31 Ekim 2018 Çarşamba

CHP'de kenetlenmek...- Tuncay Mollaveisoğlu

Atatürk Türkiye'sine inanmış milyonlar "o gece"den beri kendine gelemiyor.
Cumhuriyet tarihinin en önemli seçiminde, rejimin değişeceği seçimde muhalefetin "alternatif sandık sayım sistemi" çalışmadı!
Oyların sayımı AKP devletinin güdümündeki şaibeli kuruluşlara bırakıldı.
Sonuç ortada...
Bilgisayar Mühendisleri Odası "oyların kaydırıldığını" tespit etti.
Muhalefetten "çıt yok..."
Milyonlarca insanı peşinden sürükleyen, umudu uzun süre sonra ilk kez zirveye taşıyan Muharrem İnce de "o gece" ortalarda yoktu. Daha sonra anlattıkları ise en azından beni tatmin etmedi...
O karanlık gecenin faturasını yalnızca gazetecilik yapan İsmail Küçükkaya'ya fatura etmeye çalışanlar oldu...

                                                                          *

Şimdi, yerel seçimler öncesinde "o gece"nin yarattığı büyük travma, ağır bir örtü gibi muhalefetin üzerine serili... Özellikle CHP seçmenlerinin.
Bu örtü nasıl kaldırılacak? Umut ve heyecan nasıl yaratılacak?

Üstelik "o gece"nin sorumluları hâlâ vitrinlerdeyken...

Hatırlayın;
Sosyal medyada yaymışlardı; CHP'nin "4 ileri geleni" cep telefonu kaydına gülümseyerek seçim şarkısını okuyorlardı... Bu işler gazla-tozla olmuyormuş... Örgütlenmek ve hazır olmak gerekiyordu... Şarkı söyleyenler hazır değildi...

                                                                          *

Fotoğraf karanlık görünse de bir çıkış yolu orada duruyor...
Mart ayındaki yerel seçimler... Bu seçimlerde referandumda ortaya çıkan güç birliği gerçekleşirse, büyükşehirlerin alınması an meselesi olur.

6 Büyükşehir Belediyesi CHP'de... Muğla, Aydın, Eskişehir, İzmir, Hatay ve Tekirdağ... CHP'nin Muğla, Eskişehir ve Aydın'da mevcut adaylarla kaybetme ihtimali yok...
İzmir'de Aziz Kocaoğlu'nun yerine kimin geleceği kritik önemde... Hatay ve Tekirdağ ile ilgili ise yorum yapacak bilgiye sahip değilim...

Adı hizip ile özdeş bazı isimlerin berrak suyu bulandırıp AKP'nin ekmeğine yağ sürmeye çalıştığını da duymuyor değilim... Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hırsları ile Roma'yı yakacak cüretteki bu isimleri bildiğine ve onların tuzağına düşmeyeceğine eminim.
Aklıselim, yalakalığa galip gelecektir...

                                                                            *

Ankara, İstanbul, Balıkesir, Adana, Antalya, Mersin, Denizli CHP liderinin "hedefimiz" dediği Büyükşehirler...

İstanbul ise; siyasetin en belirleyicisi ve iktidarı değiştirmenin en önemli basamağı...
Akif Hamzaçebi, Abdüllatif Şener, Aykut Erdoğdu, Muharrem İnce ve Gürsel Tekin'in isimleri yarışıyor...

TELE 1 ekranlarında İstanbul'un bir önceki dönem CHP İl Başkanı Cemal Canpolat'a sordum.
Canpolat referandumda yüzde 52 Hayır oyunun çıktığı dönem İstanbul İl Başkanıydı. Daha sonra yapılan seçimlerde 4 oy farkla yerini Canan Kaftancıoğlu'na bıraktı.

"Umut vermemiz gerekiyor, eksik olan umuttur" diyor Cemal Canpolat;
"İstanbul'da uyuşturucu ile mücadele ettik. Ailelerine ulaştık. Engelli yurttaşlara yönelik projelerimizle yüzbinlerce aileye dokunduk. Kağıt toplayıcıların sayısı 150 bin... Kağıt toplayıcılarının komisyonunu kurduk. 500 bin aileye ulaştık."

Referandumda Büyükşehirlerde kaybeden AKP, yerel seçimlerde de kaybedebilir mi? Yüzde 52 elbette tek başına CHP'nin başarısı değildi ancak o dönemde İstanbul'un kenar semtlerinde CHP görünür olmaya başlamıştı. Canpolat devam ediyor;
"Referandumda yaptığımız çalışmalar sonucu Bağcılar'da yüzde 45 oy çıkardık. Esenler muhafazakâr bölge, nüfusu Malatya ağırlıklı. İki yüz Malatyalı kanaat önderine mektup yazdık. En az oy çıkardığımız bölgelerden Esenyurt'ta yüzde 34 oy aldık... İnsanlara dokunursan orada varsın."

Peki ya İstanbul Büyükşehir Belediyesi? Cemal Canpolat yukarıdan aşağıya herkesin fedakârlık yapması gerektiğini söylüyor;
"İstanbul'da şu anda oyumuzun yüzde 60'larda olması lazım... CHP geleceğini 4-5 belediye ile sınırlamamalıdır. Dar kadro anlayışı ile olmaz. Yerel yönetimlerde bu anlayış hâkim olursa seçim kolay olmayacaktır. Yine parti içinde aynı şeyler yaşanırsa, dar kadro milletvekili anlayışı ile son seçimlerde aldığımız oy oranı belli..."

Kucaklaşmamız lazım diyor Canpolat... Parti içindeki küskünlüklere bir an önce son verilmeli, layık olanlar, hak edenler, karşılığı olanlar adaylaştırılmalı... "Tüm yükü çeken ilçe başkanlarının da belirleyici olması gerekir" diye ekliyor.

Canpolat'a göre İstanbul CHP'yi bekliyor... Yoksullar, emekçiler, gençler hazır...

Yeter ki CHP hazır olsun.

Bütünleşmek, küslüklere son vermek, hak edenleri, layık olanları, başarıyı ödüllendirmek yerelde iktidarı getirebilir.

CHP, kenetlenebilecek mi?


Tuncay Mollaveisoğlu / YENİÇAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder