Göz boyama genelgesi: Asıl harcamalara dokunmam!..(Yalçın Doğan-T24)
Genelgenin üç yılla sınırlanması bir siyasi hesap. Üç yıl böyle gidecek... Dördüncü yıl seçim gelecek!.. Dördüncü yıl gelsin yeniden seçim ekonomisi!..
2027... Hatta 2034... Ve hatta 2043, 2044...
Bu yılların özelliği ne?..
Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek tarafından, adına "Tasarruf Genelgesi" denilen açıklamayı sonuna kadar dinlediğimde, aklıma önce bu yıllar geliyor.
Genelgeye bakıyorum, o yıllara bağlı uygulamalarla ilgili tek laf yok.
O yılların birinde köprülere...
Bir diğerinde bazı otoyollara...
Başka birinde bazı havaalanlarına, bazı hastanelere...
Verilen garantiler, üstelik Türk Lirası da değil, Euro cinsinden ödenecek paralar var.
Şu köprüden bir yılda bu kadar, bu yoldan bir yılda şu kadar araç geçecek, geçmezse...
Ya da şu havaalanına bir yılda şu kadar yolcu inecek ve binecek, inmez ve binmez ise...
Aradaki farkı sen, ben, biz hepimiz ödüyoruz!..
Nasıl bir hesap ise, geçmesi hesaplanan araç ya da inip, binmesi beklenen yolcu sayısı olağanüstü sapmalar gösteriyor. Aylarca tek bir yolcunun inip binmediği havaalanları var.
"Tasarruf genelgesi" denildiğinde...
En büyük harcamalardan biri bu garantilerde yatıyor.
Mesela, o garantilerin bütünüyle kaldırılması...
Dünyanın neresinde böyle bir hesap ve harcama var?..
Sadece birilerinin zenginliğine zenginlik katmak.
Bu genelgede garanti verilen yollar, köprüler, havaalanları ve hastaneler için tek bir kuruşluk tasarruf yok.
Teşvikler, silinen vergiler
En büyük harcama kalemeleri arasında başka ne var?..
Milyarlarca liralık silinen vergiler var.
Milyarlarca liralık vergi istisnaları var.
Milyarlarca liralık teşvikler var.
Kime veriliyor o teşvikler, kimin vergisi siliniyor?..
Herhalde senin, benim değil, belli bir sınıfın.
"Tasarruf" deyince, akla öncelikle bunlar geliyor. Ancak, "genelgede" bunlardan da söz yok.
Ayrıca, AKP iktidarında 190 kez değiştirilen Kamu İhale Yasası ile ilgili yine tek laf yok. Oysa, ihalelerin şeffaf hale getirilmesi milyarlarca liralık tasarruf yollarından biri değil mi?..
Sermaye hariç
Bu kararlardan ortaya çıkan soru, AKP'nin bir kez daha kimin iktidarı olduğu gerçeği.
Sermayenin iktidarı.
Kamuda belli ölçüde tasarrufa gidiliyor, belediyelerde gidiliyor.
Ama, sermaye sınıfının çok büyük harcamalarında, asıl tasarruf edilecek alanlarda tasarruf yok.
Sembolik bile olsa...
Tasarruf genellikle araç ve bina kiralama ve satın alma, temsil giderlerinde kısıtlama, çok yüksek maaş alan yönetim kurulu üyelerinin ücretlerine tavan getirmek gibi alanlarda yoğunlaşıyor.
Halkın gözüne batan günlük harcamalarda belli kısıtlamalara gidiliyor. Halkın gözünü boyamaya dönük, "bak işte biz tasarruf yapıyoruz" masalı.
Madem göz boyama...
En çok göze batan harcamalardan biri Saray'ın harcamaları.
Ona ilişkin bir cümle, bir laf, hayır yok. En azından sembolik bir kısıtlama, bir tasarruf.
Hayır olamaz, ne de olsa, "itibardan tasarruf olmaz!.."
Hangi belediyeler?
Dikkatimi çeken bir başka nokta, tasarruflara belediyelerin de dahil edilmesi.
Elbette edilmesi gerekir. AKP'li belediyelerden geriye kalan abuk sabuk harcamalar, garip ihaleler tek tek ortaya dökülüyor.
Ne var ki, akla gelmiyor değil.
Hani, 31 Mart seçimlerinde "bize oy yoksa, size hizmet yok" lafı var ya... Hemen her mitingte söylenen o söz...
Şimdi belediyelerin harcamalarına getirilen kısıtlamalar ister istemez, o belediyelerin hizmetlerinde aksamalara yol açabilir.
O nedenle...
Örneğin, İller Bankası'ndan hangi belediyelere para aktarılıyor, hangi belediyeler tasarruf genelgesine çarpıyor, iyi izlemek gerekir.
Üç yılda 100 milyar
Mehmet Şimşek'in açıklamasına göre...
"Üç yılda 100 milyar lira tasarruf öngörülüyor".
Hem üç yıl...
Hem 100 milyar lira...
Halen uygulanmakta olan 2024 yılı bütçesi 11 trilyon 89 milyar lira.
Üç yılda tasarruf edilmesi planlanan 100 milyar lira, bu yılın bütçesinin yaklaşık on ikide biri.
Neden bu kadar düşük?..
Çünkü, büyük harcamalar tasarruf dışında kalıyor.
Yılda 33 milyar lira...
Tasarrufun kovuğuna bile gitmez!..
Dördüncü yıl seçim
Genelgenin üç yılla sınırlanması bir siyasi hesap.
Üç yıl böyle gidecek...
Dördüncü yıl seçim gelecek!..
Dördüncü yıl gelsin yeniden seçim ekonomisi!..
Tartışmalara, sorulara açık, geniş halk kitlelerini tatmin etmekten hayli uzak, göz boyama genelgesi.
/././
"İtibardan tasarruf olmaz" ama memurun ulaşım, gencin iş, halkın hizmet hakkından olur (Murat Sabuncu-T24)
2021’den 2024’e baktığımda ilk sorum şu; üzerinden iki seçimin geçtiği bu sürede başta lüks araç alımları ya da seçim dönemlerine özel devlette açılan kadrolar dahil genelgenin hangi noktasına uyuldu?
"Yeni tasarruf tedbirleri" açıklandı deniyor ya… Neredeyse kelime kelime aynısı 29 Haziran 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla bir genelge şeklinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştı. 13 Mayıs 2024 günü yani üç yıl sonra açıklanan ile pek çok noktada neredeyse birebir benzerlik gösteriyor. Şuraya linki bırakayım birkaç noktayı 2021’den aktarayım.
-Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yurt içinde ve yurt dışında hiçbir surette hizmet binası, lojman, her ne ad altında olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim ve dinlenme benzeri tesis alınmayacak, kamulaştırma yapılmayacak, yeni kiralama yapılmayacak ve yeni inşaata başlanmayacaktır.
-Kamu kurum ve kuruluşlarına acil ve zorunlu haller dışında her ne surette olursa olsun yeni araç alınmayacaktır.
-Kamu kuruluşlarında hizmet içi konferans, seminer, uzaktan erişimle mümkün değilse kamu kurumları tesislerinde yapılacaktır. Uluslararası toplantılar, milli bayramlar hariç gezi, toplantı, yıldönümü ile ilgili yemek ve kutlama olmayacaktır.
-Ölüm ve emeklilik gibi durumlarla ilgili meydana gelecek sayı kadar açık kadro kadar talep edilecektir.
2021’den 2024’e baktığımda ilk sorum şu; üzerinden iki seçimin geçtiği bu sürede başta lüks araç alımları ya da seçim dönemlerine özel devlette açılan kadrolar dahil genelgenin hangi noktasına uyuldu?
2024’teki genelgeden devam. Bu seferki "tedbirlerde" ana fark olarak faturanın ağır olanının yine çalışana çıktığı söylenebilir. Mesela toplu ulaşımın olduğu yerlerde servisler kaldırılıyor. Başta büyükşehirlerde bunun kamu çalışanına ekleyeceği yük hesaplandı mı? Kimsenin güvenmediği TÜİK verilerine göre zaten kayıpta olan çalışanlar şimdi yol masrafıyla da zorlanacak.
Başka bir nokta…
Kamunun yarattığı istihdam iki anlamda önemli. Birincisi, özel sektörün yüksek faiz getirisi nedeniyle işe alımları durduğu bir noktada sosyal devletin devreye girmesinin önemi. Özellikle genç işsizliği anlamında devletin tercihi kritik. İkincisi, eğitimden sağlığa zaten istihdam eksiği/sorun yaşanan kimi alanlarda ne yapılacağı… Cumhurbaşkanlığı verilerine göre kamuda istihdam rakamları şöyle gelişme gösterdi:
2021: 4 milyon 877 bin
2022: 5 milyon 10 bin
2023: 5 milyon 175 bin
2024: İlk dört ay 5 milyon 238 bin.
Burada elbette partizan kadrolaşma, mülakat sistemi ya da bankamatik memurlar eleştirilecektir. Ancak yaşanan büyük krizde kapıların kapanması sosyal anlamda risk yaratır. Şunu da ekleyeyim; toplam istihdam içinde kamu istihdamı yüzde 13.4 oranında. Bu oran OECD’nin yüzde 18.6 ortalamasının hayli altında. (Kaynak: Euronews)
Devletin tasarruf kalemleri konuşulur, tartışılırken elbet herkesin aklında çok daha büyük "kayıpların yaşandığı" üzerinde çok fazla konuşulmayan ve üstüne gidilmeyen alanlar. Mesela...
-Kamu ve özel iş birlikleriyle yapılan, yolcusuz havaalanından, kur farkını geçmeyen aracın parasını ödeyen, uzun yıllar devleti büyük borçla karşı karşıya bırakan sistem…
-İstanbul Havaalanı’nın 2043’e ertelenen 1 milyar euroluk kira bedeli. (Kaynak: Bahadır Özgür / Gazete Duvar)
-Başta medya şirketi alımları kamu bankalarından kredi kullanan iş insanlarının bunların geri ödemesiyle ilgili yararlandıkları yapı…
-"Kamu ihalelerinde olağan işler"in yani genelde aynı isimlere ihalesiz verilen projelerin kitabını yazan gazeteci Çiğdem Toker’in pek çoğunu kamuoyuna açıkladığı kayıplar…
Liste uzayabilir. Ancak devlet tasarrufunun bile uzun süredir zorluk çeken millete dokunduğu yeni açıklamalar ve siyasi sonuçları önemli olacaktır. Bir de yeni oluşturulan "Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi"nin çalışma şekli ve eğer gerçek olursa "idari yaptırım ve para cezası"…
Bitirirken…
Gazeteci Vahap Munyar bundan birkaç yıl önce Saray’da katıldığı bir kutlamada ikram edilenleri yazmıştı.
İçeceklerden; ejder Meyveli Smoothie (chia tohumu eşliğinde), Efuli (liçi meyvesi eşliğinde), Aloe Vera (starex meyvesi eşliğinde), Orman Meyveli Special, Bahçe Naneli Limonata, Taze Sıkılmış Portakal, Taze Sıkılmış Greyfurt, Taze Sıkılmış Havuç, Taze Sıkılmış Elma...
Yiyeceklerden; Pataşur içerisinde Çerkez Tavuğu, Zencefilli Somonlu Suşi, Tartalet içerisinde Antakya usulü Humus, Susamlı Levrek Simidi, Aydın usulü kuzu çöp şiş...
Çoğunu ilk kez duyduğum yiyecek ve içeceklerdi. Gerçi son günlerde Monaco’da ıstakoz paylaşımı ile iktidar partisinin milletvekilleri boyut atlattı topluma ama olsun… O günlerde başta Saray harcamaları ve cumhurbaşkanlığı kullanımındaki çok sayıda uçak ve araçları eleştirenlere yazılı bir açıklamayla yanıt verilmişti... "İtibardan tasarruf olmaz."
İktidarın memleketi getirdiği noktada yoksulluktan işsizliğe, gelecek günlerde daha da büyüyebilecek karanlık tabloya baktıkça siyasetçiler için gerçek itibarın halkın mutluluğu ve refahı olduğunu düşünüyorum. Gerisi biraz "ejder meyvesi" ve az da "zencefilli somonlu suşi" zaten… Ha bir de iktidarın uzun yıllar "kurtulunduğuna sevindiği" IMF’nin Avrupa Dairesi Direktörü’nün "ekonomik programı alkışı"…
/././
Kamuda tasarruf başlar mı? (Binhan Elif Yıldız-T24)
2023 ilk üç ayda taşıt giderleri 1,2 milyar TL iken, 2023 yılını yaklaşık 10 milyar TL ile kapatmış durumda. Taşıt kiralama ve alım giderleri 2023 ilk çeyrekten sonra seçim ile beraber hızla artmış, doğal olarak tamir, bakım, onarım giderleri de katlanmıştır.
Kamu bütçesi aracılığıyla kaynakların çeşitli kamu hizmetlerine tahsisi sağlanır. Peki mevcut kaynakların bir hizmetten diğerine tahsis edilmesine hangi "temel"de karar verilir?
Gelişmiş ekonomiler için sorunun cevabı oldukça basit. Bütçe kaynakları sosyal refahı artırmaya, beşeri sermayeye, çevreye yatırıma daha çok aktarılır. Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ekonomilerde, gelişmiş ekonomilerdekine benzer kamu harcamaları genelde arka planda kalır. Çünkü gelişmiş ülkeler ligine çıkmak için altyapı, üstyapı yatırımlarına önem ve öncelik vermek gerekir ve bütçeden buralara kaynak aktarımı devam eder.
Kamu bütçesi aracılığıyla kaynakların çeşitli kamu hizmetlerine tahsisi sağlanır. Peki mevcut kaynakların bir hizmetten diğerine tahsis edilmesine hangi "temel"de karar verilir?
Gelişmiş ekonomiler için sorunun cevabı oldukça basit. Bütçe kaynakları sosyal refahı artırmaya, beşeri sermayeye, çevreye yatırıma daha çok aktarılır. Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ekonomilerde, gelişmiş ekonomilerdekine benzer kamu harcamaları genelde arka planda kalır. Çünkü gelişmiş ülkeler ligine çıkmak için altyapı, üstyapı yatırımlarına önem ve öncelik vermek gerekir ve bütçeden buralara kaynak aktarımı devam eder.
Aşağıdaki tabloda bir karşılaştırma yaptım. Henüz 2024 ilk çeyrek bütçe gerçekleşmeleri açıklandığı için 2024 ilk çeyrek bütçe verilerini 2023 ilk çeyrek ile karşılaştırdım. Ayrıca 2023 bütçe kullanımı nasıl başlamıştı ve genel seçimler sonrası nasıl bitti, görmek açısından da 2023'ün tamamını tabloya ekledim.
Kamuda tasarruf ile adeta özdeşleşen taşıtlarla ilgili giderlerin neden azaltılması gerektiği tabloda açıkça görülüyor. 2023 ilk üç ayda taşıt giderleri 1,2 milyar TL iken, 2023 yılını yaklaşık 10 milyar TL ile kapatmış durumda. Taşıt kiralama ve alım giderleri 2023 ilk çeyrekten sonra seçim ile beraber hızla artmış, doğal olarak tamir, bakım, onarım giderleri de katlanmıştır.
Haberleşme giderleri 2023 ilk çeyrekte 931 milyon TL iken sadece 9 ayda yaklaşık 8 milyar TL artmış. 2024 ilk çeyrekte de 2 milyarın üstüne çıkmış. Kamunun kırtasiye, baskı giderleri de aynı şekilde 2023 ilk üç aydaki 750 milyon TL düzeyinden 16,5 milyar TL'ye kadar çıkmış.
Yine temsil, tanıtma, ağırlama, organizasyon giderleri de bir başka itibar göstergesi gibi, 2023 ilk çeyrekte sadece 131 milyon TL iken 1,9 milyar TL'ye kadar yükselmiş. 2024 ilk çeyrekte de 1 milyar TL'ye yaklaşmış.
Sonuçta tasarrufa gidilmesi beklenen tablodaki giderler 2023 ilk çeyrekte 5,5 milyar TL ama bu yıl ilk çeyrekte zaten 34,7 milyar TL harcanmış.
Bugün "kamuda tasarruf tedbirleri" kapsamında tüm bu kamu giderlerinin kısılması gerektiği açıklanırken, bir yıl içinde böyle fahiş tutarlara ulaşmasının nedenlerinin de açıklanması gerekmez mi?
/././
Mehmet Şimşek’in hedeflediği tasarruf miktarı, Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024 bütçesinin altında kaldı (Cengiz Anıl Bölükbaş-T24)
Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet'in 2024 yılı toplam bütçesi 103 milyar Türk Lirası
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”nden tasarruf etmeyi planladıkları miktar, Cumhurbaşkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024 yılı bütçelerinin altında kaldı. Yeni paket ile birlikte 100 milyar Türk Lirası tasarruf planlanıyor. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı'na 2024 yılı bütçesi için teklif edilen ödenek tutarı yüzde 151’lik artışla 91 milyar 824 milyon 805 bin liraya çıkarılırken, Cumhurbaşkanlığı’nın 2024 yılı bütçesi de 12 milyar 283 milyon 843 bin lira olarak belirlendi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”ni bugün açıkladı. Açıklanan tedbirler arasında yeni araç ve bina alımı/kiralaması yapılmaması, emekli olanlar kadar kamuya yeni personel alınması ve kamu çalışanlarının aldığı yönetim kurulu ücretlerine sınırlama getirilmesi gibi maddeler bulunuyor.
Ancak paket ile birlikte elde edilmek istenen 100 milyar liralık tasarruf miktarı, Cumhurbaşkanlığı’nın ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024 yılı bütçelerinin toplamının altında kaldı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda alınan karar ile birlikte, Cumhurbaşkanlığı'nın 2024 yılı bütçesi 12 milyar 283 milyon 843 bin Türk Lirası olarak belirlendi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024 yılı bütçesi için teklif edilen ödenek tutarı da, yüzde 151’lik artışla 91.8 milyar TL oldu.
Cumhurbaşkanlığı’nın ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024 yılı bütçeleri toplam olarak 103 milyar Türk Lirası’na denk geliyor.
(T24)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder