Deprem müsameresi! -Vural Nasuhbeyoğlu/Evrensel-

Okulların depreme dayanıklılık bilgilerini paylaşmayan MEB, afet tatbikatı yaptı. Bursa MEM, kentteki okulların durumuna ilişkin ‘Ekonomik çıkarlar zarar görebilir' diyerek bilgi vermedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ‘13 Ekim Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü’ dolayısıyla yurt genelindeki okullarda tahliye tatbikatları yaptırdı. Bakan Yusuf Tekin “Afetlere karşı en büyük gücümüz bilgi, hazırlık ve dayanışmadır” derken okul binalarının depreme dayanıklılığı konusunda bilgi verilmiyor. Yurt genelinde 15 milyon 849 bin öğrencinin eğitim gördüğü tüm kamu okullarında deprem olmuş gibi öğrencilere ‘çök-kapan-tutun’ hareketi uygulatıldı. Tatbikatlarda öğrenci ve velilere ‘ev güvenliği, afet çantası hazırlığı, toplanma noktası’ belirleme ödevi de verildi. Ama kamu okul binaları depreme dayanıklı mı bilinmiyor.

81 ilden 3 il cevap verdi

Fotoğraf: Evrensel

Okullarda deprem tatbikatı yapılırken Eğitim-İş Sendikasının 1 ay önce 81 ilin il milli eğitim müdürlüklerinden istediği ‘Okullar depreme dayanıklı mı?​’ yazısına sadece 3 ilden cevap geldiği ortaya çıktı. Deprem riski altındaki Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü kentteki okulların durumuna ilişkin ‘Ekonomik çıkarlara zarar verebilir’ gerekçesiyle cevap veremeyeceğini yazdı. Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, MEB’in okulların depreme dayanıklılığına ilişkin en temel bilgileri kamuoyundan sakladığına dikkati çekerek “81 ile okulların depreme dayanıklılığı konusunda bilgi edinme başvurularına sadece Erzincan, Kastamonu ve Bursa’dan cevap geldi. Bunlar da bilgi bile değil aslında” dedi.  

Bursa’dan skandal cevap: Ekonomi zarar görür

Fotoğraf: Eğitim İş

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün cevap yazısının ise tam bir skandal olduğuna dikkat çeken Özbay “Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü kentteki okul binalarının depreme dayanıklılığına dair bilgileri paylaşmayı reddetti. Yazıda cevap verilmemesi ‘Ülkenin ekonomik çıkarlarına zarar verebilir, haksız rekabet doğurabilir, zamansız açıklama sakıncalı olabilir’ gibi gerekçelerle açıklandı. Bu yanıt sorumluluktan kaçma çabasıdır. Çocukların hangi binada, risk düzeyinde eğitim gördüğünün bilinmesi yaşam hakkının gereğidir. Ama cevapta öğrencilerin can güvenliği rant, ihale ve çıkar ilişkilerine tercih edilmiştir” tepkisini gösterdi.

‘Tek bir somut bilgi yok’

Kamuoyundan bilgi saklamanın görev suçu olduğuna işaret eden Özbay “Kastamonu İl Millî Eğitim Müdürlüğünün yanıtı ise ‘Mevzuat çerçevesinde çalışmalar sürüyor’ demekten ibaret. Erzincan İl Milli Eğitim Müdürlüğünün cevabında ise sadece yıkımına karar verilen okulların bilgisi paylaşıldı. Bu cevap yıllardır okullarımızın önemli bir kısmının depreme dayanıksız ve güçlendirilmediğini de göstermektedir” dedi. Özbay, hangi okulun riskli, hangisinin güvenli olduğu, hangi tarihte hangi raporun hazırlandığına dair tek bir somut bilgi paylaşılmadığına da dikkat çekti.

‘Okulların deprem kimlik kartı yok’

Türkiye genelinde binlerce okulun hâlâ deprem kimlik kartı bulunmadığını hatırlatan Özbay “Her okulun yapım yılı, taşıyıcı sistem özellikleri, zemin durumu, güçlendirme geçmişi ve mevcut risk düzeyini gösteren bu kartların açık biçimde paylaşılması gerekir. Çünkü bina kimlik kartları çocuklarımızın can güvenliğinin teminatıdır. Hangi binanın ne zaman yapıldığı, hangi yöntemle güçlendirildiği, hangi raporla ‘dayanıklı’ sayıldığı bilinmeden hiçbir güvenlik iddiası inandırıcı olamaz” diye konuştu.

‘Asıl tatbikatı MEB yapmalı’

Deprem ülkesinde yaşadığımızı ama öldürenin deprem, bina, kader değil denetimsizlik ve rant olduğuna vurgu yapan Özbay “Buna rağmen hâlâ ‘Her şey kontrol altında’ diyerek algı yaratmaya çalışmak, vicdanı değil koltuğu koruma gayretidir” dedi. Okullarda tatbikatı asıl sorumlu olan MEB’in yapması gerektiğinin altını çizen Özbay “MEB okulların durumuna ilişkin şeffaf veriler paylaşmalı. Sorumluluğunu yerine getirerek acil önlem alıp okulların güvenliğini sağlamalı. Bir yanda çocuklara ‘Bbilgi en büyük gücümüzdür’ denilirken, diğer yanda o çocukların hangi okulda, hangi risk düzeyinde eğitim aldığı halktan saklanıyorsa, ortada bilgi değil, inkar vardır. En güvenli olması gereken okulların, en büyük risk alanlarına dönüşmesine izin veremeyiz” ifadelerini kullanarak tüm illerde okul bazlı deprem performans raporlarının kamuoyuna açıklanmasını istedi.  

‘Güçlendirilen okullar çürük çıkmıştı’

Eğitim öğretim yılının başında Isparta’da güçlendirme yapıldığı söylenen 61 okuldan 9’unun aslında güçlendirilmediği ve üniversitelerin raporlarıyla depreme dayanıksız çıktığının belirlendiğini hatırlatan Özbay “Bu tablo çocuklarımızın güvenliğini, bilimi ve denetimi değil, yandaşı ve müteahhidi önceleyen bir düzenin sonucudur” dedi.

Bilgi verilmeyen Bursa risk altında

Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bilgi vermeyi reddettiği Bursa, Jeoloji Mühendisleri Odasının raporuna göre Kuzey Anadolu fay hattının etkisi altında. Yapılan araştırmalara göre şehir merkezinden geçen yeni bir fay hattının (7.3büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli olan Kayapa-Yenişehir fayı) keşfedilmiş. Rapora göre, ildeki zeminlerin sadece yaklaşık yüzde 41.5’inin ‘sağlam’ olduğunu, geri kalanının ise detaylı etüt gerektirdiğini veya yerleşime uygun olmadığını gösteriyor. Rapor, bu fay hatlarının varlığını ve zeminin yapısını vurgulayarak deprem riskini ortaya koyuyor.  

2023’te bine yakın okul kullanılamaz hale geldi

2023’te yaşanan 11 ili etkileyen depremlerde çok sayıda okul ya yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. Bu depremlerde Adana’da 5, Hatay’da 210, Maraş’ta 95, Osmaniye’de 31, Kilis’te 32, Adıyaman’da 205, Urfa’da 100, Diyarbakır’da 6, Malatya’da 70, Antep’te 61 okul yıkıldı veya ağır hasar alarak kullanılamaz hale geldi. 2020’de İzmir’de yaşanan depremin ardından ise 128 okul yıkıldı.

Vural Nasuhbeyoğlu/Evrensel


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

T-24 "Köşebaşı+ Gündem" -14 Ekim 2025 -

Gazeteci Hakan Tosun cinayetinde iddia: Sanık akrabası, güvenlik kamerası kayıtlarını "Bize lazım" diyerek almış. Gazeteci  Hakan ...