21 Haziran 2024 Cuma

10 kişinin öldüğü havai fişek fabrikasında MÜSİAD oyunu: 'Tesadüf değil' + Önce ambulansın mazotu sonra hastanede oksijen tüpü bitti, 3 aylık İkra hayatını kaybetti (duvaR)

10 kişinin öldüğü havai fişek fabrikasında MÜSİAD oyunu: 'Tesadüf değil' -Can Bursalı-

Hendek'teki havai fişek fabrikasının eski MÜSİAD Başkanı'na ait arazisi, yeni MÜSİAD Başkanı'nın kurduğu kooperatife satıldı. Belediye imar değişikliği yaptı, yüz milyonlarca lira rant elde edilecek.

Sakarya'nın Hendek ilçesinde, dönemin Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Sakarya Şube Başkanı Yaşar Coşkun'a ait havai fişek fabrikasında yaşanan patlamada 7 işçi hayatını kaybetti. Fabrikadaki imha çalışmaları sırasında yaşanan ikinci patlamada ise 3 asker yaşamını yitirdi. 15 bin metrekare alana kurulu fabrikanın bulunduğu 225 bin 709 metrekarelik arazide, patlamadan 4 yıl sonra imar değişikliği yapıldı. İmar değişikliği yapılmadan önce satılan araziyle ilgili başrolde yine MÜSİAD var. CHP'li Hendek Belediye Meclisi Üyesi Setenay Halis "Bu arazideki MÜSİAD ayrıntısı asla tesadüf değil" dedi.

KOOPERATİF, SATIŞTAN 12 GÜN ÖNCE KURULMUŞ

3 Temmuz 2020'de yaşanan patlamadan bir gün sonra, henüz kurtarma çalışmaları bile bitmeden 'moral yemeği' veren MÜSİAD'ın o dönemki yönetim kurulu tekrar bir araya geldi. Patlamadan hemen sonra satışa çıkarılan ancak satılamayan fabrika arazisi, 17 Temmuz 2023'te satıldı. Satın alan ise 12 gün önce 5 Temmuz 2023'te kurulan KOBÜDER Karma Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'ydi.

ESKİ YARDIMCI ŞİMDİ BAŞKAN: KOOPERATİFTE DE MÜSİAD VAR

Yedi kişinin kurucusu olduğu kooperatifin kuruluş sermayesi yalnızca 700 Türk Lirası olarak belirlendi. Kooperatifin kurucusu, fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun'un MÜSİAD Şube Başkanı olduğu dönemde yardımcılığını yapan İsmail Filizfidanoğlu idi. Şimdi MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı olan Filizfidanoğlu'nun yanı sıra, 2014-2019 yılları arasında AK Parti Serdivan İlçe Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Ufuk Karayaka gibi isimler de kooperatifin kurucuları arasında yer alıyor.

7'si işçi 3'ü asker 10 kişinin hayatını kaybettiği patlamanın yaşandığı fabrika arazisinin el değiştirmesinden hemen sonra Hendek Belediye Meclisi, imar değişikliği teklifini oy çokluğuyla kabul etti ve arazide organize sanayi bölgesi yapılmasına karar verdi.

500 MİLYONLUK RANT

Patlamadan 2 yıl sonra satışa çıkarıldığında 130 milyon lira değer biçilen arazi, 2023 yılında yaklaşık 200 milyon bedele satılmış oldu. Fabrikanın sahibi olan Coşkun ailesinin elde ettiği 200 milyon liralık kazancın yanı sıra, yapılacak organize sanayi bölgesinden de 500 milyon lira satış geliri elde edileceği tahmin ediliyor.

'İŞÇİLERİN VE ASKERLERİN PARÇALANMIŞ BEDENLERİ AİLELERİNE TESLİM EDİLDİ'

Dünya hava kalitesi raporuna göre, Türkiye'de en kirli havaya sahip 3. kent olan Hendek'te kurulacak yeni organize sanayi bölgesinde yaklaşık bin işçinin istihdam edilmesi bekleniyor. İmar değişikliği ile elde edilecek ranta karşı CHP'li Hendek Belediye Meclisi Üyesi Setenay Halis şunları söyledi:

"Kaçak barut üretimi yapılan fabrikada ölen işçiler ve askerlerin ailelerine parçalanmış bedenleri teslim edildi. Bu arazideki MÜSİAD ayrıntısı asla tesadüf değil. Burası 7 işçi ve 3 askere mezar oldu. Biz CHP olarak hayır dedik ancak diğer Belediye Meclisi üyeleri evet oyu verdi. Keşke böyle bir imar değişikliğine imza atmış olmasaydık."

'ORTAK BİR YAS ALANIDIR'

Süreci takip eden CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent ise, "İş cinayetinin yaşandığı bu arazi, halkımız için ortak bir yas alanıdır. Bu arazideki imar değişikliği, rantı kamu vicdanının önüne koymaktadır." dedi.

Ortada bir kamu yararı olmadığına dikkat çeken Taşkent, "İnşaat alanının ve yüksekliğinin arttırılması, bir rant hırsı olduğunun ispatıdır. Rant hırsı kamu vicdanının önüne geçmemeliydi" diye konuştu. Hendek Belediyesi'nin tarihi bir fırsatı kaçırdığını ifade eden Taşkent, "Burası belediyeye devredilerek, ortak bir yas mekanı, bir orman haline getirilebilirdi" ifadesini kullandı.

DAVADA NE OLMUŞTU?

10 kişinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davada yargılanan 7 sanığa ‘bilinçli taksirle öldürme birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 6 yıl 8 ay ile 16 yıl 3 ay arasında hapis cezası verildi.

Fabrikanın sahiplerinden Yaşar Coşkun ile Ali Rıza Ergenç Coşkun 16 yıl 3 ay, Hasan Ali Velioğlu 12 yıl 6 ay, diğer sanıklar ise 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Ruhsatı iptal edilen fabrikadaki patlamadan sonra oluşturulan bilirkişi heyetinin yaptığı araştırmalarda, kaçak barut üretimi yapıldığı da tespit edilmişti.

                                                            /././

Önce ambulansın mazotu sonra hastanede oksijen tüpü bitti, 3 aylık İkra hayatını kaybetti -Mustafa Özdemir-

Zonguldak’ta solunum sorunu yaşayan 3 aylık İkra’yı almak için gelen ambulans 40 dakika adresi bulamadı, sonra yolda mazotu bitti. Hastanede de oksijen tüpü olmayınca küçük İkra kurtarılamadı.

Zonguldak’ta ambulansta başlayıp hastanede devam eden skandallar zinciri 3 aylık bir bebeğin hayatına mal oldu. 

Zonguldak Merkez Karaelmas Mahallesi Alsancak Sokak’ta ikamet eden Alihan ve Belma Koçaklı çifti, önceki gün sabah saatlerinde üç aylık kızları Zeynep İkra’nın yüzünde morluk olduğunu fark edince hemen 112’yi aradı.

Yaklaşık 40 dakika verilen adresi bulamayan ambulansın sirenleri çalmadığı için bir alt sokaktan geçtiğini anlayamadıklarını ifade eden baba Alihan Koçaklı ambulans geldiğinde ise kızının hala hayatta olduğunu ve kustuğunu söyledi.

AMBULANS YOLDA KALDI

Dede Durmuş Koçaklı ise ambulansı sabah 7.30 gibi aradıklarını, yaklaşık 40 dakika sonra geldiğini belirterek, “Ambulans siren olmadığı için bir alt sokaktan birkaç kez geçmiş. Ses duymadığımız için fark edemedik. Hemen müdahale edip hastaneye sevk ettiler. Bir akrabamız ambulansla giderken biz de araçlarımızla peşinden takip ettik" dedi.

Şehir merkezinde bir anda ambulansın durduğunu fark ettiklerini ifade eden Koçaklı şöyle devam etti: "Şoföre ‘neden durdun’ dediğimizde ‘mazot bitti diğer ambulansı bekliyorum’ dedi. ‘Ambulansın mazotu biter mi?’ diye sorduğumuzda ise “ben ne yapabilirim” diye cevap verdi. Yaklaşık 20-25 dakika diğer ambulansın gelmesini bekledik. ‘Çocuğu bizim arabaya verin’ dediğimizde ‘veremeyiz cihaza bağlı müdahale ediyoruz’ yanıtı verdiler. Bu arada ambulansın kapısını açıp hemşireye sorduğumuzda ‘nabzı 24 çocuğun durumu stabil’ dedi. 25 dakika sonra diğer ambulans geldi. Bu ambulansla torunum Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi."

HASTANE PERSONELİ BİRİNİ ARAYIP OKSİJEN TÜPÜ İSTEDİ

Hastaneye gittiklerinde torununun hala yaşadığını ifade eden Dede Durmuş Koçaklı, konuşmalar arasında hastanede oksijen tüpü olmadığını duyduğunu söyledi: "Hastaneye geldiğimizde 112 personeli ‘çocuk kusuyor telaş etmeyin’ dedi. Yani torunum hastaneye geldiğimizde halen yaşıyordu. Hastane personeli telefonla başka birini arayarak oksijen tüpü istedi. Koskoca kadın doğum ve çocuk hastanesinde oksijen tüpü olmadığını söylediler. Telefonla istedikleri yerde de tüp olmadığını söylediler. Yaklaşık 1,5 saat uzman doktor eşliğinde müdahale edildikten sonra bebeğimizi kaybettiğimizi söylediler. Yasal hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Vakaya giden bir ambulansın mazotu nasıl biter? Koskoca çocuk hastanesinde oksijen tüpü nasıl olmaz? İhmaller yüzünden evladımızı kaybettik sonuna kadar sorumluların peşini bırakmayacağız.”

(duvaR)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder