OLAYLAR:
- 656 - (Hz. Ali)Ali bin Ebu Talip, Halife seçildi.
- Ali bin Ebu Talib (21 Mart 599 veya 600, Mekke - 28 Ocak 661, Kufe)
- İslam Devleti'nin 656-661 yılları arasındaki halifesi. İslam peygamberi Muhammed'in damadı ve amcası Ebu Talib'in oğlu olan Ali, Muhammed'in İslam'a davetini kabul eden ilk kişidir.Sünni İslam'a göre Ali, dört halifenin sonuncusu, Şii İslam'a göre ise imamların ilki ve Muhammed'in hak vârisidir. Şii ve Sünni İslam arasındaki farklılaşmanın ana nedeni Muhammed'in gerçek vârisinin kim olduğu konusundaki görüş farklılığından ileri gelmektedir. Ebu Talib ve Fatıma bint Esed'in çocukları olan Ali, Kabe'de doğan tek insan olup, İslam Peygamberi'nin himayesinde büyümüştür. Muhammed'e vahiy geldiğinde ise, onun davetini kabul eden ilk erkek olan Ali, hayatını İslam'a adamıştır. Peygamberin emri üzerine hicret gecesi onun yatağına yatan ve emanetleri sahiplerine ileten Ali, kısa bir süre içinde peygamberin ardından Medine'ye gitmiş, burada İslam Peygamberi'nin kızı Fatıma ile evlenmiştir. Medine döneminde başlayan ilk küçük çaplı savaşlardan başlayarak neredeyse katılmadığı hiçbir savaş olmaması hasebiyle, savaşçılığı ve cesareti ile bilinen Ali, üçüncü halife Osman bin Affan'ın öldürülmesinin ardından halk tarafından halifeliğe getirilmiştir.Ali diğer bir kısım dini kişiliklerle birlikte "Ali kültü"nün merkezi kişiliğini oluşturur.[11] Rivayet kültürüne dayalı eserlerde, Ali bilhassa ilmi, cesareti, imanı, dürüstlüğü, adanmışlığı, sadıklığı, cömertliği ve şefkati ile anılmakta olup, batıni Sufi gelenekler için en önemli mistik figürdür. Özellikle, tefsir, fıkıh ve dini düşünce alanındaki üstünlüğü kabul görür.[12] Tarih bilimi açısından islami kişilikler, İslamın erken tarihi, ne zaman ortaya çıktığı, hangi coğrafyada doğup dünyaya yayıldığı konusu günümüzde belirsizliğini korumakta, bu konuda Mekke'nin yanında Petra başta olmak üzere farklı coğrafyalara işaret eden teoriler ileriye sürülmektedir. Tartışmalarda geleneksel anlayışın işaret ettiği Hicaz bölgesi dışında, Petra, Petranın kuzeyinde bir bölge ve Kufe ve Hire (Güney Irak) bölgeleri öne çıkmaktadır.
- 1920- Çerkez Ethem, Yozgat’a girdi ve padişah yanlısı ayaklanmayı bastırdı.
- 1939 - Hatay Devleti'nin Türkiye'ye katılmasına ilişkin antlaşma, Ankara'da imzalandı. Fransa ve Türkiye arasında imzalanan antlaşmayla Hatay Fransız egemenliğinden çıktı. Fransa Hatay üzerindeki bütün hak iddialarından vazgeçerek kentin Türkiye’nin bir ili olarak ilhak edilmesini kabul etti.
- 1941 - Refah Faciası: Birleşik Krallık'a sipariş edilen denizaltı ve uçak filosunu teslim alacak personeli taşıyan "Refah" şilebi, Mersin'den İskenderiye'ye giderken, bir denizaltı tarafından Mersin açıklarında batırıldı. 168 kişinin öldüğü, 32 kişinin kurtulabildiği olayın ardından, TBMM'de soruşturma başlatıldı.Birleşik Krallık’a sipariş edilen denizaltı ve uçak filosunu teslim alacak personeli taşıyan Refah şilebi, Mersin’den İskenderiye’ye giderken, bir denizaltı tarafından Mersin açıklarında batırıldı. 168 kişinin öldüğü, 32 kişinin kurtulabildiği olayın ardından, TBMM’de soruşturma başlatıldı ve Refah gemisinin yanlışlıkla Fransa’ya ait bir denizaltı tarafından torpillendiği ortaya çıktı. Fransa’dan gizli pazarlık sonucu iki savaş gemisi alındı.
- 1942- 6 ve daha fazla çocuğu olan ailelere ikramiye verilmesi kararlaştırıldı.
- 1943- Türkiye ile Amerika arasında karşılıklı radyo yayın servisi açıldı.
- 1950 - Türkiye Cumhuriyeti Turizm Bankası kuruldu.
- 1954 - İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığı'na seçilen Prof. Dr. Nüzhet Gökdoğan, ilk kadın Dekan oldu.
- 1954 - Türkiye ile ABD arasında vergi muafiyeti antlaşması imzalandı.
- 1955 - Akis dergisi Yazı İşleri Müdürü Cüneyt Arcayürek, 6 ay hapse mahkûm oldu.
- 1960- Patrice Lumumba ve Kongo Ulusal Hareketi ilk hükümetini kurdu.
- Patrice Émery Lumumba (doğum adı Élias Okit'Asombo) (d. 2 Temmuz 1925 - 17 Ocak 1961), Kongolu siyasetçi. Lumumba, Afrika ülkesi Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin ilk başbakanı olarak 1960 yılında başbakanlık makamına gelmiştir. Belçika Kongosu'nun Kasavi bölgesinde Élias Okit'Asombo ismi ile doğdu. Bir misyoner okulunda eğitim gördü ve Leopoldville (Kinşasa) ve Stanleyville'de (Kisangani) rahip ve gazeteci olarak çalıştı. 1955'te Lumumba bir sendikanın başkanı seçildi ve Belçika Liberal Partisi'ne katıldı. 1957 yılında zimmete para geçirme iddiasıyla tutuklandı ve bir yıl hapis yattı. Tahliye olduktan sonra 1958'de Kongo Ulusal Hareketi'ni kurdu. 1959'da Belçika, Kongo'ya beş yıl içinde bağımsızlığının verilmesini içeren bir planı açıkladı ve Aralık ayında yapılan yerel seçimlerde Kongo Ulusal Hareketi Lumumba'nın tutuklu olmasına rağmen büyük çoğunluk kazandı. Belçika'da 1960 yılında toplanan bir konferans Kongo'ya bağımsızlığın planlandan önce, Mayıs'ta yapılacak seçimleri takiben Haziran 1960'ta verilmesini kararlaştırdı. Lumumba ve Kongo Ulusal Hareketi 23 Haziran 1960'ta ilk hükûmeti kurdu. Lumumba başbakan ve Joseph Kasavubu devlet başkanı oldu. Lumumba'nın hükûmet dönemi, Katanga bölgesinin Belçika'nın desteğini alan Moise Tshombe'nin önderliğinde Haziran 1960'ta bağımsızlığını ilan etmesinden kaynaklanan siyasal çatışmalarla belirlendi. Birleşmiş Milletler birliklerin gelmesine rağmen karışıklıklar sürdü ve Lumumba Sovyetler Birliği'nden destek istedi. Lumumba, Eylül'de devlet başkanı Kasavubu tarafından yasallığı şüpheli şekilde görevinden el çektirildi. 14 Eylül'de Albay Joseph Mobutu (daha sonra Mobutu Sese Seko adını aldı) önderliğindeki ve Kasavubu tarafından desteklenen bir askerî cunta yönetimi ele geçirdi. Lumumba 1 Aralık 1960'ta Mobutu'ya bağlı birlikler tarafından tutuklandı. Yakalandığı Port Francqui'den Leopoldville'e kadar elleri kelepçeli olarak getirildi. Birleşmiş Milletler genel sekreteri General Dag Hammarskjold Kasavubu'yu, Lumumba'ya hukuk çerçevesinde muamele etmeye davet eden bir çağrı yayınladı. Patrice Lumumba cunta tarafından tutuklanmış ancak BM tarafından koruma altına alınmıştır. Leopoldville'deki evi BM tarafından korumaya alınmıştı. Ancak Lumumba bu evden gizlice ayrıldı ve Stan'a ulaşıp devrim hareketini ateşlendirmek istedi. Stan'a geçmek üzere son adım olan arabalı vapura binerken Mobutu'nun askerleri tarafından ele geçirildi. Ele geçirilen ancak tutuklanmayan Lumumba kendi arabasıyla başkente etrafında askeri araçlarla ilerlerken yol kenarında bulunan BM temsilciliğine sığınır ancak BM sadece evinin sınırlarında olduğunda onu korumakla görevli olduklarını belirtti. BM'nin sığınma isteğini geri çevirmesinin ardından Devrik Başbakan Patrice Lumumba askerler tarafından tutuklanarak başkente işkence altında götürüldü. SSCB Hammarskjold'u ve batılı hükûmetleri Lumumba'nın tutuklanmasının sorumluları olarak kınadı ve derhal serbest bırakılması için çağrıda bulundu. BM Güvenlik Konseyi, Lumumba'nın derhal serbest bırakılmasını ve Kongo hükûmetinin başı olarak görevinin derhal iade edilmesini, Mobutu'ya bağlı güçlerin silahsızlandırılmasını ve Belçika'lıların zaman kaybetmeden Kongo'yu terk etmesini sağlamaya çağıran SSCB'nin taleplerini değerlendirmek üzere 7 Aralık'ta bir toplantı yapmaya çağırdı. Sovyet delegesi Valerian Zorin ABD'nin taleplerini reddetti ve güvenlik konseyi başkanlığından istifa ederek görüşmeleri terk etti. Lumumba'nın kendisini yakalayanlar tarafından işkenceye uğradığını bildiren bir BM raporunun ortaya çıkmasından (9 Aralık) sonra taraftarlarından bazıları Lumumba 48 saat içinde serbest bırakılmazsa ülkedeki tüm Belçikalılar'ı tutuklayacakları ve "bazılarının başını kesmeye başlayacakları" tehdidinde bulundular. BM karşıtı sesler Yugoslavya, Birleşik Arap Emirlikleri, Seylan, Endonezya, Fas ve Gine'nin Kongo BM misyonunda bulunan askerlerini çekeceklerini duyurmasıyla daha da güçlendi. Yine de Sovyetler'in Lumumba yanlısı 14 Aralık tarihli karar tasarısı 8'e karşı 2 oyla reddedildi. Aynı gün General Hammarskjold'un emrine Kongo meselesinin üstesinden gelmesi için daha çok askeri güç veren karar tasarısı Sovyetler Birliği tarafından veto edildi. Patrice Lumumba tutuklu bulunduğu başkentteki hapishaneden alınarak Joseph Kasavubu ve Joseph Mobutu'nun emri ile bağımsızlığını ilan eden ve Lumumba'nın siyasi alandaki baş düşmanı Tshombe'nin emrinde bulunan Katanga bölgesine arkadaşları Maurice Mpolo ve Joseph Okito ile sevk edildi. Buraya sevk edilen Lumumba ve arkadaşları aynı gün kurşuna dizildi. İnfazın ardından cesedi sülfürik asit ile eritilerek yok edildi. Acelece gerçekleştirilen bu infaz halka duyurulmadı ve şartların sağlanması beklendi. Lumumba ve arkadaşlarının infazı halka 2 ay sonra duyuruldu. BM önünde 2 ay boyunca gösteriler yapan Lumumba'nın eşi Pauline Opango ise BM görevlileri tarafından sürekli kovuldu... Şubat 2002'de Belçika hükûmeti "Lumumba'nın öldürülmesine giden olaylarda inkar edilemez bir sorumluluk payına sahip olduğunu" kabul eden bir açıklama yayımladı. Temmuz 2002'de ABD hükûmeti CIA'in, Lumumba karşıtlarına para ve politik destek yardımında bulunarak ve Mobutu'ya silah ve askeri eğitim sağlayarak Lumumba'nın öldürülmesinde rol oynadığını ortaya çıkaran belgeleri açıkladı. 20 Haziran 2022 tarihinde cesedinin eritilerek yok edilmesinden sonra vücudundan geriye kalan tek parça olan dişi 61 yıl sonra Brüksel, Egmont Saray'ın da ailesine teslim edildi. Törene Lumumba'nın ailesinin yanı sıra Belçika Kralı Philippe, Belçika Başbakanı Alexander De Croo ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Félix Tshisekedi katıldı.
- 1961- Ankara’dan Almanya’ya ilk işçi kafilesi gönderildi. Özel bir uçakla 93 maden işçisi gitti. Bugün de 60 işçi sevk edilecek. İşgücü göndermeye ilişkin protokol, Türkiye ile Batı Almanya arasında 13 Haziran’da imzalanmış özel kuruluşların kontratsız işçi göndermelerinin önüne geçilmeye çalışılmıştı.
- 1968- Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde işgal kaldırılınca Profesörler Kurulu öğrencilerin 31 maddelik taleplerinin çoğunu kabul etti ve boykot sona erdi. Gece toplanan İstanbul Üniversitesi Senatosu, öğrencilerin şartlarının kabul edilemez olduğunu, 24 Haziran’a kadar işgal kaldırılmazsa okulu tatil edebileceklerini bir bildiriyle duyurdu. Senato’nun bildirisine karşı öğrenciler İşgal Konseyi vasıtasıyla anlaşmanın güvenilirliği için şartlarını ortaya koydu: Öğrenciler, kısa vadeli şartlarına uyulursa işgali kaldırıp boykotun erteleneceğini, uzun vadede talepleri karşılanmazsa tekrar işgal başlatacaklarını bildirdi.
- 1969- Devrimci Gençlik Kurultayı İstanbul’da toplandı. Kısa adı FKF olan Fikir Kulüpleri Federasyonu lideri Yusuf Küpeli ile Deniz Gezmiş bir manifesto yayımladılar. “Tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye” hedefi için mücadele programını açıkladılar.
- İTÜ’de boykota son verildi, Maçka Teknik Okulu’nda boykota devam edildi ve sınavlara girilmedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin işgaliyle ilgili gıyabi tutuklama kararı çıkarılan 5 öğrenci yakalanarak tutuklandı. Ege Üniversitesi Boykot Komitesi boykotun süreceğini bildirdi
- 1970- Anayasa Mahkemesi memurların grev yapmasını yasaklayan kanun hükmünün Anayasa’ya aykırı olmadığına karar verdi.
- 1971- SBF doçenti Mete Tunçay, T.Bottomore’un “Marx’tan Seçmeler” adlı kitabından Türkçe’ye çevirdiği bölümler gerekçe gösterilerek tutuklandı.
- 1972- Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nde görülen duruşmada, feshedilen Türkiye İşçi Partisi’nin Genel Başkanı Behice Boran ve 19 partili hakkında tutuklama kararı verildi.
- 1973- Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (FIJ), Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını açıkladı, tutuklu gazetecileri serbest bırakılmasını istedi.
- 1974- 1970’li yıllarda Türkiye’de büyük ilgi toplayan “Kaçak” adlı Amerikan televizyon dizisinde “Doktor Kimble” rolünü oynayan Amerikalı sinema oyuncusu David Janssen Turizm Bakanlığı’nın konuğu olarak Türkiye’ye geldi.
- 1975- Milliyetçi Cephe hükümetinin Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı ve A.Türkeş Diyarbakır’a geldi. Türkeş’in Diyarbakır’a gelişi öncesi MHP’liler arabalarla konvoylar oluşturup sloganlarla caddelerde dolaştı. Sayıları bini aşan Diyarbakırlı da MHP’lilere karşı gösteriye başladı ve Diyarbakır Kalesi’ne asılan MHP bayrağını indirip yaktı, gruplar arasında çatışma başladı. Araya giren polis Diyarbakırlıları dağıtmak için önce cop sonra silah kullandı, yaralananlar oldu ve çatışmalar şiddetlendi, kontrolü kaybeden polis askerden yardım istedi. Az sayıda tank ve gelen ilave birlikler bir süre sonra kentte kontrolü sağladı. Türkeş, bir süre sonra alana gelip protestolar arasında megafonla çok kısa bir konuşma yaptı ve alandan ayrıldı. Diyarbakır’da olaylar gece de sürdü, bazı polis noktaları ve araçlar tahrip edildi, 50 kişi gözaltına alındı, 1’i er 2 kişi öldü, 46 kişi yaralandı. Türkeş bir yıl sonra aynı gün tekrar Diyarbakır’a gitmek istedi. Tepkiler üzerine gezi iptal edildi.
- 1975 - 1.Uluslarararası Türk Folklor Kongresi’ne davetli olan Prof.Pertev Naili Boratav ve Prof.İlhan Başgöz gerekçe gösterilmeden program dışı bırakıldı. Yurtdışında olan Boratav ve Başgöz programdan çıkarılınca 43 yabancı ve 42 Türk delege Kongre’ye katılmaktan vazgeçti.
- 1978- 1971’de İstanbul Maltepe’de Hüseyin Cevahir’i vuran emekli Deniz Yarbayı Cihangir Erdeniz dükkanında öldürüldü. Saldırıyı Marksist-Leninist Silahlı Propaganda Birliği (MLSPB) üstlendi.
- 1979- Çorum’da polisle silahlı çatışmaya giren Devrimci Yol militanı Kemal Akça (1957- Digor/ Kars) öldürüldü.
- 1979 - İstanbul Beyazıt Meydanı’nda saatli bomba patladı, 2 kişi öldü.
- 1982- Yurtdışına kaçan Banker Kastelli’nin kasasına el konuldu; 70 banker ve banka yöneticisinin yurtdışına çıkışı yasaklandı.
- 1983- Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in başkanı olduğu 5 generalden oluşan Milli Güvenlik Konseyi, Sosyal Demokrasi Partisi’nin (SODEP) 37 kurucu üyesinden Genel Başkan Erdal İnönü dahil 21 üyenin kuruculuklarını “kanunlara uygun görmeyerek” veto etti.
- 1983 - İlhan Erdost davasında Askeri Savcı “dövülme olayında öldürme kastı bulunmadığı” gerekçesiyle 4’ü tutuklu 5 sanık hakkında en az 15 yıl ağır hapis cezası talep etti.
- 1983 - Doğru Yol Partisi (DYP) kuruldu.
- 1984-Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Halit Narin, işverenlerin hükümetin ekonomi politikasından duyduğu rahatsızlığı Uluslararası Para Fonu’na (IMF) iletti
- 1987 - Halkevleri, Mahkeme kararıyla açıldı. Halkevleri'nin faaliyetleri, 12 Eylül sonrası Millî Güvenlik Konseyi tarafından durdurulmuş ve yöneticileri yargılanmıştı.
- 1987 - Devrimci Sol adına eylemlerden dolayı tutuklu yargılanan Ertuğrul Mavioğlu ve 2 arkadaşı tek tip elbise ve sevk zinciri uygulamalarını reddettikleri için Metris Cezaevi’nden duruşmaya çıkmadı.
- 1987 - Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi’ndeki tutukluların yakınları “Cezaevi’ndeki ağır baskılar”a ilişkin bir basın bildirisi yayınladı.
- 1987 - Diyarbakır Özel Tip Askeri Ceza ve Tutukevi’ndeki tutuklu ve hükümlüler cezaevi koşullarını protesto için açlık grevine başladı.
- 1988- Toplumsal Kurtuluş Dergisi Genel Yayın Müdürü İlhan Akalın, Yazı İşleri Müdürü Orhan Gökdemir, yazar Yalçın Küçük ve Avukat Hüsnü Öndül “Komünizm ve Kürtçülük propagandası, kanunun suç saydığı fiili açıkça övme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik”ten DGM’ce tutuklandı.
- 1988 - Basın-İş İstanbul Darphane ve Damga matbaalarında 330 işçi için greve başladı.
- 1989- Rabak, Bastaş ve Philips’te çalışan Otomobil-İş üyesi 600 işçi, grevde 67.günü dolduran Ansa’yı ziyaret etti
- 1990- Kocaeli Sendikalar Birliği’nin düzenlediği “Birlik ve Dayanışma” yürüyüş ve mitingine Türk-İş ve Hak-İş ile bağımsız sendikalar katıldı.
- 1992- İstanbul Belediyesi’nde toplu iş sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlanan Belediye-İş üyesi 34 bin işçi iş bıraktı.
- 1992 - İsrail'de seçim yapıldı. İşçi Partisi lideri Yitzhak Rabin Başbakan seçildi.
- 1993- İzmir/Bornova Yurdu’ndan atılan öğrencilerin Ankara yürüyüşü yarın başlayacak.
- 1995- Kültür Bakanı Ercan Karakaş Olağanüstü Hal ve Çekiç Güç süresini uzatma kararnamesini imzalamadı. Karakaş bakanlık görevinden istifa etti. Karakaş istifa açıklamasında Koalisyon’un 90 günlük icraatını da eleştirdi.
- 1995 - Aydın ve “Aydın” adlı kitabında “Tanrı’ya veya dinlerden birine hakaret ettiği” iddiasıyla yargılanan Profesör İlhan Arsel beraat etti.
- 1996 - Kamu çalışanları grevli-toplu sözleşmeli sendika tasarısını engelleyen DYP’yi Ankara’da Genel Merkez, İstanbul’da Şişli İlçe binası önünde protesto etti.
- 1996 - Şişli Belediyesi’nden çıkarılan işçilerle polis arasında 2 gün önceki çatışmada gözaltına alınan 106 işçiden 88’i tutuklandı.
- 1996 - 84 gündür kayıp olan Talat Türkoğlu’nun eşi ve İHD İstanbul Şubesi’nden 50 kişi, son görüldüğü Edirne’de basın açıklaması yaptı.
- 1997- İSKİ’den atılan işçiler Bölge Çalışma Müdürlüğü önünde yaptıkları açıklamada “açlığa mahkum edildiklerini” söylediler.
- 1999- Abdullah Öcalan’ın yargılanmasına 15 gün aradan sonra yeniden başlandı. Öcalan savunmasında, “bugüne kadar yapılanların sorumluluğunu taşıyorum” dedi.
- 1999 - TTB “Sağlık en temel insan hakkıdır” sloganıyla “parasız sağlık hizmeti” için imza toplamaya devam ediyor.
- 1999 - BTS’nin başlattığı “Özelleştirmeye Karşı Rayda Yürüyüş” eyleminin 2.gününde Bostancı-Pendik etabı gerçekleştirildi.
- 2001- Hükümet, yeni kaynak oluşturmak için otoyollara yüzde 200 zam yaptı.
- 2001 - İHD’liler, parti ve kitle örgütleri temsilcileri F tipi cezaevlerinde tecride karşı ölüm oruçlarında hayatını kaybeden 24. kişi olan Veli Güneş’le ilgili olarak Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk hakkında suç duyurusunda bulundu.
- 2003- CIA’nin eski Ortadoğu sorumlularından Graham Fuller ODTÜ’de konuşturulmadı.
- 2004- İstanbul’da yapılacak NATO zirvesini protesto gösterileri sürüyor. Ankara’da Kaldıraç üyeleri gösteri yaptı, İstanbul’da DİSK Başkanı 27 Haziran mitingine çağrı yaptı.
- 2005- Meksikalı Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu (EZLN) silahlı mücadeleye son verdi.
- 2005 - Farklı sendikalara bağlı işçi ve memur sendikaları Türk Telekom’un özelleştirilmesine karşı Türkiye genelinde ortak eylem yaptı.
- 2005 - Coca Cola’nın dağıtım yapan Trakya Nakliyat’ta DİSK/ Nakliyat-İş’te örgütlü 108 işçinin atılması protesto edildi.
- 2005 - Dev-Yol Davası’nda Mahkeme, davanın açılmasından 25 yıl sonra ilk kez 740 dosyanın avukatların incelemesine açılmasına karar verdi.
- 2008- “Hayata Dönüş Operasyonu” sırasında Bayrampaşa Cezaevi’nde 12 tutuklu ve hükümlünün ölümüne sebep olmaktan yargılanan 1.402 kamu görevlisinden operasyonda görevli olan jandarmalar hakkında zamanaşımının 19 Haziran’da dolduğuna hükmeden Mahkeme davayı düşürdü.
- 2009- Belfast’ta ırkçı saldırılara maruz kalan yüz kadar Romanyalı, Kuzey İrlanda’yı terk etmeye başladı.
- 2011- YÖK Genel Kurulu, YGS şifre skandalı nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ÖSYM Başkanı Prof.Dr.Ali Demir hakkında idari soruşturma yapılması talebine izin vermedi.
- 2011 - Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku bileşenleri YSK’nın Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürme kararını protesto etti.
- 2012- Özel tiyatrolar yasa taslağı Kuğulupark’ta yüzlerce opera ve tiyatro sanatçısının katıldığı “Tiyatroma Dokunma” eylemiyle protesto edildi. “Özerk tiyatro” için İstanbul Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda 151 saat boyunca 400 gösterilik bir maraton gerçekleştirildi.
- 2013- Aleviler Sivas katliamını anmak ve AKP’nin asimilasyoncu politikalarını protesto etmek için Kadıköy’deydi.
- 2013 - Gezi Direnişi’ne destek yürüyüşüne polis müdahale edince Ankara/ Dikmen’de gece barikatlar kuruldu. New York/ Zugatti Park’ta Türk, Yunan, Brezilyalı ve Meksikalı yaklaşık 300 kişilik grup Gezi Direnişi’ne destek gösterisi düzenledi.
- 2016- Çin’in Ciangsu eyaletinde hortum ve fırtına nedeniyle 98 kişi öldü, 200’ü ağır olmak üzere toplam yaralı sayısının 800’e ulaştığı açıklandı.
- 2016 - Birleşik Krallık'ta Avrupa Birliği üyeliği konusunda referandum yapıldı. AB'den ayrılmaya yönelik oyların oranı %51,89 olarak gerçekleşti.
- 2019 - İstanbul'da Ara yerel seçimi yapıldı. Ekrem İmamoğlu tekrar büyükşehir belediye başkanı seçildi.
- 2020 - Meksika'da 7.5 büyüklüğünde deprem gerçekleşti.
- DOĞUMLAR - ÖLÜMLER
- 1213 - Marie d'Oignies, Belçikalı Hristiyan bir mistik (d. 1177)
- Marie d'Oignies (Şimdi Belçika topraklarında olan Nivelles’te doğdu, d. 1177 – ö. 23 Haziran 1213, Nivelles, Brabant Dükalığı) bir Beguine aziziydi. Hayatı 1215 gibi erken bir tarihte Jacques de Vitry tarafından kaydedildi. Jacques de Vitry'nin kayıtlarının, Beguinelerin papalık onayını kazanmasına büyük ölçüde yardımcı olduğu söyleniyor. Kilise tarafından kutsanmış ilan edildi. Bayram günü 23 Haziran.Marie, bugünün Belçika'sı olan Nivelles'in zengin bir ailesinde doğdu. Marie, on dört yaşında, ailesinin onaylamamasına rağmen evlendi. Bu evlilik ve anne, babasından özgürleşmesi onun için çok önemli bir noktaydı. Tanrı'nın hizmetçisi olmak için korunduğuna inandığından, yeni kocasına yalvararak bekaret yemini etmesini istedi. Kocası, bağlılığıyla, bekarette kalma sözüyle karşılık verdi. Birlikte, yoksulluk içinde kalarak ve cüzzamlılarla ilgilenerek bir hayat yaşadılar. Marie'nin itibarı hızla büyüdü ve kendisine birçok takipçi çekmeye başladı. Çalışmaları ve inancında bağlılığı, diğer genç kadınlara, Assisili Aziz Françesko ve Assisili Azize Chiara'nın yaptığı gibi, yoksulluk içinde bir yaşam sürmeleri için ilham verdi.Piskopos ve kardinal olacak olan Jacques de Vitry, onun hayatında çok önemli bir rol oynadı. 1208'de tanıştılar. De Vitry, Marie’nin günahlarını itiraf ettiği Peder olmasına rağmen de Vitry kendi inanç yolculuğunda Marie’yi bir rehber olarak gördü. Sonunda ondan manevi annesi olarak bahsetti. Hayatı boyunca ona yakın kalacak ve 1215 civarında da Marie’nin hayatının bir hagiografisini yazdı.Jacques de Vitry, Marie'yi hem mistik hem de apostolik (o zamanlar kadınlar için anlamı: fakirleri ziyaret etmek ve onlara yardım etmekti) bir kadın olarak tanımladı. Tüm hayatı başkalarının hizmetinde geçti. Çok şiddetli bir yoksulluk yaşadı, yiyecek ve içeceklere düşkünlük göstermemeye dikkat etti. De Vitry, Marie’nin yemeklerinin son derece yetersiz olduğunu, et veya şarap tüketmediğini ancak çok az balık tükettiğini belirtti. Öncelikle vejetaryen bir diyete sahipti ancak yetersiz miktarlarda. Esas olarak Efkaristiya ekmeğine güveniyordu.Jacques de Vitry, Marie'ye açıklanan yedi özel erdemi kaydetti. Tanrı korkusu ruhu – Buna göre yeterince hareket etmediğinden endişeleniyordu. Dindarlık ruhu – “Mesih’in doğru hizmetçisi Araf’ta acı çekenlere karşı büyük şefkat ve sevgi hissettiği için kendi duaları kendisine yetersiz geliyordu. Araftakilere dualarıyla ve yaptıkları Ayinler ile aracılık etmesi için başka insanlar buldu.” Bilgelik ruhu – Efkaristiya sırasında vizyonlar görüyordu. Ayinde Peder tarafından ekmek ve şarap yükseltme sırasında, ruhun inişiyle değerli ve değersiz alıcılar arasında ayrım yapabilirdi. Ruh layık olanlarda kalır; layık olmayanlarda ise ruhuna boşluk hissi gelirdi. Dayanıklılık ruhu – Marie'nin sabrı, kendini istek ve arzularından mahrum bırakma konusundaki dindarlığından büyüdü. Denenmelerini ve sıkıntılarını, kendisine Rab'den bir hediye olarak verilmiş özel bir şey olarak anladı. Öğüt ruhu – Marie, başkaları hakkında kehanette bulunma yeteneğinin bir sonucu olarak bilge öğütleri için isteniyordu. Marie’nin arkadaşı olan Beguine Anvers'li Hadewijch, Marie'nin onun sınanmaları hakkında gördüğü vizyonda büyük huzur buldu. Anlayış ruhu – "İnsanların [söylenmemiş] düşüncelerini bilme" yeteneği, Marie'nin bir başka armağanıydı. Bir rahibin Ayini onun onuruna yaptığını rahip bunu söylemese bile biliyordu. Bilgelik ruhu – Marie, bir azizin kutlama gününde o aziz tarafından ziyaret edildi. Bu azizler başkalarını da getirdi, ancak her bir azizin kim olduğunu rahatça anlayabiliyordu.
- 1537 - Pedro de Mendoza, İspanyol fatih, asker ve kaşif (d. 1487)
- 1565 - Turgut Reis, Türk denizci (d. 1485)
- 1668 - Giambattista Vico, doğdu. İtalyan felsefeci ve tarihçi (ö. 1744)
- Giovan Battista (Giambattista) Vico, (d. 23 Haziran 1668 – ö. 23 Ocak 1744) ünlü İtalyan siyaset felsefecisi, retoriği, tarihçisi ve hukuk danışmanı. Özgün bir tarih anlayışı geliştirmiş olan Vico, bilgi ve tarih konusunda araştırmaları konusunda oldukça marjinal bir fikir ortaya koydu. Başta René Descartes'tan etkilenmesine rağmen sonraları Descartes'ın tarihe açık ve seçik düşüncelerle yaklaşma tavrına karşı çıkmış ve doğruluğu, kesinliği, açık seçik düşüncelerde değil de, etkinlikte, insan varlıkları tarafından yaratılmış, gerçekleştirilmiş olanda aramıştır. Vico'ya göre, tarih, insanların eseridir. Çevrenin insan üzerinde belirli etken olduğu yaklaşımından uzak olduğunu vurgulamıştır. İnsan yalnızca kendisinin yarattığı şeyleri bilebilir düşüncesini benimsemiştir. Özellikle Descartes'ın meşhur Cogito ergo sum düşüncesini reddetti. Vico bu düşüncenin matematiğe dayandığını matematiği ise insanın yaptığı bir şey olduğunu düşünüyordu. Vico ortaya yepyeni bir ilke koydu: Verum Factum (gerçek olan yapılandır) Ona göre: Ancak yaptığımız ya da yarattığımız şeyleri kesin olarak bilebilirdik. Ayrıca Vico toplumun insanlar tarafından meydana getirildiğini, bu yüzden de ancak insanlar ve onların davranışları açısından anlaşılabileceğini düşünüyordu. Değişmez bir insan doğası fikrini reddetmekle ve toplumdaki değişim ile gelişimi bir bütün olarak görmekle radikal bir tutum benimsemişti. Vico toplumları anlamak için dile,mitlere,hukuka ve alışkanlıklara bakmanın önemini de vurguluyordu.Kıta rasyonalizminin hâkim olduğu sonraki yüzyıl boyunca değeri bilinemedi. Birçok kesim tarafından deli olarak görüldü.
- 1893 - William Fox, Yeni Zelandalı siyasetçi ve Yeni Zelanda'da dört dönem Başbakanlık yapan devlet adamı (d. 1812)
- 1894 - Marietta Alboni, İtalyan opera şarkıcısı (d. 1826)
- 1901 - Ahmet Hamdi Tanpınar, doğdu. Türk yazar (ö. 1962)
- 1908 - Nadir Nadi Abalıoğlu, doğdu. Türk gazeteci ve Cumhuriyet gazetesi Başyazarı (ö. 1991)
- 1926 - Jón Magnússon, İzlanda Başbakanı (d. 1859)
- 1936 - Kostas Simitis, doğdu. Yunanistan eski başbakan
- 1940 - Wilma Rudolph, doğdu. Amerikalı atlet (ö. 1994)
- 1942 - Valdemar Poulsen, Danimarkalı mühendis ve mucit (d. 1869)
- 1947 - Bryan Brown, doğdu. Avustralyalı tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu, seslendirme sanatçısı
- 1954 - Salih Omurtak, Türk asker ve Türk Kurtuluş Savaşı komutanlarından (d. 1889)
- 1955 - Jean Tigana, doğdu. Mali asıllı Fransız teknik direktör
- 1956 - Reinhold Glière, Polonya kökenli, Rus ve sonra Sovyet, besteci (d. 1874)
- 1957 - Frances McDormand, doğdu. Amerikalı sinema, tiyatro ve televizyon oyuncusu
- 1959 – Fransız yazar ve müzisyen Boris Vian öldü.
- 1959 - Fehmi Tokay, Türk besteci (d. 1889)
- 1967 - Franz Babinger, Alman yazar (d. 1891)
- 1972 - Zinedine Zidane, doğdu. Cezayir asıllı Fransız futbolcu
- 1976 - Patrick Vieira, doğdu. Fransız futbolcu
- 1989 - Mişel Eflak Suriyeli düşünür, sosyolog, Arap milliyetçisi politikacı. Düşünceleri Baasçılık fikrinin ortaya çıkmasında ve bu fikir etrafında gelişen siyasal hareketin oluşmasında çok önemli rol oynamıştır. Bu siyasi düşünceye gönül verenlerin bazıları tarafından, Baasçılığın fikir babası olarak anılmaktadır. Orta halli bir ailenin çocuğu olarak, Şam'da dünyaya geldi. Eğitimini Paris Üniversitesi'nde tamamladı. Burada, gelecekteki siyasi yoldaşı Selahaddin Bitar ile tanıştı. 1932'de Suriye'ye döndükten sonra komünistlerin safında siyasete atıldı. Suriye-Lübnan Komünist Partisi'nde aktif görev aldı. Ancak partisi Fransa'nın kolonyal politikalarını desteklemeye başlayınca, parti ile bağlarını kopardı. 1940 yılının sonunda Eflak ve Bitar, sonrasında "Arap Baas Hareketi adını alacak olan, "Arap İhya Hareketi"ni kurdular. Hareketin adı, Zeki el-Arsuzi'nin liderliğindeki grupla aynı adı (Arap Baas) taşımaktaydı. Siyasi alanda rüştünü ispatlayan Arap Baas Hareketi, 1947 yılında Arsuzi'nin Baas örgütüyle birleşerek Baas Partisi'ne dönüştü. Eflak, Partinin Merkez Yürütme Kurulu'na ve parti liderliğine seçildi. 1952 yılında Arap Baas Partisi, Ekrem Havrani'nin Arap Sosyalist Hareketi ile birleşerek "Arap Sosyalist Baas Partisi" haline geldi. Eflak, 1954'te partinin başkanlığa getirildi. 1950'li yılların ortasından sonlarına kadar olan yıllarda Eflak, Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnasır ile sıcak ilişkiler geliştirdi ki, bu yakınlaşma sonucunda Birleşik Arap Cumhuriyeti (BAC) kuruldu. Nasır, Eflak'a, kendi partisinin üyelerine bile danışmadan partisini feshetmesi konusunda baskı yaptı. BAC'ın dağılmasının hemen akabinde, Eflak yeniden Baas Partisi Milli Yönetimi Genel Sekreteri olarak seçildi. 8 Mart İhtilali sonrasında, Eflak'ın parti içindeki konumu, oldukça zayıflamıştı. 1965'te parti başkanlığından istifa etmek zorunda kaldı. Eflak, Baas Partisi içinde bir ayrışmaya yol açan 1966 Suriye Askeri Darbesi sırasında partiden tasfiye edildi ve Lübnan'a kaçmak zorunda kaldı. Sonrasında da Irak'a geçti. 1968 senesinde, Irak Baas Partisi Genel Sekreterliği'ne seçildi; ancak görevi süresince fiili hiçbir siyasi güce sahip olmadı. Görevini 23 Haziran 1989 tarihinde hayatını kaybedene dek sürdürdü. Eflak'ın toplumsal, siyasi ve iktisadi görüşleri, topluca Baasçılık olarak tanımlanmaktadır. İleri toplumsal seviyeye ulaşmak için, tüm Arap dünyasının tek bir ulus olarak birleşmesi gerektiğini savunuyordu. Hem kapitalist sisteme hem de komünist sisteme eleştiriler yöneltiyordu. Karl Marx'ı, diyalektik materyalizmi tek doğru (komünist teorinin dayanağı) olarak tanımlamasını eleştirmekteydi. Baasçı düşüncede "özgürlük" ve Arap sosyalizmi kavramlarına özel vurgu yapılmaktaydı. Arap sosyalizmi, Batı tarafından tanımlandığı gibi, uluslararası sosyalist hareketin bir parçası değildi. Laikliğin güçlü bir savunucusu olan Eflak, din ve devlet işlerinin ayrılığını savunmaktaydı. Bununla birlikte ateizme de karşıydı. Hristiyan olmasına rağmen, İslamın "Arap zekası"nın kanıtı olduğuna inanıyordu. Baas Partisi'nde 1966 yılında meydana gelen bölünmeden sonra, Suriye Baas Partisi Eflak'ı, Zeki el-Arsuzi'nin fikirlerini çalmakla suçladı ve onu hırsızlıkla itham etti. Irak Baas Partisi ise bu ithamları reddediyor, Arsuzi'nin Baasçı ideolojiye katkısının olmadığını söylüyordu.
- 1995 - Jonas Salk, Amerikalı bakteriyolog hekim (Çocuk felci aşısını bulan) (d. 1914)
- 1996 - Andreas Papandreu, Yunan siyasetçi ve Yunanistan Başbakanı (d. 1919)
- 1998 - Maureen O'Sullivan, İrlandalı oyuncu (Tarzan filmlerinde "Jane"i canlandırmasıyla ünlü) (d. 1911)
- 2006 - Aaron Spelling, Amerikalı televizyon yapımcısı (d. 1923)
- 2009 - İsmet Güney, Kıbrıs Türkü ressam ve karikatürist (d. 1923)
- 2011 - Peter Falk, Amerikalı sinema oyuncusu (d. 1927)
- 2013 - Richard Matheson, Amerikalı Bilimkurgu, fantezi ve korku edebiyatı türlerinde eserler vermiş yazar ve senarist (d. 1926)
- 2015 - Cüneyt Arcayürek, Türk gazeteci ve yazar (d. 1928)
- 2019 - Andrey Haritonov, Sovyet-Rus oyuncu, yönetmen ve senarist (d. 1959)
- 2020 - Vehbi Akdağ, Türk millî güreşçi (d. 1949)
- 2021 - Jackie Lane, İngiliz oyuncu (d. 1941)
- 2021 - John McAfee, Britanyalı-Amerikalı bilgisayar programcısı ve işletmecidir (d. 1945)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder