DEM Partili Tunceli Belediyesi ile CHP'li Ovacık Belediyesi'ne kayyım atandı! Polis belediyeleri çembere aldı, yollar kapandı -T24-
Yerine kayyım atanan Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak: Belediyemiz işgâl altında, Dersim halkının iradesine saldırıdır! AKP-MHP iktidarının fotoğrafı budur!-T24-
Daha önce Hakkari, Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine de kayyım atanmıştı. Böylece 31 Mart seçimlerinin ardından yerine kayyım atanan belediye sayısı 6'ya yükseldi.(https://t24.com.tr/haber/yerine-kayyim-atanan-tunceli-belediye-baskani-cevdet-konak-belediyemiz-isgal-altinda-dersim-halkinin-iradesine-saldiridir-bu-belediyeler-onurumuzdur,1198404)
Yerine kayyım atanan CHP'li Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, polis ablukasındaki belediye binası önünde açıklama yaptı. (https://x.com/gazeteduvar/status/1860045931686535238) PİRHA'da yer alan habere göre, Mustafa Sarıgül, "Bizi evimizden, hesapsız kitapsız hiçbir malzememizi almamıza müsaade etmeden kovdular. Bu halkın hiçbir değer yargısına saygı duymuyorlar. Bugün buraya bize hizmet etmek ve korumak için geldiklerini söylüyorlar. Şu utanç verici duruma bakın, ne hale getirdiler burayı. Bu kadar insan sanki kendi evlerini, çocuklarının iş yerini talan edecekmiş gibi barikatlar kuruyorlar. Sonra da diyorlar ki, biz sizi korumak için geliyoruz buraya. Bizi neyden koruyorsunuz ki, bizi kendinizden koruyun" ifadelerini kullandı.(https://www.gazeteduvar.com.tr/yerine-kayyim-atanan-mustafa-sarigul-gucumuz-yettigince-belediyemizi-savunacagiz-haber-1737198)
***
Belediyelerin yetkisini kısıtlayan yasa teklifi komisyondan geçti, muhalefet tepkili -Emirhan Çoban/Cumhuriyet-
Komisyondan geçen teklif, daha önce Cumhuriyet’in de gündeme getirdiği belediyelerin yetkisinin kısıtlanmasına sebep olabilecek maddeleri ve Türkiye Çevre Ajansı’na (TÜÇA) verilen yetkileriyle dikkat çekti.(https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/belediyelerin-yetkisini-kisitlayan-yasa-teklifi-komisyondan-gecti-2271775)
TBMM Bayındırlık Komisyonu’nda görüşülen torba kanun teklifinden, “Yetki gaspı” çıktı. Tüm itirazlara rağmen AKP tarafından komisyondan geçirilen teklifi CHP’li Ulaş Karasu değerlendirdi. Karasu, “Belediyelerin ranta kapattığı alanları, yeniden ranta açma telaşını yaşıyorlar” dedi.İktidarın, 31 Mart 2024 tarihinden sonra yerel yönetimleri baskılamaya dönük uygulamalarına bir yenisi daha eklendi. TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu'nda görüşülen, “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile belediyelerin yetkilerinin tırpanlanması öngörüldü.(YETKİ DEVRİ) AKP, TBMM Başkanlığı’na sunduğu ve tüm itirazlara rağmen TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’ndan geçirdiği kanun teklifi ile belediyelerin bazı yetkilerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devrine olanak sağladı. Muhalefet, AKP’nin kanun teklifini, “Yerel yönetimlerin imar yetkisinin gaspı” olarak yorumladı. İktidar, 12 maddesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilen düzenlemeleri, 26 maddelik kanun teklifiyle geri getirdi. Yerel yönetimler planlama ve gelir yetkileri başta olmak üzere çok sayıda yetkisi, Çevre Bakanlığı’na devredildi. Kanun teklifi ile, “Gecekondu, kıyı alanları ve tesisleri ile niteliğinin bozulması nedeniyle orman ve mera alanları dışına çıkarılan alanlar dahil kentsel ve kırsal yerleşmelerde yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm uygulamalarında idarelerce uyulacak usul ve esasları belirleme” yetkisi belediyelerden alındı. Belediyelerin yetkilerinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na verilmesi planlandı.(ŞİRKETLERE ORTAK) Kanun teklifindeki tartışmalı düzenlemeler bunlarla da sınırlı kalmadı. Kuruluşu itibarıyla tartışılan Türkiye Çevre Ajansı’na, “Şirketlere ortak olabilme” yetkisinin sağlandığı öğrenildi. Muhalefet, “Kamu menfaati taşıyan bir yapının özel şirketle ne amaçla bir ortaklığı olabilir?” sorusunu gündeme getirdi. Komisyon görüşmeleri tamamlanan kanun teklifiyle Güneş ve rüzgar enerji santralları de yapı denetiminden çıkarıldı. Kanun maddesinin gerekçesi, “Süreci hızlandırmak” olsa da muhalefet, “Peşkeşin önü açılabilir” gerekçesiyle tepki gösterdi. (RANT YARATMA TELAŞI) CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, AKP’nin tartışmalı kanun teklifine yönelik BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. İktidarın, “Köy Kanunu” adı altında getirdiği torba yasayla belediyelerin yetkilerini Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı’na devredilmek istendiğini söyleyen Karasu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sözde bu düzenlemeler ile Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının gereği yapılıyor ama asıl olarak yine ve yeniden Anayasa’ya aykırı düzenlemeler getiriyor. Son yerel seçimi kaybeden iktidar, hezeyan içinde belediyelerin elini zayıflatacak yetki gaspına girişiyor. Vesayet ile yerel yönetimlerin boğazını sıkarak yıldıracağını sanıyor. Halkçı belediyelerimizin ranta kapattığı alanları, yandaşlarına yeniden açmanın telaşını yaşıyor.
İç güvenlikle ilgili düzenlemeler yasalaştı: Ruhsatsız silaha hapis, çakara para cezası -soL-
TBMM Genel Kurulu'nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi kabul edilerek yasalaştı. TBMM Genel Kurulu'nda ateşli silahlara ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi kabul edilerek yasalaştı. Yasaya göre ruhsatsız silah satın alan, bulunduran ya da taşıyanlara iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası getirildi. Yetkisiz çakar ve tepe lambası kullanımı cezaları da artırıldı. Söz konusu ihlali gerçekleştirenlere 96 bin TL para cezası kesilecek, aynı ihlalin bir yıl içinde tekrarı durumunda ceza miktarı iki katına çıkarılacak. Ayrıca bekçilerle ilgili madde de yeniden düzenlendi. Bekçilerin üst ve araç arama yetkisi olmayacak.(Sahil Güvenlik Komutanlığı'na dair karar) Ateşli silahlar ve yetkisiz çakar kullanımına ilişkin ceza hükümleri ile iç güvenlik alanında düzenlemeler içeren 46 maddelik Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.Genel Kurul görüşmelerinde Mülkiye müfettişlerine soruşturma yetkisi veren 3. madde, kanun teklifinden çıkarılmış; Genel Kurul’da kabul edilen önergeyle teklife yeni bir madde ihdas edilmişti. Buna göre, ''Sahil Güvenlik Kanunu'ndaki değişiklikle, ertelenmiş, seçenek yaptırımlara çevrilmiş, affa uğramış veya Türk Ceza Kanunu'nun 53'üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar, casusluk, zimmet, irtikap, rüşvet, iftira, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olan veya bu suçlardan haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ya da kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkum olan Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndaki subay ve astsubayların ilişiği İçişleri Bakanı'nın onayıyla'' kesilecek.(Kaymakam adaylarının mesleğe alınmasının usul ve esasları yeniden belirleniyor) Kaymakam adaylarının mesleğe alınma ile ilgili hükümlerinin uygulama usul ve esasları, İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelik kapsamına alınacak. Mülki idare amirlerinin İçişleri Bakanlığı bağlı kuruluşları ile diğer kurumlarda geçen hizmet süreleri, Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı’nda geçen hizmet süresi hesabına dahil edilecek. (Ruhsatsız silahlara yönelik dört yıla kadar hapis cezası) Ateşli silahlara ait ana veya balistik önemi haiz parça kapsamına alınarak; bu parçaların yasa dışı yollarla ülkeye sokulması, üretilmesi, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulması fiilleriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi, kurusıkı silahların gerçek silah haline getirilmesinin önüne geçilmesi için bunlara ait mermileri veya parçaları satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilecek.(Yetkisiz çakar kullanımına 96 bin TL ceza) Yetkisiz çakar ve tepe lambası kullanımı cezaları da artırıldı. Sürücülere, bu ihlali gerçekleştirdiklerinde 96 bin TL para cezası kesilecek, araçları trafikten men edilecek ve sürücü belgeleri 30 gün süreyle geri alınacak. Aynı ihlalin bir yıl içinde tekrarı durumunda ceza miktarı iki katına çıkarılacak. Ayrıca, sürücülerden araç sahibi olmayanlara da ceza kesilecek ve çakar cihazlarının mülkiyeti kamuya geçirilecek.(Bekçilerin üst ve araç arama yetkisi olmayacak) Çarşı ve mahalle bekçilerine ise görev alanlarında tespit ettikleri kabahat fiillerine müdahale etme ve genel kolluğa bildirme yetkisi veriliyor. Bekçilerle ilgili 44. madde de AKP'nin önergesiyle yeniden düzenlendi. Gerekçede, "Önerge ile çarşı ve mahalle bekçilerinin üst ve araç araması yapamayacağı hususunun netleştirilmesi amaçlanmaktadır" ifadeleri yer aldı. Öte yandan devlet güvenliği, anayasal düzen veya cinsel dokunulmazlık gibi suçlardan hüküm giymiş kişiler, artık özel güvenlik görevlisi olamayacak.
***
Baskıyı artır, Meclis’ten onaylat -Birgün-
Ülkede iktidar bloku tarafından yükselen saldırıların yanı sıra Meclis, rejimin hayatta kalma çabası için araçsallaştırıldı. Birçok düzenleme ile bir yandan ülke sorunları unutturulurken diğer yandan rejim gücüne güç katmaya çalışıyor.
Saray rejimi, son dönemde atadığı kayyumlarla, muhaliflere yönelik gözaltı ve tutuklamalarla, itiraz seslerini yükselten tüm kesimlere karşı konuşlandırdığı kolluk kuvvetleriyle, başta ekonomik kriz olmak üzere ülke sorunlarını unutturma çabası içerisinde. Toplumsal desteğini büyük oranda kaybeden iktidar bloku, yaptığı bu hamlelerle ömrünü uzatmaya çalışırken, Meclis’ten geçirdiği ve kamuoyuna servis ettiği düzenlemelerle de kendini güçlendirmeye çalışıyor. Önceki gün Meclis Genel Kurulu’ndan geçirilen, iç güvenlik düzenlemelerini içeren yasa teklifiyle iktidarın toplum içinde kontrol mekanizması olarak kullandığı bekçilere arama yetkisi verildi. Düzenlemeye göre, çarşı ve mahallelerde görev yapan bekçiler, durdurdukları kişilerin üzerinde veya araçlarında silah bulunduğuna dair yeterli şüphe olması durumunda kişiyi dıştan elle arayabilecek. Araçların ise yalnızca dışarıdan görülebilir bölümleri kontrol edilebilecek. Daha önce Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından anayasaya uygun olmadığı gerekçesiyle iptal edilen arama yetkisi böylelikle yasalaşmış oldu. AYM’nin o dönem verdiği kararla, bekçilerin “Kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar önleyici tedbirleri almak” yetkisi de iptal edilmişti.(İSLAM İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI) Gerici politikalarını toplumun tamamına yaymaya çalışan rejim, Meclis aracılığıyla da kadınların hayatını hedef almaya devam ediyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ansızın bir gece İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ardından, Türkiye’nin İslam İşbirliği Örgütü Kadının İlerlemesi Teşkilatı’na katılımına ilişkin anlaşma ikinci kez Meclis’e getirildi. Tepkiler üzerine teklif bir kez daha geri çekildi. Kadınlar, için tüzükte yer alan “Erkeğin saygı duyulan eşi” ifadesinin “Erkeğin saygın ortağı” olarak değiştirilmesi de çok sayıda tepki çekti. Bu düzenlemenin, AKP’liler tarafından yeniden Meclis’e getirilmesi bekleniyor.(AJAN YASASI) Meclis aracılığıyla geçirilmeye çalışılan bir diğer düzenleme ise Etki Ajanlığı Yasası. Daha önce iki kez Meclis’e getirilen ve tepkiler sonrasında geri çekilen düzenlemenin, yapılacak değişiklikle tekrar sunulacağı öğrenildi. Önceki gün açıklama yapan AKP Milletvekili Özlem Zengin, “Ne olursa olsun düzenlemeyi geçireceğiz” ifadelerini kullandı. Muhalif gazetecileri ve aydınları susturmanın bir yolu olarak dikkat çeken Ajan Yasası, daha önce geçirilen Dezenformasyon Yasası’nın bir devamı olarak değerlendiriliyor. Dezenformasyon Yasası’nın 29. maddesinde yer alan "Halkı yanıltıcı bilgi yayma suçu” ile rejime karşı çıkan tüm kesimleri susturmaya çalışan iktidar, bu yasa ile birlikte "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" başlığı altında cadı avını genişletmeyi hedefliyor.
***
Kızılcık Şerbeti'nde olay başörtüsü sahnesi -Sözcü-
Kızılcık Şerbeti dizisinin yayınlanan son bölümünde bebeğe başörtüsü sahnesi sosyal medyada gündeme oturdu.(https://www.sozcu.com.tr/kizilcik-serbeti-nde-olay-basortusu-sahnesi-p106880)
Devlet tasarruf tedbirleri uyguluyor, Cumhurbaşkanı 2 bin kişiyle geziyor. DEVA Partisi lideri Ali Babacan, “İsraf sadece kamuda değil, fırsatı bulan ben de gideyim diyor. İktidara yakın sivil toplum kuruluşları da ihya ediliyor” diye ekledi.(https://www.sozcu.com.tr/erdogan-iklim-zirvesine-tam-1860-kisiyle-gitmis-p106895) ***
280 milyon TL böyle çöpe gitti -Deniz Ayhan/Sözcü-
2019’da Ziya Selçuk döneminde öğretmenler için yeniden tasarlanan önlükler tanıtılmıştı. 2023’te ise öğretmenlere önlük hediye edildi, kullanım ise zorunlu tutulmadı.(https://www.sozcu.com.tr/280-milyon-tl-boyle-cope-gitti-p106898)
***
AKP'li Bağcılar Belediyesi 2024 yılında dördüncü kez araç ihalesine çıktı -Cengiz Karagöz/Cumhuriyet-Bağcılar Belediyesi, 231 araç kiralama işi için ihaleye çıktı. İhaleyi AKP’ye yakınlığıyla bilinen Akmercan Turzim Taşımacılık İnşaat şirketi aldı. İhalenin bedeli 779 milyon 893 bin TL. Kiralanacak araçların arasında binek otomobil, 4x4 otomobil, hafif ticari kamyonet ve minibüs de var. Şirket 2010’dan bu yana çok sayıda kamu kurumundan 185 ihale aldı. İhalelerin sözleşme bedeli 7 milyar 270 milyon 523 bin TL. Belediye bu yıl dört kez araç kiralama ihalesine çıktı. 2024 yılında araç kiralama ihalelerinin yaklaşık maaliyetinin 2 milyar TL’ye yakın olduğu ifade ediliyor.(https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/akpli-bagcilar-belediyesi-2024-yilinda-dorduncu-kez-arac-ihalesine-2271773)
AB fonları da cemaatlere akmış -Veli Toprak/Sözcü-
Avrupa Birliği fonlarının AKP yandaşı dernek ve vakıflara aktarıldığı, tarikatların da bu fonlardan yararlandığı ortaya çıktı.CHP Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi Aysu Bankoğlu, “Yüz milyonlarca Euro hibenin dağıtıldığı fonların birçoğu AKP’ye yakın vakıf ve derneklere gidiyor” dedi. Proje başına 40-250 bin Euro ödendiğini belirten Bankoğlu, çarpıcı bir örnek verdi: “Mesela dijitalleşme projesi var. Yapay zekadan, söz ediyor ve fon parasını İlahiyatlar Derneği alıyor. Derneğin sayfasındaAli Erbaş ile Erdoğan’ın fotoğrafından başka bir şey yok.”
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmeleri RTÜK’e yöneltilen eleştirilerle geçti. CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı “Özellikle muhalif kanallara kesilen ceza son üç yılda 20 milyon 649 bin lira ama iktidara yakın havuz kanallar için kesilen ceza 324 bin 526 lira” derken, muhalefet vekilleri bu tabloda ceza almayan sabah kuşağı programlarına dikkat çekti.(https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/butce-gorusmelerinde-rtuk-cezalarina-tepki-muhalife-20-milyon-havuz-2271703)
Denizli'nin Tavas İlçesi Avdan Mahallesi'nde tarım arazilerini ve yaşam alanlarını korumak için mücadele eden yurttaşlar kazandı. Bölgede 3 milyon 764 bin 623 metrekarelik bir alan kömür madeni için acele kamulaştırıldı. Bölge halkı karara itiraz ederek dava açtı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise kararı iptal etti. Bu kararın, Türkiye’de emsal oluşturacak nitelikte bir adım olması bekleniyor.(https://www.birgun.net/haber/acele-kamulastirma-iptal-emsal-karar-578255)
***
(derleyen: mstfkrc)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder