30 Mayıs 2023 Salı

BİRGÜN - 30 MAYIS 2023 -

 


Ülkenin karpuz gibi ortadan yarıldığı görülüyor. Olumsuz faktörlere karşın Kılıçdaroğlu’nun oylarının artması muhalefet bloğunun rejime karşı direnmekte ne denli kararlı olduğunu kanıtlaması açısından da umut veriyor.

28 Mayıs seçiminin özeti: Katılımda sınırlı bir düşüş oldu, herkes 14 Mayıs’taki pozisyonunu korudu. Basit bir hesapla, Kılıçdaroğlu’nun yüzde 44.88’lik oy oranını yüzde 50’ye çekebilmesi için; Oğan+İnce’nin yüzde 5,60’lık oylarının yüzde 95’ini alması gerekiyordu, böyle bir mucize gerçekleşmedi. CHP Genel Başkanı oylarını yüzde 2.96 yükseltirken, Erdoğan’ın oylarının yüzde 2.64 artışı, kabataslak yüzde 55-45 gibi bir dağılım olduğunu gösteriyor.Ülkenin bir kez daha karpuz gibi ortadan yarıldığı görülüyor. Bir yanda özgürlükten, demokrasiden, laiklikten, kadın-erkek eşitliğinden, bir arada yaşamdan yana bir Türkiye var. Öte yanda da tek lidere biata, itaata amade; din ve mezhebin yaşamında önemli yer tuttuğu, dış tehdit, terör, güvenlik, korkusunun teslim aldığı; memleketteki tüm olumsuzlukları dış güçlere bağlama demogojisine teşne bir Türkiye…

***

Türkiye’nin aydınlık yüzü, tüm olumsuz koşullara karşın ikinci turda da sandık başına gitti. Sayım sonrasında üzüldüyse de, yılgınlığa, boş vermişliğe, umutsuzluğa prim vermedi. Sonunda sosyal-demokratların, solcuların, sosyalistlerin, Kürt muhalefetinin, laiklerin, liberallerin, merkez sağın burjuva demokrasisinden kopmamış kesimlerinin oluşturduğu geniş bir blok söz konusu. Ülkede fikir üreten, sanat üreten, farklı kültürlere açık insanlar burada yoğunlaşmış durumda.

Elbette son tahlilde muhalefet açısından bir yenilgi söz konusudur. Ancak tüm dünyada sağ popülist, otoriter rejimler bir kez iktidara geldiler mi; partiyle devleti özdeşleştirmekte, kendi müşteri-çıkar ilişkilerini yerleştirmekte, devletin tüm propaganda aygıtlarını kendi ideolojilerini yaygınlaştırmak için seferber etmektedirler. Türkiye’de bu anlamda tarikat ve cemaat yapıları, MHP gibi faşist hareketin merkezi siyasi aktörler de mevcut İslami rejimin organik parçalarıdır. Bu nedenlerle ne yazık ki bu tip baskıcı rejimleri alaşağı etmek kolay olmamaktadır.

***

Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismi etrafında birleşen muhalefet bloku seçimlerde üç büyük dezavantajla yarışmak zorunda kaldı. Birincisi, devletin tüm olanakları, hiçbir yasa ve kural tanımaksızın, cunta dönemlerinde bile görülmemiş bir biçimde Erdoğan için kullanıldı. Başta valiler, mülki idare amirleri, tüm güvenlik güçleri, yargı, din görevlileri partizanca siyasi faaliyet yürüttü. Bakanlık binaları bile AKP’nin il örgütü gibi karargâh olarak kullanıldı. Seçimlerde en etkin rol oynayacak üç kurumsal yapı; TRT, YSK ve RTÜK tamamen ‘Reis’e hizmet amacıyla devreye girdi.

İkincisi; bütçe olanakları, sosyal yardımlar öncelikle Cumhur İttifakı seçmenini hoşnut edecek şekilde, adeta adrese teslim kullanıldı. Asgari ücretin enflasyona paralel artırılması, en düşük emekli maaşının 7 bin 500 TL’ye çekilmesi, kamu işçilere sözleşmesinin seçim öncesi fena sayılamayacak koşullarda bağıtlanması, elden nakit ödeme dahil parti kanalıyla seçmene doğrudan fonlama sağlanması, özellikle Anadolu’nun muhafazakar kentlerinde yaşayan, kira ödemeyen, ulaşım masrafına katlanmayan, tüm gereksinimlerini piyasadan karşılamak zorunda kalmayan seçmenin enflasyondan fazla zarar görmesini, yaşam standartlarının düşüş göstermesini engelledi. Metropol kentlerde yaşayan, beyaz yakalı, eğitim düzeyi daha yüksek geçimi piyasa fiyatlarına endeksli orta/orta üst gelir kategorisindeki insanlar, özellikle Eylül 2021 faiz indirim süreçleri sonrası ekonomik anlamda en fazla kaybeden kesim oldular. Ne var ki onların da zaten büyük ölçüde AKP rejimine itibar etmeyen seçmenler grubunda bulunması, hoşnutsuzluklarının oy dengesine yansımasını engelledi. Aslında artan gıda enflasyonuyla tencere boş değilse de, artık o tencereye daha az et, taze sebze giriyor, masaya daha az taze meyve konuluyordu. Ancak satın alma gücünde bu düşüş seçmenin oy tercihini değiştirmesine yol açacak, kültürel-siyasi yönelimini değiştirecek ölçüde güçlü değildi. 2018’deki “Patates, soğan, güle güle Erdoğan” sloganı gibi. 2023 “TOGG mu, soğan mı” tartışması da bir hoş seda olarak kaldı, yeterince oy tercihlerine yansımadı.

***

Üçüncüsü, TBMM’nin çoğunluğunun Cumhur İttifakı’na geçmiş olması, Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi halinde yasama ile yürütme arasında bir uyumsuzluk yaratma potansiyeli taşıyordu. Belki daha da önemlisi, Millet İttifakı’nın baştan beri vaat ettiği parlamenter demokrasiye geçiş planının en az 5 yıl ertelenmesi anlamına geliyordu. Zaten yapısı oldukça karışık 6’lı İttifak’a en son Ümit Özdağ’ın da eklemlenmesi, yetkilerin ve sorumlulukların nasıl dağıtılacağı, bakanlıklar ve bürokraside sorumlulukların ne şekilde üstlenileceği konusunda şüpheler doğuruyordu. Ayrıca Özdağ gibi aşırı sağ, şovenist bir figürün koalisyona ortak edilmesi Kürt seçmende ve sosyalistlerde tepki yaratabilirdi. Her ne kadar tüm bunları seçim öncesi telaffuz etmekten kaçınsak da, gerçek orta yerde duruyordu.

Bütün bu olumsuz faktörlere karşın Kılıçdaroğlu’nun oylarının artması; kendisinin seçim sürecinde iyi bir performans sergilemesi, güven aşılaması yanında muhalefet blokunun AKP rejimine karşı direnmekte ne denli kararlı olduğunu kanıtlaması açısından da umut veriyor. Kılıçdaroğlu’nun yüzde 47,84 oyu; 2018 seçimlerinde İnce (yüzde 30.64), Demirtaş (yüzde 8.40), Akşener (yüzde 7,29) ve Karamollaoğlu’nun (yüzde 0.89), toplamda yüzde 47.22 oyunu kıl payı geride bırakıyor. Bu bir yanıyla, Kılıçdaroğlu’nun yeterli olmasa da bu oyları tek bir adayda toplama becerisini gösteriyor, bir yanıyla da köprünün altından bunca sular akmasına karşın bloklar arasında geçişkenliğin ne kadar sınırlı kaldığını…

***

Kılıçdaroğlu CHP belediyesi bulunan tüm illerde ipi önde göğüsledi. Ancak ilk turdaki yüzde 4.66 farkın kapanması için oylarını ortalama bu oranda artırması gerekiyordu. Hiçbir metropol ilde bunu başaramadı. İstanbul’da fark yüzde 1.86’dan yüzde 3.56’ya; Ankara’da yüzde 1.32’den yüzde 2.46’ya yükseldi. İzmir, Adana, Antalya, Eskişehir, Mersin’de de benzer sıçrama eğilimi gözlendi. Kürt seçmenlerin çoğunlukta bulunduğu illerde oy yüzdeleri Diyarbakır’da yüzde 0.30, Mardin’de yüzde 0.87, Siirt’te yüzde 0.82, Şanlıurfa’da yüzde 0.94 olmak üzere sınırlı bir düşüş gösterdi. Ancak burada Kürtler, Kılıçdaroğlu’na belirgin biçimde oy vermedi yorumu abartılı olur. Çünkü batı illerindeki daha yüksek oranlı artışlar daha çok Oğan+İnce oylarının yönlenmesinden kaynaklandı. Hâlbuki Kürt illerinde Oğan’ın oyları ancak yüzde 1’in üzerindeydi. Dolayısıyla buralarda da sonuçları belirleyecek bir oy değişimi gözlenmedi.

Son tahlilde AKP’nin baskıcı başkanlık rejimi devam ediyor. Bu kez, “domuz bağı” infazlarıyla hatırladığımız Hüda-Par, aşı karşıtlığı ve kadın hakları düşmanlığıyla bilinen Yeniden Refah da Cumhuriyet tarihinin bu en gerici koalisyonunun organik bileşeni... Söz konusu rejime en kararlı, en tutarlı direnme potansiyeli sosyalistlerde bulunuyor. 28 Mayıs sürecinde de sandıklara fedakârca sahip çıkarak, muhalefetin adayı Kılıçdaroğlu’nun disiplinli bir biçimde arkasında durarak tüm muhalefet çevrelerine güven ve umut verdiler. Önümüzdeki dönem, yerel seçimler süreci; bizleri bir yandan bağımsız bir sosyalist odak inşasında yol alırken, diğer yandan geniş muhalefet blokunun bir parçası olmak, fikri ve programatik anlamda anti-faşist, laik cepheye daha fazla yön vermek sorumluluğuyla karşı karşıya bırakıyor.

Bir sonraki yazımızda ayrıntılı işleyeceğimiz gibi, ülkeyi çok daha çetin ekonomik bir çalkantı bekliyor. Bu dönemin gereklerine uygun talepler ve örgütlenmeler de büyük önem taşıyor.

Neyse ki 12 Eylül 1980’den beri 40 yıldır yaşadıklarımız, asla pes etmemeye ilişkin inancımız bizi ayakta tutuyor!

                                                                 /././

Merve Dizdar: Kadın olmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz, ben de bu konuda bir konuşma yaptım

76. Cannes Film Festivali'nde Nuri Bilge Ceylan'ın yönetmenliğini yaptığı "Kuru Otlar Üstüne" filmindeki rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Merve Dizdar, AKP'liler tarafından hedef gösterilmesine dair konuşmada "Kadın olmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz ve ben de bu konuda bir konuşma yaptım” ifadelerini kullandı.(https://www.birgun.net/haber/merve-dizdar-kadin-olmanin-ne-kadar-zor-oldugunu-biliyoruz-ben-de-bu-konuda-bir-konusma-yaptim-441236)

RTÜK Başkan Yardımcısı Uslu, oyuncu Merve Dizdar'ı hedef aldı: 'Tebrik edilesi bir yanı yok'

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Uslu, "Kuru Otlar Üstüne"deki performansıyla 76. kez düzenlenen Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nün sahibi olan Merve Dizdar'ı sosyal medyadan yaptığı paylaşımla hedef aldı. Uslu, "Önce kendi ülkene saygı duymayı öğreneceksin Merve Dizdar" diye yazdı.(https://www.birgun.net/haber/rtuk-baskan-yardimcisi-uslu-oyuncu-merve-dizdar-i-hedef-aldi-tebrik-edilesi-bir-yani-yok-440831)

Sosyal medyada gündem oldu: Anadolu Ajansı'na Merve Dizdar tepkisi


76'ncı Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü Merve Dizdar kazandı. Dizdar'ın 76. Cannes Film Festivali'nde kazandığı ödüle, ilgili haberinin en sonunda yer veren Anadolu Ajansı sosyal medyada tepki çekti.(https://www.birgun.net/haber/sosyal-medyada-gundem-oldu-anadolu-ajansi-na-merve-dizdar-tepkisi-441103)

AKP'li isimden Cannes'da en iyi kadın oyuncu ödülünü alan Merve Dizdar'a çirkin sözler: "Batının ezik kölelerinden biri"

AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Emre Cemil Ayvalı, Cannes Film Festivali’nde 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünün sahibi olan Merve Dizdar'ın ödül konuşmasından rahatsız oldu. Ayvalı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla hedef gösterdiği Dizdar hakkında, "Batının ezik kölelerinden biri daha" dedi.(https://www.birgun.net/haber/akp-li-isimden-cannes-da-en-iyi-kadin-oyuncu-odulunu-alan-merve-dizdar-a-cirkin-sozler-batinin-ezik-kolelerinden-biri-440800)

AKP'li Külünk, Merve Dizdar'ı tebrik eden Bakan Ersoy'un eşini hedef aldı: CHP'li eşi gibi, kabul edilemez!

AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Metin Külünk, Cannes Film Festivali'nde ödül alan oyuncu Merve Dizdar'ı tebrik eden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un eşi Pervin Ersoy'u "CHP'li eşi gibi, kabul edilemez!" ifadeleri ile hedef aldı.(https://www.birgun.net/haber/akp-li-kulunk-merve-dizdar-i-tebrik-eden-bakan-ersoy-un-esini-hedef-aldi-chp-li-esi-gibi-kabul-edilemez-441205)

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’un Fethi’nin 570. yıl dönümü kutlamalarında konuştu. İmamoğlu, seçim sonuçlarıyla ilgili yaptığı açıklamada "Birisi hala bir seçim kazansa da İstanbul'un iradesine saygı duymayabilir. Ne sen ne uydurma yargı kararları İstanbul'u asla teslim alamayacak" dedi.(https://www.birgun.net/haber/imamoglu-ne-sen-ne-uydurma-yargi-kararlari-istanbulu-asla-teslim-alamayacak-441291)

AGİT ve AKPM seçim gözlemlerini açıkladı: İktidar haksız avantaja sahipti


AGİT ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin seçim gözlem heyeti, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna ilişkin tespitlerini açıkladı. AGİT Parlamenter Asamblesi’nin Heyet Başkanı Farah Karimi, “Birinci turda, şartların eşit sağlanmadığı ve kampanyanın adil olmadığı yönündeki endişeler devam etmiştir. Görevdeki cumhurbaşkanı haksız bir avantajdan yararlanmaya devam etti” değerlendirmesinde bulundu. AGİT Seçim Gözlem Heyeti Başkanı Jan Petersen ise, “Gözlemciler, ailece gruplar halinde oy kullanıldığını ve bazı seçim merkezlerinin düzeninden dolayı oy gizliliğinin potansiyel olarak tehlikeye girdiğini belirtmiştir” dedi.(
https://www.birgun.net/haber/agit-ve-akpm-secim-gozlemlerini-acikladi-iktidar-haksiz-avantaja-sahipti-441284)

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu en yüksek oy oranlarını hangi kentlerden aldı?

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turunda en fazla oyu Bayburt'tan, CHP lideri Kılıçdaroğlu ise en fazla oyu Dersim'den aldı.

Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turunda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en yüksek oy oranını Bayburt'tan, Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise memleketi Dersim'den aldı. İki adayın en yüksek oy oranları kentlerde şöyle kayda geçti:

Erdoğan: Bayburt: Yüzde 82.45, Gümüşhane: Yüzde 78.54, Çankırı: Yüzde 76.76, Yozgat: Yüzde 76.36,Rize: Yüzde 75. 86

Kılıçdaroğlu: Dersim: Yüzde 82.81, Şırnak: Yüzde 76.29, Hakkari: Yüzde 72.09,Diyarbakır: Yüzde 71.61, Kırklareli: Yüzde 68.42

YSK'nin açıkladığı resmi olmayan sonuçlara göre, seçimi yüzde 52 oy oranı ile kazanan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin 13. Cumhurbaşkanı oldu. 

 ANKARA İLÇELERE GÖRE OY DAĞILIMI 





 İSTANBUL İLÇELERE GÖRE OY DAĞILIMI 



 İZMİR İLÇELERE GÖRE OY DAĞILIMI 










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder