Fotoğraf: Yusuf Okur/AA
Yaz aylarıyla birlikte arkeolojik kazılar hız kazanıyor. Ülkenin dört bir yanında yürütülen kazılarda yeni buluntular gün yüzüne çıkarılıyor.
URARTULARA AİT KALE KALINTISINA ULAŞILDI
Van’ın Gürpınar ilçesinde yürütülen yüzey araştırmaları sırasında 2 bin 900 rakımlı dağda Urartulara ait 4 kademeli kale kalıntısı ile ana kayaya oyulmuş mezar odası tespit edildi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu kale sur kalıntılarının bastiyon (sur duvarlarına belirli aralıklarla yapılan gözetleme kulelerinin tabanı) şeklinde uzandığını, ‘piramidal’ denilen bindirme tekniğiyle yapıldığını ve klasik Urartu özelliklerini taşıdığını söyledi. Kalenin özellikleriyle önemli bir yapı olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Kale, 100 metre uzunluğunda ve 25 metre genişliğinde dikdörtgen şeklinde bir yapı. İçinde ayrıca Orta Çağ’da yerleşim görmüş mimari mekanlar da bulunuyor. Ak Dağ’ın güney kısmının kademeli olarak yerleşim yerlerine sahip olduğunu gördük. En zirve noktada da bir gözetleme noktası bulunuyor. Buradaki en önemli etken, Ak Dağ’ın konum itibarıyla geçiş noktalarına çok hakim bir noktada yer alması. Etrafta bol miktarda Orta Çağ, Demir Çağ ve Urartu dönemine ait seramik parçalarına rastladık.”
Kale kalıntısının güney batısında “dev ev” olarak adlandırılan bir mekan tespit ettiklerini anlatan Çavuşoğlu, şu bilgileri verdi: “Bu mekanın dış duvarı 2 metre kalınlığında. 7’ye 8 metre temel yatakları bulunan bir yer. Burası özellikle hayvancılık açısından çok önemli, günümüzde de küçükbaş hayvanların otlak alanı olarak kullanılan bir yayla. Kalenin güney kesiminde kayaya oyulmuş 30 metre su kanalı var. Bunun benzerini Çavuştepe Kalesi’nin alt bölümünde bulunan Haldi Tapınağı’nın giriş kısmında görebiliyoruz. Bir diğer önemli olarak gördüğümüz şey kaya mezarı. Zeminden yaklaşık 10 metre yükseklikte dik bir ana kaya üzerine yapılmış olan mezar burada yer alıyor. Çok dik olduğu için çıkamadığımız oda mezarın iç bölümünü dron ile görüntülemeye çalıştık. Çok düzgün bir işçiliğe sahip ve iç kısmında nişlerin bulunduğunu gözlemledik. Urartu’nun klasik özelliklerini taşıyor. Kaç odalı olduğunu tespit edemedik ama özellikleri ve görünüşü itibarıyla bize Van Kalesi’ndeki tek odalı kaya mezarını andırıyor.”
SEBETERİAS KALESİ’NDE ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Bingöl’ün Genç ilçesinde Urartu dönemine ait olduğu değerlendirilen Sebeterias Kalesi’nde tarihi dokunun ortaya çıkarılması için sondaj kazısı başlatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescillenen tarihi kalenin kalıntıları Murat Nehri kenarında bulunuyor. Orta Çağ döneminde de kullanıldığı değerlendirilen kalede Elazığ Müze Müdürlüğü başkanlığında, Valilik, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Bingöl Üniversitesi ile Bingöl ve Genç Belediyelerinin desteğiyle sondaj kazısına başlandı. 15 ila 20 gün devam etmesi düşünülen sondaj kazısı ile tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarılarak, kale ile ilgili bilgilere ulaşılması hedefleniyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Selahattin Yazar, gazetecilere, Bingöl’de henüz müze kurulmadığından dolayı bu yöndeki hizmetlerin Elazığ Müzesinde yürütüldüğünü söyledi. Yazar, “Kazı başlatmak için ön çalışma, bir tespit çalışması yapıyoruz. Bugün ilk kazmayı vurduk. Valilik, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Bingöl Üniversitesi, Elazığ Müzesi, Bingöl Belediyesi ve Genç Belediyesinin destek ve katkılarıyla bu çalışmayı başlattık. Burada bir kazı başlatmak için gerekli tespitler yapıldıktan sonra asıl çalışma başlayacak” diye konuştu.
GEVHERNİK KALESİ TARİHE IŞIK TUTACAK
Artvin’in Ardanuç ilçesinde arkeolojik sit alanı olan Gevhernik Kalesi ve çevresinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi iş birliğiyle 2021 yılında başlatılan kazılar devam ediyor. Orta Çağ’da bölgede hüküm süren Gürcü Krallığı ve Osmanlı döneminde ilçe merkezi olarak kullanılan bölgede, kilise, cami, hamam ve çeşme gibi önemli yapıların yanı sıra iş yerleri ve konaklama alanlarına ait kalıntılar da bulunuyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Osman Aytekin’in başkanlığındaki ekip, 5’inci veya 9’uncu yüzyılda inşa edildiği düşünülen kilise kalıntıları üzerinde haziran sonunda çalışmalara başladı. Ekip, kazılar kısa süre önce başlamasına rağmen geometrik şekillerle süslenmiş taşlara ve çeşitli eşyalara ait olduğu düşünülen seramik kalıntılara ulaştı. Geçen yıl aynı bölgedeki İskender Paşa Camisi haziresindeki kazılar sırasında ise şamdan, 1819 tarihli Rus parası, Sultan II. Mahmud döneminden kalma gümüş sikke gibi eserlerin yanı sıra 17. yüzyıl Çıldır Beylerbeyi Sefer Paşa ve Yusuf Paşa’ya ait mezarlar bulunmuştu.
Kazı Başkanı Aytekin bu yılki çalışmalarda kilise kalıntıları üzerinde yoğunlaşacaklarını söyledi. Aytekin, kazının, Kültür ve Turizm Bakanlığının uzun vadeli kazılar grubunda yer aldığını anımsatarak, “Yıl sonuna kadar çalışmalarımız devam edecek. Bu yılki kazılara yeni başlanmasına rağmen kiliselerin ne tür süslemelere sahip olduğu ne tür kap kaçak kullanıldığı yönünde veriler elde ettik” dedi. (Evrensel-Kültür Servisi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder