12 Mart 2019 Salı

Kriz 4. çeyrekte resmiyet kazandı - HAYRİ KOZANOĞLU

Dün açıklanan rakamlara göre Türkiye ekonomisi 2018 yılı dördüncü çeyreğinde %3 daraldı. Böylelikle yılın tümünde %2.6’lık bir büyüme gerçekleşmiş oldu. Berat Albayrak da hemencecik “İktisadi faaliyette en kötü geride kalmıştır” şeklinde bir açıklama yaptı. Ancak Türkiye’nin geçmiş kriz deneyimleri, krizlerin bir çeyrekte aşılamadığını en az 4 çeyrek sürdüğünü gösteriyor.
Kaldı ki, 2001 krizi IMF ile bir anlaşmanın ertesinde enflasyonu önleme programının çökmesiyle sonuçlanmıştı. Hasar büyük ölçüde bilançolarındaki kamu kağıtları nedeniyle bankacılık sisteminde oluşmuştu. Bütçeye, dolayısıyla sade yurttaşa büyük bir maliyet yüklemesine karşın, bankalara sermaye takviyesiyle göreceli olarak onarım kolay olmuştu. 2008-2009’da ise küresel finansal kriz başka ülkelerin yanı sıra Türkiye’yi de etkisi altına almıştı. Her iki kriz de küresel likidite koşullarının uygun olduğu bir konjonktürde yaşanmıştı.
Şimdi hem dış koşullar olumsuz, hem de kriz borçlu on binlerce reel sektör şirketini etkisi altına almış durumda. Dolayısıyla Hazine ve Maliye Bakanı gibi iyimser bir değerlendirme yapmak kolay değil. Belki tek bir çeyrekte 2001’deki gibi yüzde 10, 2009’daki gibi yüzde 14.4’lük keskin küçülmeler yaşamayacağız. Ancak krizi geride bırakıp feraha çıkmak büyük olasılıkla 4 çeyrekten de uzun sürecek.

KİŞİ BAŞINA GELİR 2007’NİN GERİSİNDE

TUİK’in rakamlarına göre 2018’de kişi başına gelir 45.463 TL, 9.362 dolar olmuş. Bu 2007 düzeyinin bile gerisine düşmek anlamına geliyor. Diğer bir ifadeyle AKP rejiminde son 12 yılda bir arpa boyu yol gidilemediği ortaya çıkıyor. “Ekonomik başarı hikayesinin” altının tamamen boş olduğu bir kez daha devletin istatistikleriyle kanıtlanıyor. Buradan 2013-2014’te TL’nin değerli olduğu dönemde kişi başına dolar geliri üzerinden “mucize” yorumu yapanlara da bir selam göndermek gerekiyor. 

SANAYİ DARALDI İNŞAAT DURDU

Rakamların biraz ayrıntılarına inince 2018’in son çeyreğinde tarım sektörü katma değerinin %0.5, sanayi sektörünün %6.4 ve inşaat sektörünün %8.7 azaldığı görülüyor. Hizmetlerde ise %0.3’lük bir küçülme var. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerindeki sınırlı daralmanın daha vahim bir sonucu önlediği anlaşılıyor. Ancak deneyimlerimiz hizmetler sektöründe kriz etkilerinin daha geç hissedildiğini, toparlanmanın ise daha yavaş gerçekleştiğini gösteriyor.

HANEHALKI HARCAMAYI KISTI

2018’in son 3 ayında hanehalkının nihai tüketim harcamalarının %8.9, sabit sermaye yatırımlarının ise %12.9 azaldığı, devletin nihai tüketim harcamalarındaki %0.5 artışın durumu kurtarmaya yetmediği anlaşılıyor.

İŞGÜCÜ ÖDEMELERİNDE REEL GERİLEME VAR

İşgücü ödemelerinin 2018 yılı son çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğinde %16.5 arttığı görülüyor. Bu sonuç ücretlerin enflasyonun altında artışının ve çalışma saatlerinde azalmanın ortak etkisini yansıtıyor. Nitekim işgücü ödemelerinin katma değer içerisindeki payı da %34.4’ten %33.9’a gerilemiş. Emek kesimi krizin faturasını şimdiden ödemeye başlamış.
HAYRİ KOZANOĞLU / BİRGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder