Soylu'nun danışmanı: Akif Beki'nin eşi İBB'nin ballı ihalelerinden payını aldı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı Mazhar Yıldırımhan, İmamoğlu'nun gezisine katılan Akif Beki'ye ilişkin dikkat çeken bir iddiada bulundu.İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun danışmanı Mazhar Yıldırımhan, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, Ekrem İmamoğlu’nun gezisine katılan Karar yazarı Akif Beki’yi hedef aldı.
Akif Beki’nin, Erdoğan'ın eski Basın Danışmanı olduğunu hatırlatan Yıldırımhan, "Şahsiyet ve onurunu menfaatleri ile takas eden çok insan tanıdık. Ama bizim mahallemizin suyunu ve ekmeğini yiyip de karşı mahalledeki arkadaşların kucağına oturana da şahit olduk. Çok kahredici bir tablo. Yıllarca Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere basın sözcülüğü yaptıktan sonra, bu tablo savrulmanın, ilkesizliğin, kişisel hırslar ve nefretler üzerinden kimlerin kucağına tebessümle oturmak zorunda kalındığının acı ve ibretlik tablosudur. Üzülsek mi, acısak mı bilemedim!" ifadesini kullandı.
Yıldırımhan, "Erdoğan'ın uçağıdan inip, kendi ilkelerinden vazgeçmeyen İsmail Saymaz'la İmamoğlu'nun kucağına oturan Akif Beki'nin eşi de İBB'nin ballı ihalelerinden payını aldı" iddiasında bulundu, bir ihale belgesi paylaştı:
(SOL) ***
Twitter hesabını kapatan Soylu'nun danışmanı Mazhar Yıldırımhan kimdir? (ALİ MERT CANEL-SOL)(23/05/2021)
Fethullah Gülen'e düzdüğü övgüler ortaya çıktıktan sonra Twitter hesabını kapatmasıyla gündeme gelen Soylu'nun danışmanı Yıldırımhan'ın Ensar üyeliği ve İkizdere açıklamaları dikkat çekiyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun danışmanı Mazhar Yıldırımhan, Twitter'da Fethullah Gülen'e övgüler düzen paylaşımının ardından Twitter'ını kapatmıştı. Twitter'da yaptığı açıklamada kendisinin hesabını kapatmadığını, bir süre hesabına ulaşamadığını ve çalındığını iddia etti. Hesabı tekrar açan Yıldırımhan, "temizlik" yapıldıktan sonra hesabı kilitledi.
Soylu'nun danışmanı Mazhar Yıldırımhan, Anadolu Ajansı muhabiri Musab Turan'ın bakanlara sorduğu Süleyman Soylu sorusunun ardından yaptığı paylaşımda "AA Genel müdürü acilen istifa etmelidir. Bu ne kahpeliktir. Bu ne şerefsizliktir. AA muhabiri üzerinden Süleyman Soyluya ve hükümete suikast düzenlenmişritir" demişti. AA'nın Musab Turan'ı işten çıkarmasının ardından ikinci bir açıklama yapan Yıldırımhan, "Öğrendiğim kadarı ile AA genel müdürü yaşanan bu gelişmeden benim kadar şaşkın ve üzgün. Onunla ilgili sözümü geri çekiyorum. Ancak muhabirin yaptığı kahpelik ve şerefsizlik affedilemez. Yaptığı tam bir suikast girişimidir" paylaşımını yapmıştı.
Trabzon merkezli tarikat ve iki çocuğun ölümü
Peki kim bu Mazhar Yıldırımhan?
Mazhar Yıldırımhan, Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa kolundan Ahmet Yaşar Hoca olarak bilinen "şeyhin" kurduğu Yavuz Selim Vakfı'nın 1989-1993 yılları arasında yöneticiliği yapmış, halen bu vakfın mütevelli heyetinde yer almakta.
Yavuz Selim Vakfı, 1979 yılında Trabzon merkezli kurulduktan sonra tarikatın Karadeniz hattında (Samsun-Ordu-Trabzon) güçlenip İstanbul ve Ankara'da da örgütleniyor.
Tarikat hocalarından Saddetttin Parlak Şubat 2008'de çocukları trafik kazasına sürüklemiş, 15 yaşındaki iki çocuğun ölümüne sebebiyet vermişti.
O kazanın ayrıntıları basına şöyle yansımıştı:
"Trabzon'dan Gümüşhane'ye giden Saadettin Parlak yönetimindeki tarikata ait 61 AL 762 plakalı Fiat Doblo marka araç ile, 100 metre yüksekliğindeki uçuruma yuvarlandı. Araçta bulunan ve Trabzon Yavuz Selim Vakfı'nda sömestr tatili nedeniyle Kuran eğitimi gördükleri belirlenen çocuklardan Abdülaziz Yıldırım (15) ve Adem Sürül (15) hayatını kaybetti. Kazada vakfın Kuran hocası Sadettin Parlak ile araçta bulunan ve yaşları 14 ile 16 arasında değişen öğrenciler Abdurrahim Yıldırım, Furkan Ustakurt, Necmettin Beşikçi, Abdullah Onur, Ahmet Yaşar ve Muhammet Emin yaralandı."
Trabzon'daki Ayasofya Müzesi'ni camiye çevirmişti
Mazhar Yıldırımhan 1994-2004 yılları arasında Trabzon Belediyesi Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü ve Belediye Başkan Yardımcılığı görevlerini yaptı. Trabzon’da 2011 ve 2015 genel seçimlerinde AKP’den aday adayı olan Yıldırımhan, 2005-2015 yılları arasında Vakıflar Bölge Müdürü olarak görev yaptı.
Vakıflar Bölge Müdürü iken Trabzon'da bulunan Ayasofya Müzesi'ni camiye çevirmiş, cami açma yetkisi olmamasına rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilmişti. Müze camiye dönüştükten sonra ilk icraat olarak müzede bulunan freskler kapatılmıştı.
'Vakıfların cami açmak gibi bir yetkisi yok ama...'
Yetkisi olmamasına rağmen olayı şu sözlerle savunmuştu:
''Ayasofya'da vakfiyesi doğrultusunda işlem yapmak zorundayız. Vakıfların cami açmak gibi bir görevi yok ancak vakfiyeden kaynaklanan sebeplerden dolayı tapusu cami olan bir yapıyı farklı amaçlarla da kullanamaz. Bakanlık burayı bize devrettikten sonra cami olarak kullanılması için Diyanet İşleri Başkanlığına tahsisini yapmamız gerekiyor ancak henüz bu aşamada değiliz."
Trabzon Ensar Vakfı'nın kurucularından
Yıldırımhan, Trabzon Ensar Vakfı’nın kurucuları arasında yer alırken bir dönemde Ensar Vakfı'nın Trabzon başkan yardımcılığını yapmıştı.
Karaman’da Ensar Vakfı'nda yaşanan çocuk tecavüzlerinin ortaya çıkmasının hemen ardından Ensar Vakfı, İHH ve KADEM’in Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) ortak düzenlediği etkinlik üniversiteliler tarafından protesto edilmiş, polis saldırısı sonucu 32 öğrenci gözaltına alınmıştı.
'Bir kereden bir şey olmaz'
Öğrencilerin tartaklanıp gözaltına alındığı etkinlikte Yıldırımhan, “Bir hadiseden dolayı toptancı bir anlayışla bir müessese yıpratılmamalı” demişti.
2016 yılında Trabzon Vakıflar Bölge Müdürü iken Çalışma Bakanlığı'na “Müsteşar Yardımcısı” olarak atandığında Ensar Vakfı yöneticisi olduğu ortaya çıkmış. “Vakıfları denetlemekle görevli bir bürokrat, aynı zamanda özel bir vakıfta nasıl yönetici oluyor?'' tartışmasına yol açmış. Yıldırımhan tartışmaların ardından şu ifadeleri kullanmıştı, ''Hukuki bir sakıncası yok. Üstelik özel vakıfları bölge müdürlükleri değil, merkez denetler. Nitekim benim Başkan Yardımcısı olduğum Ensar Vakfı'nın Trabzon'daki şubesidir. O şubenin denetimi de yine asıl merkezi neredeyse, onlar yapar. Dolayısıyla, o şubeye ne benim denetim yapma yetkim vardır ne de o şubenin doğrudan bizim tarafımızdan denetlenme yetkisi vardır.”
Oğlunun nikah şahidi Soylu
Yıldırımhan, Süleyman Soylu'ya o kadar yakındı ki oğlu Tarık Furkan Yıldırımhan'ın nikah şahitliğini Sülayman Soylu yapmıştı. AKP'nin Trabzon milletvekilleri Muhammet Balta, Salih Cora, Bahar Ayvazoğlu ise diğer nikah şahitlerindendi.
Hadi Özışık'a 'hadsiz' demişti
Ayasofya'nın eski "baş imamı" Mehmet Boynukalın, sosyal medya hesabından tepki çeken paylaşımında laikliği hedef alarak, “1921 ve 24 anayasalarında devletin dini islamdı ve laiklik yoktu. Cumhuriyet fabrika ayarlarına dönsün” demişti.
Bunun üzerine Hadi Özışık da Youtube hesabından yaptığı programda, Mehmet Boynukalın'a "Sen kimin adına racon kesiyorsun","Ey Boynukalın, boynun devrilsin senin" demişti.
Hadi Özışık'ın birkaç ay öncesine kadar Süleyman Soylu'ya yakın bir isim olmasına rağmen Mazhar Yıldırımhan #hadsizhadiözışık etiketiyle Özışık'a "Fikrini söyle de herkes bilsin. İlmi noktada yanında cücenin cücesi kaldığın bir ilim adamına boynun devrilsin demek, müstekbirlerin yanından mazluma taş atmak demektir. Sen laik ol, laik öl kime ne? Ancak sadece -varsa-fikrini tartış, ilmini ortaya koy!!.. #hadsizhadiözışık" demişti.
İkizdere için 'Gezi komplosu'
Yıldırımhan Rize'nin İkizdere ilçesinde Cengiz İnşaat'ın taş ocağına karşı bölge halkının direnişine karşı açıklamalarıyla da gündeme geldi.
Yaşanılan her toplumsal olayda Gezi'yi işaret ederek darbe olacağını söyleyen her AKP'li gibi Yıldırımhan da yeni bir Gezi "kalkışması" olduğunu iddia ederek yerel bir gazeteye şunları söyledi:
"Projeye başlanır başlanmaz birileri düğmeye bastı ve taş ocağını dayanak yaparak yeni bir Gezi kalkışması planlamasına giriştiler. Karadeniz’in neresinde olursa olsun, yüzde yüz isabet ve zararsızlıkla bir projenin gerçekleştirilme imkanı yoktur. Topoğrafyası buna müsait değildir. Örneğin hiçbir bölgesinde deniz dolgusu yapmadan ve ağaç kesmeden kesinlikle yol yapmak mümkün değildir. Bütün köy yerleşimleri ve mahalleler iç bölgelerde ve tamamen ormanlık ve ağaçlık bölgelerin içindedir. Baştan sona bütün köy, mezra ve yayla yollarının ağaç kesmeden yapımı söz konusu olamaz!. Araziyi yarmadan hiçbir bina da yapmak mümkün değil. Yapılması gereken en az tahribatla bu hizmetleri gerçekleştirmektir."
Oğlu 'yaralama'dan hapis yattı, AKP Gençlik Kolları'na girdi
Yerel Çaykara Gazetesi'nin haberine göre, oğlu Mehmet Fatih Yıldırımhan "yaralama" suçundan kısa süre hapis yattıktan sonra AKP Trabzon Gençlik Kolları yönetimine girdi. İşte Fatih Yıldırımhan'la ilgili 26 Ekim 2013 tarihli haberin detayı:
"Olay 18 Ekim gecesi saat 02.45’de Konaklar Mahallesi Havalimanı Caddesi’nde meydana geldi. Havaalanına giden Mehmet Fatih Yıldırımhan yönetimindeki 61 TS 716 plakalı otomobil, Değirmendere mevkiinde önünde giden Erdoğan Günaydın’ın kullandığı 34 TU 3402 plakalı araca selektör yaparak yol istedi. Taraflar arasında başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Kavgada Erdoğan Günaydın’ın yanındaki Metin Şafak, Mehmet Fatih Yıldırımhan’ı tartaklarken; Yıldırımhan da Metin Şafak’ı karnından, sürücü Erdoğan Günaydın’ı ise omuzundan bıçakla yaraladı."
ALİ MERT CANEL/SOL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder