Turhan Bey, insancıl, duyarlı, bilge kişiliğinle seni hep andığımızı
biliyorsundur. Sen sadece Cumhuriyet Kitap’ın özverili ve adil emekçisi
değilsin. Benim açımdan, donanımlı, birikimli, insan ilişkilerinde en
ufak ayrıntılara bile özen gösteren, sevecen ve kapsayıcı estetik
kişiliğinle nitelikli edebiyatın okurlarla buluşmasına ortam hazırlayan
yılmaz bir savaşçısın.
Cumhuriyet’i ve özgürlükleri önemseyenlerle paylaşmak isterim: Turhan Günay, geniş ve derin edebiyat birikiminin yanı sıra, her zaman en zor durumlarda bile ortalığı yatıştırması, karşıtlıkları kolayca ortak bir paydada buluşturması ve toparlayıcılığıyla öne çıkar.
Turhan Bey, bu özellikleriyle yazınsal figürlere esin kaynağı olan, özüyle irdeleşen, yaşamı türküleştiren bir insandır. Bu yönüyle biraz Yaşar Kemal’e benzer. Kendisiyle yaptığım söyleşilerde halk türkülerine ilişkin bilgi birikiminin derinliği ve genişliğini gördüm; bu birikimini yazmasını, kitaplaştırmasını önerdim.
Turhan Günay, yazınsal yapıtların oluşumuna, özellikle de okunmasına katkı yaptığı gibi, edebiyat kuramına, yazınsal eleştiriye ilişkin çalışmaların yaygınlaşması için de emek harcar. Onun bu yönünü, yakından bilen bir edebiyat bilimci olarak bu gerçeği dile getirmeyi bir görev sayarım.
Turhan Bey’i, mizah dergisi ve çeyrek yüzyıldan bu yana salt Cumhuriyet Kitap’ın yayımcısı olarak görmek, onun emeğinin ürünlerini ve kapsamlı etkinlik alanını daraltmak olur. O, Türkiye’de üretilen yazınsal çeşitliliği ve düzeyi yakından bildiği ve bu sürece katıldığı için, önde gelen yazarlar-şairler, denemeci ve eleştirmenlerin kişilik özelliklerini ve yapıtlarının öykülerini ilgililere aktardığı için, artık bir gelenek sürdürücüsü ve aktarıcısı işlevi görmektedir.
Turhan Günay bu özellikleri nedeniyle, kitap fuarlarında da her zaman aranan bir dost olarak görülür. Yazarların, yayıncıların ve okurların, “Turhan Günay’sız kitap fuarı olmaz!” diye haykırmalarının bir nedeni de budur.
Turhan Günay yaşamı boyunca insanları, hele güçsüzleri hiç yalnız bırakmadı, en güç koşullarda onlarla dayanışma içinde oldu. Yazar, yayıncı, gazeteci ve okurlar da Turhan Günay’ı yalnız bırakmıyor, bırakmayacak. Her zaman şiddetin ve her türlü gericiliğin karşısında duran, barışı, çoğulculuğu ve toleransı yücelten Turhan Günay’ı ve diğer Cumhuriyet yazarları ve yöneticilerini tutuklayarak, üretimden uzak tutanları, tarih yargılayacaktır. Turhan Günay’ı içerde tutmak, Türkiye’nin sanat ve düşünce yaşamını yoksullaştırmaktır.
Onur Bilge Kula / CUMHURİYET
Cumhuriyet’i ve özgürlükleri önemseyenlerle paylaşmak isterim: Turhan Günay, geniş ve derin edebiyat birikiminin yanı sıra, her zaman en zor durumlarda bile ortalığı yatıştırması, karşıtlıkları kolayca ortak bir paydada buluşturması ve toparlayıcılığıyla öne çıkar.
Turhan Bey, bu özellikleriyle yazınsal figürlere esin kaynağı olan, özüyle irdeleşen, yaşamı türküleştiren bir insandır. Bu yönüyle biraz Yaşar Kemal’e benzer. Kendisiyle yaptığım söyleşilerde halk türkülerine ilişkin bilgi birikiminin derinliği ve genişliğini gördüm; bu birikimini yazmasını, kitaplaştırmasını önerdim.
Turhan Günay, yazınsal yapıtların oluşumuna, özellikle de okunmasına katkı yaptığı gibi, edebiyat kuramına, yazınsal eleştiriye ilişkin çalışmaların yaygınlaşması için de emek harcar. Onun bu yönünü, yakından bilen bir edebiyat bilimci olarak bu gerçeği dile getirmeyi bir görev sayarım.
Turhan Bey’i, mizah dergisi ve çeyrek yüzyıldan bu yana salt Cumhuriyet Kitap’ın yayımcısı olarak görmek, onun emeğinin ürünlerini ve kapsamlı etkinlik alanını daraltmak olur. O, Türkiye’de üretilen yazınsal çeşitliliği ve düzeyi yakından bildiği ve bu sürece katıldığı için, önde gelen yazarlar-şairler, denemeci ve eleştirmenlerin kişilik özelliklerini ve yapıtlarının öykülerini ilgililere aktardığı için, artık bir gelenek sürdürücüsü ve aktarıcısı işlevi görmektedir.
Turhan Günay bu özellikleri nedeniyle, kitap fuarlarında da her zaman aranan bir dost olarak görülür. Yazarların, yayıncıların ve okurların, “Turhan Günay’sız kitap fuarı olmaz!” diye haykırmalarının bir nedeni de budur.
Turhan Günay yaşamı boyunca insanları, hele güçsüzleri hiç yalnız bırakmadı, en güç koşullarda onlarla dayanışma içinde oldu. Yazar, yayıncı, gazeteci ve okurlar da Turhan Günay’ı yalnız bırakmıyor, bırakmayacak. Her zaman şiddetin ve her türlü gericiliğin karşısında duran, barışı, çoğulculuğu ve toleransı yücelten Turhan Günay’ı ve diğer Cumhuriyet yazarları ve yöneticilerini tutuklayarak, üretimden uzak tutanları, tarih yargılayacaktır. Turhan Günay’ı içerde tutmak, Türkiye’nin sanat ve düşünce yaşamını yoksullaştırmaktır.
Onur Bilge Kula / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder