konvoy Santiago de Cuba’ya doğru yola çıktı. Fidel’in komutasındaki ana grup 90 devrimci ile birlikte Küba’nın 2. büyük askeri kışlası (1) Moncada’yı kuşatacaklardı. Kışlada 1000 asker olduğu düşünülmekteydi ve Abel Santamaria liderliğindeki ikinci grup kışlanın arkasında yer alan (2) Saturnino Lora Hastanesi’ni teslim alarak baskına destek olacaklardı. İçlerinde Raul Castro’nun da bulunduğu Lester Rodriguez liderliğindeki üçüncü grup (3) Adliye Binası’nın kontrolünü alarak baskına destek olacaktı.

Baskına katılan devrimcilerin çoğunun Havana’dan gelmesi, Santiago de Cuba şehrine yabancı olmaları bir dezavantaja neden oldu. Ana grubun konvoyundan bir grup devrimci şehrin sokaklarında kayboldu. Abel Santamaria ve Raul Castro’nun grubu görevlerini hızlıca yerine getirdiler. Raul Castro’nun içinde bulunduğu Adliye Binası’nı ele geçiren ekibin lideri bilinmeyen bir nedenle ortadan kayboldu. Bunun üzerine sorumluluk alan Raul Castro, harekatın bütününe etki edecek hızlı ve pratik kararlar alarak önemli bir komutan olacağının ilk sinyallerini vermiş oldu.

Fidel komutasındaki grubun önünde yol alan öncü bir grup, henüz kışlaya ulaşmadan tesadüfen bir devriye ile karşı karşıya gelince çatışmaya girdi. Devrimciler ilk saldırıyı püskürtse de silah seslerini duyan nöbetçi kışlanın alarmı çalınca, Fidel’in grubu kışlanın içine giremedi, kışladaki askerlere göre dezavantajlı bir konumda bulunan devrimciler, bir süre daha çatışmaya devam edebildi fakat kışlada bulunan askerlerin desteğe gelmeye devam etmesi sonucu Fidel geri çekilme kararı aldı. Raul Castro ekibi ile Adliye Binası’nın çatısına çıkarak koruma ateşi açması ile geri çekilmeyi güvenli hale getirdi. Çatışmaya giren ana grup 6 kayıp ve 5 yaralı ile geri çekildi. Hastaneyi teslim alan Abel Santamaria komutasındaki 25 kişilik Devrimci grup cephanesi bitene kadar çatışmayı sürdürdü fakat Batista güçleri tarafından yakalanmaktan kurtulamadılar. Raul ekibi ile birlikte Adliye Binası’nda bulunan bir subayı esir alarak geri çekilmeyi başardı. Bayamo’da bulunan Manuel de Céspedes Kışlası baskınına katılan grup da benzer nedenlerle geri çekilmek zorunda kaldı ve sonraki günlerde esir alınan 55 devrimci işkence ile katledildi.

26 Temmuz 1953'te silaha sarılıp Moncada ve Carlos Manuel de Céspedes kışlalarına saldıran cesur Kübalı gençler, Küba halkının kanını akıtan Batista'nın kanlı zulmünü devirme inancını asla kaybetmediler. 26 Temmuz Hareketi ismini alarak Moncada’nın bir yenilgi değil, fikirlerinin haklılığı ve zaferi iddiasını sürdürdüler. 2 Aralık 1956’da Granma yatıyla Küba’ya çıkar çıkmaz ikinci bir trajedi ile karşılaşmalarına ve Sierra Maestra dağlarında geçen zorlu yıllara rağmen 1 Ocak 1959 zaferinde ve sonrasında devrime olan inançlarını asla kaybetmediler.

    NESET PEHLİVAN / SOL-Özel

Kaynaklar:

https://haber.sol.org.tr/haber/26-temmuz-isyan-atesinin-yakildigi-tarih…
https://www.juventudrebelde.cu/cuba/2020-07-25/la-epica-del-26-de-julio
https://cubasi.cu/es/noticia/en-infografia-el-asalto-al-moncada-que-cam…
https://www.trabajadores.cu/20200725/los-escenarios-de-las-acciones-del…
https://gelenek.org/kubada-partili-yasam/
Raul Castro – Devrime Adanmış Bir Yaşam / Yazılama Yayınevi
Bir Halkın Biyografisi- Küba Tarihi / Yazılama Yayınevi

KISA KISA GÜNDEM (26 TEMMUZ 2022)

 


1) Kadın otobüs şoförüne yumruklu saldırı(Yeniçağ)


İzmir'in Konak ilçesinde, belediye otobüsünde görevli kadın şoför, durak harici yolcu almadığı gerekçesiyle otobüste bulunan bir yolcu tarafından sözlü ve fiziki saldırıya uğradı.(https://www.yenicaggazetesi.com.tr/izmirde-tepki-ceken-goruntu-kadin-otobus-soforune-yumruklu-saldiri-564218h.htm)

2) Kur Korumalı Mevduat'ın 6 aylık bedeli, çiftçiye ödenen mazot desteğini 12'ye katladı (YENİÇAĞ)

Kur Korumalı Mevduat'ın maliyeti hızla artıyor. 2022 ilk yarıda KKM'nin bütçeye maliyeti 37,2 milyar lira oldu. Aynı dönemde çiftçiye ise 3 milyar 131 milyon lira mazot desteği sağlandı. KKM'nin ilk 6 aylık maliyeti, bu miktarın tam 12 katı.(https://www.yenicaggazetesi.com.tr/yilin-ilk-6-ayinda-kur-korumali-mevduatin-turkiye-ekonomisine-maliyeti-ciftciye-verilen-mazot-destegini-12ye-katladi-564192h.htm)

3) Arap kültüründeki gibi elle yemek yiyen Rizeli başkandan otomatik silahlarla poz verdi. (Yeniçağ)


Küçükçekmece Rizeliler Derneği Başkanı Ahmet Sivri'nin elinde kılıç ve masasındaki çok sayıda silahla poz verdiği görüntüler büyük tepki topladı (https://www.yenicaggazetesi.com.tr/elle-yemek-yiyen-rizeliler-dernegi-baskani-ahmet-sivriden-silahlarla-poz-564030h.htm)

4)Bebek nakli yapan ambulans şoförüne saldırı: Burnu üç yerden kırıldı (SOL)   

Şanlıurfa'da, yeni doğan bir bebek naklini yapan ambulans şoförü Abdurahman Yandırıcı trafikte saldırıya uğradı, burnu üç yerinden kırıldı.(https://haber.sol.org.tr/haber/bebek-nakli-yapan-ambulans-soforune-saldiri-burnu-uc-yerden-kirildi-343018)

5) Nişantaşı Üniversitesi patronunun 'akademisyenlere kilo verme baskısı yaptığı' iddia edildi(SOL) 
Nişantaşı Üniversitesi'nin patronu Levent Uysal'ın akademisyenlere kilo verme baskısı yaptığı iddia edildi.(https://haber.sol.org.tr/haber/nisantasi-universitesi-patronunun-akademisyenlere-kilo-verme-baskisi-yaptigi-iddia-edildi)

6) Aydın'da 500 yıllık ağaçların bulunduğu alana ‘JES’ girişimine yurttaşlardan tepki (Mehmet İnmez-Cumhuriyet)

Aydın’da, yargı süreci devam etmesine karşın JES inşaatına tepki gösteren yurttaşlar “Direneceğiz” dedi.(https://www.cumhuriyet.com.tr/cevre/aydinda-500-yillik-agaclarin-bulundugu-alana-jes-girisimine-yurttaslardan-tepki-1961964)

7) TRT hem araziye hem köşke çökmüş (İsmail Arı-Birgün)
Boşaltılan Çekmeköy Kışlası’nın komutanlık binası olarak kullanılan tarihi Said Halim Paşa Av Köşkü’nün TRT’ye tahsis edildiği ortaya çıktı. Kışla arazisinin 326 bin metrekarelik bölümü de TRT’ye tahsis edilmişti.(https://www.birgun.net/haber/trt-hem-araziye-hem-koske-cokmus-396604)

8) AKP'li vekilin kardeşi 'öğrencisi olmayan' fakülteye dekan olarak atandı (SOL)

AKP Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri’nin ziraatçı kardeşi Abdulcenap Cevheri’nin iki yıldır öğrencisi olmaya Harran Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne dekan olarak atandı.(https://haber.sol.org.tr/haber/akpli-vekilin-kardesi-ogrencisi-olmayan-fakulteye-dekan-olarak-atandi-342994)

9) Skandalda ikinci perde: EOKA’lıların fotoğrafını KKTC Cumhurbaşkanlığı da kullanmış (Onur Evrensel-Cumhuriyet)

KKTC’de piyango biletlerine EOKA’lıların fotoğraflarının basılmasının ardından, aynı fotoğrafı KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın, 20 Temmuz Barış Harekâtı anması için hazırlanan videoda kullandığı ortaya çıktı.(https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/skandalda-ikinci-perde-eokalilarin-fotografini-kktc-cumhurbaskanligi-da-kullanmis-1961965)

10) LGS yerleştirme sonuçları ortaya koydu: Ya imam hatip ya özel okul (Figen Atalay - Cumhuriyet)

Öğrencilerin büyük çoğunluğu tercih ettikleri liseye yerleşti belki ama zaten seçenekleri yoktu! 8. sınıf mezunlarının yüzde 81’den fazlası, imam hatip ve meslek okullarından birini tercih etmek zorunda kaldı.(https://www.cumhuriyet.com.tr/egitim/lgs-yerlestirme-sonuclari-ortaya-koydu-ya-imam-hatip-ya-ozel-okul-1961969)

Öne Çıkan Yayın

soL "Köşebaşı + Gündem" -23 Temmuz 2025-

Komisyona niçin katılmamalı?-Oğuz Oyan- Emperyalizmin güdümünde ve dinci-milliyetçi-despotik Cumhuriyet karşıtlarının gölgesinde girişilecek...