BDDK, Türkiye'nin banka ve kredi kartı sayısında Avrupa'da birinci, dünyada sekizinci sırada olduğunu açıkladı.
Kredi kartı, nakit taşıma riskini ve maliyetini azaltır. Alışveriş işlemlerinde hız ve güvenlik sağlar. İhtiyaç anında nakit avans almaya yarar. Finansal hizmetlerin etkin ve daha düşük maliyetle yapılmasına imkân verir. Ve daha da önemlisi işlemlerin kayıt altına alınmasını sağlar. Kayıt dışılığı önler.
BDDK'ya göre; toplam tüketim harcamalarının yüzde 38'i banka ve kredi kartı ile yapılıyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oranlar yüzde 75'e kadar çıkıyor.
Türkiye'de 2018 yılında kartla 760 milyar liralık işlem yapıldı.
Türkiye kart sayısında Avrupa birincisi, ama daha önemlisi bu kartların limiti ve işlem tutarıdır. Türkiye bu açılardan daha düşük kalıyor. Türkiye'de yoksulluk oranı yüksek olduğu için, bir kısım insan yaşamını devam ettirmek için kart kullanmaya mecbur kalıyor. Kredi kartları ile nakit kredi kullanıyor. Faiz oranları da yüksek olduğu için ödeme sorunu ve kart mağdurları oluşuyor. Hükümetler de sık sık kredi kartlarında yasa ile yeniden yapılandırmaya gitmek zorunda kalıyor.
Kredi kartlarında yetkili kurullar tavsiyede bulunuyor... ''Ödeyebileceğiniz kadar harcayın'' deniliyor. Gerçek ise bu kadar kolay değil. Erkek veya kadın, ''bekâra eş boşamak kolaydır'' derler. Tavsiyede bulunmak da kolaydır.
Oysa ki insanlar keyfi harcama yapmıyor. ''Denize düşen yılana sarılır'' misali aç kalan da karta sarılıyor. Bu tavsiyeler ancak yoksulluğun düşük seviyede olduğu bir toplumda geçerlidir.
Yine, sürekli "asgari tutarı ödeme hatasına düşmeyin'' deniliyor. Kimsenin aklına yüksek reel faiz gelmiyor. Birçok insan tefeciden borç alarak kart borcunu kapatıyor. Çünkü tefeci faizi gecikme faizinden daha düşüktür.
Kredi kartı faizlerini Merkez Bankası belirliyor. Halen gecikme faizi yüzde 33 ve akdi faiz oranı da yüzde 27'dir. Gecikme faizinde bankaların tamamı, akdi faizde ise 21 bankadan 19'u Merkez Bankası'nın tayin ettiği azami faiz üzerinden faiz uyguluyor.
Üstelik aylık faiz üzerinden faiz uygulaması yapılıyor. Bankalar mevduat faizini yıllık üzerinden hesaplarken, kredilere neden aylık faiz uygularlar? Aylık faiz belirsizliğin tescilidir ve ekonomide kırılganlığı artırıyor.
Aşağıdaki tabloda tüketici kredileri ve kredi kartları borçları gösterilmiştir. Takipteki krediler içinde en yüksek oran, bireysel kredi kartlarındadır. Sorunlu kredi kartları sayısı açısından bir yüzde yaparsak, bu oran yüzde onu geçmektedir.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nin verilerine göre, 2018 yılı sonunda bireysel kredi ve bireysel kredi kartında yasal takibe düşen gerçek kişi sayısı 2.246 323 kişidir. Bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı ise 3.399.188'dir. Her kişide ortalama 2.2 kart olduğuna göre, demek ki yaklaşık 7.5 milyon kart borcunda sorun var. Bu da kredi kartlarının sayı olarak yüzde 11'i demektir.
Nereden bakarsak bakalım; yakın zamanda kredi kartlarında yeniden yapılandırma gündeme gelecektir.
Esfender KORKMAZ /YENİÇAĞ
Kredi kartı, nakit taşıma riskini ve maliyetini azaltır. Alışveriş işlemlerinde hız ve güvenlik sağlar. İhtiyaç anında nakit avans almaya yarar. Finansal hizmetlerin etkin ve daha düşük maliyetle yapılmasına imkân verir. Ve daha da önemlisi işlemlerin kayıt altına alınmasını sağlar. Kayıt dışılığı önler.
BDDK'ya göre; toplam tüketim harcamalarının yüzde 38'i banka ve kredi kartı ile yapılıyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oranlar yüzde 75'e kadar çıkıyor.
Türkiye'de 2018 yılında kartla 760 milyar liralık işlem yapıldı.
Türkiye kart sayısında Avrupa birincisi, ama daha önemlisi bu kartların limiti ve işlem tutarıdır. Türkiye bu açılardan daha düşük kalıyor. Türkiye'de yoksulluk oranı yüksek olduğu için, bir kısım insan yaşamını devam ettirmek için kart kullanmaya mecbur kalıyor. Kredi kartları ile nakit kredi kullanıyor. Faiz oranları da yüksek olduğu için ödeme sorunu ve kart mağdurları oluşuyor. Hükümetler de sık sık kredi kartlarında yasa ile yeniden yapılandırmaya gitmek zorunda kalıyor.
Kredi kartlarında yetkili kurullar tavsiyede bulunuyor... ''Ödeyebileceğiniz kadar harcayın'' deniliyor. Gerçek ise bu kadar kolay değil. Erkek veya kadın, ''bekâra eş boşamak kolaydır'' derler. Tavsiyede bulunmak da kolaydır.
Oysa ki insanlar keyfi harcama yapmıyor. ''Denize düşen yılana sarılır'' misali aç kalan da karta sarılıyor. Bu tavsiyeler ancak yoksulluğun düşük seviyede olduğu bir toplumda geçerlidir.
Yine, sürekli "asgari tutarı ödeme hatasına düşmeyin'' deniliyor. Kimsenin aklına yüksek reel faiz gelmiyor. Birçok insan tefeciden borç alarak kart borcunu kapatıyor. Çünkü tefeci faizi gecikme faizinden daha düşüktür.
Kredi kartı faizlerini Merkez Bankası belirliyor. Halen gecikme faizi yüzde 33 ve akdi faiz oranı da yüzde 27'dir. Gecikme faizinde bankaların tamamı, akdi faizde ise 21 bankadan 19'u Merkez Bankası'nın tayin ettiği azami faiz üzerinden faiz uyguluyor.
Üstelik aylık faiz üzerinden faiz uygulaması yapılıyor. Bankalar mevduat faizini yıllık üzerinden hesaplarken, kredilere neden aylık faiz uygularlar? Aylık faiz belirsizliğin tescilidir ve ekonomide kırılganlığı artırıyor.
Aşağıdaki tabloda tüketici kredileri ve kredi kartları borçları gösterilmiştir. Takipteki krediler içinde en yüksek oran, bireysel kredi kartlarındadır. Sorunlu kredi kartları sayısı açısından bir yüzde yaparsak, bu oran yüzde onu geçmektedir.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi'nin verilerine göre, 2018 yılı sonunda bireysel kredi ve bireysel kredi kartında yasal takibe düşen gerçek kişi sayısı 2.246 323 kişidir. Bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı ise 3.399.188'dir. Her kişide ortalama 2.2 kart olduğuna göre, demek ki yaklaşık 7.5 milyon kart borcunda sorun var. Bu da kredi kartlarının sayı olarak yüzde 11'i demektir.
Nereden bakarsak bakalım; yakın zamanda kredi kartlarında yeniden yapılandırma gündeme gelecektir.
Esfender KORKMAZ /YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder