5 Mart 2022 Cumartesi

KISA KISA GÜNDEM (5 MART 2022)



1- Ekonomistten bomba Exxen iddiası. Tüm Exxen abonelerini ilgilendiriyor. Acun Ilıcalı buna ne diyecek(Yeniçağ)

Ekonomist Mustafa Sönmez, Exxen üyeliğini iptal ettirmesine rağmen aylarca hesabından para çekildiğini iddia etti. 







2- Almanlar bizden 664 litre daha fazla benzin alıyor(Deniz B.GÖÇMEN-Sözcü)

1 Ocak’tan bu yana 10 kez zam gelen benzin fiyatı, 2 ayda yüzde 50.6 arttı. Türkiye’de asgari ücretle 226 litre benzin alınabilirken Almanya’da 890, İtalya’da 884 litre alınıyor.
4.253 lira olan asgari ücretle alınabilen benzin miktarı 226.5 litreye düşen Türkiye, Avrupa ülkelerinde asgari ücretle alınan benzin miktarının yanına bile yaklaşamadı. Asgari ücretin 1.621 Euro olduğu Almanya'da, Global Petrol Prices'ın verilerine göre, litresi 1.82 Euro'dan 890 litre benzin alınabiliyor. Yani asgari ücretli bir Alman maaşı ile ortalama 664 litre daha fazla benzin alabiliyor. 1.662 Euro asgari ücretle İtalya'da litresi 1.88 Euro'dan 884 litre benzin alınabiliyor. Fransa'da asgari ücretle 880 litreden fazla benzin alınabiliyorken, İspanya'da ise 699 litre benzin alınıyor.

3- İETT Genel Müdürü’nden KDV ve ÖTV çağrısı(SÖZCÜ)

Akaryakıt zamlarına tepki gösteren İETT Genel Müdürü Alper Bilgili, mazot fiyatının 20 TL’ye dayandığına dikkat çekerek esnaf kontak kapatmaya mecbur kalmadan toplu taşımada kullanılan akaryakıttaki KDV ve ÖTV’nin kaldırılması için çağrı yaptı.















4- Sinpaş GYO'da iş cinayeti: 'Bu kaza değil, birini ölüme sürüklemek' (SOL)

Muğla Marmaris’te Sinpaş GYO tarafından yapımı süren otel ve devre mülk inşaatının hafriyat çalışmalarında, Sinpaş GYO’nun alt yüklenicilerinden olan TDA Hafriyat’a ait kamyonda çalışan 67 yaşındaki Zafer Milli’nin yükünü döktüğü esnada aracı devrildi. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Zafer Milli hayatını kaybetti. Olay 18 Şubat günü Sinpaş, GYO inşaat alanından yüklenen kamyonun Marmaris Asparan mevkiinde bulunan Muğla Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğundaki hafriyat döküm alanında gerçekleşti. Zafer Milli’nin yaşamını yitirmesinin bir tarafında hukuka aykırı bir şekilde Marmaris kıyılarını talan etmesiyle gündeme gelen Sinpaş GYO dururken, diğer tarafında sorumluluğu altında olan bir alanda yeterli güvenlik tedbiri almayan Muğla Büyükşehir Belediyesi ve uzunca bir süredir birçok doktorun ardı ardına istifa edip gittiği Marmaris Devlet hastanesi bulunuyor. Babasının devlet memurluğundan emekli olduğunu ve yaklaşık 4 aydır hafriyat kamyonlarında çalıştığını belirten Volkan Milli, "Bu dört ay onu yormuştu. Biraz bizim de ısrarımızla Şubat sonunda işten çıkacaktı. Kaza olmasaydı şuan orda çalışmıyor olacaktı" dedi. Kazanın 14.00-15.00 sularında gerçekleştiğini ve babasının 20.00 sularında kaldırıldığı Marmaris Hastanesi'nde yaşamını yitirdiğini aktaran Milli, babasının sağlık ekiplerince alındıktan sonra 3-4 saat boyunca müdahale edilmediğini söyledi. Milli, konuya dair "Neden bu kadar bekletildiğini sormuşlar boş hastane arandığı söylenmiş. Ağır hastaya müdahale edecek imkân ve doktor yokmuş" dedi.

5- Sol partilerden altı partinin çalışmasına sert eleştiri(Sefa Uyar-Cumhuriyet)

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, altı siyasi partinin açıkladığı çalışmaya ilişkin “Metin tamamen bir çöp. Laiklikle ilgili hiçbir şey yok. Bu çizgiyle belki de AKP’den daha tehlikeli bir tablo yaratabilirler” derken, SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen ise “Ülkeyi karanlık noktadan çıkarmanın, bir tür AKP’nin ilk dönemlerine dönmeyi vaat eden bir restorasyon programıyla olabileceğini düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.
(
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/sol-partilerden-alti-partinin-calismasina-sert-elestiri-1913028)

6- '100 Yaşa Can Verenlerden...' sergisi İzmir'de(SOL)

Sanatçı İrfan Ertel’in, Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) 100. yaşına ithafen hazırladığı “100 Yaşa Can Verenlerden…” sergisi Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde İzmirlilerle buluştu.

Açılışta TKP Parti Merkez Konseyi üyesi Aydemir Güler söz aldı. Sergide resmedilen insanları ortaklaştıran unsurun, hep geleceğe bakmaları olduğuna değinen Güler, “Biz nasıl olur da onlar bizim aramızdan ayrıldıktan sonra, onların bu yöntemini terk edip, sadece ve sadece geçmişe bakmakla yetinebiliriz?” dedi. Ardından sanatçı İrfan Ertel de açılışta söz alarak “Eğer ülkemiz kolayca teslim alınamadıysa, kolayca geriye götürülemiyorsa, bu serginin insanlarının emeklerinin çok büyük bir katkısı var” dedi. Türkiye komünist geleneğinin portrelerle anlatıldığı sergi 1 ay boyunca İzmirlilerle buluşmaya devam edecek. Serginin ilk gösterimi ise Türkiye Komünist Partisi’nin 100. yaşını kutladığı 2020 yılında İstanbul Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılmıştı.

7- Asansör bakımını ihmal eden yöneticiye Yargıtay’dan kötü haber (Cumhuriyet)

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, ihmalkar apartman yöneticisi ile asansör bakım firması yetkilisinin ‘Taksirle Yaralama’ suçunu işlediğine hükmetti. 
Kiralık daire bakmak için gittikleri apartmanda hayatlarının şokunu yaşayan üç arkadaş, asansörün düşmesiyle yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılar, taburcu olduktan sonra emniyetin yolunu tuttu. Yapılan incelemede asansörün bakımının ihmal edildiği ortaya çıktı. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ‘Taksirle birden çok kişinin yaralanmasına sebep olmak' suçundan hakim karşısına çıkan apartman yöneticisi ile periyodik bakımı üstlenen asansör firmasının sahibi hapis cezasına çarptırıldı. (EMSAL NİTELİKTE) Mahkeme, apartman yöneticisini, yönetici olmaktan men, firma yetkilisini de asansör bakımı yapmaktan men etti. Sanıkların cezayı paraya çevrilirken davacılar, karara itiraz etti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Men cezasının ağır olduğunun belirtildiği Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: “Belirli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde 3 aydan 3 yıla kadar bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınabileceğine karar verilebileceği yasada düzenlenmiştir. (YASAYA  AYKIRI) Bir mesleğin icrasının yasaklanabilmesi için ruhsatnameye bağlı olarak yürütülmesi gerekmekte olup, asansör bakım, onarım ve kurulumuna ilişkin faaliyet ile apartman yöneticiliğinin ruhsatnameye bağlı olarak yürütülen bir meslek olmadığı nazara alınmadan çalışma hürriyetini kısıtlayacak şekilde sanık A.K.'nin asansör bakım ve onarımına yönelik mesleki faaliyetinden, sanık B.D.'nin ise apartman yöneticiliğinden yasaklanmalarına karar verilmesi yasaya aykırıdır. Sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı bozulmasına, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ‘kendilerine verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine, sanıklara verilen adli para cezasının 225 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 30 TL olarak hesabıyla 6.750 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına' ibaresinin eklenerek hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verildi.”

8- Rusya-Ukrayna savaşı, yağ sektöründe endişeye neden oldu: Kriz kapıda!(BİRGÜN)

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının ardından her iki ülkeden de ham madde ithal eden yağ sektöründe, ürünleri taşıyacak gemiler Türkiye'ye gelemedi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı Büyükhelvacıgil, "Yağlı tohumun yüzde 55'ini Rusya'dan, yüzde 15'ini de Ukrayna'dan ithal ediyorduk. Savaş nedeniyle bu aksadı" dedi.
(https://www.birgun.net/haber/rusya-ukrayna-savasi-yag-sektorunde-endiseye-neden-oldu-kriz-kapida-379430)

9- Tarıma, ormana son darbeyi vuran bakan(BİRGÜN)

Görevinden alınan Bekir Pakdemirli, Cumhuriyet tarihinin en başarısız Tarım ve Orman Bakanı olarak tarihe geçti. Tarıma son darbeyi vuran Pakdemirli’nin Türk Hava Kurumu (THK) uçaklarını çürümeye bırakması binlerce hektarlık orman yangınlarına müdahale edilememesine neden oldu. Daha önce çok uluslu bir şirket olan McCain Foods şirketinde yöneticilik yapan Pakdemirli döneminde Türkiye’de patates ithal yasağı kalktı.   

Pakdemirli döneminde yaşananlar şöyle sıralandı:

(Kendisi de ‘şaşırdı’): 2018’de Cumhurbaşkanlığı Sistemi’yle birlikte bakan olan Pakdemirli, 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde İzmir’den AKP aday adayı olmuş fakat seçilememişti. Pakdemirli, göreve getirilişiyle ilgili şu ilginç açıklamayı yapmıştı: “Biraz şaşırdım. Kabine açıklanmadan 24 saat önce telefon geldi. Ben 4 saat içerisinde Ankara’da oldum. Tarım ve Orman Bakanlığı dışında bütün bakanlıklar aklımdan geçti.” (Yangınları izlemekle yetindi):  Türkiye geçen yaz orman yangınlarıyla sarsıldı. Akdeniz ve Ege’yi saran yangınlara Tarım ve Orman Bakanlığı’nın müdahalesi çok yetersiz kaldı. THK ile kavgaya tutuşan Pakdemirli, bakanlığın THK uçaklarını istemediğini iddia etti. Geçen yıl Cumhuriyet tarihinin en büyük yangınında 139 bin 503 hektarlık ormanlık alan kül oldu. Pakdemirli'nin görev yaptığı 2018'de 5 bin 644, 2019'da 11 bin 332, 2020'de 20 bin 971 hektar alan kül oldu. (Sahte evrak skandalı): Pakdemirli döneminde İspanya’dan ithal edilen sahte sağlık sertifikalı 3 bin hayvan Türkiye’ye girdi. Hayvanlara el koyduklarını ifade eden Pakdemirli, bu skandalla ilgili “teknik” bir konu olduğunu iddia etti. (Yerli üretime darbe vurdu): Pakdemirli döneminde tarımsal üretime darbe vuruldu. Pakdemirli, Türkiye’de patates ithal edilmesine dair yasağı kaldırdı. Tohumluk olmayan, taze veya soğutulmuş patates ithalatında gümrük vergileri ise uzun süre sıfırlandı. 200 bin ton patates ithalatı için gümrük vergisinin sıfırlanmasının nedenini Pakdemirli, karantina ile açıklamıştı. (Üretici unutuldu): Çiftçi, Pakdemirli döneminde adeta kan ağladı. 800 bin çiftçi son dönemde çiftçiliği bıraktı. Üreticiye tüm teşviklerin kısıldığı dönemde konuşan Pakdemirli, “Bu hibeleri baba oğluna vermiyor” diye açıklama yaptı. Pakdemirli döneminde yerli çiftçiden 2 bin 650 TL’ye alınan buğday, yabancı çiftçiden 6 bin 200 TL’ye alındı.(Et yerine tavuk tavsiyesi): Hayvancılık da Pakdemirli döneminde büyük yara aldı. Pakdemirli, “Et yerine balık, tavuk, hindi, yesek bu iş çözülecek” ifadeleriyle hafızalara kazındı. (Şaibeli atama ve FETÖ’cü ağabey): Pakdemirli’nin 49 danışmanı olduğu iddia edilmişti. Eski bakanın çalışma ekibine özel sektörden daire başkanı olarak transfer ettiği Ecmel Ercan’a daha önce çalıştığı şirketteki faaliyetleri nedeniyle Sermaye Piyasası Kurulu tarafından suç duyurusunda bulunulduğu iddia edildi. Pakdemirli’nin ağabeyinin Celal Bayar Üniversitesi'nin eski Rektörü ve FETÖ’den tutuklu Mehmet Pakdemirli olması da uzun süre konuşuldu. (Sel felaketine tepki çeken açıklama): Trabzon Araklı’da 2019’da yaşanan sel felaketi sonucu 10 kişi yaşamını yitirdi. Pakdemirli, sel ve heyelanla ilgili tepki çeken şu açıklamayı yaptı: “Nihayetinde bu işler Allah’ın işi.” (Ormanlar talan edildi)Pakdemirli’nin görev yaptığı 2018- 2020 yılları arasında ormancılık dışı faaliyete açılan ormanlık alan miktarı 84 bin 565 hektar oldu. Bu dönemde ormanların talan edildiğini gösteren bir diğer veri ise şöyle: 2005 yılında Türkiye ormanlarından 13,9 milyon metreküp odun üretimi yapılırken, bu rakam 2018 yılında 22,7 milyon metreküpe ulaştı. 2021'de 32 milyon metreküpe yükseldi.(İmamoğlu'na kumpas iddiası): 2019’daki yerel seçimler öncesinde Ekrem İmamoğlu'na yönelik kumpas kurmaya çalıştığı iddialarıyla da gündeme geldi Pakdemirli’nin, eski bakanın bir FETÖ sanığına İmamoğlu'nu suçlaması halinde tahliye vaat ettiği öne sürülmüştü.

10- Boğaziçili akademisyenler Naci İnci'nin "teklifini" kabul etmedi, 3 dekan dışarıdan atandı.(Evrensel)

Boğaziçi Üniversitesi kayyum rektörü Prof. Dr. Naci İnci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yasemin Bayyurt, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Özlem Berk Albachten ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıza Metin Ercan’ı görevden almıştı. Naci İnci tarafından taraflara gönderilen yazıda, görevden alınma kararının gerekçeleri bildirilmemişti. 3 dekanın yerine ise vekaleten Naci İnci ve yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu ile Fazıl Önder Sönmez atanmıştı. Naci İnci, 1 Şubat 2022’de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Üniversitemizde dekanlıklara yapılan görevlendirmeler geçici ve vekaleten yapılan görevlendirmelerdir. En kısa zamanda 3 fakültemize dekan atamaları yapılması için Rektörlüğümüz YÖK’e alternatif isimleri bildirecektir." demişti. (1 AY GEÇMESİNE RAĞMEN ATAMALAR YAPILAMADI) Naci İnci’nin açıklamasının üzerinden 1 ay geçmesine rağmen 3 fakülteye yapılacak atama için Boğaziçi Üniversitesi içinden isim bulunamadı. Boğaziçi Üniversitesi Senatosu ve Üniversite Yönetim Kurulu (ÜYK) üyesi bir grup akademisyen, atanmış rektör Prof. Dr. Naci İnci’nin üç dekanı görevden almasına dair bir açıklama yapmış ve bu görevden almaları hukuksuz olarak nitelemişti. Yaptıkları açıklamada, kararı kabul etmeyeceklerini belirten senato ve ÜYK üyesi akademisyenler, üniversitenin akademik özgürlüğünü ve kurumsal özerkliğini savunmaya devam edeceklerinin de altını çizmişti. (BOĞAZİÇİLİ ÖĞRETİM ÜYELERİ, KAYYUMUN TEKLİFİNİ KABUL ETMEDİ) Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü tarafından bu sabah yapılan açıklamada, “Rektörlük, kurum içinden dekan olarak görevlendirilmeleri için Boğaziçi Üniversitesi’nde aktif olarak görev yapan ve Rektörlükle uyumlu olarak dekanlık görevini yürütebileceğini düşündüğü bazı öğretim üyeleri ile görüşmeler yürütmüş, ancak bu öğretim üyeleri görevi kabul etmemiştir” denildi. Açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin kayyum yönetimine karşı 425 gündür sürdürdüğü mücadele içinse, “maalesef bir grubun Üniversitede öğretim üyeleri üzerinde oluşturduğu baskı ortamı nedeniyle görev almaktan kaçınılmıştır” ifadesini kullandı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder