soL "Köşebaşı + Gündem" -2 Temmuz 2025-

Sivas Katliamı'nın 32. yılı: Neler oldu, kim ne dedi, katilleri kimler savundu?

32 yıl önce şeriat isteyen gericilerin vahşi saldırısı sonucu 33 aydın ve 2 otel görevlisi katledildi. Katiller AKP iktidarında bakanlık, vekillik, bürokratlık yaptı; dava zamanaşımından düşürüldü.

Bugün 2 Temmuz.

Bundan yıllar önce, 1993'te ülke tarihinin en büyük katliamlarından biri devletin gözetiminde gerçekleştirildi.

Sivas'ta 35 can, "Şeriat isteriz" diyen gericiler tarafından katledildi.

O gün katillerini koruyanlar, katliamı seyredenler aradan geçen 31 yıl sonunda bakanlık, milletvekilliği ve bürokratlık yaptı.

Şimdilerde o günde parmağı olanların bir bölümü iktidarın ''karşısında'' olduğu savunulan muhalefet saflarında yer alıyor.

Katliam geliyorum dedi, ülkeyi yönetenler seyretti…

1 - 4 Temmuz 1993’te, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin çağrısıyla Pir Sultan Abdal etkinliklerinin dördüncüsü düzenlenecekti. Birçok aydın ve sanatçının katılacağı etkinlikler öncesi gericiler Sivas’a yığınak yapmış, etkinliğin katılımcılarından olan Aziz Nesin’i hedef alan bildiriler dağıtmıştı.

Etkinlikten günler önce Sivas’ta gerici saldırının hazırlıkları gizliden gizliye değil, açık açık yapıldı.

Dönemin Refah Partili Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun da seyirciliği ve desteğiyle kentte saldırı rüzgarları estiriliyordu.

Etkinlikten iki gün önce şeriatçı güruh “Müslüman Kamuoyuna” diye bildiri dağıtarak katliamı işaret ediyordu:

"Kâfirler şunu iyi bilmeli ki:

İslâmın Peygamberi’ni ve kitab’ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.

Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür."

Bu saldırı hazırlığına yerel basın da eşlik ediyor, kente civar illerden saldırgan takviyesi yapılıyordu.

Her şey açıktı, katliam geliyorum dedi ve tek bir önlem alınmadı.

O gün yaşananlar

Devletin açıkça seyrettiği katliam çağrıları 2 Temmuz’da cuma namazı çıkışında büyük bir saldırıya dönüştü.

Kent merkezindeki Pir Sultan Abdal ve Mustafa Kemal Atatürk'ün heykellerini parçalayan güruh, “Şeriat isteriz” diyerek etkinliklerin yapıldığı salonlara saldırdı.

Neredeyse hiçbir güvenlik önleminin alınmadığı olaylarda ilk saldırılar katılımcılar tarafından püskürtüldü. Seyreden gözler gerici güruhun kalabalıklaşmasını bekledi.

Sayıları her geçen dakika artan gericiler, Madımak Oteli’nin önüne geldi. Devlet burada da yurttaşların katledilmesini, otelin yakılmasını bekledi.

Saatler süren saldırının sonunda 33 aydın ve 2 otel görevlisi hayatını kaybetmişti.

Devlet görevlileri neler söyledi?

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, İçişleri Bakanı olan Mehmet Gazioğlu, Sivas Valisi Ahmet Karabilgin, Sivas Belediye Başkanı da Temel Karamollaoğlu…

Hepsi seyrediyor, seyretmeyen destek veriyordu.

Oteli korumak için bir avuç polis ve asker gönderildi sadece, oysa Sivas Tugayı’nda tam 6 bin asker vardı.

Hatta katliamın ardından olaya seyirci kalan devlet yetkilileri, yakılan aydınları, katledilen yurttaşları hedef alacaktı.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel: “Halkla güvenlik güçlerini karşı karşıya getirmeyiniz.”

Başbakan Tansu Çiller: “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir.”

İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu: “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir.”

Katilleri evlendirip ehliyet verdiler...

Sivas Katliamı’nda yer alan gerici güruhun büyük bir çoğunluğuna tek bir dava bile açılmadı.

Katliamın kilit isimleri yıllarca yakalan(a)madı. Bir türlü yakalanamadığı söylenen katillerin askere gittiği, evlendiği ve ehliyet aldığı ortaya çıktı.

Bu isimlerin başında gelen Cafer Erçakmak’ın 27 Temmuz 1999’da Sivas Altınyayla Belediyesi’nde evlendiği, 22 Mayıs 1997’de askere gittiği, çocuğunu nüfusa kaydettirdiği, Emniyet’e başvurarak ehliyet bile aldığı anlaşıldı.

Kimi parti yöneticisi, kimi bakan oldu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Katliamı sorumlularından Ahmet Turan Kılıç hakkında 2020'de af kararı çıkarttı.

Zamanaşımı ve 'hayırlı olsun'!

Katillerin mahkemedeki savunmasını üstlenen AKP'liler, 13 Mart 2012 tarihinde katliamın zamanaşımından düşürülmesine de imzasını atacaktı.

Meclis'e gelen zamanaşımı kararını engelleyen düzenleme AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi.

Zamanaşımı kararının alındığı 13 Mart’taki duruşmada kararı protesto eden halkın üzerine gaz bombalarıyla saldırıldı.

O gün Başbakanlık koltuğunda oturan Erdoğan, karara ilişkin "Hayırlı olsun!" diyecekti.

Sivas Katliamı'na dair firari 3 sanık hakkındaki son davaysa Eylül 2023'te mahkemenin zaman aşımı kararıyla düşürüldü.

Katliamcılar tahliye edildi

Anayasa Mahkemesi (AYM), 2023 yılında Madımak Katliamı’nda çakmağı çakarak yangını başlattığı belirtilen Yunis Karataş’a tahliye yolu açan kararı vermişti.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlülerden Yunis Karataş, "koşullu salıverme" hükümlerinden yararlanmak için başvurmuş, başvuruyu değerlendiren Sivas İnfaz Hakimliği, ‘‘terör suçlusu’’ olduğu için Karataş’ın koşullu salıverme hükümlerinden yararlanamayacağına karar vermişti.

Yunis Karataş, bunun üzerine AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. Yunis Karataş’ın başvurusunu inceleyen AYM, koşullu salıverme hükümlerinin uygulanamayacağı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının terör suçluları yönünden ölünceye kadar devam edeceği, ancak Karataş’ın ‘‘terör suçlusu’’ sayılamayacağı sonucuna varmıştı.

Geçtiğimiz Şubat ayında AYM’nin bu kararının ardından, davada 32 yılın sonunda ağırlaştırılmış müebbet cezası alan 23 hükümlünün tahliye edildiği ortaya çıktı.

Davada cezaevindekilerin sayısı 6'ya düşerken onların da infaz süresi dolunca koşullu salıvermeden yararlanarak tahliye edilecekleri anlaşıldı.

Sivas Katliamı sanıklarının avukatı olan AKP'liler

Geride bıraktığımız yıllar Sivas Katliamı'nı gerçekleştirenlerin dönemin hükümetleri ve AKP iktidarında nasıl kollandığını gözler önüne serdi.

Sivas katliamcılarını savunan avukatlarsa AKP döneminde yükselerek "önemli" konumlara getirildi.

İşte o avukatlar:

  • Av. Celal Mümtaz Akıncı - Eski Afyon Barosu Başkanı ve AKP oylarıyla Anayasa Mahkemesi üyesi
  • Av. Hayati Yazıcı - AKP’nin eski Devlet Bakanı
  • Av. Haydar Kemal Kurt - AKP eski Isparta Milletvekili
  • Av. Zeyid Aslan - AKP Tokat Milletvekili, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski avukatı
  • Av. Hüsnü Tuna - AKP Konya Milletvekili
  • Av. Burhanettin Çoban - Afyonkarahisar AKP’li Belediye Başkanı
  • Av. Faik Işık - Başbakan Erdoğan’ın ve Süleyman Mercümek’in avukatı
  • Av. İbrahim Hakkı Aşkar - 22. Dönem AKP Afyon Milletvekili
  • Av. M. Ali Bulut - AKP eski Maraş Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi
  • Av. Bülent Tüfekçi - AKP'nin Gümrük ve Ticaret Bakanı
  • Av. Halil Ürün - RP kayıp trilyon davası sanığı, AKP eski Afyon Milletvekili
  • Av. Mevlüt Uysal - AKP İstanbul Başakşehir Belediye Başkanı
  • Av. Nevzat Er - Eski AKP eski Eminönü Belediye Başkanı
  • Av. Suat Altınsoy - AKP Konya İl Başkanı Yardımcısı
  • Av. Tayfun Karali - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Darülaceze Müdürü
  • Av. Ferruh Aslan - İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Müdürü
  • Av. İbrahim Kök - AKP Elazığ Milletvekili Aday Adayı
  • Av. Ali Aşlık - Eski AKP İzmir İl Başkanı ve 2011 seçimi milletvekili
  • Av. Bedrettin İskender - AKP Ümraniye Belediye Başkan adayı
  • Av. Ekrem Bedir - Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi
  • Av. Faruk Gökkuş - AKP Kâğıthane Belediye Başkanlığı Aday Adayı
  • Av. Hasan Hüseyin Pulan - AKP İstanbul İl Disiplin Kurulu üyesi
  • Av. Hurşit Bıyık - AKP eski Trabzon İl Başkan Yardımcısı
  • Av. Reşat Yazak - Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi.

Kaybettiklerimiz...

Behçet Sefa AYSAN, Yeşim ÖZKAN, Nurcan ŞAHİN, Muhibe AKARSU, Muhlis AKARSU, Murat GÜNDÜZ, Handan METİN, Ahmet ÖZYURT, Huriye ÖZKAN, İnci TÜRK, Özlem ŞAHİN, Yasemin SİVRİ, Asuman SİVRİ, Uğur KAYNAR, Sehergül ATEŞ, Gülender AKÇA, Gülsün KARABABA, Mehmet ATAY, Hasret GÜLTEKİN, Serkan DOĞAN, Muammer ÇİÇEK, Belkıs ÇAKIR, Asaf KOÇAK, Edibe SULARİ, Menekşe KAYA, Koray KAYA, Serpil ÇANİK, Erdal AYRANCI, Asım BEZİRCİ, Sait METİN, Carina Cuanna THUIJS, Nesimi ÇİMEN, Metin ALTIOK, Kenan YILMAZ, Ahmet ÖZTÜRK...

https://youtu.be/qU9leDG-P0U

                                                              ***

Sivas Katliamında yaşamını yitirenler Ankara'da anıldı: 'Madımak hâlâ yanıyor'

Sivas Katliamının 32. yılında Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şubesi’nin düzenlediği yürüyüş ve anma etkinliğinde gericiliğe karşı aydınlanma mücadelesi yükseltildi.

Sivas Katliamının 32. yıl dönümünde, Ankara’da düzenlenen anma yürüyüşüne Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şubesi ev sahipliği yaptı. Dikmen Caddesi üzerinde başlayan yürüyüş, 2 Temmuz Parkı’nda sona erdi. Yüzlerce kişi ellerinde karanfiller ve dövizlerle “Unutmadık, unutturmayacağız” sloganları attı.

'Adalet sağlanmadı, katliamla ve katliamlarla yüzleşilmedi'

Anma programında konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şubesi temsilcileri, 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak Oteli’nde 33 aydının ve 2 otel görevlisinin gerici bir saldırı sonucu yakılarak katledildiğini hatırlattı.

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Sivas Madımak katliamı, düşünceye, inanca, kimliğe ve farklılıklara karşı işlenmiş bir insanlık suçudur. Bu yüzden zaman aşımına uğratılamaz, affedilemez, aklanamaz ve unutturulamaz. Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’a giden canlarımıza, önceden organize edilmiş gerici, yobaz ve faşist güçler tarafından saldırılar düzenlenmiştir.”

Katliamın hâlâ toplumsal hafızada canlılığını koruduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bugün Sivas ve Madımak hâlâ yanıyor. Çünkü adalet sağlanmadı, katliamla ve katliamlarla yüzleşilmedi. Bu acıyı hafızalarımızda yaşamaya devam ediyor, bir daha yaşanmaması için mücadele ediyoruz” denildi.

‘2 Temmuz’un yıldönümünde yaşananlar tesadüf değil’

Anmaya Türkiye Komünist Partisi de Dikmen’deki semt evleriyle katıldı. İlker, Sokullu ve Öveçler Semt Evlerinde bir araya gelen yurttaşlar, Sokullu Semt Evi önünden yürüyüşe geçti, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta katledilenlerin cenazelerinin Ankara’ya getirildiği ve uğurlandığı Dikmen Caddesi üzerindeki tarihi binaya ulaştı.

Yürüyüş öncesi Sokullu Semt Evi önünde yapılan açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Bundan 32 yıl önce Sivas’ta laikliğe, aydınlanmaya, cumhuriyete karşı barbarca bir saldırı gerçekleşti. 33 canımız bu örgütlü gericilik tarafından katledildi. Bugün buradayız çünkü bu karanlığa teslim olmayacağız. 2 Temmuz’un yıl dönümünde, dün gece Leman dergisine yönelik gerici güruhların yaptığı eylem, laikliğe ve cumhuriyete yöneltilen nefretin ve meydan okumanın ifadesidir, tesadüf değildir.”

Açıklama, “Aydınlanma mücadelesini büyüteceğiz. Laiklik ve cumhuriyet düşmanlarına karşı aydınlanma bayrağını yükselteceğiz" sözleriyle sona erdi.

2 Temmuz Parkı’nda yapılan anma programı sanatçı Suavi’nin ve yerel sanatçıların sahne aldığı konserle sona erdi.

                                                          ***

Erdoğan hedef gösterdi, Özel destekledi, İmamoğlu ve Yavaş eleştirdi: Leman karikatürüne kim, ne dedi?

Erdoğan ve Bahçeli açıklamalarıyla Leman'a yönelik yeni saldırılara kapı aralarken, Özel "lince sessiz kalamam" diyerek dergiye destek verdi. İmamoğlu ve Yavaş ise Leman'a destek vermekten kaçındı.

lam peygamberi Muhammed'i resmettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan, idarecileri ve karikatüristleri gözaltına alınan, binaları basılan, hesapları erişime engellenen Leman dergisi siyasetin de gündemindeydi.

AKP ve MHP dergiyi hedef göstererek karikatüristlerin "hesap vermelerini" istedi. 

Leman'ın Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün, resmedilenin Muhammed olmadığını söyledi. İYİP bu açıklamayı "inandırıcı" bulmayarak AKP ve MHP'nin söylemine destek verdi.

CHP'den yapılan üç açıklamaysa birbirinden oldukça farklıydı. Özgür Özel Leman'a karşı haksız bir saldırı yapıldığını belirterek dergiye destek verdi, Ekrem İmamoğlu hem Leman'ı hem saldırganları eleştirdi, Mansur Yavaş ise saldırılardan bahsetmeden Leman'a "saygısız" dedi.

Leman'a yönelik saldırıların laikliğe ve cumhuriyete nefretin dışavurumu olduğunu belirten Türkiye Komünist Partisi "Cumhuriyet ve laiklik mücadelesini her alanda yükselteceğiz" dedi.

Erdoğan: Hesabını hukuk önüne verecekler

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin il başkanlarına seslendiği konuşmasında Leman'a yönelik saldırılara değindi ve dergiyi hedef gösterdi.

“Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır, alçakça bir provokasyondur” diyen Erdoğan’ın konuya ilişkin açıklamaları şöyle: “Resulullah efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler, bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Biz bunun takipçisi olacağız. Biz, bu makamlarda olduğumuz sürece bu ülkede ne adına olursa olsun kimsenin kutsallarımıza hakaret etmesine göz yummayız. Yolumuzu aydınlatan kalplerimizi şefkatle dolduran sevgili Peygamberimizin aziz hatırasına ve emanetine sahip çıkmak asli görevimizdir, bunu şeref sayıyoruz.”

Bahçeli: Nefretle lanetliyorum

Erdoğan'ın Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Leman'ı açıkça hedef gösterdi: "Yabancı benzerlerini aratmayacak ilkellikte yayın yapan , sözde bir mizah dergisinde efendimiz Resulullah'a yapılan iğrenç saldırıyı nefretle lanetliyor, islamafobi tehdidinin ülke içine kadar sızmasına karşı siyasi, stratejik, hukuki bir eylem planı hazırlanmasını önemli görüyorum.

Tuncay Akgün: 'Karikatürün Hz. Muhammed ile ilgisi yok, bu riski almazdık'

Leman dergisinin kurucularından ve Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün ise karikatürde resmedilenin İslam peygamberi Muhammed olmadığının altını çizdi.

AFP’ye konuşan Akgün, “Bu eserde İsrail’in Gazze’deki bombardımanlarında öldürülen bir Müslüman’ın adı Muhammed olarak kurgulandı. İslam dünyasında 200 milyondan fazla insanın adı Muhammed. Bu karikatürün Muhammed Peygamber ile alakası yok” dedi ve ekledi: “Biz böyle bir riski asla almazdık!”

İYİP'li vekil: Leman'ın açıklaması inandırıcı değil

İYİP İstanbul Milletvekili, Leman'ın "resmedilen Muhammed değildi" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını belirterek, Erdoğan ve Bahçeli'nin "hukuk önünde hesap vermeliler" söylemine destek verdi:

"Hiçbir birey, ifade özgürlüğü kisvesi altında kutsal değerlere hakaret etme hakkına sahip değildir. Leman dergisinin yaptığı açıklama inandırıcılıktan uzaktır ve gerekli hukuki süreç ivedilikle işletilmelidir."

Özel: Saygısızlık yok, lince sessiz kalmam

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de resmedilenin Muhammed olmadığını belirterek "Yapılmamış bir saygısızlık üzerinden o toplumsal lince de sessiz kalmam" dedi.

Leman dergisine desteğini açıklayan Özel şunları söyledi:

"Ben baktığımda Gazze'de bombardıman altında hayatını kaybetmiş bir melek görüyorum, başında haresiyle, kanadıyla. Bir başka bombanın öldürdüğü bir melekle karşılaşıyor. Bunu Hz. Muhammed'i resmetmişler olarak söylüyorlar. Hz. Muhammed peygamber katındadır, melek falan değildir. Orada Muhammed, Gazze'de öldürülmüş, ismini Muhammed SAV'dan alan bir çocuktur. Gökyüzünde bir başka peygamberden alan bir başka çocuk, bir başka Gazzelidir. Peygamberin adını alanlar burada ölüyor diye resmedilmiş ve bu şekilde açıklanmış bir karikatürdür. Ama kolay, fırsat var; 'peygamberin resmini çizdiler, saldırın Leman'a'! O Leman, hepiniz susarken Mavi Marmara'ya destek karikatürü çizdi, İsrail'e ticarete karşı cephe alan Leman'dır, motokurye Samet'i kapak yaptı. Hz. Muhammed'e bir saygısızlığa da izin vermem ama yapılmamış bir saygısızlık üzerinden o toplumsal lince de sessiz kalmam, herkes doğru yerde kalmayı bilecek!"

İmamoğlu'na göre karikatür 'hadsizlik', saldırılar 'provokasyon'

CHP kanadından yapılan diğer açıklamalarsa Leman'a destek veren Özgür Özel ile çelişti.

Cezaevinde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Leman'ın karikatürünü "hadsizlik" olarak niteleyerek kınadı. Leman bürolarına saldırıda bulunan cihatçıları provokasyonla suçlayan İmamoğlu, saldırganları "toplumsal barışa" çağırdı.

İmamoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v.) ve Hz. Musa’ya (a.s) yapılan hadsizliği kınıyorum. Karikatürde Gazze’deki zulme dikkat çekilmek istendiği ifade edilse de kullanılan yöntem inançlı insanların kalbini kırmış, derin bir hassasiyet yaratmıştır. Bu tür hassasiyetler üzerinden toplumumuzu kışkırtmaya, çatışma ortamı yaratmaya çalışan provokatörlere ise asla geçit verilmemelidir. Türkiye, geçmişte bu tür kışkırtmaların acı sonuçlarını yaşamış bir ülkedir. Aynı hataların tekrarına izin veremeyiz. Sağduyuyu korumak, inançlara saygıyı savunmak ve toplumsal barışımızı her türlü tahrikten uzak tutmak hepimizin ortak sorumluluğudur."

Yavaş, Leman'a 'saygısız' dedi; saldırılara değinmedi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da Leman'daki karikatürü "saygısızlık" olarak adlandırdı. Saldırganlara doğrudan eleştiride bulunmaktan kaçınan Yavaş, şu mesajı paylaştı:

"Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V) ve inanç değerlerimize yönelik her türlü saygısızlık, milletimizin ortak vicdanını yaralar. İfade özgürlüğü, nefretin ya da ayrıştırmanın aracı haline getirilmemelidir. Çünkü bu topraklarda birlikte yaşamanın, bir arada kalmanın en güçlü harcı; karşılıklı saygı ve sağduyudur. Kullanılan üslup, milyonlarca insanımızın kalbini kırmıştır. Bu nedenle bizler; ayrıştıran değil birleştiren, ötekileştiren değil kucaklayan bir dilde ısrarcı olmalıyız. Her şartta hukuk içinde, saygı ve sağduyu ile hareket etmek, bu milletin her bir ferdinin sorumluluğudur.''

TKP: Leman'a yönelik saldırılar laikliğe ve cumhuriyete nefretin dışavurumu

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Leman dergisine yapılan saldırıya tepki gösterdi.

Partinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada saldırı için "2 Temmuz'un 32. yılına sayılı günler kala yapılan eylem laikliğe ve cumhuriyete yönelik nefretin, meydan okumanın dışavurumu" denildi.

"Şeriat talebi ve bayraklarıyla yapılan cumhuriyet düşmanı eyleme ve bu eylemi dokunulmaz kılarak destek olan iktidara vereceğimiz yanıt, cumhuriyet ve laiklik mücadelesini her alanda yükseltmek olacaktır" ifadelerine yer verildi.

Açıklama şöyle:

"Dün akşam Leman dergisindeki bir karikatür gerekçe gösterilerek gerici bir güruh tarafından üstelik 2 Temmuz'un 32. yılına sayılı günler kala yapılan eylem laikliğe ve cumhuriyete yönelik nefretin, meydan okumanın dışavurumudur.

En ufak bir hak arama eylemine ölçüsüz şekilde saldıran kolluk görevlilerinin cumhuriyet, laiklik ve Mustafa Kemal'in açıkça hedef alındığı eyleme saatler boyunca sessiz kalıp eşlik etmesi dikkate değerdir.

Şeriat talebi ve bayraklarıyla yapılan cumhuriyet düşmanı eyleme ve bu eylemi dokunulmaz kılarak destek olan iktidara vereceğimiz yanıt, cumhuriyet ve laiklik mücadelesini her alanda yükseltmek olacaktır."

                                                           ***

soL "Köşebaşı + Gündem" -1 Temmuz 2025-

Halkın derdine sırt çevirip, Erdoğan'a yüzünü dönenler: Kim bu Leman saldırganları?

İBDA-C bağlantılı BDA, dün akşam Leman'ı hedef aldı. İstiklal'deki ofise saldırdı, etraftaki kafe ve barlara zarar verdi. Ölüm tehditleri savurdu, şeriat çağrısı yaptı, hatta polise bile saldırdı. Saldırılarla ilgili hiçbir gözaltı kararı yok. İktidarın adım attırmamak için uğraştığı, kırmızı çizgisine dönüşen İstiklal'de polis denetiminde saldırı yapan bu BDA'cılar kim?

Örgütlüler.

"Devrim" çağrısı yapıyorlar, "iktidara geleceğiz" diyorlar.

İktidara gelmek istedikleri ülkenin hiçbir gerçek derdine çözüm aramıyorlar.

Halk yoksulluktan kırılıyor, maaşlar yerlerde, onların umrunda değil.

Sözde Filistin dostular, ama Türkiye İsrail'le vızır vızır ticaret yaparken ağızlarını açmazlar.

Lafa gelince "Amerika'ya" düşmanlar, ama 1960'larda kendi hareketlerinin de kurulmasına önayak olan NATO'ya tek kelime etmezler.

Kim bu Leman'ı basan, Beyoğlu'nda saatlerce halka saldıran, polisin kolladığı, Vali'nin gıkını çıkarmadığı, Erdoğan'ın, Hulusi Akar'ın çok hoşlaştığı cihatçılar?

Onlar Beyoğlu'nu şeriat sloganlarıyla inletti, polis seyretti

Karikatür dergisi Leman’ı 26 Haziran’daki bir karikatür sebebiyle hedef gösteren Büyük Doğu Akıncıları Fikir, Sanat ve Dayanışma Derneği dün akşam derginin İstiklal Cadde’sindeki ofislerine çağrı yaptı. 

Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından “terör örgütü” listesine alınan İslami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi yani İBDA/C’liler ofis önünden şeriat çağrısı yaptı, kafe ve barlara saldırdı. “Kahrolsun laiklik, yaşasın şeriat” sloganları atıldı, İstiklal Caddesi’ndeki binaya “tevhid” bayrağı asıldı. Tüm bunlar olurken saatlerce müdahale etmeyen polis, etraftaki insanlara da kendilerine de saldıran kalabalığa karşı hiçbir şekilde harekete geçmedi.

Yine aynı saatlerde Bakırköy’de derginin adını taşıyan Leman Kültür isimli kafeye de saldırı düzenlendi. Mekana taşlarla saldırıldı, arbede çıktı, polis havaya ateş açtı.

Tüm bu saldırılarla ilgili hiçbir gözaltı veya soruşturma yok.

Soruşturmanın muhatabı yalnızca karikatürü sebebiyle Leman Dergisi ve çalışanları. İslam peygamberi Muhammed'in tasvir edildiğine dair iddialar sebebiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dergi hakkında "dini değerleri alenen aşağılama" suçlamasıyla soruşturma başlattı. Karikatür çizeri, yazı işleri müdürü, grafiker ve müessese müdürü bu sebeple gözaltına alındı.

Karikatür, Leman dergisinin açıkladığı ve bakıldığı anda görüldüğü üzere, peygamberi değil, Musa isimli bir yahudiyle Muhammed isimli bir müslümanı resmediyor.

Charlie Hebdo saldırısı ve Madımak Katliamı'na atıfla ölüm tehditlerinde bulunanlar, hem ofise hem de mekanlara saldırı düzenleyenlerle ilgili hiçbir işlem yapılmadığının bir kez daha altını çizerken, “kim bunlar” sorusuna yanıt arayalım.

Kışlalı’nın, Madımak’ın faili İBDA-C: Liderleri çıkar çıkmaz Erdoğan’la görüşmüştü

İBDA-C'nin eski lideri olan Salih İzzet Erdiş müstear adıyla Salih Mirzabeyoğlu, Ahmet Taner Kışlalı suikastını üstlenen isim. 

İBDA’cılar Madımak Katliamı için "şanlı Sivas kıyamı" diyor.

Mirzabeyoğlu'nun 2014 yılında 16 yıl kaldığı cezaevinden çıktığı gibi Tayyip Erdoğan’la görüştüğünü Yeni Akit’in haberi sayesinde öğreniyoruz. Haberde, “'Adalet Mutlak'a' başlıklı konferans başlamadan önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Haliç Kongre Merkezi'ne gelerek Mirzabeyoğlu ile görüştü. Basından gizli gerçekleşen görüşmede Erdoğan ile Mirzabeyoğlu'nun ne konuştuğu ise henüz bilinmiyor” ifadeleri yer alıyor.

Yine aynı yıl yayın organları Adımlar dergisinde “IŞİD sen oradan, biz buradan” diye manşet atmışlar, bu açık ilanla IŞİD’e desteklerini duyurmuşlardı.

15 Temmuz 2016’da Fethullahçılara karşı AKP’nin sokak çağrısında sokağa çıkan, Çengelköy'de Emniyet Müdürlüğü'nü bastıktan sonra Boğaziçi Köprüsü'nde teslim olan askerlere linç girişiminde bulunanlar da İBDA’cılar oldu. Hürriyet gazetesi, köprüde 6 askerin linç edildiğini yazdı.

AKP iktidarına bitmeyen destek

Mirzabeyoğlu öldükten sonra ailesi 2018 seçimleri için Star gazetesinde duyuru yayımladı “24 Haziran seçimlerinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı destekliyorum ve bunun hem gönüldaşlarım hem de kamuoyu tarafından bilinmesini istiyorum” diyerek AKP'ye desteği sürdürdü.

2020 yılında eski Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da Mirzabeyoğlu'nun mezarını ziyaret etmesiyle gündeme gelmiş, haber mahkeme kararıyla yayından kaldırılmıştı. Odatv kaynaklı kaldırılan haberde Akar’ın Ayasofya’da cuma namazını kılmasının ardından soluğu Necip Fazıl Kısakürek ve Salih Mirzabeyoğlu’nun mezarı başında aldığı iddia edilmiş, İBDA’cılara yakın bir sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda “Biz Kumandan’ın kabrinin başındayken Savunma Bakanı Hulusi Akar Paşa ve eski bakan Taner Yıldız, Üstad ve Kumandan’ın kabirlerini ziyaret edip Fatiha okudular” ifadelerinin yer aldığı yazılmıştı.

Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos’ta düzenlenen mezuniyet töreninde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan ve protokolde resmi yemini okuduktan sonra kılıçlarını çatarak geleneksel yemini okuyan teğmenlere karşı Erdoğan'a destek verdikleri paylaşım.

EGM’nin ‘terör örgütü’ listesindeki örgüt dernek oldu

2023 yılında İBDA-C, Büyük Doğu Akıncıları (BDA) adıyla dernekleşti ve “eğitim faaliyetleri ve yardım organizasyonları düzenleyeceğiz” dediler. Büyük Doğu Akıncıları Fikir, Sanat ve Dayanışma Derneği yani BDA’nın başkanı Mehmet Ali Bayram oldu.

Dernekleştiklerinden beri ne yaptıklarına yakından bakalım.

Halkın işsizlik, enflasyon, yolsuzluk, yangınlar ve depremler içerisinde boğulduğu süreçte yeni ismiyle BDA yani İBDA-C’ciler sessizliğe gömülürken her gerici gündemde isimlerini en başta duymak mümkün; Boğaziçi Üniversitesi’ne gelen gerici Nureddin Yıldız savunurken ya da İstiklal Caddesi’nde “tevhid” bayrağıyla şeriat çağrısı yaparken.

23 Kasım 2023’te İBDA-C örgütü davasında ceza alan ve örgütün yöneticileri arasında bulunan, aynı zamanda İsmailağa Cemaati’nin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yeğeni Sadettin Ustaosmanoğlu, “Hamas’ın yaptığını biz de Türkiye’de yapmalıyız” ifadelerini kullandı. Büyük Doğu Akıncıları Derneği etkinliğinde yaptığı konuşmada “Biz şu an itibarıyla eğer vakti zamanı iyi değerlendirebilirsek Türkiye’de bir devrimin olmaması için hiçbir sebep yok. Vallahi de, billahi de, tallahi de zafere az kaldı” sözlerini sarf etti.

İkiyüzlülük: İsrail’le ticarete gık çıkarmadılar

Daha önce IŞİD savunan İBDA-C’nin dernek versiyonu BDA’nın Burger King’in girişine İsrail boykotu kapsamında gübre döktüğünü ama AKP’nin İsrail’le ticareti sürmesiyle ilgili hiçbir şey yapmadığını görüyoruz. Ki AKP iktidarı, uzun zamandır süren kamuoyu tepkilerine karşın çeşitli yalanlarla inkar ettiği İsrail'le ticarette Nisan 2024’te geri adım attı. Ticaret Bakanlığı'nın kısıtlama kararı, 54 ürün grubunu kapsıyordu.

İslamcı örgütlerin düzenlediği Gazze eylemlerinin neredeyse hepsine katılan dernek, sık sık Gazze’ye mali yardım gönderdiklerini bildiren paylaşımlar yapıyor.

AKP iktidarının İsrail’le kurduğu ilişkiye, ticari anlaşmalara ses çıkarmaktan geri durmaya devam ediyorlar.

Saraçhane protestolarında da meydana çıkmışlardı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından süren Saraçhane Meydanı protestolarında polisin biber gazı, tazyikli su ve copla müdahalesi sırasında kitlenin bir kısmının Şehzadebaşı Camii’ne sıkıştırılmasıyla caminin avlusundaki bazı mezar taşları zarar gördü. İstanbul Valisi Davut Gül "cami ve hazirelere zarar verildiğini" öne sürdü. AKP'li Furkan Bölükbaşı Şehzadebaşı Camii avlusunda ve duvarının üstünde bira içildiğini iddia edip "Sonuçlarına katlanırsınız" diyerek tehdit etti.

İftar saatinde Şehzadebaşı Camii’ne gelen bir grup İBDA-C’li genç tekbir getirerek "Cenk, cihat, şehadet!" sloganı attı.

Eylemlerden bir süre sonra derneğin sayfasında Erdoğan'la bir araya geldiklerini duyuran bir paylaşım göze çarpıyor.

https://haber.sol.org.tr/sites/default/files/2025-07/signal-2025-07-01-151544_002.mp4

İstanbul Valisi Gül’ün, İmamoğlu protestoları sırasında eylemcilerin zarar verdiğini söylediği  Şehzadebaşı Camii'nde polislerin top oynadığı görüntüler ortaya çıkmıştı.

Sitelerinde ne yazıyor?

BDA Derneği sitesine girdiğinizde önce sizi “kurban reklamı” karşılıyor. 4 bin liraya kurbanları Afrika Çad’da kestiklerini anlatan reklamda derneğin logosu, bir telefon numarası ve kesim videosu gönderdiklerine dair bilgi var.

Siteyi açınca çıkan reklam.

Sitede döviz kuru bilgilerinin yer aldığı bir butonun yanı sıra özlü sözler, hava durumu, yararlı linkler (e-devlet linki), reklam ve duyurular kısmı var. Duyurular kısmında “erkek kardeşlerine” yönelik toplanma ve sohbet adresleri yer alıyor. Reklam kısmında yine kurban bağışı var. Adak, Şükür, Akika seçeneğinin dışında bir de dernek bağış kısmı yer alıyor.

Sitede dernek üyelerine ilişkin kapsamlı bilgi yok ancak başkanın mesajları ve bazı haberler yer alıyor.

Şeriatçı olan ama ülkenin ekonomisi umrunda olmayan derneği sitesindeki döviz kuru bilgileri.

Bakan Yerlikaya, valilik ve emniyet olanı biteni izledi: Ölüm tehditlerine, şeriat çağrılarına göz yumdular

Şeyh Said’in ölüm yıldönümü ve 2 Temmuz Madımak Katliamı’nın tam ortasında yaşanan bu gerici eylem İçişleri Bakanlığı, emniyet ve valiliğin sessiz kalışıyla sürdü. Bakanlar Leman’ı kınayan açıklamalar yapıp, karikatüristlerin ve dergi emekçilerinin ters kelepçeli gözaltı videoları servis edilirken şeriat çağrısı yapan, “Ya onlar ölecekler, ya biz öleceğiz” diye tehditler savuran kitleye hiçbir müdahale gerçekleştirilmedi.

Çağrı yapıldığı saatler öncesinden bilinmesine rağmen artık iktidarın refleksi haline gelen eylem yasağı ve ulaşım yollarını kapama kararı uygulanmadı.

İstiklal Caddesi’ni yıllardır emekçilere kapatan iktidar, bir avuç gericinin Leman binasına, çevredeki mekanlara saatlerce saldırmasına müsaade etti.

Dünkü saldırının ardından İslami Dayanışma Platformu, bugün için Beyoğlu’nda bulunan Ağa Camii önüne çağrı yapması üzerine Beyoğlu Kaymakamlığı, gösteri ve yürüyüş yasağı getirdi.

İstanbul Valiliği de iki metro istasyonunun geçici olarak kapatılmasına karar verdi. İstanbul Valiliği'nin kararı doğrultusunda ikinci bir duyuruya kadar M2 Yenikapı-Hacıosman metro hattının Şişhane ve Taksim istasyonları kapatıldı. Öte yandan F1 Taksim-Kabataş Füniküler Hattı da işletmeye kapalı olacak.

Buna rağmen öğle saatlerinden itibaren Taksim meydanındaki camide yine toplanıldı.

Yerlikaya, dün geceki saldırıların ardından konuyu değiştirmek istercesine, bu sabah “FETÖ” operasyonlarıyla ilgili bilgi notu içeren bir bilgi notu paylaşmakla yetindi. Ancak paylaştığı bilgilerin hiçbirisi yeni değildi, son haftalardaki operasyonların tekrar edilmesiydi.

                                                            ***

AKP'liler göz yumdu, saldırıyı meşrulaştırdı: Leman'a saldıran gericiler yine toplandı

Kaymakamlığın eylem yasağına rağmen Taksim Camii'nde toplanan gericiler Leman dergisini hedef aldı. Polis gerici güruha yine müdahale etmedi.

Karikatür dergisi Leman'ın son sayısında, İslam peygamberi Muhammed'in tasvir edildiği iddiasıyla derginin İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki ofisine dün akşam gericiler saldırdı.

Sosyal medyadan saatler önce İBDA-C bağlantılı Büyük Doğu Akıncıları Fikir, Sanat ve Dayanışma Derneği'nin yaptığı çağrıyla Leman'ın ofisi önünde toplanan güruh, "Kahrolsun laiklik, yaşasın şeriat" ve "Kemalist köpekler hesap verecek" gibi sloganlar attı.

Polis kitleye herhangi bir müdahalede bulunmazken, saldırganlar sokaktaki kafe ve barlarda bulunan yurttaşlara da saldırı girişiminde bulundu. Gece saatlerinde Bakırköy ilçesindeki Leman Kültür'e de saldırı gerçekleştirildi.

Leman dergisine soruşturma başlatıldı, 4 kişi ters kelepçeyle gözaltına alındı. Derginin söz konusu sayısı hakkında toplatma kararı çıktı.

Gerici güruh camide toplandı

Beyoğlu Kaymakamlığı saldırının ardından "kamu düzeni" gerekçesiyle ilçede tüm etkinlikleri 24 saatliğine yasakladığını duyurmuştu. Kaymakamlığın açıklamasının ardından Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi polis bariyerleriyle yaya ve araç trafiğine kapatıldı.

İstiklal Caddesi girişlerinde ve cadde boyunca çevik kuvvet ve polis bariyerleriyle güvenlik önlemleri alındı.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya başta olmak üzere çok sayıda hükümet yetkilisi ve AKP'liden, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den güç alan gerici güruh bugün de Taksim Camii ve çevresinde toplandı.

ic
Taksim Camii

Cumhuriyet'in haberine göre, ellerinde "tevhid" bayraklarıyla pankart açan grup dergiyi hedef alan sloganlar atarak cami girişinde bekleyişini sürdürüyor.  

gg
Fotoğraf: Cumhuriyet

Leman dergisinin internet sitesi ve X hesabı hakkında erişim engeli kararı

Linç kampanyasının ardından soruşturma başlatılan Leman dergisinin internet sitesi ve X hesabı hakkında da erişim engeli kararı verildi.

Derginin web sitesi ve X hesabı, İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin 1 Temmuz 2025 tarihli ve 2025/6609 sayılı kararıyla, "millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması" gerekçesiyle erişime engellendi.

                                                     ***

GÜNDEM - 1 Temmuz 2025 -

 Manisa'daki orman yangınları 4. gününde: 3 ilçede alevlerle mücadele devam ediyor.

Manisa'nın Akhisar ilçesi Karaköy Mahallesi'ndeki orman yangını 4. gününe girerken, dün Kula ve Ahmetli ilçelerinde de yangın çıktı. Kent genelindeki 3 ayrı noktada alevlerle mücadele sürüyor.

Akhisar ilçesine bağlı Karaköy Mahallesi'nde 28 Haziran'da saat 11.30 sıralarında orman yangını çıktı. İhbarla bölgeye İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait 4 uçak, 11 helikopter, 43 arazöz, 16 itfaiye aracı, 42 su tankeri, 31 iş makinesi ve 879 personel sevk edildi. Karadan ve havadan müdahale süren yangında 12 mahalle tedbir amaçlı tahliye edildi. Dün akşam havanın kararması ile hava unsurları çalışmalarını sonlandırırken, gece görüşlü 2 helikopter sabaha kadar yangına müdahale etti.

1 şüpheli tutuklandı

Gündoğumu ile birlikte yangına 2 uçak ve 8 helikopter, 43 arazöz ile müdahale sürüyor. Yangının çıkış noktasında inceleme yapan jandarma ise şüpheli olarak 50 yaşındaki Doğan Barca'yı gözaltına aldı. Bölgede arıcılık yapan Barca, işlemleri sonrası tutuklandı.

Ahmetli'de orman yangını

Diğer yandan dün saat 17.30 sıralarında Ahmetli ilçesi Dereköy Mahallesi yakınındaki çöplük alanda çıkıp, ormana sıçrayan yangına mücadele sürüyor. Matdere Mahallesi tahliye edilirken, alevler kuvvetli rüzgarın etkisiyle Salihli ilçesi sınırlarına ulaştı. Bunun üzerine Salihli ilçesine bağlı Çaypınar ve Mersindere mahalleleri tedbir amaçlı tahliye edildi. Vatandaşlar güvenli bölgelere nakledilirken, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar kamyonlarla Salihli Hayvan Pazarı'na taşındı. Yangına 5 uçak, 7 helikopter, 35 arazöz, 10 su ikmal aracı, 4 dozer ve çok sayıda personel müdahale ediyor.

Kula'da alevler yükseldi

Kula ilçesi Encekler Mahallesi'ndeki ormanda da dün saat 16.00 sıralarında yangın çıktı. İhbarla bölgeye İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri ile Kula Belediyesi'ne ait iş makineleri ve su tankerleri sevk edildi. Havanın kararması ile hava müdahalesi sona ererken, çalışmalar karadan yoğun şekilde devam etti. Encekler Mahallesi yakınındaki 30 haneli Çomaklı Mahallesi'nde vatandaşlar tedbir amaçlı tahliye edildi. Bu sabahsa Orman Genel Müdürlüğü'ne ait 7 helikopter, 35 arazöz, 10 su ikmal aracı ve 2 dozer, bölgede çalışma yürüyor.

                                                     ***

Hatay’da yangının 2. günü: Mahalleler boşaltıldı, bin 800 kişi tahliye edildi, alevlerle mücadele devam ediyor

Hatay'da dün başlayan ve büyüyerek 3 mahallede etkili olan yangında  bin 800 kişi evlerinden tahliye edildi. Gece boyu karadan devam eden söndürme çalışmalarına günün aydınlanmasıyla birlikte havadan da müdahale edilmeye başlandı.

https://www.dailymotion.com/video/x9m57re

Yangın dün saat 11.30 sıralarında merkez Antakya ilçesi Karaali Mahallesi'ndeki ormanda henüz bilinmeyen bir nedenle çıktı. Yangın, rüzgârın da etkisiyle hızla büyüyerek Oğlakören ve Üçgedik mahallelerine sıçradı. Sahada 450’den fazla araç ve  bin 250’den fazla personel müdahale edilmeye başlanan yangında 3 mahallede 200 ev boşaltıldı. Tahliye edilen 1800 kişi yurtlarda misafir edilirken, vatandaşlara ait hayvanlar ise güvenli bölgelerdeki ahırlarda koruma altına alındı. Havanın kararması nedeniyle havadan müdahaleye ara verilirken, gece boyu söndürme çalışmalarına karadan 590 araç ve bin 668 personel ile devam edildi.

Öte yandan günün aydınlanmasıyla havadan müdahaleye yeniden başlandı. Ekiplerin bölgedeki çalışması sürüyor. 

                                                          ***

Orman yangınlarında 3. gün: İzmir’de alevlerle mücadele devam ediyor!

"Şiddetli rüzgar maalesef çalışmalarımızda, bizi zorlamaya devam ediyor"

İzmir'in Menderes ve Seferihisar ilçeleri arasında çıkan orman yangınına müdahale 3. gününde sürüyor.

Menderes'in Kuyucak ile Seferihisar'ın Orhanlı mahalleleri arasındaki ormanda, pazar günü saat 13.00 sıralarında yangın çıktı. Çevredekilerin ihbarıyla bölgeye çok sayıda ekip sevk edildi. Yangına havadan ve karadan müdahale başlatılırken, rüzgarın saatteki hızı zaman zaman 110 kilometreye kadar ulaştı. Olumsuz hava koşulları nedeniyle ilk etapta kalkış yapamayan helikopterlerden 2'sinin rüzgarın etkisinin hafiflemesiyle havalanıp, alevlere müdahale etmeye başladı.

Alevler yerleşim yerlerine ulaştı

Yangında Atatürk ve Cumhuriyet mahalleleri ile 4 köy tahliye edildi. Dumandan etkilenen 21 kişi hastanelerde ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edilirken, alevlerin arasında kalan bir kişi ise ekipler tarafından kurtarıldı. Diğer yandan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, dün İzmir'e gelerek incelemede bulundu.

https://www.dailymotion.com/video/x9m57ig

Şiddetli rüzgâr çalışmaları engelliyor

İzmir'deki yangınlarla ilgili bilgi veren Bakan Yumaklı, "Hali hazırda İzmir Seferihisar ve Menderes'te süren yangınlarımız var. Dün gün içerisinde 4 uçak, 14 helikopter, 106 arazöz, sayıları yüzlerle ifade edebileceğim iş makinesi, sahil kurumlarının araçları hep birlikte bu mücadeleyi yapmaya devam ettik. Gece olduğu için artık kara unsurları daha çok devreye girmiş oldu. 5 Köy ve 2 mahalle tahliye edildi. Buralarda sağlık problemi yaşayan vatandaşımız yok. Şiddetli rüzgar maalesef çalışmalarımızda, bizi zorlamaya devam ediyor. Gün içerisinde zaman dilimini göze alırsak, 100 kilometrenin üzerinde seyretti rüzgar. Ayrıca rüzgarın kararsız olması nedeniyle kurduğumuz cepheleri, farklı yönlere tekrar kurmamıza neden oldu. Bu da mücadeleyi uzatıyor. 8 farklı noktada şu anda, arkadaşlarımız alevlerle mücadele ediyor. İzmir Menderes ve Seferihisar'da bu 8 noktaya konsantre olmuş durumdalar" dedi.

Yanan alanlar havadan görüntülendi

Yaklaşık 3 gündür devam eden yangınlarda birçok ev kullanılamaz hale geldi. Bazı evlerin çatılarında hasar oluşurken, yangın sonrası bölge dron ile havadan görüntülendi. 

                                                    ***

Isparta'da da orman yangını çıktı... Bölge, yerleşim yerleri yakınında!-Cumhuriyet-

Sütçüler ilçesine bağlı Aşağıyaylabel köyü mevkiinde orman yangını çıktı. Yerleşim yerlerine yakın bölgede çıkan yangına, ekiplerin müdahalesi sürüyor.(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/isparta-da-da-orman-yangini-cikti-bolge-yerlesim-yerleri-yakininda-2414204)

                                                         ***

Zeynep Altıok'tan LeMan önündeki gruba ilişkin açıklama: Bu sloganları, saldırganlığı ve müdahalesizliği 2 Temmuz 1993’ten tanıyoruz!-T24


Madımak Katliamında öldürülen şair Metin Altıok'un kızı siyasetçi Zeynep Altıok Akatlı, LeMan dergisinin İstanbul Bürosunun protestocular tarafından basılma görüntülerine ilişkin olarak, "Leman dergisine yönelik saldırı ülkemizin yakın tarihinin en büyük acılarını bize yaşatanların orta çağ karanlığını hissettiriyor. Bu sloganları, bu saldırganlığı, bu tehditleri ve bu müdahalesizliği 2 Temmuz 1993’ten tanıyoruz" dedi.

Hazreti Muhammed'i bombalanan bir kentin semalarındaselamlaşırken tasvir edildiği yorumlarına neden olan karikatür hakkında LeMan dergisine "dini değerleri alenen aşağılama" iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Protesto çağrıları üzerine bazı gruplar derginin Beyoğlu'ndaki bürosuna baskın yaparken, çok sayıda LeMan çizeri sosyal medyada hedef gösterildi.

Zeynep Altıok'tan LeMan önündeki gruba ilişkin açıklama: Bu sloganları, saldırganlığı ve müdahalesizliği 2 Temmuz 1993’ten tanıyoruz!

Zeynep Altıok, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, LeMan'daki protesto görüntülerini Madımak Katliamında yaşananlara benzetti.

Zeynep Altıok Akatlı'nın paylaşımı şu şekilde:

"Aradan geçen 32 yılda adaleti bulamayan katliamın katillerini salıverip ödüllendirenler daima teşvik ettikleri nefret kültürüyle her yanlış anladığını, her beğenmediğini, her istemediğini öldürmeyi kendine hak gören bu korkunç güruhun yanında.

Leman dergisi gerekli açıklamayı yapmış. Ne duyan var, ne dinleyen!
Velev ki ortada bir ayrımcılık var, hakaret var, istismar var buna karar verme yetkisi, cezalandırma iradesi bu linç kültürünün gözü dönmüşlerine mi düşer?!

İstiklalde kadın eyleminde, onur yürüyüşünde, hak arayışında, adalet talebinde yoldan geçene bile uygulanan müdahale neden bu güruhu dağıtmak için kullanılmıyor?

İki gün sonra 2 Temmuz!!!
Görüntüler kan donduruyor.
Yaşananların bir adım sonrasını biz biliyoruz, hala yaşıyoruz.

Vebalinden kaçamazsınız. “O bina yanacak” diyorlar! Nasıl dağıtmaz, nasıl bu tehditlerin hesabını sormazsınız?!"

T-24

Öne Çıkan Yayın

T-24 "Köşebaşı + Gündem" -21 Ekim 2025 -

Yargıtay, Anayasa'ya uyacak mı?-Mehmet Y.Yılmaz- Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez’in, Diyarbakır’da söylediği “Anayasa Mahkeme’sinin ihlal k...