Gazipaşa plajları betona gömülüyor: '150 dönüm yer kapatan AKP'li'
Antalya’nın kitle turizminden uzak köşesi Gazipaşa’nın iki ünlü plajını betonlaşmaya açılıyor.
Antalya’nın Gazipaşa ilçesindeki cennet köşelerden Selinus ve doğal havuzlarıyla ünlü Koru plajları betonlaşma tehlikesi altında. Bölgeyle ilgili imar planına Muratpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Ferruh Tunç’tan da tepki geldi.
haberimizvar.com'un haberine göre, “Gazipaşa kıyıları betonlaşıyor mu?” diye soran Muratpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Ferruh Tunç, Gazipaşa’nın Bıçkıcı, Selinus ve Koru isimli 3 plajından son ikisinin koruma alanı ve turizm bölgesi ilan edilmesiyle başlayan imar plan sürecinin tamamlandığını belirtti. ‘18 uygulaması’ ile arsaların plana uygun hale getirilme çalışması yapıldığını ve bu çalışmanın tamamlanmak üzere olduğunu belirten Tunç "Plan sürecinden, kıyıda büyük ölçekte arsası olmayan her Gazipaşalı habersiz" dedi. Plandan bazı yerel politikacılar ve belediye meclis üyeleri bile habersiz olduğunu da ekledi.
'İktidar partisi kurucu ekibinde yer almış biri 150 dönümü kapatmış'
Plan hazırlanırken, itiraz ve revizyonlar yapılırken, yatırımcılarla görüşülürken, Bakanlık ve Büyükşehir değerlendirme ve onayları alınırken, kararlar askıya çıkarken Gazipaşa halkı başta olmak üzere konunun paydaşlarının fikrinin alınmadığını belirten Ferruh Tunç, “İşin bir ilginç yanı yatırımcılar lafı da yanıltıcı burada. Ortada 150 dönümü civarında yer kapatmış, iktidar partisi kurucu ekibinde yer almış, siyasi gücü yüksek, geçmişte belediye seçimlerine belediye mülklerine haciz koydurarak müdahil olmuş, bir büyük yatırımcı var!” dedi.
18 uygulamasına tepki
İmar planında neler olduğunu da aktaran Ferruh Tunç, “18 uygulamasına odaklı olduğu için plan hakkında çok genel bilgi verildi. Edinebildiğimiz bilgi kısaca şu: Kıyı kenar çizgisi dahil 100 metre ve halen mevcut 10 metre civarında genişliği olan yol dışında dağ ve kıyı arası arazi 50 dönümden yüksek mülk sahiplerinin (Yeşilyurt İnşaat ve Belediye olarak anlayınız) yüzde seksen, geri kalanı yüzde altmış emsalle ve dört katlı oteller ile dolacak! Dağ eteklerinde denize paralel 15, bu paralel yoldan denize dikine 13’er metrelik yollar var. Çekiş mesafesi 3 metre. Bu dikine yolların kıyı yolu ile buluştuğu yerlerde araç kapasitesi ve ihtiyaç karşılama oranı hakkında yeterli bilgi verilmeyen otoparklar var. Yine büyüklükleri hakkında net bilgi alamadığımız, pek öyle önemli hacimlerde görünmeyen bir miktar yeşil alan ve sanırız tatmin edici ticari alan da var” ifadelerini kullandı.
'En değerli toprak aslan payı için betonla dolduruluyor'
Tunç, "Gazipaşa’nın en değerli kıyı toprağı, bir yatırımcı ile belediyenin bire üç civarı aslan payını almak üzere otel binaları ile dolduruluyor. Bütün alan ölçüm bilgilerinden ve ortalama emsal oranlarından yola çıkarak betonlaşan alan ölçüsüne siz ulaşabilirsiniz.Yatırımcı veya yatırımcıların, daha düşük yoğunluklu fakat nitelikli ve katma değeri yüksek bir turizm planından daha karlı çıkacaklarını, uzmanlardan yararlanarak onlara daha iyi anlatabilmemiz gerekir" diyerek tepkisini sürdürdü.
18 uygulamasının yavaşlatılması ve kentin 'turizm hizmetlileri gettosuna' çevrileceğini söyleyen Tunç bunun önünü alacak bir formülün bulunmasını savundu. Tunç, "Kentin dokusunun bir turizm alt hizmetler gettosu haline dönüşerek bozulması atalarımıza ve çocuklarımıza yapacağımız ciddi bir ihanet olacaktır. Bu kıyılar halkındır. Halkla planlanmalıdır. Elbette çağın gereklerine uygun şekilde talan ve yağmaya varan bir aç gözlüğe kurban edilmeden turizme de açılmalıdır. Siyaset sınıfı ve müteahhit-iş insanı ittifakının pervasızlığına terk edilemeyecek kadar değerli bir yer ve iş hakkında konuşuyoruz” ifadelerini kullandı.
(SOL)
/././
Sit alanında ölümüne kaçak plaj hırsı!
Antalya’nın önemli doğal miraslarından biri olan falezlerdeki kaçak plaj işletmeleri ölüme davetiye çıkarıyor.
Antalya’nın önemli doğal miraslarından biri olan Falezlerdeki kaçak plaj işletmeleri ölüme davetiye çıkarıyor. Muratpaşa ilçesi sınırlarında bulunan ve doğal sit alanı statüsündeki Bambus Koyu da yıllardır kaçak plaj tartışmalarıyla gündemde. Yıkım kararı alınmasına rağmen bir türlü kaldırılmayan koydaki demir ve beton yığını tepki çekiyor. Çökme ve kaymalar olduğu için trafiğe kapatılan eski Lara yolunun olduğu bölgedeki işgalin önlenmesini isteyen vatandaşlar, izinsiz yapıların kaldırılarak spor sahası olarak ayrılan alanın yeniden yeşil alan haline getirilmesini talep ediyor.
Antalya’nın Muratpaşa ilçesi sınırlarında bulunan Falezlerdeki izinsiz kullanım baskısının önüne geçilememesi tepki çekiyor. Jeolojik miras niteliğindeki falezler doğal sit alanı olarak koruma altına alınsa da, kaçak uygulamalar yüzünden gerektiği gibi korunamıyor. Denize kıyısındaki kesimi Kesin Korunacak Hassas Alan, karadaki kısmı ise Nitelikli Doğal Koruma Alanı olarak tescil edilen falezlerdeki kıyı kullanımı, yalnızca 2. Derece Doğal Sit Alanına karşılık gelen Nitelikli Doğal Koruma Alanı olan kesiminde mümkün. Bu da koruma amaçlı imar planı hazırlanmasını gerekli kılıyor. Falezleri işgal eden işletmelerin birçoğu plansız ve kaçak olarak korunan alanı kullanmayı sürdürüyor. Bu durum yasaların ihlal edilmesine yol açarken aynı zamanda çökme riski bulunan falezlerin kıyı kesiminde denize girenlerin can güvenliğini de tehdit ediyor.
Sit alanı işgal kıyılar altında
Yıllardır kentin kronikleşen sorunlarından biri olan bu konu, yaz sezonu öncesinde yeniden gündemde. Vatandaşların ilgili kurumlara yaptığı şikayet başvurularında falezleri işgal eden kaçak yapılar hakkında yıkım kararları alınsa da yıkım işlemlerinin uygulanmaması korunan alan yönetimindeki zaafiyetleri de gözler önüne seriyor.
Bambus Koyundaki kaçak plaja suç duyurusu
Bunun son örneği Antalya kent merkezinde yer alan ünlü Bambus Koyunda yaşandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yapılan yazılı başvuruda, Muratpaşa ilçesi Demircikara Mahallesi sınırlarında yer alan ve doğal sit alanı statüsündeki falezlerin kıyı bandında demir merdiven ve plaja iniş yeri yapıldığı belirtildi. Başvuruda, söz konusu alandaki izinsiz uygulamalara ilişkin Antalya 1 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun yıkım ve suç duyurusu kararı bulunduğu hatırlatılarak kaçak yapılaşmanın kaldırılması talep edildi.
Komisyon yıkım kararı
Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 18 Kasım 2021 tarihli 556 sayılı kararında, söz konusu korunan alandaki izinsiz yapılaşma hakkında şu ifadelere yer veriliyor:
“…Lara Kıyı bandında 13198 ada 1 parselde ve trafiğe kapalı yol üzerindeki izinsiz uygulamalara yönelik 2863 sayılı Kanunun 9. Maddesi ile diğer ilgili hükümleri doğrultusunda suç duyurusunda bulunulmasına, ilgili belediyesince izinsiz uygulamaların kaldırılmasına ve sonucundan komisyonumuza bilgi verilmesine karar verildi.”
Yıkım beklenirken yenileri yapıldı
İlgili yıkım kararına rağmen işlem yapılmaması üzerine yapılan yeni bir başvuruya yanıt veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün 2 Mart 2023 tarihli yazısında, “24 Şubat 2023 tarihinde yerinde yapılan incelemede, alandaki izinsiz yapıların kaldırılmadığı, yeni imalatların yapılmaya başlandıği görülmüştür” denilerek ilgili belediyeden izinsiz uygulamaların kaldırılması istendi.
Başkan Uysal: ‘Mahkeme kararı yıkımı durdurdu’
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, tartışma konusu olan kaçak yapılarla ilgili yıkım işleminin Mahkeme kararı ile engellendiğini belirtti. Uysal, 21 Mart’ta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Lara kıyı bandında kaçak ve izinsiz yapı ve iskele uygulamalarına yönelik bu hafta belediyemizce gerçekleşecek yıkımlar, mahkeme kararı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü görüşleriyle durdurulmuştur. Kamuoyunun bilgisine sunulur” ifadelerini kullandı.
İki meclis üyesi ve oda başkanına ait
Bölgede yaşayan vatandaşların iddiasına göre izinsiz uygulamaları yapanlar arasında Muratpaşa Belediyesi’nde meclis üyesi olarak görev yapan siyasiler ile mimarlar odası başkanı da yer alıyor. Bununla ilgili iddialar daha önce de gündeme gelmiş, iki meclis üyesi ile oda başkanının ortak olduğu öne sürülen otelin korunan alanda kaçak kullanım yaptığı kaydedilmişti. İgili kurumların izinsiz uygulamaları kaldırmak konusunda isteksiz davrandığını öne süren vatandaşlar, konununun birçok kez basında yer almasına ve kent gündeminde tartışılmasına rağmen çözümsüz kalmasına tepkili.
Spor sahası olarak ayrılmıştı
Konuyu takip eden vatandaşlardan biri olan Ali Atmaca, şu iddiaları dile getirdi:
“Konu birçok gazete ve televizyonda çıkmasına rağmen çözülmedi. Çünkü yapanlar siyasetin içinde. 13198 ada semt spor sahası olarak ayrılan bir sit alanı. Plaj inşaatı başlar başlamaz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne dilekçe verdim. Durdurma kararı çıktı ama dinlemediler devam ettiler. Yapanlar içeriden olunca Muratpaşa Belediyesi bile bile göz yumdu. Kararı bizzat elimle Zabıta ve Başkan Yardımcısına götürdüm, yine takan olmadı. Sonra plaj inşaatı bitti.”
Halk yeşil alan kalmasını istiyor
Yaptıkları şikayet başvurularının ardından yıkım kararı çıkıp mühürlenmesine rağmen kaçak plajın yıkılmadığını dile getiren Atmaca, söz konusu kıyı alanını yol çöktüğü gerekçesiyle 20 yıldır trafiğe kapalı olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Bu alan çökme tehlikesinden dolayı trafiğe kapalı ama altında resturant ve plaj var. İki ay önce yine çökmeler oldu, sonuç yok. Sonunda illa ki birilerinin ölmesini bekliyorlar sanırım. Biz oranın yeşil alan olarak kalmasını istiyoruz. Otel bu alanın 1000 metrekaresini restoran ve kafe olarak kullanıyor.”
'İstanbul'da çöken restoran gibi olmasın'
Tehlikeye davetiye çıkarılan bölgede 3-4 yıl önce de çökmeler meydana geldiğini söyleyen Ali Atmaca, trafiğe kapalı olmasına rağmen bu alanın otopark olarak kullanıldığına işaret ederek, “Nereden baksanız 20-30 tane araç var. Bu da yaklaşık 30 ton yük demek. Buranın da İstanbul’da çöken restoran gibi olmasından endişe ediyoruz” dedi.
Komisyon yeniden görüşecek
Konuyla ilgili bilgisine başvurduğumuz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kaynakları, yıkım kararı bulunan işletmeler ile kurum arasında alanın kullanımı için ihale yapıldığını, bu nedenle konunun yeniden komisyon gündemine alındığını belirtiyor. Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu, kıyı bandındaki kaçak yapılarla ilgili yeni gündemle toplanacak.
Bir işletme hariç hepsi kaçak
Edinilen bilgiye göre korunan alan statüsündeki Falezlerdeki plaj işletmelerinin büyük kısmı kaçak konumunda. Koruma amaçlı imar planı hazırlayarak plaj işletmesini yasal statüye kavuşturan yalnızca bir otel işletmesi olduğu belirtiliyor. Falezlerin bütüncül olarak Koruma Amaçlı İmar Planına sahip olmaması izinsiz ve kaçak yapılaşmaya davetiye çıkarıyor.
Oluşan çatlaklar dolduruluyor
Trafiğe kapatılan alanda yaya olarak dolaşmanın bile tehlikeli olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, falezlerdeki kayma ve çökmeler nedeniyle oluşan çatlakların iş makineleri kullanılarak moloz ve mıcırlarla doldurulduğunu belirtiyor.
Falezler Akdeniz foklarının da yuvası
Jeopark özelliği taşıyan Antalya Falezleri, hem karasal hem de denizsel biyoçeşitlilik açısından oldukça önemli. Dünyada yalnızca 700 civarında, Türkiye’de ise yaklaşık 100 bireyi kaldığı belirtilen nesli tehlike altındaki Akdeniz foku (Monachus monachus) da Antalya Falezlerinde yaşayan türler arasında. Falezlerdeki deniz mağaralarını yuva olarak kullanan Akdeniz fokları, son yıllarda bu alanlardaki insan baskısının artması nedeniyle varlığı en fazla tehdit altında bulunan deniz memelisi olarak biliniyor. Son 10 yılda yalnızca Antalya ken merkezindeki falezler çevresinde 4 yavru Akdeniz foku ölümü kaydedildi. 2012-2023 arasında Antalya ili genelinde bilinen Akdeniz foku ölümü sayısı ise olarak kayıtlara geçti.
Bakanlık 2016’da tebliğ yayınladı
13 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Su Ürünleri Avcılığı Tebliği’, “Akdeniz Fokunun yaşadıkları sualtı veya su üstü girişli kıyı mağaralarında ışık kullanmak, her türlü vasıta ile dalış yapmak, yüzerek veya herhangi bir deniz vasıtasıyla girmek, mağara girişlerinde beklemek, demirlemek yasaktır” hükmünü getirmişti.
Antalya'nın en eski sakinlerinden
Ancak denetimsizlik ve insan baskısı türün varlığını tehdit etmeye devam ediyor. Antalya, dünyada az sayıda kalan Akdeniz foklarının son sığınaklarından biri. Kent kıyılarını kullanan en eski sakinlerinden olan bu sevimli türün varlığı, kentlilerin ve yöneticilerin atacağı adımlara bağlı. Yasa ve yönetmelikler usül ve esasları belirlese de türleri koruyan en önemli etkenletin başında, aynı coğrafyayı kullanan insanların bilinci ve farkındalığı geliyor.
(Yusuf Yavuz-SOL/Özel)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder