Baştan dikkatinizi çekeyim;
Uzun bir yazı olacak. Ancak, her satırını usanmadan, sıkılmadan dikkatlice okumanızı öneririm. Bu satırlarda, ABD, "Suriye'den asker çekiyoruz" derken Akdeniz'den nasıl kuşatıldığımızı anlayacaksınız. İsrail ile dümenden yapılan söz düellosunun perde arkasını göreceksiniz. Kısacası nasıl bir tezgâha düşürüldüğümüzü!..
Türkiye'deki hayt huytlardan belki de farkına varamamışsınızdır. Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi liderleri İsrail'de düzenledikleri zirvede, Akdeniz'deki petrol arama ardından da taşıma faaliyetlerinin "güvenliğinin sağlanması" için ortak askerî güç oluşturmaya karar verdiler. Bu zirveye, İsrail'deki ABD Büyükelçisi David Friedman da katıldı. Ortak askerî güce ABD'nin de davet edildiği bilgisi medyaya düştü. ABD'nin son dönemde Rumlarla Güney Kıbrıs'da bir askerî üs için pazarlık masasına oturduğunu da hatırlayın!..
ABD'nin Suriye'den asker çekmesi ve sanki sahayı "kahraman" R. Erdoğan'ın direktifleriyle Türkiye'ye bırakıyormuş gibi yapması size çok şirin geliyor olabilir. Hedef ülkenin Türkiye olduğunu anlatabilmek için daha ne yapalım?..
Yunanistan Savunma Bakanı Kammenos, 19 Aralık'ta, Meis Adası'nda basına yaptığı açıklamada, "önümüzdeki aylarda Meis Adası'nın Münhasır Ekonomik Bölgesi ilan edilecektir" dedi. "Bunda ne var" mı?.. O zaman, Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım'ın YENİÇAĞ'a yaptığı özel değerlendirmeyi hafızalarınıza kazıyın;
"Yunanistan, Meis Adası'nda Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmek için hazırlık yaparken Türkiye, Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) gibi deniz yetki alanlarını belirleme konusunda geç kalıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'nin Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge ilan etme hakkı var. Bu kapsamda Türkiye, 1986'da Karadeniz'de 200 millik Münhasır Ekonomik Bölge ilan etti. 2011'de Doğu Akdeniz'de KKTC ile Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması imzalayan Türkiye bugüne kadar Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmedi. 1982 Türk Karasuları Kanunu'na göre Ege Denizi'ndeki karasularımız 6 mil, Karadeniz ve Akdeniz'deki karasularımız ise 12 mildir.
Türkiye'nin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgesini ilan etmemesinden istifade eden Avrupa Birliği sürekli olarak Kıta Sahanlığı haritaları yayınlıyor. AB, tüm resmî dokümanlarında Türk Kıta Sahanlığını kısıtlı olarak yayınlamaya devam ediyor. AB'nin yayınladığı haritalarda Türkiye, Ege ve Akdeniz'deki Anadolu kıyılarında dar bir alana hapsediliyor. AB Kıta Sahanlığı haritalarındaki sınırları esas alan Yunanistan da sürekli olarak Doğu Akdeniz'deki Kıta Sahanlığı sınırlarını gösteren haritaları yayınlıyor. Yunanistan, Doğu Akdeniz'deki Kıta Sahanlığını belirlerken ana kıtası ile Girit, Kerpe, Rodos ve Meis adalarından geçirdiği hattın güneyini esas alıyor. Yunanistan'ın yayınladığı haritalarda da Türkiye, Akdeniz'deki kıyı şeridinde dar bir alana hapsediliyor.
Türkiye'nin geç kalmasından istifade eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de 2003'te Mısır, 2007'de Lübnan ve 2010'da İsrail ile Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması imzaladı. GKRY'de Meis Adası'nı gerekçe göstererek Türk Kıta Sahanlığını yok sayıyor ve ihlal ediyor.
Dışişleri uyuyor mu?
Doğu Akdeniz'de bu gelişmeler olurken Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile 21 Eylül 2011'de Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması imzaladı. Anlaşmanın koordinatları hakkında bilgi verilmedi. Anlaşma olumlu bir gelişme olmakla birlikte eksik kalmıştır. Anlaşmaya MEB Sınırlandırma Anlaşması da ilave edilmelidir
Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından 4 Ekim 2018 günü yapılan basın açıklamasında, 2 Mart 2004 ve 12 Mart 2013 tarihli notalarla Birleşmiş Milletler'e Kıta Sahanlığımızın dış sınırlarının bildirildiği ifade edilmiştir.
Ancak, BM'ye verilen 2 Mart 2004 tarihli notada sadece Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı doğu sınırının 32° 16' 18'' D boylamından geçtiği vurgulanmış, Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı batı ve güney sınırının nereden geçtiği deklare edilmemiştir.
BM'ye verilen 12 Mart 2013 tarihli notada da sadece Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı doğu sınırının 32° 16' 18'' D boylamından geçtiği vurgulanmış, Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı batı ve güney sınırının nereden geçtiği deklare edilmemiştir.
Çünkü Türk Kıta Sahanlığının batı sınırı içinde, Girit Adası güneyinde ve Yunan işgali altında olan 3 Türk adası var. Anılan adalar, Gavdos, Gaidhouronisi ve Koufonisi adaları olup 2004'den beri Yunan işgali altındadır.
Doğu Akdeniz Türk Kıta Sahanlığı
30 Mayıs 1913 Londra Antlaşması Md. 4, 5 ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması Md. 12'ye göre Yunanistan'a Girit Adası'nın sadece dörtte biri verilmiş, Girit Adası'nın etrafındaki 14 ada ile adacık ve kayalıklar Türk egemenliğinde kalmıştır. Lozan Antlaşması'ndan sonraki süreçte Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Girit Adası üzerindeki haklarından fiili olarak feragat etmiş ve böylece Girit Adası'nın dörtte üçü aslına rücu ederek Türk toprağı olmuştur. Anılan Antlaşmalar ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi Md.76 ve Md. 121'e göre Doğu Akdeniz'de, Türk Kıta Sahanlığının batı sınırı 33° 45' 00'' K enlemi ve 023° 20' 00'' D boylamından, doğu sınırı ise 33° 40' 00'' K enlemi ve 032° 16' 18'' D boylamından geçmektedir.. Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı yaklaşık olarak 238.814km2 dir. (234.814km2 kaba ölçüm + 4.000km2 ince ölçüm ilavesi =238.814km2 )
Yunanistan, Türk Kıta Sahanlığını Satışa Çıkardı
İyon Denizi'nde ve Girit Adası bölgesinde bulunan hidrokarbon sahalarının araştırılması ve işletilmesi için ihale açan Yunanistan başlangıçta ihaleyi Girit Adası'nın batısı ile sınırlandırdı. Çünkü Yunanistan da Girit Adası güneyindeki sahanın Türk Kıta Sahanlığı olduğunu biliyor. Yunanistan, Türkiye'den tepki gelmemesi üzerine Girit Adası güneyindeki toplam 42.000 km2likTürk Kıta Sahanlığını, 2014 yılında parselleyerek satışa çıkardı.
İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz'deki İsrail Doğalgazını Avrupa'ya ulaştırma konusunda anlaşmaya vardı. EastMed-Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru hattının beş yılda inşa edilmesi bekleniyor. Ancak anılan boru hattı Türk Kıta Sahanlığını ihlal ediyor.
Türkiye ne yapmalı?
* Türkiye, Doğu Akdeniz'de, batı sınırı 33° 45' 00'' K enlemi ve 023° 20' 00'' D boylamından, doğu sınırı ise 33° 40' 00'' K enlemi ve 032° 16' 18'' D boylamından geçen 238.814km2 lik Türk Kıta Sahanlığı (234.814km2 kaba ölçüm + 4.000km2 ince ölçüm ilavesi =238.814km2 ) ve Münhasır Ekonomik Bölgesini derhal ilan ve deklare etmelidir.
* Libya ile Münhasır Ekonomik Bölge Sınırlandırma Anlaşması yapmalıdır.
* Kıbrıs Adası'nın batısında işgal edilen Türk Kıta Sahanlığına ve Girit Adası güneyinde Türk Kıta Sahanlığındaki bölgeye Sismik Araştırma Gemisi göndererek petrol ve doğal gaz arama çalışması yapmalıdır.
* EastMed-Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattının Türk Kıta Sahanlığından geçirilmesine engel olmalıdır."
Onca patırtı kütürtü arasında gerçekleri görmeniz ve de uyanmanız dileklerimle...
Ahmet Takan / YENİÇAĞ
Uzun bir yazı olacak. Ancak, her satırını usanmadan, sıkılmadan dikkatlice okumanızı öneririm. Bu satırlarda, ABD, "Suriye'den asker çekiyoruz" derken Akdeniz'den nasıl kuşatıldığımızı anlayacaksınız. İsrail ile dümenden yapılan söz düellosunun perde arkasını göreceksiniz. Kısacası nasıl bir tezgâha düşürüldüğümüzü!..
Türkiye'deki hayt huytlardan belki de farkına varamamışsınızdır. Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi liderleri İsrail'de düzenledikleri zirvede, Akdeniz'deki petrol arama ardından da taşıma faaliyetlerinin "güvenliğinin sağlanması" için ortak askerî güç oluşturmaya karar verdiler. Bu zirveye, İsrail'deki ABD Büyükelçisi David Friedman da katıldı. Ortak askerî güce ABD'nin de davet edildiği bilgisi medyaya düştü. ABD'nin son dönemde Rumlarla Güney Kıbrıs'da bir askerî üs için pazarlık masasına oturduğunu da hatırlayın!..
ABD'nin Suriye'den asker çekmesi ve sanki sahayı "kahraman" R. Erdoğan'ın direktifleriyle Türkiye'ye bırakıyormuş gibi yapması size çok şirin geliyor olabilir. Hedef ülkenin Türkiye olduğunu anlatabilmek için daha ne yapalım?..
Yunanistan Savunma Bakanı Kammenos, 19 Aralık'ta, Meis Adası'nda basına yaptığı açıklamada, "önümüzdeki aylarda Meis Adası'nın Münhasır Ekonomik Bölgesi ilan edilecektir" dedi. "Bunda ne var" mı?.. O zaman, Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım'ın YENİÇAĞ'a yaptığı özel değerlendirmeyi hafızalarınıza kazıyın;
"Yunanistan, Meis Adası'nda Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmek için hazırlık yaparken Türkiye, Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) gibi deniz yetki alanlarını belirleme konusunda geç kalıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'nin Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge ilan etme hakkı var. Bu kapsamda Türkiye, 1986'da Karadeniz'de 200 millik Münhasır Ekonomik Bölge ilan etti. 2011'de Doğu Akdeniz'de KKTC ile Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması imzalayan Türkiye bugüne kadar Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge ilan etmedi. 1982 Türk Karasuları Kanunu'na göre Ege Denizi'ndeki karasularımız 6 mil, Karadeniz ve Akdeniz'deki karasularımız ise 12 mildir.
Türkiye'nin Ege Denizi ve Doğu Akdeniz'de Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgesini ilan etmemesinden istifade eden Avrupa Birliği sürekli olarak Kıta Sahanlığı haritaları yayınlıyor. AB, tüm resmî dokümanlarında Türk Kıta Sahanlığını kısıtlı olarak yayınlamaya devam ediyor. AB'nin yayınladığı haritalarda Türkiye, Ege ve Akdeniz'deki Anadolu kıyılarında dar bir alana hapsediliyor. AB Kıta Sahanlığı haritalarındaki sınırları esas alan Yunanistan da sürekli olarak Doğu Akdeniz'deki Kıta Sahanlığı sınırlarını gösteren haritaları yayınlıyor. Yunanistan, Doğu Akdeniz'deki Kıta Sahanlığını belirlerken ana kıtası ile Girit, Kerpe, Rodos ve Meis adalarından geçirdiği hattın güneyini esas alıyor. Yunanistan'ın yayınladığı haritalarda da Türkiye, Akdeniz'deki kıyı şeridinde dar bir alana hapsediliyor.
Türkiye'nin geç kalmasından istifade eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de 2003'te Mısır, 2007'de Lübnan ve 2010'da İsrail ile Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması imzaladı. GKRY'de Meis Adası'nı gerekçe göstererek Türk Kıta Sahanlığını yok sayıyor ve ihlal ediyor.
Dışişleri uyuyor mu?
Doğu Akdeniz'de bu gelişmeler olurken Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile 21 Eylül 2011'de Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması imzaladı. Anlaşmanın koordinatları hakkında bilgi verilmedi. Anlaşma olumlu bir gelişme olmakla birlikte eksik kalmıştır. Anlaşmaya MEB Sınırlandırma Anlaşması da ilave edilmelidir
Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından 4 Ekim 2018 günü yapılan basın açıklamasında, 2 Mart 2004 ve 12 Mart 2013 tarihli notalarla Birleşmiş Milletler'e Kıta Sahanlığımızın dış sınırlarının bildirildiği ifade edilmiştir.
Ancak, BM'ye verilen 2 Mart 2004 tarihli notada sadece Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı doğu sınırının 32° 16' 18'' D boylamından geçtiği vurgulanmış, Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı batı ve güney sınırının nereden geçtiği deklare edilmemiştir.
BM'ye verilen 12 Mart 2013 tarihli notada da sadece Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı doğu sınırının 32° 16' 18'' D boylamından geçtiği vurgulanmış, Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı batı ve güney sınırının nereden geçtiği deklare edilmemiştir.
Çünkü Türk Kıta Sahanlığının batı sınırı içinde, Girit Adası güneyinde ve Yunan işgali altında olan 3 Türk adası var. Anılan adalar, Gavdos, Gaidhouronisi ve Koufonisi adaları olup 2004'den beri Yunan işgali altındadır.
Doğu Akdeniz Türk Kıta Sahanlığı
30 Mayıs 1913 Londra Antlaşması Md. 4, 5 ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması Md. 12'ye göre Yunanistan'a Girit Adası'nın sadece dörtte biri verilmiş, Girit Adası'nın etrafındaki 14 ada ile adacık ve kayalıklar Türk egemenliğinde kalmıştır. Lozan Antlaşması'ndan sonraki süreçte Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ, Girit Adası üzerindeki haklarından fiili olarak feragat etmiş ve böylece Girit Adası'nın dörtte üçü aslına rücu ederek Türk toprağı olmuştur. Anılan Antlaşmalar ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi Md.76 ve Md. 121'e göre Doğu Akdeniz'de, Türk Kıta Sahanlığının batı sınırı 33° 45' 00'' K enlemi ve 023° 20' 00'' D boylamından, doğu sınırı ise 33° 40' 00'' K enlemi ve 032° 16' 18'' D boylamından geçmektedir.. Doğu Akdeniz'deki Türk Kıta Sahanlığı yaklaşık olarak 238.814km2 dir. (234.814km2 kaba ölçüm + 4.000km2 ince ölçüm ilavesi =238.814km2 )
Yunanistan, Türk Kıta Sahanlığını Satışa Çıkardı
İyon Denizi'nde ve Girit Adası bölgesinde bulunan hidrokarbon sahalarının araştırılması ve işletilmesi için ihale açan Yunanistan başlangıçta ihaleyi Girit Adası'nın batısı ile sınırlandırdı. Çünkü Yunanistan da Girit Adası güneyindeki sahanın Türk Kıta Sahanlığı olduğunu biliyor. Yunanistan, Türkiye'den tepki gelmemesi üzerine Girit Adası güneyindeki toplam 42.000 km2likTürk Kıta Sahanlığını, 2014 yılında parselleyerek satışa çıkardı.
İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz'deki İsrail Doğalgazını Avrupa'ya ulaştırma konusunda anlaşmaya vardı. EastMed-Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru hattının beş yılda inşa edilmesi bekleniyor. Ancak anılan boru hattı Türk Kıta Sahanlığını ihlal ediyor.
Türkiye ne yapmalı?
* Türkiye, Doğu Akdeniz'de, batı sınırı 33° 45' 00'' K enlemi ve 023° 20' 00'' D boylamından, doğu sınırı ise 33° 40' 00'' K enlemi ve 032° 16' 18'' D boylamından geçen 238.814km2 lik Türk Kıta Sahanlığı (234.814km2 kaba ölçüm + 4.000km2 ince ölçüm ilavesi =238.814km2 ) ve Münhasır Ekonomik Bölgesini derhal ilan ve deklare etmelidir.
* Libya ile Münhasır Ekonomik Bölge Sınırlandırma Anlaşması yapmalıdır.
* Kıbrıs Adası'nın batısında işgal edilen Türk Kıta Sahanlığına ve Girit Adası güneyinde Türk Kıta Sahanlığındaki bölgeye Sismik Araştırma Gemisi göndererek petrol ve doğal gaz arama çalışması yapmalıdır.
* EastMed-Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattının Türk Kıta Sahanlığından geçirilmesine engel olmalıdır."
Onca patırtı kütürtü arasında gerçekleri görmeniz ve de uyanmanız dileklerimle...
Ahmet Takan / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder