10 Ocak 2019 Perşembe

Patrikhanenin Ukrayna hamlesi - Deniz Berktay – Kiev

Ukrayna’nın şimdiki yönetimi, Ukrayna’yı ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda Rusya’dan tamamen koparıp Batı’ya dahil etmek istiyor. Rusya yönetimiyse, bu gelişmeyi “ABD patentli bir hamle” olarak görüyor ve o nedenle sert tepki gösteriyor.

Basında görmüşsünüzdür: Geride bıraktığımız haftasonu Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko İstanbul’a geldi, Fener Rum Patriği, büyük bir törenle, Ukrayna’da Rus Ortodoks Kilisesi’nden bağımsız olarak kurulan yeni Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin beratını imzaladı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko da, bu olayı, “Ukrayna’nın Rusya’yla son bağını koparması” olarak nitelendiriyor ve bu meselenin sadece dini bir mesele olmadığını, uluslararası siyaseti ilgilendiren bir mesele olduğunu söylüyor. 

Moskova Patrikhanesi’yse, Fener’e büyük tepki gösterdi ve ilişkileri koparma kararı aldı. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ise, Fener’in böyle bir kararı, “para için ve ABD’nin teşvikiyle” aldığını söyledi.

Ortodokslarda Fener Patriği 
Peki, bu konu Rusya ve Ukrayna açısından neden büyük önem taşıyor ve konu Türkiye’yi neden ilgilendiriyor?
 
Kısaca yanıtlamaya çalışalım:
Katoliklerde Papa’nın tek lider olarak kabul edilmesine karşılık, Ortodokslarda Fener Patriği, bu yetkiye sahip değil; farklı patrikhaneler var. Fener Patrikhanesi, dünyadaki diğer Ortodoks kiliseleri tarafından, “eşitler arası birinci” olarak kabul ediliyor. Başka bir deyişle, diğerleri, Fener’in onursal liderliğine diğer Ortodoks kiliseleri karşı çıkmamakla birlikte, Fener’in “fiili lider” olma isteğine sıcak bakmıyorlar. Bu konuda Fener Patrikhanesi, eskiden beri en fazla sorunu Moskova Patrikhanesi ile yaşıyordu. Zira, Moskova Patrikhanesi, “biz, Hıristiyanlığı Bizans’tan aldığımız için, onun devamı olan Fener Patrikhanesi’ni onursal olarak lider kabul ediyoruz. Fakat, Ortodoks dünyasının en büyük cemaatine sahip olan biziz ve Rusya, yüzlerce yıl, Ortodoksluk için en büyük mücadeleleri vermiştir. O nedenle, Fener bizim fiili liderimiz olamaz” diyordu. 
İkincisi, çoğunluğu Ortodoks olan Doğu Avrupa halkları üzerinde 1940’ların ortalarından (yani Soğuk Savaş’ın başlamasından) bu yana Batı ile Rusya arasında güç mücadelesi var ve o tarihten bu yana Moskova (gerek Sovyetler Birliği, gerekse Rusya Federasyonu) yönetimi Moskova Patrikhanesi’ni, Batı ise, Fener Rum Patrikhanesi’ni desteklemiştir.

Ukrayna yönetimi 
Bu mücadele, geçen yıldan bu yana, Ukrayna krizi nedeniyle zirveye ulaştı. Ukrayna, 1600’lerden beridir Moskova’nın ruhani alanındaydı. 1991’de Ukrayna bağımsız olunca, bazı milliyetçi rahipler, kendi kilise teşkilatlarını kurdu. Böylelikle ortaya, bir tarafta Moskova Patrikhanesi’ne bağlı kilise, diğer taraftaysa milliyetçi rahiplerin kurduğu kiliseler çıktı. Fakat, Ortodoks dünyasında, bir kilisenin, diğer Ortodoks kiliselerince tanınması, büyük önem taşıyor. Ukrayna’da milliyetçi liderler iktidara geldiklerinde, Fener’e gidip tanınma kararını almaya çalışıyordu. Fakat Fener, Ukrayna’daki siyasi dengelerden ve Moskova’yla ilşikilerini koparmak istemediğinden, buna mesafeli davranıyordu. Fakat, 2014’te Ukrayna’da Batı yanlısı milliyetçilerin ihtilali ve sonrasında Rusya’nın Kırım’ı ele geçirmesi, dengeleri değiştirdi. Ukrayna’nın şimdiki yönetimi, Ukrayna’yı ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda Rusya’dan tamamen koparıp Batı’ya dahil etmek istiyor. Ayrıca, mart ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde böyle bir zafer kazanmak, Poroşenko açısından önem taşıyordu.
 
Ancak, fazla vurgulanmayan bir nokta var: Ukrayna’daki milliyetçi rahipler, tam bağımsız bir Ukrayna Kilisesi istiyordu. Oysa ki Fener, kendisine bağımlı bir Ukrayna kilisesi kurdu. Kilisenin tüzüğüne göre, bu kilise, pek çok konuda Fener’e başvurmak zorunda.

ABD patentli hamle 
Sonuçta, Fener Patrikhanesi, dünyada Ortodoks cemaatin en fazla olduğu ülkelerden Ukrayna’yı kendi nüfuz alanına almaya başladı. ABD yetkililerinin tebrik mesajları, Fener’in Ukrayna’daki dini egemenliğinin ABD’nin istediği bir süreç olduğunu gösteren örneklerden sadece biri. Rusya yönetimiyse, bu gelişmeyi “ABD patentli bir hamle” olarak görüyor ve o nedenle sert tepki gösteriyor. 

Ukrayna konusundaki gelişmeler, Türkiye topraklarında bulunan Fener Patrikhanesi’nin Türkiye’nin denetimi dışına çıkarak, çevre ülkelerin siyasetine etki eden ayrı bir aktör haline gelmeye başladığına işaret ediyor.

Deniz Berktay – Kiev / CUMHURİYET

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder