6 Mayıs 2023 Cumartesi

Soner Yalçın’a Sözcü’deki okuru da sormalı: Kılıçdaroğlu’nu elimine etme karargahı olarak gösterilen, RTE’nin “Eski Özel Kalem Müdürü” Hasan Dağcı’nın yalısını yurt edindiğin iddiası doğru mu?-Erol Aral/Evrensel

 

Olması gerekenden hareketle:

Köşe yazarının denetmeni de yayın müdürü ve patronu da okurudur!

Amentümüze dayanarak Sözcü gazetesi okurunu göreve çağırdık:

Yıllardır okuru olduğunuz Soner Yalçın’a siz de sorun(uz), başlıktaki soruyu…

Biz de…

Öyleyse başlayalım…

BAŞLIKTAKİ SUALİMİZ NEREDEN ÇIKTI?

Evvela hafıza tazeleme:

Hızlı bir özetle tozunu alalım hafızaların:

Kılıçdaroğlu, henüz Türkiye’yi cumhurbaşkanlığı adaylığına ısındırma turları atarken diline dolamıştı:

“Beşli çete” de “beşli çete”…

Ayrıcalıklı kamu ihaleleri zengini “çete”nin hortumlarını keseceğini…

Kimi işletmelerinde kamulaştırmaya gid(il)eceğini…

Yurt dışına kaçırdıklarını savunduğu haksız edinilmiş paraları getirip devletin kasasına koyacağını…

Söyledi de söyledi…

Velhasıl; ahdetti ki, ezcümle, “418 milyar doların peşini bırakmayacağım, getireceğim milletin parasını yine millete harcayacağım...”

Kılıçdaroğlu “çete”yi hedefe yerleştirmeye devam ederken, rest de çekiyordu:

“Araya adam koyarak benimle görüşmeye çalışıyorlar… Ama hayır!.. Sakın!.. Asla!..”

Bu arada medyada, “Beşli+”ların, yeni iktidar dönemine hazırlandığı, CHP ile uzlaşma yolları aradığı haberleri çıkmaya…

CHP’ye para yardımı yapma yolları aradıkları…

Kimi CHP faaliyetlerini finanse etme tekliflerinin ulaştırılmaya çalışıldığı…

Vesaire vesaire… söylentileri uçuşuyordu…

Lakin Kılıçdaroğlu ve ekibi milim esnemiyor, esnemeyeceği mesajını kuvvetlice vermeye özen gösteriyordu...

Dahası, zikrettiklerimiz nev’inden fısıltıları faş ederek, kulakları tırmalayanların rivayet olmadığının altı çizilmiş oluyordu…

Kılıçdaroğlu ile uzlaşma kapıları kapandıkça, o malûm “Kılıçdaroğlu kazanamaz” korolarının sesine ses verildi…

Bir intiba olarak ahalinin zihnine işlenmeye başlandı…

[Mühim not: Alınganlık yok!...

CHP ve Millet İttifakı içinde buna sahiden inanan/böyle düşünenleri ve bundan ötürü Kılıçdaroğlu’nun adaylığına mesafeli duran/alenen karşı çıkan samimi endişelileri tenzih ederiz; tabii ki bu bahiste işaret edilen onlar değil…

“Kılıçdaroğlu kazanamaz” inancını köpürterek, adeta “imana” dönüştürmeye teşne, “çete” destekli olduğu iddia edilen goygoycuları hatırlatıyoruz…]

Kah İmamoğlu kah Yavaş öne çıkararak, CHP içine fit atmaya çalışanlar, sadece Sarayın maiyetindeki medya değildi…

Suret-i muhalif görünerek fır dön(dürül)en kimi gazeteci taifesi de -fazla- mesaideydi…

Misal bugünkü kahramanımız Soner Yalçın’ın adı, kimi tasniflerde, sıkı “İmamoğlu destekçisi” hanesine yazılıyordu…

Soner Yalçın’ın İmamoğlu desteği ne kadar sahihti, asıl maksadı CHP’de adaylık yarışı krizin harlamak mıydı? filan, bunlar bir yana…

Kesin olan aday olmasına kesinlikle itiraz ettiği Kılıçdaroğlu’na karşı “düşmanlığı idi -ki halihazırda gemi azıya alarak sürdürüyor bunu- meali, “Erdoğan’dan farkı yok, ne demeye destekleyeceksin Kılıçdaroğlu’nu” demek olan ser yazıları, arşivinde duruyor, Yalçın’ın…

Şimdi uzayan özetimizi toparlayalım:

Kemal Bey’in adaylık ısrarından vazgeçmeyeceği anlaşıldıkça, “havuc”un yanında “sopa” sallama rivayetleri de dolaşıma sokuluyordu…

“Kılıçdaroğlu’na suikast” iddiaları, bu kötücül ihtimallerin en vahşisiydi… (Galiba)

İşte vaziyet bu minvallerde cereyan ederken “şok şok” bir iddia gündeme geldi...

İLK O YAZDI

İddianın sahibi Barış Terkoğlu idi…

Cumhuriyet’teki köşesinde yazdı:

Kılıçdaroğlu’na karşı ‘Yalı Partisi’ (23 Mart 2023)

Akşam da Halk TV’de, ortaklarıyla hazırladığı Sözüm Var programında anlattı…

Son dönem gazeteciliğinin başarılı olduğu kadar verimli isimlerinden Barış Terkoğlu’nu izleyenler bilir…

Tane tane, sakince anlatır…

Yine öyle yaptı:

“Konumuz bir çıkar grubunun hem iktidara hem muhalefete ülke için değil, kendi sermaye gruplarını devam ettirebilmek, kendi çıkarlarını sürdürebilmek için nizam vermeye çalışması. Biz bunu deşifre diyoruz. Birisi o adayı bu adayı desteklemiş; hedefimiz kesinlikle o değil. Kimse yanlış anlamasın… Ben onları deşifre etmek için Yalı Partisi adını buldum.” 

Doğru anlaşılması gereken ne idi?

Terkoğlu’nun anlatımlarından özetleyelim…

Meslektaşımız Ocak (2023) ayında iş çevrelerinde duyduğunu söylediği hadise, şu (idi):

Hasan Dağcı’nın evi olarak bilinen, Beykoz’daki Yalısı’nda bir grup iş adamı toplanıyor…

HASAN DAĞCI KİM?

Sedat Peker ifşalarında adı gündeme gelmişti…

Peker, R.T. Erdoğan’ın “eski özel kalem müdürü” olarak anlatmış ve onun adını anarak inşaat şirketine aldığı ihalelerle çok zengin olduğunu söylemişti…

Sahiden de Hasan Dağcı, sıradan bir yerel gazete çalışanıyken, İBB Başkanlığı döneminde, Erdoğan vasıtasıyla Milli Görüş çevresine dahil oluyor…

Hasan Dağcı’ın Erdoğan’la ilişki biçiminin evveliyatına dair rivayetler muhtelif…

Fakat Dağcı’nın, Erdoğan’a yakınlığı ile bilen Hasan Yeşildağ ve kardeşinin dahil olduğu söylenen bir yapının içinde yer aldığı muhakkak görünüyor…

Nitekim sıradan bir yerel gazete çalışanıyken AKP devrinde memleketin öde gelen zenginlerinden biri olması bunun emaresi kabul ediliyor…

İşte “Cumhurbaşkanı’na yakınlığıyla bilinen, Cumhurbaşkanı’nın bazı ilişkileriyle anılan” bu Hasan Dağcı’nın Beykoz’daki yalısında yapılıyor o kritik toplantı…

Terkoğlu’na anlatılanlar göre, toplantıda, “beşli çete” olarak bilinen kesimden bazı iş adamları yer alıyor…

ÇARK VE ‘DİŞLİ’LERİ…

Yanı sıra, “Kılıçdaroğlu beşli çete diyor ama altı, yedinciler de var biliyorsunuz”, onlardan da katılım var toplantıya…

Ayrıca, “Cumhurbaşkanı’nın yakın bir akrabası var, diye yazdım”, sonra “15 Temmuz’un liderliğin içeride olan Mehmet Dişli ile sonrasında büyükelçi yapılan kardeşi Şaban Dişli ailesinin bir ferdi” ile “Meşhur Kazancı var… Daha önce Beyaz Enerji davasından hatırladığımız Cemil Kazancı var” toplantıda…

Hasan Dağcı’nın yalısındaki hazirunun bileşim böyle…

Peki gündem… mevzu ne?..

Şu:  

Kurdukları çarkın dönmesi için Tayyip Erdoğan’ın kazanmasının şart olduğunu, ama hani olur da muhalefet kazanacak olursa o isim 418 milyarın peşine düşen Kemal Kılıçdaroğlu olmasın!..

Bunu konuşuyorlar:

Nasıl engelleriz Kılıçdaroğlu’nun adaylığını!... [1]

Da… Sadede gelsek, sandığın kadar unutkan değiliz, bunları zaten biz de biliyoruz, diyecek okur, sorabilir:

SONER YALÇIN NERESİNDE BU İŞİN?

Toplantıda o da mı var, derseniz, tabii ki hayır… (Öyle bir bilgi dillendirilmedi şimdiye kadar; zaten yapılan patronlar buluşması, belki danışmanlar antrede bekliyordur, bilemeyeceğim!..)

İddiaya göre, Soner Yalçın’ın alakası, “Kılıçdaroğlu’nu nasıl engelleriz” karargahına ev sahipliği yapan yalıdaki mangal partileri ile...

Daha doğrusu (yine iddiaya göre) Soner Yalçın meğer, “kafa dağıtmak” için bir süreliğine yurt dışına taşınan Hasan Dağcı’nın o yalısına taşınmış…

Kim bilir belki de…

Hasan Dağcı, muhtemelen “Hem yalıya sahip çıkarsın, ışığı sönmesin yokluğumda, uğursuzluk getirir kanka” diyerek, Soner Yalçın’a bırakmış yalısını ..

Yalçın da Levent’teki villasından (orada da bir ara belediye ile işler karışmıştı galiba ya ne olduysa artık?!) Hasan Dağcı’nın yalısına taşınmış…

Samimiyet kavi olunca, sual hasıl oluyor tabiatıyla:

YALÇIN, DAĞCI İLE SADECE ARKADAŞ MI, ORTAKLIK DA VAR MI?

Bilmiyoruz…

Belki, “Soner Yalçın KRT’yi Tuncay Özkan’a kaptırdı ama TV alacak/kurmak için arayışta” rivayetleriyle alakası var, bilmiyoruz…

Biz ‘yalı’ya dönelim…

Dedik ya iddia:

Soner Yalçın esasında “aşırı tutumlu” olmasına rağmen Hasan Dağcı’nın yalısında etrafını toplayıp mangal partileri düzenliyormuş – ki yine rivayete göre zaten “yalı” da partilere pek aşinaymış; hep “mangal”lı mı oluyormuş bu partiler, orası biraz muğlak …Ama diyenlerin yalancısıyız; zaman zaman AKP’li mutaassıpların şimşeklerini çektiği de -iftira değilse- yazılıp çizilmişti bir ara…

Her ne ise…

Ben Soner Yalçın’ın, Hasan Dağcı’nın bu Beykoz’daki yalısına hicret ettiğini ilk defa Tele 1’de, Gökmen Karadağ’ın (4 Nisan 2023) programında duydum…

Bilahare anladım ki meğerse onlar da (galiba) ilk kez KRT TV’deki yayımlardan duyduklarını, okuduklarını tartışıyormuş, “Acaba doğru mu?”yu sual ederek, “Soner Yalçın mutlaka açıklık getirmeli” temennisinde bulunarak… (Öyle değil sayın hafıza!)

KRT TV’nin yayımlarındaki iddiaları özetlemiş oldum; uzatmayayım müsaadenizle…

Ötesi ve detayları için KRT TV’deki haberlerin linklerini -eleştirel gözle okumanız hararetle tavsiye ederek- bırakıyorum [2] …

Bu arada zaten Hasan Dağcı ve çevresi ile Soner Yalçın’ın muhabbeti olarak yayımladıkları fotoğrafı (bir mani yoksa biz de sayfamızda) yayımlamış olacağız…

Olacağız ama şuna bakalım:

Hadisemizin “kahramanı” Soner Yalçın ne diyor bu iddialara dair?

Ben mi kaçırdım diye etrafa da sordum soruşturdum; yok, bu mevzuya dair yalanlama ya da izah çabası; hiçbir şey yazmadı, Soner Yalçın...

Hiçbir şey, dedim, ama düzelteyim, bir ara, meselenin gündeme getirilmesinin yanlışlığını ima eder gibiydi...

İDDİALARI YALANLAMAK DURURKEN, GÜNDEME TAŞIYAN GAZETECİLERİ 

‘KULLANIŞLI ÇÖMEZ’LİKLE İTHAM EDİYOR

Soner Yalçın, saldırarak savunmaya geçtiği (5 Nisan 2023) yazısında, Terkoğlu’nun gündeme getirdiği iddiayı saçma buluyor...

Çünkü O’na göre, Erdoğan zaten karşısında Kılıçdaroğlu’nu görmek istiyordu…

Ama:

“Bir grup cazgır koro dedi ki:

- “Beşli çete, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemek için yalıda toplantı yaptı.”

Saçmaydı… Zira, Soner Yalçın muhakemesi:

“Beşli çete, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını önlemek için mi çalıştı? Yoksa aksine, aday olması için mi çaba sarf etti?”

Yalçın’ın cevabı, tabii ki, “aday olması” için…

“Zaten bunları yazanlar da kullanılmaya müsait çömez gazeteciler[idi]”

“Çömez gazeteciler” kim ola ki?..

Oda TV’nin genel yayın yönetmenliğinden gelen Barış Terkoğlu mu, mesela?

Her ne ise…

Soner Bey nerede savunuyor bunları?

Sözcü’de ve aynı gün Oda TV’de yayımlanan yazısında...

Sözcü gazetesindeki yazının başlığı, “Köstebek kim?” (5 Nisan 2023)

Oda TV’de aynı yazı, “CHP genel merkezindeki kim bu köstebek… On milyonlarca dolar peşinde” başlığını alıyor…

Ama dediğim gibi, şimdiye kadar Hasan Dağcı ve “çete” ile ilişkisine dair şimdiye dair doğrudan bir şey yazmadı…

Lakin yazmalı… Açıklamalı:

Soner Yalçın…

Başlıktaki soru doğru mu?

Hasan Dağcı’nın yalısına taşındığın iddiasına ne diyorsun?

Doğru ise…

“MUHALİF” KİSVELİ BİR GAZETECİ OLARAK, SARAYIN GÖBEĞİNDEN, AKP DEVRİ ZENGİNLERİNDEN HAYLİ TARTIŞMALI BİR İSİMLE NASIL BİR HUKUKUN VAR/OLABİLİR?

- Varsa- bu samimiyet, “o kadar kutuplaştı ki, bir AKP’li ile arkadaş olmak garipseniyor” mealinden sade suya tirit laflarla izaha kalkmak akla ziyan sayılmaz mı?

Bu ilişki Sözcü’de yazıp çizdiklerine, Oda TV’nin yayın çizgisine yansıyor mu? Hiç mi?! 

Açıklarsa öğreniriz…

Atlamayayım; kaçırmayayım beni de haberdar edin lütfen...

Ben de sizin için yukarıda atıf yaptığım Soner Yalçın yazısını kurcalayayım:

KÖSTEBEK KİM?

Soruyu, daha doğrusu soruyu doğuran tespiti Fatih Altaylı yapmıştı (mealen):

İktidarın muhalefet partilerinde ve muhalif medyada köstebekleri var…

Çoğumuz gibi Soner Yalçın da ciddiye almış iddiayı…

Bunun üzerine yazmış...

Ama nedense “Muhalif görünümlü iktidar köstebeği gazeteci” mevzusuna girmemiş...

(hiç…)

Tuhaf değil mi, bir “araştırmacı gazeteci”nin “Köstebek gazeteci kim?” sorusuna takılmaması?

Dahası soruyu, hedefi (CHP içine fitne sokma) doğrultusunda, dikkatleri ana muhalefete ve elbette KRT TV meselesinden “taktığı” konuşulan (ismini anmadan) Tuncay Özkan’a çekmemeye gayret etmiş…

İktidar köstebeği gazeteci kim? sorusunun adeta üstünü örtmüş…

Neden?

Biraz da bu kışkırttı beni…

Bakındım etrafa…

En çok da Soner Yalçın’ın yazılarında iz aradım…

‘Sobe’ledim galiba; bakalım siz de hak verecek misiniz bana? 

Kendi yazılarından şahit göstereceğim, Soner Yalçın’ın muhalif Sözcü’de nasıl ince ince muhalefete karşı psikolojik harekat kokan hilebazlıklar döşendiğini…

Nasıl Sosyalist değerleri, mesela Hikmet Kıvılcımlı’yı dahi “5’li çete”yi savunmada kullanmaya kalktığını, “çete”cileri “ulusalcı” donuna büründürerek nasıl aklamaya çalıştığını göstereceğim…

Öyleyse sorumuzu bırakıyorum, siz de ‘acaba’ gözüyle bakın, yazılıp çizilenlere:

SARAYIN MUHALİF MEDYADAKİ KÖSTEBEKLERİ KİM(LER)?

SONER YALÇIN, SARAY REJİMİ LEHİNE, BİLHASSA ATATÜRKÇÜ/ “YURTSEVER” 

MUHALEFET İLE BAŞTA MİLLET İTTİFAKI, KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞINI KARŞI 

KARŞIYA GETİRME HESABIYLA KAMPANYA YÜRÜTEN “KÖSTEBEK” OLABİLİR Mİ?

Cevabını yazdıklarında arayacağız…  

Mani çıkmazsa gelecek yazıda…

Tele 1’de dün akşam (4 Nisan 2023) enteresan bir iddia dillendirildi… Barış Terkoğlu’nun bir süre önce Cumhuriyet’te yazdığı, Halk TV’de anlattığı “Yalı Partisi” komplo hazırlığı haberinin devamı mahiyetindeydi…


[1] Bilgiler ve tırnak için gösterilen Tekoğlu’nun sözleri için, bkz. Barış Terkoğlu ‘Kılıçdaroğlu’na karşı yalı partisi’ planını anlattı - YouTube, ilk 4:48 dakikalık kısım…

[2] ‘Yalı Çetesi’nden Soner Yalçın çıktı - KRT TV

5’li çete iktidar gücü ile ‘Yalı Çetesi’ haberimize erişim engeli getirtti - KRT TV

 Adnan Bulut, Soner Yalçın’ın 5’li çete için yaptığı ‘haciz operasyonu’nu belgeleriyle ortaya çıkardı - KRT TV

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder