İktidarın 19 Mart hamlesi seçimsiz, sandıksız, muhalefetsiz bir rejim arzusunun yansıması oldu. İktidar bugüne dek soruşturmalardan ne turp bulabildi ne de ahtapot. Buna karşın Ergenekon ve Balyoz operasyonlarına benzer bir süreç işletiliyor. İBB’ye yönelik son dalga operasyonlarında gözaltına alınan 38 kişi dün kollarında polis ve tek sıra halinde adliyeye sevk edildi. Ortada bir iddianame dahi yokken servis edilen görüntüler operasyonların nasıl kriminalize edildiğini gözler önüne serdi.
19 Mart operasyonlarının üzerinden iki buçuk ay geçti. Bu süreçte halkı ikna edecek ne bir “turp” ne de “ahtapot” bulabilen iktidar İBB Davası’nı da muhalefeti susturmanın aparatı haline getirdi. Seçimsiz, sandıksız, muhalefetsiz bir rejim hayali kuran Saray yönetimi, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ile İBB operasyonlarını “baş düşman” kategorisine oturtarak kriminalize etmeye çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz haftalarda İBB operasyonları için sarf ettiği, “Ülke sınırlarını tehdit eder boyuta gelmiştir” şeklindeki sözleri de bu amacı gözler önüne seriyor.
Otoriterleşmenin dozunu her geçen gün artıran iktidarın, dalga dalga yürüttüğü operasyonların 5.’si geçtiğimiz hafta düzenledi. Aralarında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy, CHP PM üyesi Baki Aydöner ve eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun da yer aldığı 49 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, 38 kişi gözaltına alınmıştı. Dün ifadeleri alınan 38 kişi, sağlık kontrollerinin ardından İstanbul Adalet Sarayına sevk edildi. Halkın oyuyla seçilmiş belediye başkanları ile İBB bürokratlarının adliyeye sevkleri sırasında medyaya servis edilen görüntüler, rejimin geldiği boyutu gösterdi.
HÂLÂ ORTADA BİR İDDİANAME YOK
Adliyeye sevk edilenler, tıpkı darbe dönemlerinde olduğu gibi iki taraflarındaki polisler eşliğinde, tek sıra halinde götürüldü. Bir operasyon prodüksiyonu olarak servis edilen görüntüler aynı zamanda bugüne dek yaşananların da adeta özeti niteliğinde. İBB operasyonlarında bugüne dek 262 kişi gözaltına alındı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve sandık kurularak yapılan önseçimde yaklaşık 15 milyon oy alarak CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı seçilen Ekrem İmamoğlu, 19 Mart’ta gözaltına alındı, 4 gün sonra 23 Mart’ta da tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne kapatıldı. Aradan geçen iki buçuk aylık süreye rağmen, İmamoğlu aleyhine bir iddianame hazırlanmadı. İBB’ye dönük peş peşe 5 dalga operasyon yapıldı, tutuklamaların ardından yöneltilen onlarca suçlamaya rağmen, aradan geçen iki ay sonunda hâlâ bir iddianame hazırlanmadı.
Erdoğan “Turpun büyüğü heybede, ahtapotun kollarının nereye uzandığını göreceğiz” dese de bugüne dek halkı ikna edecek bir samut delile rastlanmadı. Kamuoyu yoklamalarına göre İmamoğlu’nun içeride tutulmasını haklı bulanların oranı yüzde 25 ile yüzde 30 bandına sıkıştı. Haksız bulanların ezici bir çoğunluğa oturduğu görüldü. Toplumu ikna edemeyeceğini gören Saray rejimi bu kez “itirafçı” avına çıktı. İktidarın baskı ve tehditle tutuklu bulunan bazı isimleri itirafçı olmaya zorladığı iddia edildi.
ETKİN PİŞMANLIK ZORLAMASI YAPILDI
Gizli tanık ifadeleriyle başlayan soruşturma "etkin pişmanlık" ifadeleriyle devam etti. İBB’ye yönelik soruşturmada "Çınar", "Ladin", "Meşe", "Doğan", "Şahin", "Kartal" kod adlı gizli tanıkların iddialarının ağırlıklı olarak yer alması, operasyonların siyasi olduğu eleştirisini yönelten muhalefetin, aynı şekilde yürütülen ve sonradan "kumpas" olduğu ortaya çıkan Ergenekon soruşturmalarıyla benzerlik kurmasına neden oldu. Gizli tanıkların dosyadaki beyanlarında doğrudan tanık oldukları olayları anlatmadıkları, "duydum", "düşünüyorum" şeklinde ifadeler kullanması eleştirileri güçlendirdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, soruşturmaya yönelik tepkilerinde sık sık "Meşe, Ladin, Çınar diye üç odundan yalancı şahit ve gizli tanık bulup iftira atıldığı" yönündeki eleştirileri dile getirdi.
∗∗∗
EKONOMİYİ DE FELÇ ETTİ
İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, yazar Semih Sakallı’nın hazırladığı, yönetmenliğini Eylem Tay’ın yaptığı “Ağır Bedel! 19 Mart Krizinin Bilançosu | Ekrem İmamoğlu Operasyonu Sonrası Ekonomi” belgeselini paylaştı.
Hazırlanan belgeselde, ekonomistler Erdal Sağlam, Kerim Rota, Serkan Özcan, Kamil Yılmaz, Ömer Rıfat Gencal, finansal piyasalar uzmanı İris Cibre, kentsel ve bölgesel ekonomist Özge Öner ve ekonomi profesörü Öner Günçavdı yer aldı. İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabından yapılan paylaşımda, “Turpun büyüğü diyeli dört ay oldu! Dananın kuyruğu diyeli iki ay oldu! Ahtapotun kolları diyeli bir ay oldu! Peki sonuç ne oldu? Bakın ekonomistler ne diyor yaşananlara” denildi.
19 Mart’ta şafak operasyonu ile başlayan sürecin ardından Borsa İstanbul iki kere devre kesiciye girdi, dolar, altın ve euro tarihi zirvesini gördü. Borsa hafta kapanışında da iki kere devre kesiciye girince ekonomi yönetimi, borsadaki işlemlere yasaklar ve teşvikleri bir arada uygulamaya alırken dövizdeki artışı ve borsadaki zararı Hazine’nin yaklaşık 55 milyar dolarını piyasaya sürerek kapatmaya çalıştı. Erdal Sağlam, bu tutuklama sürecinin adım adım geldiğini söyledi. Serkan Özcan belgeselde, “19 Mart darbesine gelinen süreçte iktidara yakın birçok siyasetçiden, yazardan bu operasyonların geleceğini biliyorduk” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Mart 2024 seçimlerinden sonra ekonomi programını çok daha sert uyguladığını söyleyen Semih Sakallı, “Mart 2024’ten sonra siyasette ciddi bir şok yaşanmadı. Bu da ekonomi için rahatlatıcı bir ortamdı. Ta ki 19 Mart’a kadar” diye konuştu.
Kerim Rota 19 Mart yaşanmasaydı iktidarın 2026’da enflasyonu 15-20 bandına indirebileceğini ancak bunun şu aşamada mümkün görünmediğini söyledi. Kamil Yılmaz ve İris Cibre de Mehmet Şimşek’in uygulamaya çalıştığı ekonomi programının işe yaramaya başladığını fakat 19 Mart kriziyle beraber resmin tamamen değiştiğini, ekonomik açıdan da kaosa yol açtığını vurguladı.
∗∗∗
SORUŞTURMADA SKANDAL SORULAR
İBB’ye yönelik soruşturma sürecinde gözaltına alınanlara ifadeleri sırasında, görevleri gereği yaptıkları işler ve bulundukları yerlere ilişkin sorular da yöneltilmesi dikkati çekti.
Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu’na, emniyet ifadesinde bazı isimler gösterilerek, GSM hatlarının bu kişilerle neden "ortak baz" verdiği soruldu. Kasapoğlu, gösterilen isimlerinin tamamının belediye çalışanı olduğuna işaret etti.
Üzerine kayıtlı araçla Ö.Y. adlı kişinin neden yurt dışına çıktığının da izahı istenen Kasapoğlu, Ö.Y’yi tanımadığını bildirdi ve sorulan tarihin, aracı satın almasından yaklaşık 15 ay öncesi olduğuna dikkati çekti. Kasapoğlu, "Sorunun neden sorulduğunu anlamadım" beyanını verdi.
Kamuran Ataç’a ise makam şoförlüğünü yaptığı İBB Danışmanlarından Yakup Öner ile 6 yılda 799 kez yaptığı telefon görüşmesi soruldu. Ataç, "Yakup Öner’in makam şoförü olmam vesilesiyle aramızda bu kadar çok görüşme olması normaldir" dedi.
"Yolsuzluk" iddialı soruşturmada tutuklandıktan sonra "etkin pişmanlık" kapsamında salıverilen reklamcı Eyüp Subaşı’nın ise ifadesinde, "Ekrem İmamoğlu’nun danışmanları ve bu usulsüz işler içerisinde yer alan belediye bürokratları ve çalışanları ‘sistem’ diye tabir edilen bir oluşumun içerisindedirler. Bu oluşumun amacı, Ekrem İmamoğlu’na seçim kazandırmak ve siyasi iktidar olmaktır" dediği kamuoyuna yansıdı.
Öte yandan İBB’ye yönelik 5’inci dalga operasyonu kapsamında gözaltına alınan Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’ya, iş insanı Aziz İhsan Aktaş’ın ‘Etkin pişmanlıktan’ yararlanarak verdiği ifadedeki beyanı soruldu. Çaykara’nın bütün suçlamaları reddederek etkin pişmanlıktan yararlanmak istemediği ve “Bahsi geçen bu suçlarla ve isimlerle hiçbir alakam yoktur. İfadeye çağrılsaydım seve seve gelirdim” dediği öğrenildi.
∗∗∗
5 DALGADA 262 GÖZALTI
Şu ana kadar gerçekleşen 5 ayrı operasyonda gözaltı ve tutuklama sayıları şöyle oldu:
• 19 Mart 2025 tarihinde başlatılan birinci dalga operasyonunda toplam 106 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 54’ü tutuklandı.
• 26 Nisandaki ikinci dalga operasyonunda toplam 52 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 30’u hakkında tutuklama talep edildi. Nöbetçi sulh ceza hâkimliği 18 kişinin tutuklanmasına, 12 kişinin ise adli kontrolle serbest bırakılmasına karar verdi.
• 20 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen üçüncü dalga operasyonunda gözaltına alınan 20 kişiden 13’ü tutuklandı. Altı kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, bir kişi ev hapsine alındı.
• 23 Mayıs’ta yapılan dördüncü dalga operasyonunda ise gözaltına alınan 46 kişiden 25’i tutuklandı.
• 31 Mayıs’taki 5. dalga operasyonda aralarında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin gözaltına alınmıştı.
• Son yerel seçimlerden bu yana gözaltına alınan CHP’li belediye başkanı sayısı 11’e yükseldi.
∗∗∗
İDDİALAR ÇÜRÜTÜLDÜ
Operasyonlara ilişkin İBB hesabından iddialara ilişkin “yalanlar ve gerçekler” paylaşımlarından bazıları şöyle:
• İDDİA: İmamoğlu’nun Florya konutu rüşvet merkezi oldu, 2 metrelik kasa bulundu, başka bir kasada 5 milyon çıktı.
YANIT: Orası, İPA’nın idari binasıdır. İddialar kasıtlıdır, görüntüler montajlanmıştır.
• İDDİA: İBB, iş insanı Mehmet İlhan Gülay’ı yaklaşık 10 milyon dolarlık taşınmazı, Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla bağış yapmaya zorladı. Süreci Yakup Öner, Buğra Gökçe ve Yavuz Erkut yönetti yalanı.
YANIT: Protokol, İBB Meclisi’nin 12 Ocak 2023 tarihli 2022/1511 ve 2022/1190 sayılı kararları doğrultusunda hazırlanmıştır.
• İDDİA: Dilek Kaya İmamoğlu, gözaltı akşamı 3,8 milyonluk lüks alışveriş yaptı, faturası İBB’den ödendi.
YANIT: İddia tamamen asılsızdır, yazanlara suç duyurusunda bulunuldu.
• İDDİA: İmamoğlu’nun geldiği otelden bavullarla para taşındı.
YANIT: Bavullarda para değil jammer (sinyal kesici) vardı.
∗∗∗
10 PUAN ÖNÜNDE
KONDA, mayıs ayı araştırmasının sonuçlarını paylaştı. Çalışmada, çarpıcı ayrıntılar yer aldı. Anket sonuçlarını köşesine taşıyan köşe yazarı Ertuğrul Özkök, Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP’nin kitlesindeki davranış değişikliklerini kaleme aldı. "KONDA verilerinde dikkat çeken kısım İmamoğlu ile Erdoğan arasındaki oy farkının 10 puana kadar çıkması oldu. İmamoğlu ile Erdoğan arasındaki 10 puan farkı geçen aydan bu yana değişmedi. İmamoğlu diyenler yüzde 40, Erdoğan diyenler yüzde 30.”
∗∗∗
DİPLOMA DA İPTAL EDİLDİ
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını da iptal etmişti. İmamoğlu diplomayı iptal etme kararı ile ilgili yetkinin sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’nda olduğunu savundu. İmamoğlu "Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır. Adalete, hukuka ve demokrasiye susamış milletimizin yürüyüşü durdurulamayacak" dedi. İmamoğlu "Bugün diplomanın iptali falan umurumda değil, artık bu ülkede herkesin kazanılmış tüm hakları tehlike altındadır" dedi.
BİRGÜN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder