8 Temmuz 2024 Pazartesi

400 milyon dolarlık zararın hesabı sorulmayacak!+Patatesi, soğanı yurt dışından alıyoruz!+Çifte maaş yasayla güvenceye alınıyor (SÖZCÜ)

 400 milyon dolarlık zararın hesabı sorulmayacak! -Veli Toprak-

SÖZCÜ duyurdu, savcı harekete geçti, valilik izin vermedi. Valilik, devletin aleyhine düzenlenen sözleşmeye imza atan Elazığ İl Özel İdaresi Genel Sekreteri’nin soruşturulmasına izni vermedi. “Süreçte bakanlıklarla, teşkilatları yer aldı” dedi.

Elazığ’ın Baskil ilçesinde, bir bölümü mera, bir bölümü de Hazine arazisi olan alana SYSC A.Ş’nin kuracağı çimento fabrikası, kamu yatırımı gibi gösterildi. Ancak kamu yatırımı olması için en az yüzde 50 ortaklık gerekirken sadece yüzde 1 İl Özel İdaresi’ne ‘pay’ bırakıldı. Sözleşmeye göre Özel İdare, arazi tahsis işlemini yaptıracak ve kamudan tüm izinleri alacaktı. Yatırım için Ziraat Bankası’ndan 250 milyon lira kredi çekildi. Özel İdare, yüzde 1 ortaklığı karşısında yılda 3 bin ton (fabrikanın günlük üretimi 7 bin 200 ton) çimento alacaktı. 30 yıl sonra devlete kalması gereken firma, sadece 5 yıl sonra 7.5 milyon lira karşılığında SYCS’ye devredildi. Bu yolla devlet tam 400 milyon dolar zarara uğratıldı. SÖZCÜ, 4 Haziran 2024’te haberi “400 milyon dolarlık suç duyurusu” başlığıyla kamuoyuna duyurdu.

SÖZCÜ’nün duyurduğu haberle ilgili İYİ Partili Turhan Çömez, Meclis’e 4 ayrı soru önergesi verdi.

JET HIZIYLA KARAR ÇIKTI

Haberin yayınlanmasından 3 gün sonra devletin aleyhine sözleşmeye imza atan Elazığ İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Nazif Bilginoğlu hakkında, ‘soruşturmaya gerek yoktur’ kararı verildiği ortaya çıktı.

Nazif Bilginoğlu

Elazığ Valisi Ömer Toraman, 7 Haziran’da savcılık ve Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, “Çimento fabrikasının kurulmasına ilişkin süreçlerin tamamında Başbakanlık, Çevre ve Şehircilik, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Maliye bakanlıkları ile bu bakanlıkların taşra teşkilatlarının yer aldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle Nazif Bilginoğlu hakkında soruşturma izni verilmemesine karar verdim” dedi. Hakkında soruşturma izni verilmeyen Bilginoğlu, halen Elazığ Belediye Başkan Yardımcılığı görevinde bulunuyor.

                                                             /././

Patatesi, soğanı yurt dışından alıyoruz! -Recep Genel-

Yerli tarım politikasının çökmesi, Türkiye’yi en temel gıda ürünlerinde bile ithalatçı yaptı. 4 ayda 4.1 milyar dolarlık tarım ithalatı yapan Türkiye, patatesi, soğanı yurt dışından alıyor. 

Rahatlıkla Türkiye’de yetiştirilebilen tarım ürünlerinin ithalatı tam gaz devam ediyor. CHP Edirne eski Milletvekili ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Okan Gaytancıoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerinden yol çıkarak yılın ilk 4 ayında  tarım ürünleri ithalatındaki artışa dikkat çekti. Veriler, kırmızı mercimek, barbunya, bezelye, nohut, badem, fındık, karpuz, patates, soğan ve zeytinin bile artık ithal edildiğini gösterdi. İlk 4 ayda tarımda ithalat için 4.1 milyar dolarlık ödeme yapıldı. Geçen yılın tamamında Türkiye’nin tarım ürünleri ithalatı 14 milyar dolar düzeyinde kalmıştı. İlk 4 ayın verileri Türkiye’nin ithalatının geçen yılı da sollayacağını gösteriyor.

‘ARPA SATIP BORÇ ÖDÜYORDUK’

Gaytancıoğlu, “İlginç olanı ithal edilen bu ürünler bir zamanlar bizim topraklarımızda rahatlıkla verimli bir şekilde yetiştirilebilen ürünler. İthalatın temel nedeni, nitelikli bir tarım politikası uygulanmaması ve üreticinin yeterince desteklenmemesinden kaynaklanıyor. İthalatın artık sürekli hale gelmesi, dövizin artması, gıda enflasyonunu bir türlü düşüremeyen bir ülke olmanıza neden oluyor” dedi. “Çok değil daha 80’li yıllarda domates, biber satarak Ereğli Demir Çelik tesislerini yapmakla övünürdük. Buğday satarak, arpa satarak dış borcumuzu öderdik. 90’lı yıllara geldiğimizde canlı hayvan ihraç ederek Ortadoğu’yu biz besliyoruz derdik” ifadelerini kullanan Gaytancıoğlu, özellikle 2007’de devreye giren tarım kanunun çiftçiler için tam bir yıkıma neden olduğunu dile getirdi.

Brezilya’dan soya Rusya’dan buğday

Türk çiftçisinin kendi topraklarımızda rahatlıkla yetiştirebildiği soya (tohum, hamyağ, küspe) için başta Brezilya, Gana ve Çin olmak üzere 794.1 milyon dolarlık ithalat yapmak zorunda kaldık. Aynı şekilde Ukrayna, Rusya, Bulgaristan’da ithal ettiğimiz yağlık ayçiçeği için 733.1 milyon dolar; Rusya, Ukrayna, Moldova’dan aldığımız buğday için de 695 milyon dolar ödemek durumunda kaldık. Bir zamanlar dünyanın en değerli pamuğunu üretmekle övünen Türkiye artık ABD, Mısır ve Kırgızistan’dan 666.3 milyon dolarlık pamuk ithalatı yapıyor. Rusya, Ukrayna ve Moldova’dan mısır almak için 297.6 milyon dolar harcadık. Karpuz için İran ve Suriye’ye 5.4 milyon dolarlık ödeme yaptık. Şili’den kiraz ithalatı için 200 bin dolar harcadık.

                                                     /././

Çifte maaş yasayla güvenceye alınıyor -Erdoğan Süzer-

Kamudaki çifte maaş saltanatı yasa yoluyla kalıcı hale getiriliyor. Yeni yasa sayesinde, kamuda ikinci bir koltuk verilen bürokrat veya bakan yardımcılarına maaş yerine ‘huzur hakkı, ücret, ikramiye’ gibi isimler altında ikinci bir para daha ödenecek. Bu gelir ayda 98 bin 42 lirayı, yılda da 1 milyon 170 bin lirayı bulacak.

98 BİN LİRA

Emekliler 10 bin lira aylıkla, asgari ücretliler 17 bin lira maaşla adeta açlık sınavı verirken kamuda yaşanan çifte maaş saltanatı vicdanları kanatıyordu. Başta SÖZCÜ’nün haberleri olmak üzere kamuoyunda gelen yoğun baskılar üzerine iktidar çifte maaş dönemine son vereceğini açıkladı. Ardından da önceki gün AKP’li milletvekilleri çifte maaş düzenlemesinin de yer aldığı bir torba kanun teklifini TBMM’ye sundu. İkinci gelir için yüksek bir limit de belirlendi. Buna göre kamuda ikinci bir kurumda yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirilen bürokrat, oradaki koltuğu sayesinde ayda 98 bin 42 liraya, yılda da 1 milyon 170 bin liraya kadar ilave gelir elde edecek.İkinci gelir memur maaş katsayısına endekslendiği için her 6 ayda bir 108.000 sayısının katsayı ile çarpımı oranında, yani memura yapılan zam oranında artacak. Örneğin bir genel müdür kendi kurumunda ya da başka bir kurumda yönetim kurulu üyesi olduğunda, 110 bin liralık genel müdür maaşının yanı sıra ayda 98 bin 42 liraya kadar da huzur hakkı alacak. Bu genel müdürün çifte geliri sayesinde aylık kazancı 208 bin liraya, yıllık geliri yaklaşık 2.5 milyon liraya ulaşacak. Aynı bürokrat 3-5 kurumda görevlendirilirse oralardan elde edeceği gelir bütçeye aktarılacak.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in (ortada) yardımcıları Abdullah Erdem Cantimur aynı zamanda Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyesi, İsmail İlhan Hatipoğlu Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkanı, Osman Çelik Türk Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı, Zekeriya Kaya ise TÜPRAŞ Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor.

‘Çifte gelir’ olmuyor mu?

Binlerce bürokratın cebine ikinci bir gelir girdiği halde ikinci gelirin ismi ‘maaş’ olmadığı gerekçesiyle yasal sayılacak. Milyonlarca emekli 10 bin, çalışanlar da 17 bin lira gibi aylık gelirlere mahkum edilirken kamuda çalışanların cebine ‘maaş değil’ denilerek ikinci bir gelir ödenecek.

(SÖZCÜ)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder