Her şeye rağmen...
"Olmaz"ları kalmayan bir ülkede bile...
İnsan bazen hayret edebiliyor bir şeylere...
***
Düşünsenize mesela...
"Çocuklarımızı belli kalıplara sıkıştırmak yerine onların kendi özelliklerine göre evlatlarımıza yaklaşmalıyız" diyen kişiyle;
- Bütün iktidarını çocukları aynı kalıptan çıkmış gibi yetiştirmeye adayan; bu uğurda okulların niteliklerini, müfredat içeriklerini, tekrar tekrar sitemi değiştiren,
- Hiçbir farklı sese tahammül edemeyen,
- "Dolmabahçe'de, Kadıköy'den gelenlerin durumunu görüyorum... Bütün bu durumları gördüğüm zaman bunlar benim değerlerimle uyuşan şeyler değil..." diyen,
- "Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarının gereğini yapacağız... Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık. Her tür şeyler olabiliyor..." diyen,
- Gezi Parkı'nda "ağaç nöbeti" tutan gençleri "birkaç çapulcu" ilan eden,
- Ali İsmail Korkmaz gibi "belli kalıplara sıkışmak yerine kendini ifade etmeye çalışan" gençleri katleden polisleri "destan yazdılar" diye öven,
- ODTÜ'lü gençlerin mezuniyet töreninde taşıdıkları karikatürlerden alınıp, bunları "hakaret sayan" ve tutuklanmalarına yol açan iklimi yaratan,
- Konjonktür uyarınca bazen "genç sivil", bazen "kindar", bazen "yerli ve millî" diye adlandırdığı kalıplara uymayanları "marjinal", "terörist", "darbeci" diye hedef gösteren aynı kişi.
Hayret verici değil mi?
Selcan Taşçı Hamşioğlu / YENİÇAĞ
"Olmaz"ları kalmayan bir ülkede bile...
İnsan bazen hayret edebiliyor bir şeylere...
***
Düşünsenize mesela...
"Çocuklarımızı belli kalıplara sıkıştırmak yerine onların kendi özelliklerine göre evlatlarımıza yaklaşmalıyız" diyen kişiyle;
- Bütün iktidarını çocukları aynı kalıptan çıkmış gibi yetiştirmeye adayan; bu uğurda okulların niteliklerini, müfredat içeriklerini, tekrar tekrar sitemi değiştiren,
- Hiçbir farklı sese tahammül edemeyen,
- "Dolmabahçe'de, Kadıköy'den gelenlerin durumunu görüyorum... Bütün bu durumları gördüğüm zaman bunlar benim değerlerimle uyuşan şeyler değil..." diyen,
- "Kız ve erkeklerin aynı evlerde kaldığı ihbarlarının gereğini yapacağız... Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık. Her tür şeyler olabiliyor..." diyen,
- Gezi Parkı'nda "ağaç nöbeti" tutan gençleri "birkaç çapulcu" ilan eden,
- Ali İsmail Korkmaz gibi "belli kalıplara sıkışmak yerine kendini ifade etmeye çalışan" gençleri katleden polisleri "destan yazdılar" diye öven,
- ODTÜ'lü gençlerin mezuniyet töreninde taşıdıkları karikatürlerden alınıp, bunları "hakaret sayan" ve tutuklanmalarına yol açan iklimi yaratan,
- Konjonktür uyarınca bazen "genç sivil", bazen "kindar", bazen "yerli ve millî" diye adlandırdığı kalıplara uymayanları "marjinal", "terörist", "darbeci" diye hedef gösteren aynı kişi.
Hayret verici değil mi?
Selcan Taşçı Hamşioğlu / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder