(1)Garibe Gezer'in kardeşi soL'a konuştu: İntihar ettiğine inanmıyorum.
Kocaeli Kandıra Cezaevi'nde ölü bulunan ve intihar ettiği ileri sürülen Garibe Gezer'in kardeşi Mehmet Emin Gezer 'tahliye beklerken bir anda ölüm haberiyle karşılaştık' dedi.
Geçtiğimiz günlerde Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde hayatını kaybeden ve cezaevi yönetimi tarafından intihar ettiği ifade edilen Garibe Gezer'in kardeşi Mehmet Emin Gezer soL'a konuştu. Kardeşinin intihar ettiğine inanmadığını belirten Mehmet Emin, sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Mardin Dargeçit İlçe yöneticilerinden olan Garibe Gezer, tutuklandığı günden bu yana 8 cezaevi değiştirdi. Cezaevi yönetimlerinin gerek hukuki gerekse insani ihtiyaçların temini konusunda süreci zora sokmak için böyle adımlar attığını ifade eden kardeş Mehmet Emin Gezer, Garibe'nin cezaevi süreci boyunca sürekli işkencelere, baskılara, tacizlere ve hakaretlere maruz kaldığını belirtti.
'Garibe suçsuzdu, hiç boyun eğmedi'
Mehmet Emin Gezer, "Kardeşim suçsuzdu. Mücadele dolu bir insandı. Hayatı boyunca boyun eğmedi, hep dik durdu. İntihar etmek ve Garibe yan yana gelecek kavramlar değil. Böylesine mücadele dolu bir insanın, böylesine yaşam dolu bir insanın intihar edeceği ihtimali saçma kalıyor düşününce. Ayrıca ortada doğru düzgün bir suçlama ve ispat da yoktu. Deliller olmadan, birtakım iddialar ile içeride tutuldu kardeşim. Hatta gerek ailesi olarak bizler, gerek dava sürecini takip eden avukatlar, bir tahliye beklerken bir anda ölüm haberiyle karşılaştık" dedi.
Yargıtay'a taşınan dosyadan beraat beklediklerini ifade eden Mehmet Emin, "Dışarı çıkacağına kesin gözüyle bakıyorduk. Süreç biraz da OHAL dönemine denk geldiği için uzadı. Kardeşim suçsuzdu. Beraat bekliyorduk" diye belirtti.
'İntihar etmediğini biliyorum. Ortada bir rapor dahi yok'
Kardeşi Garibe Gezer'in intihar ettiğine inanmadığını ifade eden Mehmet Emin Gezer, "Ortada doğru düzgün bir otopsi raporu dahi yok. Kaç belge karalamışlar bize onu söylüyorlar. Bahsettikleri belgede ölüm nedeni dahi belirtilmemiş, düşünebiliyor musunuz?" diyerek süreci anlattı.
"Normalde otopsi yapılması gerekmez mi? Bu otopsiye ailesinden ya da avukatlarından birilerine haber verilmez mi? Bu prosedürlerin hiçbiri işletilmedi. Kardeşimin cenazesine karşı yapılan haberler, cenazesinin taşınmasına dahi izin verilmemesi tüm bunlara dair şüpheleri arttırıyor" diyen Mehmet Emin Gezer, şüphelerin üzerine gideceklerini ve hukuken ellerinden geleni yapacaklarını aktardı.
'Garibe'yi infaz ettiler, intihar süsü verdiler'
Garibe Gezer'in taciz haberlerini aldıktan sonra intihar girişiminde bulunduğuna dair haberler aldıklarını ifade eden Mehmet Emin Gezer "Biz o süreçte de pek akıl erdiremedik bu intihar meselesine. Ayrıca kardeşimi intihar edebilme ihtimaline karşı tek kişilik ve süngerli bir odaya almışlar. Bir insan, tek başına, elinde hiçbir araç yokken, üstelik süngerli bir odada nasıl canına kıyabilir? Bunun mantıklı bir açıklaması var mı gerçekten? Üstelik taciz haberlerini aldıktan sonra sürekli haberlerde intihar girişimi falan diye duyumlar aldık. Bence tüm bunlar infaz etmek için ortamın hazırlanmasına yaradı. Biz beraat beklerken Garibe'nin ölüm haberi geldi. İntihara sürükleniyor ya da bunu tercih edeceği tarzında yapılan girdiler buna vesile olmuş olabilir. Eğer öyleyse de infaz sürecini kolaylaştırmış olur zaten" dedi.
'Göz yumanlar veya sebep olanlar bilsin ki takipçisi olacağız'
"Neye güveniyorlar? Arkalarında kimler var bilemem. Ama bu devran böyle gitmez. O arkalarına sığındıkları güçler de baki kalmaz. Elbet bir gün hesabı sorulur tüm bunların" diyen Mehmet Emin Ezer, "İnfaz edilmiş olma ihtimali güçleniyor böyle bir durumda. Eğer böyleyse infaz eden kişilerin, bunu araştırmayan savcıların, hakimlerin, otopsi raporunda usulsüzlük yapan doktorların, bu sürece göz yuman sebep olan kim varsa takipçisi olacağız, hukuk mücademizi bırakmayacağız" açıklamalarında bulundu.
Halen bir kardeşi cezaevinde olan Mehmet Emin Gezer'in bir diğer kardeşi Bilal Gezer de "Kobani olayları" sürecinde öldürülmüştü. Kardeşinin 2014 yılında ölüm haberini Kocaeli'ndeyken alan, Dargeçit'e gelerek süreci araştırmak ve takip etmek isteyen Mehmet Emin Gezer, Dargeçit'te vurularak yaralandı ve felçli kaldı. Dargeçit İlçe Polis Karakolu'na başvuru ve takip süreci için giderken, sokakta yürüdüğü sırada 14 farklı silahtan açılan ateşle yaralanan Mehmet Emin Gezer, omuriliğine saplanan bir kurşun sebebiyle de belden aşağı felçli kaldı.
"Toplamda 160 mermi kovanı bulundu olay yerinde. Ne bende, ne aracımda herhangi bir suç unsuru sayılacak delici bir eşya dahi yoktu. Ne bir uyarı ateşi, ne bir ikaz yapıldı. Hedef gözetilerek üzerime ateş açıldı" diyen Mehmet Emin Gezer, "Göstermelik 4 polis yargılandı, hepsi de beraat etti. Bugün de aynı hukuk işliyor. Ama biz yılmayıp gerçeğin ve hakkımız olanın takipçisi olacağız" dedi. (ÖZKAN ÖZTAŞ-SOL)
***
(2)Garibe Gezer’in şüpheli ölümü sonrası 'delil kaçırıyorlar' açıklaması
İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Garibe Gezer'in otopsisinin avukatlar gelmeden yapılmasının delilleri kaçırmak anlamına geldiğini söyledi.
Kandıra 1 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve burada sistematik işkenceye ve tecavüze maruz kaldığı belirtilen Garibe Gezer, konulduğu tek kişilik hücrede hayatını kaybetmişti.
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Gezer'in ölümüne ilişkin açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Gezer’in ölümünün cezaevinde yaşadığı hak ihlali ve hukuksuzluğun sonucu olduğunu söyledi.
Gezer’in daha önce gardiyanların cinsel şiddet ve tecavüzüne uğradığını belirten Keskin, “Garibe yaşadığı bu hukuksuzluk karşısında bir hukuk mücadelesi sürdürüyordu. Bu soruşturma devam ederken tekli hücrede tutulmaya başlandı. En son ablasıyla telefonda görüşmüş ve moralinin iyi olduğunu söylemiş. Yani Garibe Gezer’in intihar edip etmediğini henüz bilmiyoruz, ama intihar etmiş bile olsa tek başına bir odada tutulması ve maruz kaldığı durum bile başlı başına intihara sürüklemeye götüren nedenlerdir” dedi.
Gezer ile en son yaptığı görüşmede Gezer’in çok kararlı göründüğünü belirten Keskin, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hukuksuzlukların 90’ları aratmadığını vurguladı. Gezer'in otopsisinin avukatları olmadan yapılmasının delillerin kaçırılması anlamını taşıdığını belirten Keskin, “90’larda bile şüpheli olaylarda biz avukatlar mutlaka otopsilere girerdik. Savcılar, avukatları beklerdi. Ama artık hiçbir şekilde avukatlar otopsilere giremiyor bizden delil kaçırılıyor. Avukatların otopsiye alınmaması demek delil kaçırılması demektir. Oysa bir yargının bir tarafıyız ayrıca yasada 'avukat giremez' diye hiçbir hüküm yoktur. Ama arkadaşlarımız yolda olmasına rağmen otopsi yapılıyor” dedi.(SOL)
***
(3)Garibe Gezer’in şüpheli ölümü: Cezaevlerinde taciz ve tecavüz
Eski Mardin Dargeçit DBP yöneticisi Garibe Gezer'in şüpheli ölümü sonrası cezaevlerindeki işkence ve cinsel saldırılar bir kez daha gündemde.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkence gördüğünü ve cinsel saldırıya maruz kaldığını söyledikten sonra intihar ettiği iddia edilen eski Mardin Dargeçit DBP yöneticisi Garibe Gezer'in cenazesi dün Mardin'de defnedildi.
Cezaevi yönetimi avukatları otopsiye almazken, polis havalimanına gelen cenaze aracını geri gönderdi, Gezer’in avukatlarını ve cenazeye katılanları tartakladı. Ailesi ve avukatları 26 yaşındaki genç kadının ölümünün şüpheli olduğunu, hücre cezası bulunan Gezer’in kendisini asmasının mümkün olmadığını ifade ediyor.
Gezer’in avukatları Ekim ayında Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş, Gezer’in tutulduğu süngerli oda olarak bilinen tek kişilik hücrede gardiyanların sistematik işkence ve cinsel tacizine, sonrasında ise revir doktorunun ayrımcılığına maruz kaldığını rapor etmişlerdi. Konu HDP’li vekiller tarafından meclis gündemine taşınmış, ancak sorumlularla ilgili herhangi bir soruşturma açılmamıştı.
Cezaevlerinde sistematik işkence, taciz ve tecavüz
Gezer’in yaşadıkları ve şüpheli ölümü, cezaevlerinde kadın tutsakların yaşadığı sistematik işkence, taciz ve tecavüzü bir kez daha gündeme getirdi.
Konuyla ilgili kapsamlı bir raporu, “Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu” 25 Kasım dolayısıyla kamuoyu ile paylaşmıştı. “25 Kasım 2021 Her Şey Eskisi Gibi” başlığıyla yayınlanan raporda, büronun 24 yıllık çalışmalarına şu sözlerle yer veriliyor:
“Resmi güçler tarafından gözaltında, ev baskınlarında, sokak eylemlerinde ya da herhangi bir nedenle kadınlara ve trans kadınlara yönelik cinsel işkence, daima bir cezasızlıkla son buluyor. Bugüne kadar bize başvuran tüm kadınlara ilişkin açtığımız davalarda, bir tek ceza alan resmi görevli olmadı. Bu bile durumun ne kadar vahim olduğunun en açık göstergesi.”
24 yılda toplam 793, 2021 yılında 36 başvuru alan Hukuk Bürosu’nun verilerine göre, son bir yıl içerisinde 30 kadın taciz, 6 kadın ise tecavüze maruz kaldığını bildirdi. 2021’de başvuruda bulunan 36 kadının 34’ü siyasi tutuklu ve 13’ünün davası henüz sonuçlanmamış durumda.
Rapora göre kadınlar, gözaltında, ev baskınlarında, sokak eylemlerinde sık sık cinsel tacize ve cinsel saldırıya maruz kalıyorlar. Kadınlar cezaevlerine yerleştirilmiş kamera sistemiyle yaşamlarının her alanın takip edilmesini de açık ve sistematik bir taciz olarak değerlendiriyor.(SOL)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder