Erken teşhise yönelik yeni bir kan testi ve dişeti hastalığına yol açan bir bakterinin, Alzheimer hastalarının beyinlerinde de görülmesi yeni tedavi yöntemleri için önemli bir gelişme olarak kabul ediliyor.
Alzheimer çağımızın en etkin hastalıklarından biri. Dünyada 50 milyona yakın Alzheimer ve demans hastası bulunuyor ve 2050 yılında bu sayının 152 milyona ulaşacağı öngörülüyor. İşin kötüsü Alzheimer hastalığına neyin sebep olduğunun ve kesin tedavisinin tam olarak bilinmiyor olması. Bilim dünyası var gücü ile bu hastalığa neyin sebep olduğunu bulmaya çalışıyor. Her yeni bulgu ile bu karanlık kapı biraz daha aralanıyor. Geçtiğimiz günlerde iki önemli gelişme oldu. Biri yeni bir kan testi ile hastalığın daha erken teşhis edilmesi umudunun artıyor olması. İkinci gelişme ise yaygın görülen bir dişeti hastalığına yol açan bakteri ile demans (bunama) arasındaki bağlantıya işaret eden yeni bulgulara rastlandı. Araştırmacılar bu bulgular sayesinde, Alzheimer’ı da içeren demans hastaları için yeni tedavi yöntemleri geliştirebilecekler.
Yeni bir kan testi
Alzheimer’ın tedavisine yönelik yeni ilaçlar beyin hücrelerinin hızlı bozulmasını engelleyebiliyor ama bu demans hastalığı genelde hastanın hafızası zarar gördükten sonra teşhis edilebildiği için bu zararın düzeltilmesi pek mümkün olmuyor. Daha başarılı tedavi sonuçları için hastalığın, hissedilebilir ilk semptomlardan önce teşhis edilmesi gerekiyor. Alman Nörodejeneratif Hastalıklar Merkezi (DZNE), Hertie Klinik Beyin Araştırmaları Enstitüsü (HIH) ve Tübingen Üniversitesi Hastanesi’nden bilim insanları kanda bulunan bir proteini, ilk klinik belirtiler ortaya çıkmadan önce hastalığın ilerlemesini izlemek için kullanabileceklerini keşfetti. Çalışma, uluslararası bir araştırma ekibi ile işbirliği içinde gerçekleştirildi ve Nature Medicine dergisinde yayımlandı. Tübingen Üniversitesi’nden Mathias Jucker bu tanının gelecekte kan testleriyle mümkün olabileceğini söylüyor. Jucker ve ekibinin geliştirdiği yeni kan testi, ölmüş sinir hücrelerini ölçüyor. Beyin hücreleri öldüğünde, kalıntıları kanda tespit edilebilir. Jucker, “Ancak normalde, bu tür proteinler kanda hızla bozulur ve bu nedenle nörodejeneratif bir hastalığın belirteçleri olarak çok uygun değildir” diye açıklıyor. “Ancak istisnai bir şekilde bu bozulmaya dirençli olan küçük bir nörofilament parçası var.” Jucker ve meslektaşlarının kan testi, işte bu proteine dayanıyor. Çalışma, uluslararası bir araştırma işbirliği olan Dominantly Inherited Alzheimer Network’te analiz edilen 405 kişiden alınan verilere ve örneklere dayanıyor. DZNE, HIH ve Tübingen Üniversitesi Hastanesi’ne ek olarak, ABD’de yer alan Washington University School of Medicine in St. Louis ve başka diğer kurumlar da araştırma sürecinde yer alıyor. Alzheimer hastalığının orta yaşta belli gen varyasyonları nedeniyle ortaya çıktığı aileleri araştırıyorlar. Genetik analizler, bir aile üyesinin demans olup olmayacağına ve ne zaman ortaya çıkacağına dair çok kesin tahminlerde bulunuyor.
Dişeti ve bakteriler
Bir başka araştırmada ise bilim insanları Alzheimer teşhisi konmuş veya bu hastalıktan şüphelenilen canlı veya ölmüş hastalardan alınan beyin dokusu, omurilik sıvısı ve tükürük örneklerini incelediler. Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma, kronik dişeti iltihabına yol açan Porphyromonas gingivalis adlı bakterinin Alzheimer hastalarının beyninde de görüldüğünü ortaya koydu. Farelerle yapılan deneylerde, bu bakterinin ağızdan beyne geçebildiği ve salgıladığı zararlı “gingipain” proteininin beyindeki sinir hücrelerini tahrip ettiği görüldü. Bakteri ayrıca amiloid beta üretimini de artırarak amiloid plaklara yol açıyor. Alzheimer hastalarının beyninde bu plaklara rastlanıyor. Araştırmayı yürüten ekip, geliştirdikleri yeni ilacı bu yıl içinde Alzheimer hastalarında denemeye başlayacak. Bu araştırmanın, dişeti iltihabı ile Alzheimer arasındaki bağlantıya dair verileri güçlendirdiği belirtiliyor. Ancak bu hastalığa neden olan bakterinin Alzheimer’in gelişmesinde nasıl bir rol oynadığı henüz net olarak bilinmiyor. Alzheimer hastaları beyin enfeksiyonlarına daha yatkın; dişeti iltihabına yol açan bakteri ve bunların salgıladığı zararlı proteinler Alzheimer’a yol açmak yerine de belki de onun bir sonucu.
Derleyen: Özlem Yüzak
CUMHURİYET
Alzheimer çağımızın en etkin hastalıklarından biri. Dünyada 50 milyona yakın Alzheimer ve demans hastası bulunuyor ve 2050 yılında bu sayının 152 milyona ulaşacağı öngörülüyor. İşin kötüsü Alzheimer hastalığına neyin sebep olduğunun ve kesin tedavisinin tam olarak bilinmiyor olması. Bilim dünyası var gücü ile bu hastalığa neyin sebep olduğunu bulmaya çalışıyor. Her yeni bulgu ile bu karanlık kapı biraz daha aralanıyor. Geçtiğimiz günlerde iki önemli gelişme oldu. Biri yeni bir kan testi ile hastalığın daha erken teşhis edilmesi umudunun artıyor olması. İkinci gelişme ise yaygın görülen bir dişeti hastalığına yol açan bakteri ile demans (bunama) arasındaki bağlantıya işaret eden yeni bulgulara rastlandı. Araştırmacılar bu bulgular sayesinde, Alzheimer’ı da içeren demans hastaları için yeni tedavi yöntemleri geliştirebilecekler.
Yeni bir kan testi
Alzheimer’ın tedavisine yönelik yeni ilaçlar beyin hücrelerinin hızlı bozulmasını engelleyebiliyor ama bu demans hastalığı genelde hastanın hafızası zarar gördükten sonra teşhis edilebildiği için bu zararın düzeltilmesi pek mümkün olmuyor. Daha başarılı tedavi sonuçları için hastalığın, hissedilebilir ilk semptomlardan önce teşhis edilmesi gerekiyor. Alman Nörodejeneratif Hastalıklar Merkezi (DZNE), Hertie Klinik Beyin Araştırmaları Enstitüsü (HIH) ve Tübingen Üniversitesi Hastanesi’nden bilim insanları kanda bulunan bir proteini, ilk klinik belirtiler ortaya çıkmadan önce hastalığın ilerlemesini izlemek için kullanabileceklerini keşfetti. Çalışma, uluslararası bir araştırma ekibi ile işbirliği içinde gerçekleştirildi ve Nature Medicine dergisinde yayımlandı. Tübingen Üniversitesi’nden Mathias Jucker bu tanının gelecekte kan testleriyle mümkün olabileceğini söylüyor. Jucker ve ekibinin geliştirdiği yeni kan testi, ölmüş sinir hücrelerini ölçüyor. Beyin hücreleri öldüğünde, kalıntıları kanda tespit edilebilir. Jucker, “Ancak normalde, bu tür proteinler kanda hızla bozulur ve bu nedenle nörodejeneratif bir hastalığın belirteçleri olarak çok uygun değildir” diye açıklıyor. “Ancak istisnai bir şekilde bu bozulmaya dirençli olan küçük bir nörofilament parçası var.” Jucker ve meslektaşlarının kan testi, işte bu proteine dayanıyor. Çalışma, uluslararası bir araştırma işbirliği olan Dominantly Inherited Alzheimer Network’te analiz edilen 405 kişiden alınan verilere ve örneklere dayanıyor. DZNE, HIH ve Tübingen Üniversitesi Hastanesi’ne ek olarak, ABD’de yer alan Washington University School of Medicine in St. Louis ve başka diğer kurumlar da araştırma sürecinde yer alıyor. Alzheimer hastalığının orta yaşta belli gen varyasyonları nedeniyle ortaya çıktığı aileleri araştırıyorlar. Genetik analizler, bir aile üyesinin demans olup olmayacağına ve ne zaman ortaya çıkacağına dair çok kesin tahminlerde bulunuyor.
Dişeti ve bakteriler
Bir başka araştırmada ise bilim insanları Alzheimer teşhisi konmuş veya bu hastalıktan şüphelenilen canlı veya ölmüş hastalardan alınan beyin dokusu, omurilik sıvısı ve tükürük örneklerini incelediler. Science Advances dergisinde yayımlanan araştırma, kronik dişeti iltihabına yol açan Porphyromonas gingivalis adlı bakterinin Alzheimer hastalarının beyninde de görüldüğünü ortaya koydu. Farelerle yapılan deneylerde, bu bakterinin ağızdan beyne geçebildiği ve salgıladığı zararlı “gingipain” proteininin beyindeki sinir hücrelerini tahrip ettiği görüldü. Bakteri ayrıca amiloid beta üretimini de artırarak amiloid plaklara yol açıyor. Alzheimer hastalarının beyninde bu plaklara rastlanıyor. Araştırmayı yürüten ekip, geliştirdikleri yeni ilacı bu yıl içinde Alzheimer hastalarında denemeye başlayacak. Bu araştırmanın, dişeti iltihabı ile Alzheimer arasındaki bağlantıya dair verileri güçlendirdiği belirtiliyor. Ancak bu hastalığa neden olan bakterinin Alzheimer’in gelişmesinde nasıl bir rol oynadığı henüz net olarak bilinmiyor. Alzheimer hastaları beyin enfeksiyonlarına daha yatkın; dişeti iltihabına yol açan bakteri ve bunların salgıladığı zararlı proteinler Alzheimer’a yol açmak yerine de belki de onun bir sonucu.
Derleyen: Özlem Yüzak
CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder