Kimler hangi ülkelere kaç tır muz gönderdi?
Narkotik ve uyuşturucu operasyonlarıyla ilgili bu bölümde işin Türkiye ayağında işlemlerin nasıl götürüldüğünü aktaracağım.
Önceki yazılarımda Türkiye'ye gelen kokainlerin buradan TIR'larla hangi şirketler ve hangi isimler tarafından Orta Doğu ve Avrupa'ya dağıtıldığını belirtmiştim.
5 dolarlık muz kutusu için 30 dolar fatura kesilerek bu paralar Dubai üzerinden Ekvador'a gönderilerek (ufak bir komisyon karşılığında) sisteme dahil edilerek uyuşturucu parası yani kara para aklanıyordu.
Devam edelim...
Buradaki kokainlerin alıcısını ve bağlantılarını bulmak için aslında çok basit bir dizi işlem gerekiyor. Bunlar Emniyet için birkaç saatlik iş bile değil.
Burada bir isim çok önemli.
Adını kapatarak (rumuzlu) yazacağım: F.R.N.
Bu isim hakkında bir önceki yazımda da bahsetmiştim.
Geçmiş yıllarda düzenlenen operasyonda konteynerde kokain bulunması, şimdi kapatılmış olan EVERFRESH şirketinde oldu. 2010 yıllarında X-Ray aracılığıyla kontrol uygulaması da başlamamıştı.
EVERFRESH, Derince limanına muz konteyneri getirip gümrüklemeden, konteynerlerin mühürleri bile açılmadan deposuna alıyordu. Depoda tahliye sırasında kokain dolu bir torba bulundu. İşçiler ve refakatçi gümrük memuru fark edince olay nasıl olduysa firmanın ihbarcı olduğu bir olaya çevrildi.
Firmanın sahibi 2020 sonuna kadar Fahri Konsolos olan F.R.N idi. Artık Türkiye'de yaşamadığı bilgisini aldığım Lübnan asıllı F.R.N, NA Plus adlı bir yerin CEO'su gözüküyor.
1997 yılında Peter Kellner ve Linda Rottenberg tarafından merkezi New York'ta kurulan dünyanın dört bir yanından, farklı kültürlerden ve alt yapılardan gelen girişimci ve iş insanlarını ortak bir hedef için birleştiren, etkin girişimcileri destekleyen uluslararası bir ağ olan Endeavor Derneği yönetiminde bulunduğu bilgisi de var.
Kafa karıştırmadan anlatayım...
2013 yılında dünya muz pazarının lideri Dole'nin Türkiye temsilcisi Ever Fresh Gıda, Halkbank'tan çektiği krediyi ödeyemeyince davalık oldu.
Halkbank Gebze Ticari Şubesi, 29 Eylül 2011 tarihinde Türkiye muz pazarının lider firması Ever Fresh Gıda'ya büyük hissedarı F.R.N.'nin kefaletiyle 3.5 milyon dolar kredi kullandırdı. Geçen zaman içinde kredinin geri ödemesinde sorunlar başladı. Ekonomik sıkıntı yaşayan şirket, kredi taksitlerini ödememeye başladı. 10 Mayıs 2013 tarihinde hem şirkete hem de kefili F.R.N'ye noter kanalıyla ihtar çeken banka, faiziyle 3 milyon 788 bin TL'lik birikmiş alacağının ödenmesini ihtar etti.
Davalar açıldı tazminat ve icra taleplerine itirazlar yapıldı. Süreç sakız gibi uzatıldı.
Anlayacağınız F.R.N adı bankalar için şüpheli konumuna düştü.
Öyle ki bir ülkenin fahri konsolosu olarak Türk vatandaşı olmayan birini seçmesi çok çok istisnai bir durum.
Ayrıca F.R.N ile daha önceki yazımda açıkladığım Mersin Fresh Freeze şirketindeki Ismael Sakalaki arasındaki bağlantıların incelenmesi ve soruşturulması gerekiyor.
Bunu şu yüzden söylüyorum. Belgeleyemediğim için yazamadığım firma isimleri arasındaki ilişkilere bakılırsa aslında tüm yakalanan şirketlerin bir çember gibi birbiri ile bağlantısı var.
Ama nereye baksam F.R.N ismi karşıma çıktığı için yazıyorum. Ekvador'da ise S.-Frutadeli ve Ahmed Ben Khadra/Generation ve Extra Golden Fruit şirketlerine bağlanıyor. Khadra bağlantılı şirketleri bulmak için yapılması gereken tek şey Generation ve Extra Golden Fruit firmalarından Türkiye'de kime fatura kesildiğidir.
Generation ve Extra Golden Fruit firmalarını da unutmayın...
Ben size karteli anlatıyorum.
Üstelik Ahmed Ben Khadra'nın Türkiye'de kurduğu şirket ETC FRUIT'in Mersin'de yapılan kaçak et operasyonunda suçüstü yakalandığını bir önceki yazımda anlatmıştım.
Et kaçakçılığı öncesi ve sonrasında Ahmed Khadra'nın konteynerlerinde defalarca kokain bulundu. Bazıları paravan şirketleri adına bazıları ise ortak olduğu şirketi adınaydı. Ortak olduğu şirket nedeniyle tutuklandı. Büyük bir vekâlet ücretiyle tahliye edildi ve Miami'ye gitti.
Tekrar asla dönmedi.
Dahası da var...
Son operasyonda yakalanan Özşimşekler şirketinin 4 yıl önce gümrük müfettişi tarafından yapılan rutin incelemelerinde yurt dışına yaptığı 70 milyon dolarlık fazla transfer tespit edildiği iddia edildi.
Müfettiş sadece gümrük işlemleri için inceleme yaptığından gümrük vergisi kaçakçılık cezası düzenledi ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şirket bu fazla ve yersiz transferi açıklayamadığı halde önce müfettiş değiştirildiğine dair bilgiler mevcut
Daha sonra tekrar atanan 2. müfettiş de değiştirildi. Para cezası ve ağır cezada açılan dava düştü.
Bu durum bize dışa dönük operasyonların biraz da içe dönük olması gerektiğini gösteriyor.
Serbest bölgede kurulu Fresh Freeze şirketine dönersek...
Bu firma adına gelen bir gemide tesadüfen kokain bulundu. Gemi direkt olarak firmaya gelmesine, nihai alıcı bu firma olmasına, gemideki muzlar tescilli kendi markaları olmasına rağmen olay kapatıldı.
Sonrasında takip eden 2 haftada gemilerde aynı firmanın muzlarında kokain bulundu. Çünkü gemiler haftalık çıkıyordu ve sizin bunları Türkiye'ye indirmekten başka çareniz yoktu.
Türkiye'de Lübnan asıllı bir lider var ve Suriye asıllı kişiler de bu olaylarda ağırlıklı çalışıyor.
ABD, Lübnan ve Suriye bağlantılı hatta Venezuelalı Bakan El Aissami'yi uyuşturucu kaçakçılığı ile suçluyor.
Tesadüf olamayacak kadar çok bağlantı var...
Öyle ki önceki yazılarımda adını andığım S.M., Dubai/İspanya/İtalya-Libya-Türkiye (Derince ve Mersin) Cezayir'de de kokainden yakalandı.
Paravan şirketlerin bulunması ve ilişkilerin ispatı için kayıtlara bakmak, para transferlerini izlemek yeterli.
Ticaret Bakanlığı son 10 yılda, Mersin'den hangi ülkelere ne kadar Ekvador muzunun transit gittiğini açıklarsa herkes her şeyi anlayacak.
Kimler, hangi ülkelere kaç TIR muz gönderdi?
Kendi limanı varken, Mersin'e gelen muzları üstüne nakliye ödeyerek alan ülkelere ne demeli?
Üstelik bu konuda en çok canı yanan yerli muz üreticileri... Gelen Ekvador muzları neredeyse bedava satılıyor. Çünkü amaç muz satmak değil!
Buyurun size Türkiye'nin "Narcos'u" ve ortaya çıkan tablosu.
***
Kokainin rotasını takip için konteynere GPRS koyulmuş
Yakalanan uyuşturucu miktarı 61 kilogram. Az gibi görülebilir ama başka bir olay var.
Muz kolileri içerisinde saklanmış 52 paket içinden çıktı bu uyuşturucular. Alıcı ve gönderici bilgilerini vermeden önce yine aynı limanda yakalanan rekor miktardaki kokainden tekrar bahsetmek zorundayım.
Zira yazı konumuz yine aynı isimlere çıkıyor.
Hatırlarsanız Ekvador Puerto Bolivar Limanı'ndan yola çıkan Liberya bayraklı gemide "uyuşturucu var" diye ihbar gelmişti. Bunun üzerine geminin liman sahasına girdiği andan itibaren yani 16 Haziran 2021 günü Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ekipleri, konşimentosunda 21 ton muz beyan edilen konteyneri, X Ray cihazında kontrole sokuyor.
Konteynerde kuşkulu ağırlık tespit edilince bu sefer narkotik köpeği ile de inceleme yapılıyor. Narkotik köpeği de tepki verince bu sefer konteyner arama hangarına alınıyor. Burada yapılan ayrıntılı aramada muz kolileri arasındaki çantalar ve boks torbaları içinde 1 ton 300 kilo kokain ele geçiriliyor.
Bakın bu miktar bir seferde yakalanan en büyük miktar.
Aynı zamanda Türkiye'de binlerce operasyon sonucu yakalanan kokain miktarı yaklaşık 1,5 ton. Yani Mersin'de tek seferde neredeyse bir yılda yakalanan kokain ele geçirildi.
Uyuşturucu kaçakçıları işi sağlama almak, kokainin rotasını takip etmek için konteynerin orta kısmına 2 adet uydu takip sistemi GPRS cihazı koymuş.
1 ton 300 kilo kokainin içinde bulunduğu muzun ithalatçısı Mersin Serbest Bölgesi'nde faaliyet gösteren Öz Şimşekler Gıda adlı bir firma. Malın göndericisi RASTODER Slovenya merkezli gıda şirketi. Muzların markası DERBY. Çıkış limanı ise Ekvador.
Mersin Serbest Bölgesi'nde faaliyet gösteren şirketin sahipleri Nimet Ş., Halil İbrahim Ş. ile Mesut S., Rojbin S. ve Erdal Ş. yakalandı.
Yazı konusu olan ve yeni yakalanan kokain ile bağlantısına gelince...
Yakalanan 60 kiloya ait bilgilere ulaştım.
Konteyner numarası SZLU 916659-3.
Gemi adı MSC NAISHA III Gemisi.
Liberya Bandıralı kokainlerin çıktığı muzları gönderen firma NoboaTrading CO.
Çıkış ülkesi Ekvador-Guayaquil limanı.
Alıcı Öz Şimşekler Gıda!
Yani daha önce yakalanan 1,3 ton kokainin geldiği firma. Firma halen iş yapmaya devam ediyor. Meğer daha önce tutuklanan Nimet Ş.'nin oğlu B.Ş. aynı şirket üzerinden bu işi devam ettirmiş. Şimdi o da yakalanan kokain operasyonunun sonucunda tutuklandı. Bu olayın dosyası da 1.3 ton operasyon dosyası ile birleştirildi.
Akıl alır gibi değil. Bütün aile efradı Türkiye'nin en büyük miktarlı kokain yakalaması nedeni ile tutuklu olacak, sen aynı şekilde iş yapmaya devam edeceksin.
Tam da bu yüzden kafamda oturmayan kısımlar var.
Ayrıca firmanın Serbest Bölge üyeliği de devam ediyor. İddiaya göre işleri oğul değil bir başkası idare ediyor. Hatta Ekvador Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nün ve Mersin Narkotik'in başarılı operasyonları sonrasında bu rotayı kullananlar çözüm yolları aramaya başladılar.
HalkTV'de program arkadaşlarım ile birlikte Mersin'in borçsuz belediyesi Mezitli Belediyesi'ne bir söyleşi için gittik. Söyleşi sonrası fırsat bu fırsat diyerek Timur Soykan ile birlikte muz üreticilerini ve ithalatçılarını gezdik.
Duyduklarımız karşısında kulaklarımıza inanamadık.
Mersin'de bazı Büyükelçilik temsilcileri ile birlikte yurt dışından gelen sözde muz satıcıları Mersin'de yerleşik muz ithalatçılarını geziyorlar. Bir esnaf bu durumdan şüpheleniyor ve kendisine gelen kişileri araştırıyor. Söylediklerinin doğru olmadığı sonucuna ulaşıyor. Bahse konu gelen firmanın kayda değer bir muz ticareti yok. Tahmin ve iddialar, durumu kontrol etmek için gelen kişiler olduğu yönünde.
Artık işleyişler de değişti
Yurt dışı firmaları Mersin'deki alıcıları yurt dışı merkezli şirketler olarak gösteriyor. Mesela ETC (GENERATIONS) alıcısını Extra Golden Fruit CO olarak değiştirdi. Daha önce de birçok kez kokain yakalanan muzların göndericisi S.M. da alıcısını Calfux SA olarak değiştirmiş. Yine S. M.'nun zaman zaman kullandığı Panama merkezli bir başka şirket daha var. Lefinar S.A.
Bunun yapılma sebebindeki amaç herhangi bir yakalama durumunda Türkiye'de bulunan kişilere yansımaması. Yakalandığında yurt dışı firma yakalatmış olacak. Yakalanmaz ise yurt içi firmalara fatura edilecek iddiası var. Üstelik kokain yakalanması durumunda gümrük ve narkotik muhatap bulamayacak, perde arkası aydınlatılıncaya kadar da asıl sorumlular delilleri karartacak, değiştirecek ve belki de yurt dışına kaçacak.
Elbet bunları resmî kurumlarda biliyor ve takip de ediyordur.
Ancak ülkemizi yolgeçen hanı gibi gören bu uyuşturucu madde tacirlerine karşı mücadele kararlı şekilde devam etmeli. Yalnız bu yakalanan uyuşturucu maddelerin arkasında bulunan asıl kişiler, yurt dışı bağlantıları deşifre edilmeli.
Yurt dışı yasağım olmasa yurt dışına çıkıp bu kartelleri ve bağlantılarını araştırıp rota üzerindeki tüm istasyonları araştırmak istiyordum.
İlk önce de Kolombiya'dan Türkiye'ye gelmek üzere olan ve yakalanan kokainin izini sürmek ile başlayacaktım.
Şimdilik buradan bağlantıları ve ilişkileri çözmekle yetineceğiz.
Fakat sorun şu... Türkiye uyuşturucu kaçakçıları için bir üs haline gelmiş durumda. Ne olursa olsun da bundan vazgeçmiyorlar. Türkiye'den de iş birliğine girenler var, yurt dışında da yönlendirenler var.
Mesele bunlara müsaade edilip edilmeyeceğidir.
(Devam edecek.)
Murat Ağırel / YENİÇAĞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder