Otele, Turizm Bakanlığı kaynaklarından 1,4 milyon euroyu bulan krediler bile verildi. Neden denetlenmediğini merak edenler, son olarak 2016’da otelde yapılan büyük tadilattan sonra da denetimin neden kâğıt üzerinde kaldığına kafa yoranlar akrabalık ilişkilerini araştırırlarsa ilginç sonuçlara ulaşabilirler.
İnsanlar çocuklarını kaybetti.
Tam 72 kişi, Adıyaman’da 6 Şubat depreminde yerle bir olan Grand İsias Otel’de hayatını kaybetti.
Küçücük bir kurtulma şansları bile olmadı.
O günden bugüne aileler, yakınları adalet için mücadele ediyor.
Bir daha olmasın diye, başkaları da aynı acıyı yaşamasın diye, kaybettikleri yakınlarından sonra bir küçük teselli bulabilmek için…
***
Ancak Türkiye’de işler böyle yürümüyor.
Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasından sonra ortaya çıkan yetki krizi de bunu açıkça gösterdi.
Bakanlık belediyeyi, belediye bakanlığı, savcılık il özel idaresini, il özel idaresi çalışanları bakanlık ve belediyeyi, tamamı itfaiyeyi, itfaiye de mevzuatı suçladı.
İnsanlar şaşkın bakakaldı.
Çünkü Türkiye’de işler böyle yürümez. Makamlardan mevkilerden yararlananlar, günü geldiğinde yapması gerekenlerin hesabını vermez.
Mevzuat öylesine çorbaya dönüştürülmüştür ve öylesine kolay “aşılabilir” yetki karmaşaları yaratılmıştır ki günü geldiğinde hesap soramazsınız.
***
İsias Otel, depremin simgelerinden.
Yakın zamanda, ailelerin büyük mücadelesi sonrasında açılan dava karara bağlandı.
Aralarında KKTC'li sporcuların da olduğu 72 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin davada, Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi, 6 sanığa 8 yıl 4 aydan, 18 yıl 5 ay 7 güne kadar değişen oranlarda hapis cezası verdi. Otelin sahibi Ahmet Bozkurt, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası aldı. Heyet, aynı suçtan Bozkurt'un oğlu Mehmet Fatih Bozkurt'a 17 yıl 4 ay 28 gün, mimar Erdem Yılmaz'a 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verdi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, aynı suçtan 16 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası verdiği sanık Hasan Aslan hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararının çıkarılmasına hükmetti.
Sanıklar Halil Bağcı, Mehmet Göncüoğlu'na da aynı suçtan 8 yıl dörder ay hapis cezası veren heyet, cezalarda iyi hal indirimi uyguladı.
Heyet, Ahmet Bozkurt'un eşi Ulviye ile çocukları Efe Bozkurt, Bilge Açık, Seda Zeren ve Şule Özbek'in beraatine karar verdi.
***
Bu dava biterken, depremden tam iki yıl sonra, dönemin belediye çalışanları hakkında da ayrı bir dava açıldı. Aileler, başından bu yana kamu görevlilerinin de hesap vermesini istiyordu. İddianamede, şüphelilerin proje, yapım ve iş bitimi aşamalarında yükümlülüklerini yerine getirmediği ve ihmalleri nedeniyle 72 kişinin hayatını kaybettiği ve 10 kişinin yaralandığı belirtildi.
Haklarında dava açılan sanıklar, savunmalarında yetkinin kendilerinde olmadığını belirttiler. Bir bölümü o dönemde görevde olmadığını söyledi.
***
İsias Otel’in hikâyesi artık biliniyor.
1990’ların başında Bozkurt ailesi tarafından apartman olarak inşa edilen bina, sonraki yıllarda otele dönüştürüldü.
Konut olarak planlanan yapının işlevi 2001’de İsias Otelcilik Turizm ve Taşımacılık İnşaat Ticaret Sanayi Anonim Şirketinin kurulmasıyla değiştirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığından İşletme Belgeli konaklama tesisindeki oda sayısı 37’den 2005’te 66 odaya, otelin kapasitesi ise 132 yatağa yükseltildi.
Aslında binanın temeli 1991’de atılmıştı. Ancak bir işçinin ölümü nedeniyle bina yapılmadı. Kaba inşaat 10 yıl boyunca açıkta kaldı.
Zemin sıvılaşmasının olduğu alanda yeni bir inceleme yapılmadan bina otele dönüştürüldü. Zaten depremden sonra yapılan incelemede de kolonların kesildiği, çimentosunda ince kum, deniz kumu saptandığı anlaşıldı.
***
Ancak meselenin bununla sınırlı olmadığı ortaya çıktı.
İnsanın aklına ister istemez, İsias’ın otel ruhsatı almasından 24 yıl sonra Grand Kartal Otel’de çıkan yangın geliyor.
Zira Türkiye’de bütün felaketler birbirine benziyor.
Dosyaya giren, üzerinde durulmayan mühim bir belge var.
İsias Otel için, 15 Şubat 2001’de, binanın otele dönüştürülmesi başvurusu yapılmış.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na gönderilen yazıda, otel ruhsatı verilmesi talep edilirken, şu ifadeler kullanılmış:
…1993 yılında Adıyaman Belediye Başkanlığı'na ilgili projeler verilmiş, ruhsat alınarak inşaat yüzde 50 seviyede tamamlanmıs olup ruhsatlı projelerine tamamen uyulmus, sonuç olarak mevzuat açısından problemi bulunmamaktadır…
ISIAS Palace Otel, dört yıldızlı otel kategorisine girecek şekilde pianlanmıştır. Tesisin yatak katları ve yatak odalarının, banyoların özellikleri ile, ortak mekan olarak adlandırılan reception, lobby, restaurantlar, Mutfak ve yemek hazırlama bölümleri, barlar, toplantı odaları, cafeterya ve tesisat katları olarak nitelenen kazan dairesi, elektrik kumanda odası, klima santral bölümü, rezerv su depoları, soğuk oda ve depolar, personel soyunma, duş ve wc’leri, personel yemek ve dinlenme salonları gibi mekanların gerek düzenlenişi ve gerekse büyüklükleri, böyle bir tesisin T. С. Turizm Bakanlığı'nın ilgili yönetmelik hükümlerine göre "Dört Yildızlı Oteller" kategorisinde sahip olması gereken şartları sağlamaktadır.
Yapı statik hesapları 2. derecede deprem bölgesi olmasına rağmen 1. derecede deprem bölgesi yönetmeliğine uygun çözülmüştür.
***
İddialı beyanlar.
Bölgenin 2. Derecede deprem bölgesi olmasına rağmen 1. Derecede deprem bölgesi önlemlerinin alındığı bile öne sürülmüş.
O dönemde ruhsatlandırmayı belediye yapıyor ancak otel iznini Turizm Bakanlığı veriyor. Bakanlığın ruhsatı iptal etme, otel izni vermeme yetkileri bulunuyor.
Böyle bir başvurudan sonra bir inceleme yapılması ya da yaptırılması, belediyeden ya da ilgili yerlerden araştırma talep edilmesi beklenir değil mi?
Nitekim bir inceleme raporu da hazırlanmış.
Ancak ne gariptir ki aynı günde… Başvurunun yapıldığı 15 Şubat 2001’de inceleme raporu da tamamlanmış.
Şöyle deniyor raporda:
“Girişimcinin Bakanlığımıza 15.02.2001 tarih ve 8052 sayıyla intikal eden dilekçesi ekinde gönderilen belgeler "Turizm Tesisleri Yönetmeliği" ile "Turizm Tesisleri Yönetmeliğinin Uygulanmasına Dair 2000/1 Nolu Tebliğ" hükümleri çerçevesinde incelenmiştir.
Yapılan İncelemede;
- Tesise; Turizm Yatırımı Belgesi talebinde bulunulduğu, dosya muhteviyatında yapılan incelemede: başvuru ekinde gönderilen belgeler Yönetmeliğin 5. maddesi kapsamında istenen belgeler olup, taahhüt edilen bilgiler açısından 4 Yıldızlı Otel şartlarını sağlar nitelikte olduğu, hususu tespit edilmiştir. Yukarıda belirtilen husus dikkate alinarak, tesise; 4 Yıldızlı Otel Turizm Yatırımı Belgesi verilmesi hususu, bilgi ve olurlarınıza arz olunur.”
***
Bürokrasiden sürekli şikâyet edilen bir ülkede göz yaşartıcı bir hız…
Ama hız bununla da sınırlı değil…
Bakanlık bürokratları, İşletmeler Genel Müdürlüğü’nden gönderilen, ekince inceleme raporu bulunan yazıyı alır almaz, hemen aynı gün değerlendirmeye aldı ve onay verdi.
Artık İsias, dört yıldızlı bir oteldi.
***
Ne kadar tanıdık değil mi?
Ancak o dönemin sorumlularına soran yok.
Yok zira aynı denetimsizlik 2001’den sonra da devam etti.
Otelin kapasitesi arttı, kâğıt üzerinde yapılan denetim dışında denetim yapılmadı.
Otele, Turizm Bakanlığı kaynaklarından 1,4 milyon euroyu bulan krediler bile verildi.
Nasıl kullanıldığı, ne yapıldığı denetlenmedi.
Neden denetlenmediğini merak edenler, son olarak 2016’da otelde yapılan büyük tadilattan sonra da denetimin neden kâğıt üzerinde kaldığına kafa yoranlar akrabalık ilişkilerini araştırırlarsa ilginç sonuçlara ulaşabilirler.
Türkiye’de zaman geçiyor ancak felaketler de hikayeler de aynı…
İşte bu nedenle isteniyor adalet…
Gökçer Tahincioğlu / T-24
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder