GÜNDEM -4 Haziran 2025-

İnfaz paketi Meclis'te kabul edildi: Tekliften 8 madde çıkarıldı -T24-

Suça teşebbüs ve kasten yaralamada cezalar artıyor; hasta mahpuslara tahliye yolu açılıyor.

Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. AKP ve Yeni Yol Partisi'nin kabul edilen aynı mahiyetteki önergeleri doğrultusunda 12, 14, 15, 16, 17, 23, 24 ve 25. maddeler kanun teklifinden çıkarıldı.

Suça teşebbüs ve kasten yaralamaya yönelik hapis cezaları artırılıyor. Tehdit suçuyla etkin mücadele amaçlanıyor. Cezaların alt sınırı 2 ay olacak, üst sınır 7 yıla çıkarılıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç, hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen hasta mahpuslar cezasını konutunda çekebilecek. Özel infaz hükümlerinin kapsamı genişletiliyor ve 80 yaşını bitirmiş hükümlüler için konutta infaz düzenlemesine gidiliyor. Denetimli serbestliğin uygulanmasına ilişkin olarak belirli yükümlülükleri yerine getirmeyen hükümlüler, özel infaz usullerinden faydalanamayacak.

İcra ve İflas Kanunu'nda değişiklik

Kanunla, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı uyarınca İcra ve İflas Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Buna göre, istinaf ve temyiz yoluna başvuru ve incelemede, davanın açıldığı veya şikâyet başvurusunun yapıldığı parasal sınırlar esas alınacak. İstinaf ve temyize başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artışın, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmaması ve ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırların esas alınmasına yönelik hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Noterlik Kanunu'nda yapılan değişiklik

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda Noterlik Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, noterlere, sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hal ve hareketlerinin tespit edilmesi üzerine durumun niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre disiplin cezalarından biri verilecek.

Noterlere yönelik uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarma cezalarını gerektiren fiiller ayrı ayrı gösterilerek, hangi hallerde uygulanacakları hüküm altına alınıyor. Meslekten çıkarma hariç olmak üzere disiplin cezalarında, nitelik ve ağırlık itibarıyla hükümde belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunma hali de ilgili disiplin cezasını gerektirecek eylem olarak tanımlanıyor.

Kanun'daki "Eski cezaların etkisi" hükmünün başlığı, "Bir üst veya alt derece disiplin cezasının uygulanması ve zamanaşımı" olarak değiştiriliyor. Buna göre, hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen noterin bu cezanın kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren yeni bir fiil işlemesi halinde, bu fiil için Kanun'da öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanı uygulanacak.

İlk defa disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiil işleyen ve geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan notere, meslekten çıkarma cezasını gerektiren durumlar hariç olmak üzere, verilecek disiplin cezasından bir derece hafif olanı uygulanabilecek. Meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylemler hariç olmak üzere, disiplin soruşturmasını gerektiren eylemlerin öğrenilmesinden itibaren 3 yıl geçmiş olması halinde disiplin soruşturması açılamayacak, disiplin cezasını gerektiren eylemin işlendiği tarihten itibaren 5 yıl geçmiş olması halinde ise disiplin cezası verilemeyecek. Disiplin cezasını gerektiren eylemle ilgili olarak aynı zamanda ceza soruşturması veya kovuşturması açılmışsa ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süreleri uygulanacak. Disiplin Kurulu tarafından kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmekle ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacak.

Söz konusu düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla Kanun'un "Yasaklara aykırı harekette bulunmak" hükmü yürürlükten kaldırılıyor ve noterlikler ortak cari hesabına ilişkin ortak işlemlere ait gelir tutarının ortak hesaba yatırılacak kısmını süresi içinde yatırmayan noterlere yönelik cezada değişikliğe gidiliyor.

İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik

Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Buna göre, Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinde açılan ve Kanun'da belirtilen şartları taşıyıp duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davalar ile istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesinde, davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak.

Suça teşebbüs ve kasten yaralamaya yönelik hapis cezaları artırılıyor

Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikle, suça teşebbüs halinde faile ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları yerine verilecek süreli hapis cezasının alt ve üst sınırı artırılıyor. Buna göre, suça teşebbüs halinde faile, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre ağırlaştırılmış müebbet yerine 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilirken, bu süre 14 yıldan 21 yıla kadar; müebbet yerine 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören hükümdeki süre ise 10 yıldan 18 yıla kadar şeklinde düzenleniyor.

Kasten yaralama suçuna ilişkin hapis cezası sürelerinde de artışa gidiliyor. Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye yönelik hapis cezasının alt sınırı 1 yıldan, 1 yıl 6 aya çıkarılıyor. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine hükmolunacak 4 aydan 1 yıla kadar olan hapis cezası ise 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar şeklinde değiştiriliyor. Suçun kadına karşı işlenmesi halinde verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 9 aya yükseltiliyor.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamaya neden olan kasten yaralamaya yönelik hapis cezaları da artırılıyor. Buna göre, kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 yıldan 4 yıla; kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre uygulanacak hapis cezasının alt sınırı ise 5 yıldan 6 yıla çıkarılıyor.

Kasten yaralama fiili, mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olması halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 5 yıldan 6 yıla; fiilin vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre verilecek hapis cezasının alt sınırı ise 8 yıldan 9 yıla yükseltiliyor.

Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse verilecek hapis cezasının alt ve üst sınırı 8 yıldan 12 yıla kadar yerine, 10 yıldan 14 yıla kadar şeklinde değiştiriliyor. Vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olan kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmesi halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 12 yıldan 14 yıla çıkarılıyor.

Tehdit suçuyla etkin mücadele amaçlanıyor

Kanunla tehdit suçuyla daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amaçlanıyor. Buna göre, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte, mağdurun şikayeti üzerine verilecek hapis cezasının alt sınırı 2 ay olacak.

Tehdidin silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle; birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde hükmolunacak hapis cezasının üst sınırı 5 yıldan 7 yıla çıkarılıyor.

Trafik güvenliğini tehlikeye sokanlara yönelik hapis cezaları artırılıyor

Trafik güvenliğini tehlikeye sokanlara yönelik cezalar da artırılıyor. Buna göre, kara, deniz, hava veya demir yolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edenlere verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya; alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullananlara uygulanacak hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 6 aya yükseltiliyor.

Hasta mahpuslara tahliye yolu

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç, ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenler, cezasını konutunda çekebilecek.

Denetimli serbestlik

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a göre, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli bir hükümlünün, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için 5 günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini cezaevinde geçirmiş olması gerekecek.

İkinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkanı getirilecek. Bu kapsamda, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacak.

İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 39 yılının, müebbet hapis cezasının 33 yılının, birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 32 yılının, süreli hapis cezasının üçte ikisinin infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda koşullu salıverilmeden yararlanacak.

Özel infaz düzenlemeleri

Kanunla, özel infaz hükümlerinin kapsamı genişletiliyor ve 80 yaşını bitirmiş hükümlüler için konutta infaz düzenlemesine gidiliyor.

İnfaz hakimi, hükümlünün talebi üzerine, kasten işlenen suçlarda toplam 3, taksirle öldürme suçu hariç olmak üzere taksirle işlenen suçlarda ise toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasının; her hafta cuma günleri saat 19.00'da girmek ve pazar günleri aynı saatte çıkmak suretiyle hafta sonları; hafta sonları hariç her gün saat 19.00'da girmek ve ertesi gün saat 07.00'de çıkmak suretiyle geceleri ceza infaz kurumlarında çektirilmesine karar verebilecek. İnfaz usulü, hükümlünün iş yaşamı ve ailevi durumu ile ceza infaz kurumlarının düzen ve işleyişine göre ceza infaz kurumu tarafından süresi aynı olmak koşuluyla hafta içi günlerde de uygulanabilecek.

Mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere; kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 3 yıl, 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 4 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 5 yıl, 80 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 6 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç olmak üzere, hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden, ilgili hükümde belirlenen usule göre, maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.

Mahkumun durumu Cumhuriyet Başsavcılığınca birer yıllık dönemlerde belirlenen usule göre incelettirilecek. İnceleme sonuçlarına göre hükümlünün iyileştiğinin tespit edilmesi halinde infaz hakimi, cezanın konutta çektirilmesine dair kararı kaldıracak. Mahkum, denetimli serbestlik müdürlüğü ve bulunduğu yer kolluk makamlarınca izlenecek. Toplam cezası 10 yıldan fazla olan hükümlülerin elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibi zorunlu olacak. Bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde cezanın konutunda çektirilmesine dair karar infaz hakimliğince kaldırılacak.

Doğurduğu tarihten itibaren 6 ay geçen ve toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan ya da adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlü kadınların cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek. Cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesine karar verilenler hakkında, tabi oldukları infaz rejimine göre koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı hükümleri uygulanacak.

Denetimli serbestliğin uygulanmasına ilişkin olarak belirli yükümlülükleri yerine getirmeyen hükümlüler, özel infaz usullerinden faydalanamayacak.

İkinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilebilme imkanı tanınmasına yönelik olarak yapılması öngörülen değişikliğe uyum düzenlemesine gidiliyor.

Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmek için koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmeleri gereken sürenin en az onda birini geçirmesini zorunlu kılan hüküm, bunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen suçlar için uygulanmayacak.

Hakimler ve Savcılar Kurulu’na yönelik düzenlemeler

Kanunla, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor.

Buna göre, iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapılması halinde dahi, halin bütün şartlarına göre anılan sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması halinde işin yapıldığı yer hukukunun işin yapıldığı sırada uygulamak zorunda olduğu hükümleri hariç olmak üzere, hakimin takdir yetkisi kapsamında iş sözleşmesiyle belirlenen hukuk yerine iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili olan hukukun uygulanabilmesine imkan tanınıyor.

Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, yüksek mahkeme üyeliğinden seçilenlerden Kurul üyeliği sona erenler, herhangi bir işleme gerek olmaksızın ve boş kadro şartı aranmaksızın kalan görev süresini tamamlamak üzere geldikleri yüksek mahkeme üyeliği görevine geri dönecek, boşalan ilk üye kadrosu kendilerine tahsis olunacak.

AKP’nin kabul edilen önergesiyle, yüksek mahkeme üyeliğine seçilmeyenler bakımından uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütlerin önüne geçilmesi amacıyla kanun teklifinin 27. maddesinde değişikliğe gidildi.

Buna göre, adli ve idari yargı hakim ve savcılığından seçilenlerden Kurul üyeliği herhangi bir sebeple sona erenler, Genel Kurul tarafından müktesepleri dikkate alınarak tercih ettikleri üç ayrı yerden birinde uygun görülecek bir göreve atanacak. Ancak görev süresini tamamlayanlardan, adli yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üyeler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üye Danıştay üyeliğine, boş kadro olup olmadığına bakılmaksızın Genel Kurul tarafından seçilebilecek. Boş kadro olmaması halinde ilk boşalan üye kadroları kendilerine tahsis olunacak.

Seçim veya atama işlemleri, Kurul üyeliğinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılacak. Seçim veya atama işlemi yapılıncaya kadar ilgililer izinli sayılacak ve Kurul üyeliği özlük haklarından yararlanmaya devam edecek.

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, senetle ispat zorunluluğu ve senede karşı tanıkla ispat yasağına ilişkin hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı; istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, temyiz edilemeyen kararlar ile temyiz incelemesi ve duruşmasına yönelik hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınacak.

AKP ve Yeni Yol Partisinin kabul edilen aynı mahiyetteki önergeleri doğrultusunda 12, 14, 15, 16, 17, 23, 24 ve 25. maddeler kanun teklifinden çıkarıldı.

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından yapılan oylamada, kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Teklifin kabul edilmesinin ardından Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ, milletvekillerinin yaklaşan Kurban Bayramı'nı tebrik ederek, alınan karar gereğince 11 Haziran Çarşamba günü saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.

                                                           ***

Filenin Sultanları, Milletler Ligi'ne galibiyetle başladı -T24-


Fransa'yı 3-1 mağlup eden Filenin Sultanları, 2025 Milletler Ligi'ne galibiyetle başladı. 
(
https://t24.com.tr/haber/filenin-sultanlari-milletler-ligi-ne-galibiyetle-basladi,1243068)                                    ***

İmamoğlu'ndan İBB operasyonundaki sevk görüntülerine sert tepki: Yarına kalır ama yanınıza kalmaz, bu yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz!-T24-

İmamoğlu'nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Yarına kalır ama yanınıza kalmaz. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarımızı, bürokratlarımızı bir iftiracının sözleriyle sabahın köründe ev baskınıyla gözaltına alan, savaş suçlusu gibi dizip çekim yapıp basına servis edenler, bu yaptığınız rezilliği bu millet unutmayacak. Vicdandan, ahlaktan, hukuktan yoksun bu yaptıklarınızın hesabını er ya da geç hukuk önünde vereceksiniz." (https://t24.com.tr/haber/imamoglu-ndan-ibb-operasyonundaki-sevk-goruntulerine-sert-tepki-yarina-kalir-ama-yaniniza-kalmaz-bu-yaptiklarinizin-hesabini-vereceksiniz-,1243040)
                                                                     ***
bianet editörü Tuğçe Yılmaz adliyeye sevk edildi -Birgün-

İstanbul Kadıköy'de Genel Bilgi Taraması (GBT) sırasında polis tarafından gözaltına alınan bianet editörü Tuğçe Yılmaz, adliye sevk edildi.

İstanbul'daki Kadıköy İskelesi’nde GBT sırasında gözaltına alınan bianet Editörü Tuğçe Yılmaz, Çağlyan'da bulunan İstanbul Adliye'ne sevk edildi. Tuğçe Yılmaz, dün akşam saatlerinde Kadıköy İskelesi’nde Genel Bilgi Taraması (GBT) sırasında polis tarafından gözaltına alınarak ifadesi alınmak üzere Kadıköy İskele Polis Karakolu’na götürüldü.Gece boyunca karakolda tutulan ve bu sabah Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen Yılmaz'ın savcılık ifadesinin alınması bekleniyor. bianet Genel Yayın Yönetmeni Murat İnceoğlu ve Proje Danışmanı Nadire Mater, Yılmaz için adliyeye geldi. bianet'in aktardığına göre; Yılmaz hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi kapsamında işlem yapılacağı öğrenildi. Ancak dosya içeriğini Yılmaz'ın avukatının görmesine izin verilmedi.

                                                               ***

Cemil Tugay'a Ankara kapıları açıldı: İşçilerle değil, Bakanla masaya oturdu -soL-

Grevdeki işçiler İzBB Başkanı Cemil Tugay'ı bugün bir kez daha toplu sözleşme masasına davet etti. Tugay, "CHP'nin altını oyuyorlar" dediği işçilerle masaya oturmadı, Ankara yolunu tuttu, AKP hükümetinin Ulaştırma Bakanını ziyaret etti. (https://haber.sol.org.tr/haber/cemil-tugaya-ankara-kapilari-acildi-iscilerle-degil-bakanla-masaya-oturdu-398789)

                                                                         ***
Maaş zamlarını %15’e çektiler -Erdoğan Süzer/Sözcü-
Mayıs enflasyonu %1.53, yıllık enflasyon %35 çıktı. Beklentinin altında kaldı. TÜİK aynı indirimi bu ay da yaparsa emekliye %16, memura %15 sefalet zammı verilecek.(https://www.sozcu.com.tr/maas-zamlarini-15-e-cektiler-p180609)

                                                                   ***
Havalimanı maliyeti 19 kat arttı -Mustafa Bildircin/Birgün-

“Malatya’ya müjde” açıklamasıyla ihale edilen Havalimanı Yeni Terminal Binası’nın maliyeti öngörüleni 19 kat aştı. Tamamlanamaması nedeniyle “Hayal icraat” olarak nitelendirilen terminal binasının 194,3 milyon TL olarak açıklanan maliyeti 3,7 milyar TL’ye fırladı. 
(
UÇAN KAMU KAYNAĞI)

Bir türlü tamamlanamayan Malatya Havalimanı Yeni Terminal Binası’nın yapım maliyetinde yaşanan artış, dönemlere göre şöyle sıralandı: • Aralık 2020: 194,3 milyon TL, • Ekim 2021: 256 milyon TL, • Ocak 2023: 750 milyon TL, • Ekim 2023: 1 milyar TL, • Mayıs 2025: 3,7 milyar TL  (https://www.birgun.net/haber/havalimani-maliyeti-19-kat-artti-628198)

                                                                 ***

İncelemeler tamamlandı: Gazprom Türkiye’de planladığı büyük yatırımdan vazgeçti!-Cumhuriyet-
Gazprom’un Türkiye’de kurmayı planladığı doğalgaz merkezi projesi iptal edildi. Şirket, uzun süren değerlendirmelerin ardından projeyi rafa kaldırdı. Bu gelişme enerji sektöründe önemli bir değişimin işareti olarak görülüyor.(https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/incelemeler-tamamlandi-gazprom-turkiye-de-planladigi-buyuk-yatirimdan-vazgecti-2406773)

                                                                            ***
Teğmenler için mahkemeden ilk karar -Sözcü-
Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninde gerçekleşen kılıçlı yemin ve atılan 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganları nedeniyle TSK'dan ihraç edilen teğmenler hakkında mahkemeden ilk karar geldi. Teğmenlerin 'ihraç işleminde yürütmenin durdurulması' için açtığı dava mahkeme tarafından reddedildi.(https://www.sozcu.com.tr/tegmenler-icin-mahkemeden-ilk-karar-p180555)
           
                                                                      ***
İktidar buğdayda düşük rakamı sessiz sedasız ‘basın açıklaması’ ile duyurdu: Çiftçiye yine hüsran -Mustafa Çakır/Cumhuriyet-
İktidar, çiftçinin beklentisini karşılamayan buğday alım fiyatını sessiz sedasız, yazılı açıklamayla duyurdu. Alım fiyatı hem maliyetin altında kaldı hem de makarnalık ile ekmeklik buğday için aynı açıklandı. Önümüzdeki yıl verilecek destek ise bu yıl verilecekmiş gibi duyuruldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamada, hububat hasadının mayıs ayında lokal olarak başladığı, bugün itibariyle ülke genelinde yaklaşık yüzde 2 seviyelerinde olduğu belirtildi. Hasadını yapan üreticilere depolama olanağı sağlamak amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından 12 Mayıs’tan itibaren üreticilerin ÇKS’de kayıtlı buğday ve arpa ürünlerinin taahhütname karşılığı teslim alınmaya başlandığı bildirildi. TMO’nun, 600’ün üzerindeki noktada hububat alımı yapacağına işaret edilerek, 2025 yılı TMO hububat alım fiyatları ton başına şöyle açıklandı:  Makarnalık buğdayda 13 bin 500 TL, ekmeklik buğdayda 13 bin 500 TL, arpada 11 bin TL. Açıklamada, önceki yıllarda uygulanan mazot-gübre desteğinin, yeni destekleme modelinde “temel destek” ve üretim planlamasına uyulursa “planlı üretim desteği” olarak uygulanacağı bildirildi. Sertifikalı tohum kullananlar için ek desteğin, yeni modelde de aynı şekilde verileceği kaydedildi. Açıklanan fiyatlara ek olarak üreticilere temel destek, planlı üretim desteği ve sertifikalı tohum kullanım desteği olmak üzere (ortalama verim dikkate alınarak) ton başına toplam 2 bin 520 TL destek ödemesi yapılacağı belirtildi. Böylece desteklerle birlikte üreticilerin eline toplamda, ekmeklik ve makarnalık buğday için 16 bin 20 TL/ton, arpa için ise 13 bin 520 TL/ton geçmiş olacağı kaydedildi. Ürün bedeli ödemelerinin, ürün teslimatının ardından 30 gün içerisinde üreticilerin banka hesaplarına yatırılacağı dile getirildi.  (MALİYETİN ALTINDA) Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, ilk defa ekmeklik ve makarnalık buğday fiyatlarının eşitlendiğini söyledi. Normalde makarnalık buğdayda alım fiyatının fazla, ekmeklik buğdayda düşük olduğuna işaret eden Suiçmez, “Bu yıl buğdayda 18 milyon ton civarlarında rekolte bekleniyor. 20 milyon tonun altında olduğunda buğdayda yetersizlik gündeme gelecek. Yetersiz destekler ve iklimin de etkisi ile rekolte azılışı var” dedi. Suiçmez, kuru alanda üretim yapan üreticilerin zarar edeceklerini, sulu alanda üretim yapan üreticilerin de ancak maliyetlerini kurtarabileceklerini söyledi.(19 LİRA OLMALIYDI) Suiçmez, kendi analizlerine göre maliyetin 16 lira olduğunu, alım fiyatının da 19 lira olarak açıklanması gerektiğini, oysa 13.5 lirada kaldığını vurguladı. (‘ALGI YÖNETİMİ’) Buğdayda bu yıl 3 yıllık planlamaya geçildiği için 2026’da ödenecek desteğin de rakamın içine “giydirildiğine” işaret eden Suiçmez, şöyle devam etti: “Enflasyonun sürekli artığı bir ortamda buğdayda verilen fiyatlar üretici için sorun. 2026’da ödenecek desteğin de bunun içine katılması ise sadece algı yönetimi. Üreticiyi korumak yerine yine yurtdışından buğday getirecek olan ithalatçı, tüccar, sanayicilerin beklentisini karşılayan bir fiyat gündeme geldi. Piyasada daha yüksek rakam olduğundan TMO bu rakamı hiç açıklamasa da olurdu.” Suiçmez, açıklanan rakamın enflasyonun altında olduğunu, yine dışarıdan buğday ithal edilmek zorunda kalınacağını vurguladı. Rakamın “çiftçilerin tarlasını ekmeme” kararı almasını gündeme getireceğini belirten Suiçmez, bunun da “dışa bağımlılığın bilerek devam ettirilmesi” anlamına geldiğini kaydetti. (‘ALLAYIP PULLUYORLAR’) Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı Hüseyin Demirtaş, tarlayı kiralayan bir üreticinin bu fiyattan kâr edemeyeceğini söyledi. Ton başına 2 bin 520 lira desteğin de bir yıl sonra ödendiğine işaret eden Demirtaş, “16 bin 20 lirayı hemen ödese üretici üretimden çekilmez. Ancak bunu bir yıl sonra verecekler. Şimdi allayıp pullayıp açıklıyorlar. Bu zaten çiftçinin hakkı. Bir yıl sonra ödenecek destek, destek sayılmaz. Bir yıl sonra zaten bu paranın değeri düşecek. TMO fazlasıyla ithalat yaptı. Depolar dolu. Umarım buğday çiftçinin elinde kalmaz” dedi.(CHP'DEN 4 ÖNERİ: ‘DERHAL REVİZE EDİLSİN’) CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, acilen yapılması gerekenleri sıraladı. Buğday alım fiyatının güncel üretim maliyetleri ve çiftçinin insanca yaşayabileceği bir gelir seviyesi dikkate alınarak derhal revize edilmesini isteyen Adem, şunları kaydetti: “TMO’nun çiftçiden doğrudan ve hızlı şekilde ürün almasını sağlayacak etkin bir alım süreci uygulanmalıdır. Çiftçimize mazot, gübre ve tohumda doğrudan destek verilmelidir. Tarımsal destekler zamanında ve tam olarak ödenmelidir. Buğday tarlalarında yükselen sessiz çığlık duyulmadan, ne kırsalda kalkınma sağlanabilir ne de sofralara bereket gelir.”

                                                   ***

İktidar firmalar tarafından yapılacak santraller için kararlar yayınladı: Şirket santralleri için kamulaştırma -Mustafa Çakır/Cumhuriyet-

İktidar “acele kamulaştırmayı” gelenek haline getirdi. Bu kez de şirketlerin kuracakları santraller için “acele kamulaştırma” kararları çıkarıldı.

Aslında istisnai bir uygulama olması gereken “acele kamulaştırma” iktidar tarafından yoğun olarak kullanılıyor. Artık kamulaştırmaların önemli bir bölümü “acele kamulaştırma” olarak yapılıyor. Oysa “acele kamulaştırma” için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekiyor.Kamulaştırma Yasası’na göre, “Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda” ancak “acele kamulaştırma” yapılabiliyor. İktidar, yasadaki bu düzenlemeye dayanarak dün yine “acele kamulaştırma” kararları yayınladı. Buna göre, aralarında şirketler tarafından yapılacak santrallerin de bulunduğu tesisler, kül depolama alanları ile enerji iletim hatları için “aceleme kamulaştırma” kararları çıkarıldı. Kararlara göre, yapılacak “acele kamulaştırmalar” şöyle:(HES, GES VE RES) - Bozçakır HES üretim tesisinin yapımı amacıyla Ankara Polatlı Sarıoba’da bulunan taşınmazlar EPDK tarafından acele kamulaştırılacak.  - SeyyidBattalGazi-1 ile SeyyidBattalGazi-2 GES elektrik üretim tesislerinin yapımı amacıyla Malatya Arapgir Kaynak’taki taşınmazlar EPDK tarafından acele kamulaştırılacak. - Niğde Merkez EDT GES elektrik üretim tesisinin yapımı için Niğde Merkez Edikli’deki taşınmazlar EPDK tarafından acele kamulaştırılacak.  - İpektepe RES elektrik üretim tesisinin kapasite artışının sağlanması amacıyla Ağrı Diyadin Yeniçadır ile Satıcılar’daki taşınmazlar EPDK tarafından acele kamulaştırılacak. - Sorgun RES elektrik üretim tesisinin yapımı için Yozgat Sorgun Gevrek’teki taşınmazlar EPDK tarafından acele kamulaştırılacak.  - Çan-2 Termik Santrali Elektrik Üretim Tesisi’ne ait kül depolama alanının yapımı amacıyla Çanakkale Çan, Bahadırlı, Yayaköy’deki taşınmazlar EPDK tarafından acele kamulaştırılacak.  - Bunların dışında Çorum-1 RES ile Mihalıççık GES enerji iletim hatlarının yapımı amacıyla da Türkiye Elektrik İletim AŞ tarafından acele kamulaştırmalar yapılacak.

                                                      ***

Trabzon sel felaketiyle boğuşurken AKP'li başkan Amsterdam'da horon tepti -Sözcü-
Trabzon dün günboyu yağan yağmur nedeniyle sel felaketi ile karşı karşıya kaldı. Kenti teslim alan yağmur suları nedeniyle ev ve işyerlerini sular bastı, yollar kapandı. Şehir belediyenin yardımını beklerken AKP'li başkan Ahmet Metin Genç'in Hollanda'da horon teperken çekilen fotoğrafları büyük tepkiye neden oldu.(https://www.sozcu.com.tr/trabzon-sel-felaketiyle-bogusurken-akp-li-baskan-amsterdam-da-horon-tepti-p180622)

                                                                      ***
Liyakat değil hakaret -Mustafa Bildircin/Birgün-
2020 yılında CHP ve İYİ Parti liderlerine hakaret eden bürokratın Nükleer Düzenleme Kurulu’na Başkan Yardımcısı olarak atandığı ortaya çıktı.

AKP’lilere yönelik eleştiriler, “Hakaret” gerekçesiyle yargıya taşınırken muhalefete hakarete varan eleştiriler cezasızlık nedeniyle adeta serbest hale geldi. Muhalefet liderlerine ve siyasilere hakaret eden bazı bürokratlar, kısa sürede görevlerinde yükseldi.(HAKARET VE TEHDİT) BirGün’ün 2020 yılında gündeme getirdiği TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı da mükâfatlandırılan bürokratlar arasına ismini yazdırdı. Dönemin TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Bora Ülker, kariyerinde kısa sürede büyük bir ilerleme yaşadı.TEDAŞ Genel Müdür Yardımcısı Bora Ülker, 2020 yılında sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın İzmir’de camilerden Çav Bella isimli şarkının çalınmasına ilişkin açıklamasını Twitter hesabından, “Size Türk diyenin, size Müslüman diyenin alayını...” notu ile paylaştı. Ülker'in, dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuyla ilgili açıklamasıyla ilgili ise “Dikkat et komünist alçak. Camiye, ezana, bayrağa dokunursan vallahi canınıza, kanınıza dokunuruz. Billahi o camilerden sela dinlemekten yorulursunuz. Leşlerinizi bile kaldıramazsınız” ifadelerini kullandı. Ülker’in, kamuoyunda tepki çeken açıklamaları bunlarla da sınırlı kalmadı. Dönemin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i de bir açıklaması nedeniyle hedef alan Ülker, “Bu kadın yalancı. Ula korona, git görün ona” dedi.(BÜYÜK YÜKSELİŞ)  Muhalefet temsilcilerine ağza alınmayacak hakaretler eden Ülker, paylaşımlarından kısa süre sonra, vekaleten oturduğu TEDAŞ Genel Müdür Yardımcılığı koltuğuna, asaleten atandı. Ülker’in kariyerindeki yükselişin devam ettiği öğrenildi. Ülker, 3 Ocak 2025 tarihinde alınan karar kapsamında Nükleer Düzenleme Kurumu’nun Başkan Yardımcılığı koltuğuna oturdu.

                                                              ***

(derleyen: mstfkrc)

                                                                  


                         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

soL "Köşebaşı + Gündem" -27 Haziran 2025-

Bakırhan'dan Chatham House'da Kürt sorunu değerlendirmesi: 'İngiltere'nin özel bir konumu var' Chatham House’da konuşan ...