Amasya Üniversitesi'nde doktor öğretim üyesi olan Girayalp Karakuş, daha önce katıldığı yürüyüş nedeniyle fişlendi, okulda mobbing ve baskıya maruz kaldı. Karakuş'a haber verilmeden soruşturma açıldı.
2014'te öğrenciyken "asgari ücretin azlığı ve eğitim sisteminin yetersizliği" ile ilgili katıldığı bir yürüyüş nedeniyle fişlenen doktor öğretim üyesi Girayalp Karakuş 2017'de kadrosunu almasına rağmen güvenlik soruşturmasından geçemedi. 1 sene mahkemesinin sürdüğünü söyleyen Karakuş mahkemeyi kazandı.
Karakuş, Amasya Üniversitesi'nde doktor öğretim üyesi olarak göreve başlasa da kendisine üniversitede mobbing uygulanmaya başlandığını ifade etti. Komisyonlara alınmadığını,okulda görmezden gelindiğini söyleyen Karakuş, göreve başladıktan 4-5 ay sonra da kendisine "intihal" iddiasıyla soruşturması açıldığını belirtti.
Okul 'kamudan ömür boyu men' cezası verdi
Ardından üniversite Karakuş'a "Üniversiteden ve kamudan ömür boyu men" cezası verdi. YÖK'te konuyla ilgili savunma verdiğini belirten Karakuş, YÖK tarafından henüz kendisine resmen tebliğ edilmese de hakkındaki cezanın kaldırıldığını "sözlü olarak" öğrendiğini dile getirdi.
Bu süre içerisinde evrakta tahrifat yapıldığını, kamera kayıtlarının önce "kaybedilip" sonra bulunduğunu soL'a anlatan Karakuş, Rektörün soruşturma bile almadan "2547 sayılı Kanuna göre gereğini yapın" diye dekanlığa kendisinin okuldan atılması için yazı yazdığını belirtti. Karakuş, "Bana böyle bir soruşturmanın açıldığına dair tebligat bile yapılmadan komisyon toplandı, bilirkişi tayin edildi" dedi.
Üniversiteye "usulsüzlük yapıldığı" gerekçesiyle dava açtığını aktaran Karakuş, bu adımı sonrası kendisine yakın zamana kadar okulda ders ve danışman öğrenci verilmediğini, yüksek lisanstan ders alamadığını ve komisyonlara davet edilmediğini söyledi.
Rektör değişti, kadrolaşma başladı
Öte yandan 2019'da atanan rektörü Süleyman Elmacı göreve geldiğinden beri üniversiteyle ilgili çok sayıda iddia gündeme geldi. İskenderpaşa Cemaati’ne bağlı Hakyol Vakfı’na üye olduğu söylenen üniversite rektörü Prof. Dr. Süleyman Elmacı'nın göreve geldikten sonra okulda kadrolaştığı iddia edildi.
Sık sık Akit TV'ye konuk olan Elmacı göreve geldikten sonra 4 akademisyen ihraç edildi. Taşova'lı Elmacı'nın aynı köyden çok sayıda "tanıdığını" üniversiteye aldığı öğrenildi. Elmacı, daha önce Tokat’ın Niksar İlçesi Niksar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde memur sayman olarak çalışan köylüsü Duran Çuhadar'a okulda çeşitli görevler verdi. Ardından Çuhadar’a özel kadro açarak genel sekreter yardımcılığına getirdi.
Rektörün tezi intihal mi?
Rektör Elmacı'nın yüksek lisans ve doktora tezinin intihalli olduğu da iddialar arasında. Öte yandan Rektör Elmacı ile Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dudu Duygu Kılıç'ın yüksek lisans ve doktora tezinin intihalli olduğu, YÖK'ün konuyu disiplin ve ceza soruşturma birimine taşıdığını söyleniyor.AKP'li milletvekilleri ve Amasya AKP il teşkilatının Elmacı'yı sık sık ziyaret ettiği de okulun sosyal medya hesaplarından paylaşılmıştı. Elmacı, AKP'ye yakınlığı ile bilinen Türkiye Gençlik Vakfı’na (TÜGVA) birçok kez üniversitede yer tahsis etmiş, kendisi de TÜGVA’nın Genel Kurulu'na katılmıştı.
ASLI İNANMIŞIK / SOL
***
İnönü Üniversitesi'nde mobbing: Soruşturma başlatıldığı haber verilmedi.(SOL-17/11/2021)
Yaşadığı haksızlıklara ve keyfi uygulamalara itiraz eden Araştırma Görevlisi Özlem Pehlivan'a İnönü Üniversitesi'nde baskı ve mobbing sürüyor.
İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde (SBE) Araştırma Görevlisi olarak yaklaşık 2 yıldır görev yapan Özlem Pehlivan üniversiteye karşı dava açmıştı. Pehlivan'ın göreve başlayalı kısa süre olmasına rağmen pek çok mağduriyet yaşaması tepki çekti.
Eğitim-Sen Malatya Şubesi'nde konu ile ilgili yapılan açıklamada İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) ve aynı fakültenin Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü yönetimi tarafından hukuksuz uygulamalar yapıldığı anlaşıldı.
Anayasayı ihlal eden profesör Anayasa Hukuku dersi veriyor
Yapılan açıklamada sonuçlanan mahkeme kararında belirtildiği üzere soruşturmada usullere uyulmaması, adil yargılama için gerekli olan hakkaniyete uygun soruşturma yapılmadığı, suçun ne olduğunun dahi belirtilmediği, Anayasa'yla güvence altına alınan savunma hakkının kullanmasına olanak verilmediği belirtildi.
Açıklamada İİBF'de görev yapan öğretim üyelerinin yaptığı ihlallerin yanı sıra Özlem Pehlivan'a soruşturmayla ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmadığı belirtildi. Pehlivan'a cenaze nedeniyle memleketine gittiği süre zarfında, kendisine haber verilmeden ve savunması istenmeden soruşturma açılması tepki oluştururken, soruşturmayı yapan kişinin hem bölüm başkanlığı yapan bir yönetici olması hem de fakültede Anayasa Hukuku ile Anayasa Teorisi derslerini veriyor olması dikkat çekti.
Pehlivan'a verilen ceza mahkeme yoluyla edilen itiraz sonucu kaldırılırken soruşturmada ağır kusur ve ihlalleri olan kişiler hakkında İnönü Üniversitesi Rektörlüğünün harekete geçip geçmeyeceği merak konusu.
Sen misin basın açıklaması yapan!
Yaptığı açıklama ve itirazlarının akabinde, 15 Kasım'da maaşı yatırılmayan Pehlivan, SBE personel maaşlarını hazırlayan tahakkuk memurunun Pehlivan'ın maaşının ödenmemesi ve önceki ödenen maaşlarının geri istenmesi konusunda emir aldığını öğrendi.
Fakat yazılı belge gösteremeyen görevlilerin sadece böyle bir talimat aldıklarını ifade ettiklerini belirten Pehlivan, kendisine konu ile ilgili herhangi bir resmi yazı ya da belge de gösterilmediğini kaydetti. Özlem Pehlivan gerekçe olarak da yaptığı açıklamaların bahane edildiğini düşündüğünü söyledi.
Bu esnada İİBF uluslararası ilişkiler bölümü sınavlarında Pehlivan'a yazılı olarak imza karşılığı gözetmenlik tebliğ edildi. Bu görevlendirmenin usule ve Anayasa'ya (angarya bakımından) aykırılığını bildirip göreve itiraz dilekçesi veren Pehlivan yine bu dilekçesine yanıt alamadı.
Zorla sınavdan dışarı çıkarılmak istendi
Sendika ve avukatlarına danışan ancak görevinin iptal edildiğine dair yazılı bir bildirim almadığı için mecburen gözetmenlik görevlerine giden Pehlivan, "Sen nasıl itiraz edersin göreve, çık dışarı" denilerek öğrencilerin gözü önünde omuz ve sırtından itilerek dışarı çıkarılmak istendiğini belirtti. Sınav görevi belgesini ilgili hocaya gösteren Pehlivan'a herhangi bir aksi belge sunulmadan keyfi uygulamalarla bahaneler üretildi.
Sendikadaki açıklamada konuşan Pehlivan da, konunun takipçisi olacağını ve hukuk yoluyla hakkını arayacağını ifade ederken, sürecin adaletsiz ilerlediği için yaşadığı kaygı ve üzüntüsünü belirtti.
(SOL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder