1) 'Sansür yasasını bu kadar az vekille mi geçirmişler? Bu skandal bir durum!' (SOL)
Meclis muhalefetinin sansür yasası oylamasına katılmadığını belirten Önder Algedik, AKP'lilerin fotoğrafını paylaşıp 'Bu skandal bir durum' diyerek tepkisini dile getirdi. Muhalefet partilerinin Meclis'te yapılan kritik oylamalara katılmamasına yeni bir örnek daha eklendi. Meclis'teki oturumlara katılım durumuna ilişkin dikkat çekici veriler sunan Önder Algedik, AKP'lilerin düzenlemenin Meclis'ten geçmesi sonrası çektirdiği hatıra fotoğrafını paylaşarak "Sansür yasasını bu kadar az vekille mi geçirmişler?" diye sordu. Fotoğrafta 70 vekil saydığını belirten Algedik, "AKP 70 vekil ile katılmış ve açık oylama yapılmadığı için bu kadar vekille çoğunluk olması mı sağlanmış? Hem de oturum başkanı CHP'li iken!! Bu skandal bir durum!" dedi. İYİP'li bir vekilin 15 vekilin içinde olduğu bir fotoğrafı "sansür yasasına direndik" notuyla paylaşmasını "37 vekili olan İYİP kaç vekil ile katılmış?" sözleriyle eleştiren Algedik, "CHP'de sadece 40 kadar vekille katılmış. 100'e yakın vekil katılmamış. Böylece 70 kadar vekil ile AKP kanunun geçirebilmiş" ifadesini kullandı.Algedik: Saklayın bunu. Sağda sansür kanunun geçiren bir avuç AKP ve MHP vekilinin hatıra fotoğrafı çektirme ani! Solda ise sansür kanunu engelleyemeyen bir avuç muhalefet vekili. iki taraf da aynı karede.2) Sansür yasası yürürlüğe girmeden başladı: AYM törenine davet edilen gazeteciye İletişim Başkanlığı engeli (SOL)
Gazeteci Alican Uludağ, İletişim Başkanlığı'nın son dakikada gerçekleştirdiği 'müdahaleyle' Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) davetli listesinden çıkarıldığını duyurdu.(https://haber.sol.org.tr/haber/sansur-yasasi-yururluge-girmeden-basladi-aym-torenine-davet-edilen-gazeteciye-iletisim)
3) Birleşik Metal-İş: Açlık sınırı 7 bin 300, yoksulluk sınırı 25 bin 252 lira oldu (SOL)
Birleşik Metal-İş Sendikası’nın eylül ayı verilerine göre; açlık sınırı 7 bin 300 lira, yoksulluk sınırı ise 25 bin 252 liraya çıktı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası, eylül ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini yayınladı. Hesabın; Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) harcama gruplarına göre endeks rakamları, 2003 yıllı madde fiyatları ile İstanbul Halk Ekmek, zincir market internet fiyatları ve BİSAM Beslenme Kalıbı üzerinden yapıldığı belirtildi. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 7 bin 300 lira, açlık sınırı üzerinden hane halkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı da 25 bin 252 lira olarak belirlendi. Yoksulluk sınırının, eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı olduğu belirtildi. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 2 bin bir lira olduğu belirtilirken; bu değerin yetişkin bir kadın için bin 888, 15- 18 yaş aralığındaki bir genç̧ için 2 bin 61, 4-6 yaş arası bir çocuk için bin 351 lira olduğu kaydedildi.(Ekmek için günlük 23 lira) Günlük harcamalarda en yüksek maliyet grubunu, 80,52 lirayla süt ve süt ürünleri oluşturdu. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı 40,71 lira olarak belirlenirken, sebze ve meyve için yapılması gereken günlük harcama tutarının ise 45,70 liraya ulaştığı kaydedildi. Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 23,41 lira, katı ve sıvı yağ̆ 16,07 lira, yumurta 6,17, şeker, bal, reçel ve pekmez için 8,02 lira harcama yapılması gerektiği aktarıldı.(Harcama sepetinin yaklaşık üçte biri süt ürünleri) Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda, süt ve süt ürünlerinin payı yüzde 33,1 ile en yüksek paya sahip oldu. Et, yumurta ve kurubaklagiller grubunun payı yüzde 25,4 ile ikinci sırada olurken sebze ve meyvenin harcamalar içindeki payı yüzde 18,8 olarak gerçekleşti. Ekmek, makarna vb. ürünler için pay yüzde 12,8, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 9,9 oldu.4) Eylül ayı bütçe açığı rekor kırdı: 78,6 milyar TL (SOL)
Merkezi yönetim bütçesi eylül ayında 78,6 milyar TL açık verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı Eylül ayına ilişkin merkezi yönetim bütçe istatistiklerini yayımladı. Ağustos ayında bütçede 3,6 milyar TL'lik fazla kaydedilmişti. Bu verinin öncüsü olan ve Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan nakit bütçe gerçekleşmeleri 48,1 milyar TL faiz dışı ve 79,3 milyar TL bütçe açığı verildiğini yansıtmıştı. Geçen yıl 20,6 milyar TL faiz dışı ve 32,9 milyar TL bütçe açığı verilmişti. Ancak bunda Eylül vergi tahsilatının 10 milyar TL’lik kısmının sonraki aya kayması etkili olmuştu. Bu yıl ise vergi kayması olmadı. Bu doğrultuda, bütçe performansında belirgin bir kötüleşmeden söz edilebiliyor. Tahakkuk bazında hesaplanan merkezi yönetim bütçesi ise geçen yıl Eylül ayında 23,6 milyar TL açık vermişti.
5) Özelleştirme hırsı kazalara davetiye çıkarıyor: Kamunun maden sektöründeki payı yüzde 8’e düştü (SOL)
Türkiye Taş Kömürü Kurumu zarar ettiği gerekçesiyle sahip olduğu madenleri özel sektöre işlettiriyor. Gizli özelleştirmeyle yatırım yapılmadan işletilen madenler kazaya davetiye çıkarıyor. Bartın’ın ilçesi Amasra’da meydana gelen ve 41 emekçinin ölümüne neden olan maden faciasının ardında bir kez daha gizli özelleştirme hırsı tartışılıyor. Türkiye’de kamu birçok alanda olduğu gibi madencilikte de özel şirketlerin önünü açarak sahadan çekiliyor. Cumhuriyet'ten Ali Can Polat'ın haberine göre, maden sektöründe yüzde 80 olan kamu payı AKP iktidarı ile birlikte yüzde 8’e kadar geriledi. Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nda (TTK) 40 binlerde olan işçi sayısı ise 6 binlere kadar geriledi. Sık sık yaşanan maden kazalarının en büyük nedeni de ise gizli ve açık yürütülen özelleştirmeyle birlikte gelen kâr hırsı ve fazla iş yükü oldu. Uzmanlara göre bu sahaların özelleştirilmesinin önünü açmak için bilerek yatırım yapılmıyor ve işçi sayısı azaltılıyor.('Kamu yatırım yapmaktan kaçınıyor') Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Dev Maden-Sen Başkanı Tayfun Görgün, adım adım gelen özelleştirme nedeniyle, “Nasıl olsa satacağız yatırım yapmayalım” mantığında hareket edildiğini söyledi. Sayıştay raporlarına da atıf yapan Görgün, “Sayıştay işçi sayısının iş güvenliğini tehlikeye atacak kadar düştüğünü söylemesine rağmen işçi alımı yapılmadı. Kurumun zarar etmesi durdurulmadı ve yatırım yapılmadı madenlere. Özelleştirme eğilimi olunca kamu yatırım yapmaktan kaçınıyor” dedi. ('Liyakatsizlik had safhada') Görgün, bir yandan da enerji kriziyle birlikte son dönemde dünyada artan kömür ihtiyacı ile üretimin hızlandırıldığını da belirterek, “Bir yandan yatırım yapılmayıp bir yandan da daha çok üretim hırsı olunca facia göz göre göre geldi. Madendeki son gaz ölçümü 167 olarak yapılmış. Patlama noktası 250’dir ya sensör bozuktu uyarmadı ya da uyarıya rağmen üretim sürdürüldü” diye konuştu. Türkiye Mimar Mühendis Odaları Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel ise, “TTK zarar ettirilerek diğer kurumlarda olduğu gibi ‘kamunun sırtına yük’ algısı oluşturulmaya çalışılıyordu” dedi. TTK’de gizli özelleştirme yapıldığını söyleyen Yüksel, “TTK sürekli zarar edip duruyor. Var olan üretimlerinin çoğunu ‘Gizli özelleştirme’ dediğimiz rödovans yöntemiyle yapıyorlar. Üretim TTK’nin gibi duruyor ama başka şirket üretiyor. Buna liyakatsizlik de eklendi. Özellikle yerel yönetimler maden müdürlüklerinde ve başmühendis kadrolarında hâkimdi, liyakatsizlik had safhada” ifadelerini kullandı.
6) Diyarbakır'daki 'Alimler Buluşması'na Taliban sözcüsü ve Hizbullah hükümlüsü de katıldı: LGBTİ+lar hedefte (BİRGÜN)
Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen İslami Tebliğ Tedris İlim ve Hareket Adamları Derneği'nin Diyarbakır'daki '7'nci Alimler Buluşması' toplantısına, Hizbullah hükümlüsü Enver Kılıçaslan ve Taliban yönetiminin sözcüsü Zabinullah Mücahid de katıldı. 'Şer'i medreselerin güçlendirilmesi' çağrısının yapıldığı toplantıda "Sapkın fikirler gibi, sapkın davranışların engellenmesi konusunda da ulema öne geçmeli ve topluma rehberlik etmelidir" ifadeleriyle LGBTİ+lar da hedef alındı.(https://www.birgun.net/haber/diyarbakir-daki-alimler-bulusmasi-na-taliban-sozcusu-ve-hizbullah-hukumlusu-de-katildi-lgbti-lar-hedefte-406553)
7) Engelli çocuk istismarına skandal rapor: Rızası varmış! (Uğur Şahin-BİRGÜN)
Manisa’da 15 yaşındaki zihinsel engelli Zehra Çelik’i öldüren İsmail Karakoç müebbet aldı. Ancak Çelik’i iki yıl istismar eden sanık, bu suçtan beraat etti. Gerekçe ise Adli Tıp’ın verdiği rapor. Raporda, çocuğun “cinsel ilişki için göstermiş olduğu rızanın sonuçlarını algılama yeteneğinin gelişmiş olduğu” iddia edildi.(https://www.birgun.net/haber/engelli-cocuk-istismarina-skandal-rapor-rizasi-varmis-406511)
Gebze'de 5 kişinin hayatını kaybettiği kazada şoförün kanında uyuşturucu maddeye rastlandı, aracın servis taşımacılığı yapacak belgelerinin olmadığı ortaya çıktı. Veli-Der Başkanı Yılmaz, "Denetim yok” diye konuştu.(https://www.birgun.net/haber/katil-sofor-uyusturucu-kullanmis-denetim-yok-cocuklar-oluyor-406508)
Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, İlim Yayma Cemiyeti tarafından düzenlenen ve 22 Ekim’de uygulamaya girecek olan Marifet Okulu Eğitim Programı’nın tanıtımı için izin verdiği ortaya çıktı. İlim Yayma Cemiyeti Çanakkale Şubesi tarafından dilekçe yazılarak yapılan başvuruya Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürü Murat Büyük tarafından onay verildi. Cemiyet, tanıtım kapsamında, il genelindeki ortaokul ve liselerde sınıflarda program sunumu, okullara afiş asımı ve öğrencilere bildiri dağıtımı yapacak. Hazırlanan bildiride Marifet Okulu, “Ortaokul öğrencilerinin manevi ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla rehberlerin öncülüğünde yapılan eğitim çalışmasıdır” ifadeleriyle tanıtıldı. Program içeriğinde ise Kur’an-ı Kerim, Adap Sohbetleri, İlmihal Bilgisi gibi dersler yer alıyor. Verilen izne tepki gösteren Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Yasin Hacımusalar, “Bildiğimiz kadarıyla okullarda verilecek eğitimin çerçevesi belli. Kapsamı, müfredatı, programı, mevzuatı vs. son derece açık. Verilecek eğitimin çerçevesini düzenleme yetkisi de Talim Terbiye Kurulu belirliyor. Bu tarz cemaatlerin, vakıfların, cemiyetlerin veya her ne iseler okullarımızda ne işleri var? Okullar neden dini oluşumların propaganda aracına dönüştürülüyor? Bu ders dışı tanıtım/faaliyet için velilere bilgi verildi mi? Velilerin onayı alındı mı?” dedi. Hacımusalar şunları söyledi: “Cemaatlerle yapılan işbirliğinin ne kadar tehlikeli boyutlara varabildiğini deneyimlemiş olmamıza rağmen, her seferinde aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek gibi bir yanılgının içinde olunduğu apaçık ortadadır. Eğitim Sen olarak her zaman dediğimiz gibi bu tarz yapıların ellerini okullarımızdan çekmesini istiyoruz. Çanakkale Milli Eğitim Müdürlüğü’ne okullarımızı bu yapılara alet etmekten vazgeçmesi için çağrıda bulunuyoruz. Laik ve bilimsel eğitim bütün dünyada en gelişmiş eğitim sistemlerinin temel ve evrensel yapıtaşıdır.”
10) 'Alimler ve Medreseler' toplantısı: 'Laiklik en zararlı şeydir' (SOL)(Derleyen:mstfkrc)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder