26 Haziran 2024 Çarşamba

Patronlara kriz yok: Sanayi devleri kârlılığını artırdı, 937 milyar liraya kondu+Devlet payını kur farkıyla alıp, canları isterse vergi ödüyorlar: Mega projelere yine milyarlar akacak+'Zayıflar için gizlilik, güçlüler için şeffaflık': WikiLeaks kurucusu Assange kimdir? (soL)

 Patronlara kriz yok: Sanayi devleri kârlılığını artırdı, 937 milyar liraya kondu

En büyük 500 sanayi şirketine ait güncel veriler patronlar cephesinde son durumu ortaya koydu. Gelirler arttı, kârlar devam etti, istihdam yerinde saydı...

İstanbul Sanayi Odası (İSO) "En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu" araştırmasının 2023 yılı sonuçlarını açıkladı.

En büyük 500 sanayi şirketinin üretimden satışları 2023'te yıllık 42,1'lik artışla 6 trilyonu aştı. Bu oran enflasyondan arındırıldığında net satışlar reel olarak yüzde 13,8 geriledi.

2023’te 500 şirketin faaliyet kârı yüzde 39,7 oranında artarak 671 milyar liradan 937 milyar liraya çıktı. 500 sanayi kuruluşunun kârlılığını gösteren verilerden biri de FAVÖK’ün (faiz, amortisman, vergi öncesi kâr) üretimden satışlara oranı. Bu oran 2022 yılındaki düzeyine göre arttı, yüzde 15,4’ten yüzde 15,7’ye yükseldi.

Kârlılık oranındaki artışa, 500 kuruluşun 490’ının kâr etmesine rağmen 2022'den 2023'e istihdam artışı yüzde 1,9 ile sınırlı kaldı.Toplam istihdam 804 bin kişiye yükseldi.

İrtifa kaybedenler, yerinde sayanlar, yükselenler…

En büyük 10 kuruluş, rafineri, otomotiv ve demir-çelik firmalarından oluşuyor. Bunların en büyük ikisi Koç grubuna ait. Listenin birinci sırasında Tüpraş, ikinci sırasında Ford Otosan var. Azerbaycan devlet şirketi Socar’a ait olan, 2018 yılında üretime başlayan Star Rafineri ise ikinci sıradan üçüncülüğe geriledi.

Mercedes-Benz 7 basamak yükselerek ilk 10'a girdi. Bu kategoriye yükselen bir diğer firma Gramaltın Kıymetli Madenler oldu. Türkiye'nin toplam altın alımı 2023'te yüzde 66 artarak rekor seviyeye ulaşmıştı.

Teşvikler ve kredi kampanyalarıyla desteklenen Togg, listeye ilk kez giriş yaparak 42'nci sıraya yerleşti. Şirketin kâr oranı ve istihdam sayısı gibi birçok bilgiyi paylaşmaması dikkat çekti.

2010’lu yıllarla birlikte düşüş eğilimi gösteren yabancı sermayeli şirket sayısı 2023 yılında 8 adet artışla 116’ya yükseldi.

Şirket sayısı en çok düşen sektör tekstil

İSO 500 listesinde yine en yüksek payı gıda sektörü aldı. Sektörün üretimden satışlardaki payı yüzde 11,7'den yüzde 13,6'ya yükseldi.

Gıdayı "ana metaller ve makine imalat sanayii" takip etti. 2022'de 96 olan şirket sayısı 95'e gerilerken üretimden satışlardaki payı ise yüzde 23,4'ten yüzde 22,5'e geriledi. Düşüşe rağmen üretimden satışlardaki payı en yüksek olan kalem oldu.

Listede şirket sayısı en fazla düşen sektör "tekstil ürünleri sanayii" oldu. Tekstilden 2022'de 32 şirket listede bulunurken 2023'te 26'ya geriledi. Tekstilin üretimden satışlardaki payı da yüzde 2,7'den 2,2'ye indi.

Şirket sayısında gıdanın ardından en yüksek artış ise "kara, deniz taşıtları ve yan sanayii"nde oldu. 2022'de 50 olan şirket sayısı 54'e yükseldi. Bu kalemin üretimden satışlardaki payı da yüzde 14'ten yüzde 17,7'ye çıktı.

İlk 500 şirketin aktif toplamı 8,8 trilyon liraya çıktı

Şirketler bu yıl aktif toplamlarını "enflasyon düzeltmesi" yaparak bildirdi. Varlıkların değerleri güncellenince 500 şirketin aktif toplamı yüzde 126 artarak 3,9 trilyon liradan 8,8 trilyon liraya yükseldi. Ama bu artışın 2,9 trilyona yakın kısmı enflasyon düzeltmesinden kaynaklandı.

Özkaynaklar yüzde 245 artarak 4,8 trilyon liraya ulaştı. Bu kalemde enflasyon düzeltmesinin etkisi ise 2,8 trilyon lira oldu.

İSO 500 araştırmasının diğer ana bulguları şöyle:

  • Finansman Giderleri: Finansman giderleri yüzde 92,5 artarak 533 milyar liraya yükseldi.
  • Mali Borçlar: Mali borçlar yüzde 54 artışla 1,3 trilyon liradan 2 trilyon liraya çıktı.
  • Halka Açık Şirketler: İSO 500 içinde halka açık şirket sayısı 2023'te 85'e yükseldi. Geçen yıl İSO 500'deki 12 şirket halka açıldı.
                                                              /././
Devlet payını kur farkıyla alıp, canları isterse vergi ödüyorlar: Mega projelere yine milyarlar akacak
Bir kuruş vergi vermediği ortaya çıkan müteahhitlere "garanti ödemesi" altında aktarılacak milyara gelecek hafta bir de kur güncellemesi gelecek.
Kamu kaynaklarını büyük sermaye gruplarına aktarmanın araçlarından biri Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) ile inşa edilen projeler. İktidar bu yöntem sayesinde köprü, otoyol ve şehir hastaneleri gibi büyük yapıların "devletin kasasından tek kuruş çıkmadan" tamamlandığını savunuyor. Verilerse kuruş ödenmeyecek projelere milyarlar aktığını gösteriyor.

"Yap-İşlet-Devret" olarak da bilinen bu modelle yapılan köprü, tünel ve otoyollara 1 Temmuz itibariyle kur ayarlaması geliyor. Hazinenin şirketlere garanti ettiği araç geçiş ücretleri artırılacak, şirketlerin kasası doldurulacak.

CHP'nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz'ın paylaştığı hesaplamaya göre 4 projede uygulanacak zamlar şöyle:

  • Osmangazi Köprüsü’nde garanti edilen geçiş ücreti 1.808 TL’ye çıkıyor.
    Geçen araç ücreti 399 TL olarak kalacak ancak Hazinenin şirkete ödeyeceği fark tutarı 1.409 TL’ye çıkacak.
    Devlet köprüden günde 40 bin aracın geçmesini garanti ediyor.
     
  • Çanakkale Köprüsü’nde garanti edilen geçiş ücreti 740 TL’ye çıkıyor. 
    Geçen araç ücreti 419 TL olarak kalacak ancak Hazinenin şirkete ödeyeceği fark tutarı 321 TL olacak.
    Devlet köprüden günde 45 bin aracın geçmesini garanti ediyor.
     
  • Avrasya Tüneli’nde garanti edilen geçiş ücreti 213 TL’ye çıkıyor. 
    Geçen araç ücreti 112 TL olarak kalacak ancak Hazinenin ödeyeceği fark tutarı 101 TL olacak.
    Devlet tünelden günde 68 bin aracın geçmesini garanti ediyor.
     
  • Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde garanti edilen geçiş ücreti 180 TL’ye çıkıyor. 
    Geçen araç ücreti 49 TL olarak kalacak ancak Hazinenin ödeyeceği fark tutarı 131 TL olacak.
    Devlet köprüden günde 135 bin aracın geçmesini garanti ediyor.

Milyarlar alıp vergi ödemiyorlar

Müteahhitlerin kasasını doldurmanın tek yolu garanti ödemeleri değil. Bir o kadar da devletin bu şirketlerden almaktan vazgeçtiği ya da "alamadığı" vergiler var.

Bu hafta Meclis'e gelmesi beklenen Vergi Paketi bunun itirafı oldu. Paket için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) hazırladığı sunumda köprü, otoyol, hızlı tren garları, havalimanı ve şehir hastanelerini işleten şirketlerin vergi ödemediğinden bahsedildi.

Pakette bu şirketlerden alınan Kurumlar Vergisi’nin yüzde 25’ten, yüzde 30’a çıkarılması öneriliyor. GİB önerisine eklediği notta şöyle diyor:

“Hali hazırda bu kapsamda 44 mükellef bulunduğu tespit edilmiş olup, 2023 yılında bu mükelleflerden 7’si 12.6 milyar lira matrah beyan etmiş ve bu tutar üzerinden 2.8 milyar lira Kurumlar Vergisi tahakkuk etmiştir. 37 mükellef matrah beyan etmemiştir.”

16 milyar dolar gitti, en az 672 milyar lira daha gidecek

2024 Bütçesi’nden KÖİ projelerinin müteahhitlerine toplam 162,4 milyar lira kaynak ayrıldı. 2025’te bu tutar 240,8 milyar liraya, 2026’da ise 270,3 milyar liraya çıkacak.

Mega projeler için 2017-2023 yılları arasında bütçeden toplamda yaklaşık 16 milyar 844 milyon dolar harcandı.

                                                              /././

'Zayıflar için gizlilik, güçlüler için şeffaflık': WikiLeaks kurucusu Assange kimdir?

WikiLeaks'teki ifşalarıyla ABD'nin askeri suçlarını ortaya döken Assange uzun süre hapis yatmasının ardından artık serbest. Yapılan anlaşma gereği Assange bir daha hapse girmeyecek.

Ekim 2010'da ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren binlerce gizli belgeyi yayımlayan ve 2019 yılından bu yana İngiltere'de hapiste olan WikiLeaks kurucusu Julian Assange'ın tahliyesi için ABD'yle anlaşma yapıldı.

Avustralya vatandaşı Assange İngiltere'de hapishanede 1901 gün geçirdikten sonra 24 Haziran sabahı Belmarsh hapishanesinden ayrıldı. Londra'daki Yüksek Mahkeme tarafından kefaletle serbest bırakılan Assange burada bir uçağa binerek İngiltere'den ayrıldı.

Assange, günümüzde birçok kişi için basın özgürlüğünün bir temsilcisi konumunda.

Julian Assange kimdir?

Assange, 1971 yılında Avustralya'nın Queensland eyaletindeki Townsville'de doğdu. Genç yaşta bilgisayarlara ilgi duymaya başladı ve 90'ların başında Avustralya'nın en yetenekli bilgisayar korsanlarından biri olarak kabul edildi.

1995'te bilgisayar korsanlığı suçunu kabul etti ve para cezasına çarptırıldı. Daha sonra Melbourne Üniversitesi'nde matematik ve fizik okudu.

2006 yılında sızdırılan materyalleri yayınlayan bir kuruluş olan WikiLeaks'i kurdu. Web sitesi, dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin sınıflandırılmış belgelerine erişim sağladı. İzlanda ve İsveç gibi ülkelerdeki sunucuları kullanan ulusötesi bir kolektif tarafından işletiliyordu.

Assange, eski bir ABD ordusu askeri olan Chelsea Manning'in bir dizi sızıntısını yayınladı. Assange'ın yayınladığı dosyalar arasında, iki Reuters gazetecisi de dahil olmak üzere 11 kişinin öldüğü, Amerikan kuvvetlerinin 2007'de Bağdat'ta gerçekleştirdiği Apache helikopter saldırısının videosu da vardı.

ABD hükümetinin konuya dair bir ceza soruşturması başlatması sonucunda Manning, suçlu bulunup hapse atıldı, ancak daha sonra cezası hafifletildi.

WikiLeaks, Kasım 2010'da da 250 binden fazla ABD diplomatik telgrafının bir dökümünü yayınladı.

2016'da Assange, WikiLeaks'in ABD başkanlık seçimleri öncesinde Demokrat Parti çalışanlarının e-postalarını yayınlamasının ardından tekrar manşetlere çıktı. ABD savcıları, e-postaların Rus istihbaratı tarafından çalındığını ve Donald Trump adına seçimlere müdahale etme operasyonunun bir parçası olduğunu ileri sürdü.

Neden hapisteydi?

Kasım 2010'da İsveç, o sırada konferans için Stockholm'de bulunan Assange hakkında cinsel suç iddiaları nedeniyle bir tutuklama emri çıkardı. Aralık 2010'da İngiltere'de tutuklandı. Assange iddiaları reddetti ve bunların WikiLeaks ifşaları nedeniyle kendisini ABD'ye iade etmek için bir bahane olduğunu savundu.

2010'da Obama hükümeti Assange'ı suçlama konusunda spekülasyon yaparken, İsveç'te kendisine karşı bir cinsel saldırı davası açılmıştı.

2012'de İngiltere'de, İsveç'in tutuklama emrine karşı İngiltere mahkemesinde yaptığı itirazı kaybettikten sonra kefaleti ihlal etti. Assange yardım için o zamanki Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa'ya yöneldi. Nihayetinde Londra'daki Ekvador büyükelçiliğine sığındı. Ekvador sığınma hakkı verdi ve sonraki yedi yıl boyunca büyükelçiliğinde kaldı.

Yaklaşık yedi yıl orada kalan Assange'ın bu süre zarfında Ekvador'da Lenín Correa yerine gelen Moreno hükümetiyle ilişkileri giderek daha düşmanca bir hal aldı. Ülkenin Dışişleri Bakanı 2019'da Assange'a, elçilik içinde futbol oynamaktan elçilik personeline kötü muamele etmeye ve onları tehdit etmeye kadar uzanan birtakım suçlamalar yöneltti.

2017'de İsveç yetkilileri Assange'a karşı suçlamalarını düşürdüler ancak kefaleti ihlal ettiği için İngiltere'deki tutuklama emri hâlâ geçerliydi. 2019'da Ekvador, sığınma talebini geri çekti ve İngiltere polisinin Assange'ı tutuklamak için elçiliğe girmesine izin verdi.

Elçilikten ayrıldıktan sonra Assange, iadesini talep eden ABD adına tutuklandı. ABD, 18 ayrı suçlamayla yargılanmasını istedi ve Manning'in askeri dosyalarını çalmasını teşvik etmek ve yardım etmekle suçladı. Suçlu bulunursa 175 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalacaktı.

Neden serbest bırakıldı?

Assange, son beş yıldır Güney Londra'daki yüksek güvenlikli bir hapishanede tutuluyordu. Assange'ın burada kaçma riski taşıdığı gerekçesiyle kefaletle serbest bırakılması talebi reddediliyordu. Bu süre boyunca ailesi ve destekçileri, fiziksel ve ruhsal sağlığının kötüleştiğini söylüyordu.

2021'de bir İngiltere mahkemesi Assange'ın ABD'ye iade edilebileceğini söyledi, ancak Assange, bu yılın başlarında bu karara itiraz etme hakkını kazandı.

Şubat ayında Avustralya parlamentosu, ABD ve İngiltere hükümetlerini Assange'ın ülkesine dönmesine izin vermeye çağıran bir önergeyi kabul etti. Ardından Nisan ayında ABD Başkanı Joe Biden, Avustralya'dan Assange'a karşı açılan davanın düşürülmesi talebini değerlendirdiğini söyledi.

Anlaşmanın içeriği

Assange'ın, Batı Pasifik'te bulunan bir ABD eyaleti olan Kuzey Mariana Adaları'ndaki federal mahkemeye çıkması planlanıyor. Burada, gizli ulusal savunma bilgilerini yasadışı bir şekilde elde etme ve yayma komplosu kurma suçlamasını kabul etmesi bekleniyor. İade talebinin düşürüleceği ve Assange'ın başka hiçbir suçlamayla karşı karşıya kalmayacağı öngörülüyor.

Assange'ın ABD anakarasına seyahat etmeye karşı çıkması ve mahkemenin Avustralya'ya yakın olması nedeniyle duruşma Kuzey Mariana Adaları'nda gerçekleşiyor.

Savcılar beş yıllık bir cezayı kabul etse de, İngiliz hapishanesinde geçirilen sürenin buna sayılacağını söylediler. Bu, Assange'ın muhtemelen cezasının açıklanmasından sonra serbest kalacağı anlamına geliyor.

Assange'ın, suçunu kabul ettiğine dair beyanının yargıç tarafından onaylanmasının ardından Avustralya'ya dönmesi bekleniyor.

WikiLeaks'in önemli yayınları

Nisan 2010: 2007'de Bağdat'ta gerçekleşen ve aralarında iki Reuters gazetecisinin de bulunduğu birkaç kişinin ölümüne yol açan bir ABD helikopter saldırısını gösteren gizli bir video yayınladı.

2010: Afganistan'daki savaş hakkında 90 binden fazla gizli ABD askeri belgesi ve Irak savaşı hakkında yaklaşık 400 bin gizli dosya yayınladı. Bunlar, ABD askeri tarihindeki en büyük güvenlik ihlallerinden bazılarıydı.

2011: Dünya çapındaki ABD büyükelçiliklerinden 250 bin gizli diplomatik telgraf yayınladı. Bazıları The New York Times ve The Guardian gibi büyük gazeteler tarafından yayınlandı.

2016: Demokrat başkan adayı Hillary Clinton'ın kampanya başkanına ait on binlerce e-postayı yayınladı.

Assange'ın dünya görüşü: Zayıflar için gizlilik, güçlüler için şeffaflık

WikiLeaks ifşaları döneminde Assange hakkında çeşitli çevrelerden birçok iddia ortaya atılmıştı. Assange'ı destekleyenler, kendisinin basın özgürlüğünün güçlü bir temsilcisi olduğunu vurgularken, Washington başta olmak üzere, kendisini hedef alanlar, onun "belli güçlerin bir ajanı" olduğunu iddia ediyordu.

Assange, 2012'de yayınlanan "Şifrepunk: İnternetin Özgürlüğü ve Geleceği" adlı kitabında temel ilkesinin "zayıflar için gizlilik, güçlüler için şeffaflık" olduğunu yazmıştı. Bireylerin kendilerini hükümetlerin, şirketlerin ve gözetleme ajanslarının müdahalelerine karşı koruması ve devletlerin de kendilerini Batı emperyalizmine karşı koruması için kullanması gerektiğini söylediği şifrelemenin güçlü bir savunucusuydu.

Assange, 2010 yılında yaptığı bir açıklamada, kendisini bir "liberteryen" olarak tanımlamış ve "WikiLeaks'in kapitalizmi daha özgür ve etik hale getirmek" olduğunu belirtmişti. WikiLeaks'in tarafsız olmak için tasarlanmadığını, adaletsizliği açığa çıkarmak için tasarlandığını dile getirmişti.

Assange, 2017 yılında da WikiLeaks'in mükemmel bir sicile sahip olduğunu ve ana akım gazetecilerin yalnızca yüzde 2'sinin "güvenilir" olduğunu söylemişti.

ABD'nin basın özgürlüğüyle savaşı: Snowden ve Assange

Assange'ın başına gelenler, ABD'nin gizli belgelerini ifşa eden bir diğer ismi de akıllara getirdi.

2022'de Rus vatandaşlığına geçen ABD'li Edward Joseph Snowden, 2013'te bir sözleşmeli hükümet görevlisi olarak çalışırken Ulusal Güvenlik Ajansı'ndan (NSA) son derece gizli bilgileri sızdırmıştı. Şu anda ABD tarafından casusluk suçlamasıyla yargılanıyor.

Snowden'ın ifşaları, çoğu NSA ve Five Eyes istihbarat ittifakı tarafından, telekomünikasyon şirketleri ve Avrupa hükümetlerinin işbirliğiyle yürütülen çok sayıda küresel gözetleme programını ortaya çıkarmıştı.

Snowden, 2013'te Dell ve CIA'de daha önce çalıştıktan sonra bir NSA yüklenicisi olan Booz Allen Hamilton tarafından işe alınmıştı. Snowden, dahil olduğu programlardan giderek hayal kırıklığına uğradığını ve etik endişelerini çeşitli kanallardan dile getirmeye çalıştığını ancak görmezden gelindiğini söylüyordu. Snowden, 20 Mayıs 2013'te Hawaii'deki bir NSA tesisindeki işinden tıbbi izin aldıktan sonra Hong Kong'a uçtu ve Haziran ayının başlarında gazeteciler Glenn Greenwald, Laura Poitras, Barton Gellman ve Ewen MacAskill'e binlerce gizli NSA belgesini ifşa etti. Snowden, The Guardian, The Washington Post ve diğer yayınlarda yer alan belgelere dayalı haberlerden sonra dünya çapında ilgi gördü.

21 Haziran 2013'te Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı, Snowden'a karşı Casusluk Yasası'nı ihlal etme ve hükümet malını çalma suçlamalarını yöneltti ve ardından Dışişleri Bakanlığı pasaportunu iptal etti. İki gün sonra, Moskova'daki Şeremetyevo Uluslararası Havaalanı'na uçtu ve bir aydan fazla bir süre boyunca havaalanı terminalinde kaldı. Rusya daha sonra Snowden'a bir yıllık ikamet için sığınma hakkı verdi. Sığınma hakkı süresinin uzatılmasının ardından Ekim 2020'de Rusya'da daimi ikamet izni aldı. Eylül 2022'de Snowden'a Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından Rus vatandaşlığı verildi.

Snowden, eylemlerini "halkı kendi adlarına yapılanlar ve kendilerine karşı yapılanlar konusunda bilgilendirme" çabası olarak savundu.

Assange ve Snowden'ın yaşadıkları, uzun bir süre ABD'nin basın özgürlüğüne saldırısı olarak hatırlanacak.

(soL)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder