Mezopotamya uygarlıklarında devletin oluşum sürecindeki esaslı değişiklikleri gösteren Arslantepe Höyüğü, 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla dünya mirası listesine girdi.
Malatya'nın Battalgazi ilçesindeki Arslantepe Höyüğü, Türkiye'nin 19'uncu kültür varlığı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, milattan önce 4'üncü bin yıl boyunca Doğu Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarında devletin oluşum sürecine ve dönemin gelişmelerine tanıklık eden Arslantepe Höyüğü, çevrim içi düzenlenen 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla dünya mirası listesine girdi.
Arslantepe Höyüğü | Fotoğraf: KTB/AAArslantepe Höyüğü'nün UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilmesi kararında, kültürel gelenekler ve toplumsal değerlerin değişimi, hiyerarşi, sosyal farklılıklar ve ekonomik ayrıcalıklara dayanan sosyal ve siyasi sistemlerin ortaya çıkışına tanıklık etmesi gibi özellikleri etkili oldu.
Anıtsal mimari, idari, teknoloji ve sanat alanında dönemin iktidarına özgü gelişmelerine kaynaklık eden höyük, Mezopotamya ve çevresinde döneminin en kapsamlı kazılmış kamu komplekslerinin korunmuş örneklerinden biri olarak gösteriliyor.
Arslantepe Höyüğü | Fotoğraf: DHAAA'da yer alan habere göre Arslantepe Höyüğü'nün, Yakın Doğu'da ilk devlet toplumunun ortaya çıkışına tanıklık etmesi, bölge ekonomisini kontrol eden ve merkezi otorite uygulayan bir yönetimin ortaya çıkışına sahne olması gibi pek çok özelliği, dünya mirası listesine girmesinde komite tarafından dikkate alındı.
"TÜRKİYE'NİN BİR KÜLTÜR VARLIĞI DAHA DÜNYA MİRASI OLDU"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Twitter hesabından konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin bir kültür varlığı daha dünya mirası oldu. Arslantepe Höyüğü 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedildi. Hayırlı olsun." ifadesini kullandı.
EVRENSEL
Arslantepe/Vikipedi, özgür ansiklopedi
Arslantepe Höyüğü[not 1] veya Melid, Malatya'nın 7 km. kuzeydoğusunda yer alan bir arkeolojik yerleşimdir. Türkiye’deki en büyük höyüklerden biridir.[1] Höyük, Fırat üzerindeki Karakaya Baraj Gölü’nün batısındadır. Otuz metre yükseklikteki höyük MÖ 5 bin yıllarından MS 11. yüzyıla kadar iskan edilmiştir. Bölge MS 5. ve 6. yüzyıllarda bir Roma köyü olarak, daha sonra da Bizans nekropolü olarak kullanılmıştır.[2] Yerleşim alanı 200 x 120 metre boyutlarındadır.[3]
26 Temmuz 2021 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir.[4]
Kazılar
Bölgedeki kazılar Louis Delaporte başkanlığında bir Fransız ekip tarafından 1932 yılında başladı [1][5][6][7] ve özellikle Geç Hitit devri tabakalarında gerçekleştirildi. Kazı çalışmaları, Hitit İmparatorluğu'nun çöküşü ardından bölgede kurulan krallıklardan birinin başkentine ulaşmayı hedefliyordu. Daha sonra birkaç derin sondaj açılmışsa da esas düzenli kazılara 1961 yılında Roma La Sapienza Üniversitesi’nden bir grup tarafından başlandı. 1970'li yıllara kadar kazılar Alba Palmieri başkanlığında yürütüldü.[8][9] Günümüzde devam eden kazılar, Marcella Frangipane tarafından koordine edilmektedir.[10]Kazılarda bulunan iki aslan ve bir kral heykeli Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir.
Bulgular
Arslantepe'den silindirik mühür.
Kazılarda MÖ 3.600-3.500 yıllarından bir tapınak, MÖ 3.300-3.000 yıllarından bir saray, çok sayıda mühür ve ustalıkla yapılmış madeni eşyalar bulunmuştur. Tüm bu buluntular o tarihlerde yerleşimin, aristokratik siyasi, dini ve kültürel bir merkez olduğunu göstermektedir.[2] Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen eserler dışındaki buluntular Arslantepe Açık Hava Müzesi’nde sergilenmektedir.[11] Mühürler, yerleşimin bir ticari merkez olduğunu göstermesi açısından dikkat çekicidir.[12]
Yerleşim, iskan edildiği süre boyunca su kaynakları bol fakat Fırat taşkın sahasının dışında kalmaktaydı. Bu sayede tarım için çok uygun topraklara sahip olan yerleşim, yerel bir hakim sınıf tarafından yönetilmekteydi. Bu hakim sınıf hem politik, hem ekonomik hem de dini erki elinde tutuyordu.[2] Bu haliyle Anadolu’daki ilk şehir devleti olma özelliği taşımaktadır.[1]
MÖ 4. bin yılın sonlarında kerpiç anıtsal yapıların yer aldığı geniş bir kentsel alan höyüğün güney batı yamacına yayılmıştır. Bu anıtsal yapılarda çok sayıda mühür bulunması bu yapı kompleksinin yönetsel bir merkez olduğunu göstermektedir. Mühürler muhtemelen çeşitli malların depolanması ve nakliyesi sırasında kullanılmaktaydı ve yapı kompleksi bu haliyle bir saray ekonomisi merkezi olarak görülmektedir.[2]
Saray kompleksinde ayrıca arsenikli bakır alaşımlı, gümüş kakmalı kesici-delici silahlar bulunmuştur. Sarayın yakınında bulunan ve MÖ 2.900 olarak tarihlenen mezarın bir kral mezarı olduğu düşünülmektedir. Mezarda değerli ölü hediyeleri bulunmuş olup ayrıca mezarı kapatan taş kapak üzerinde kurban edilmiş dört genç insan cesedi bulunmuştur.[2]
Geç Uruk Dönemi (MÖ 3.400-3.200 ardından yerleşimde geniş çapta yangınlar olduğu anlaşılmaktadır. Bunun ardından, farklı kültürden halkların yerleştiği kentte Doğu Anadolu-Transkafkasya kültürel etkileri hakim olmuştur. Arkeolojik çalışmalarda elde edilen çanak-çömlekler ve yerleşim düzeni bunu göstermektedir. Yeni yerleşimcilerin büyük olasılıkla yarı göçebe küçük topluluklar olduğu düşünülmektedir.
Tarih
MÖ 2.700.-2.500 yıllarında kent, Suriye-Mezopotamya kültüründen koparak özgün bir kültürel yapı geliştirmiştir. MÖ 2 binden itibaren kent, genişleyen Hitit İmparatorluğu’nun etki alanına girmiştir.[2] Hitit Kralı I. Şuppiluliuma'nın[not 3] Mittani başkenti Washukanni'ye düzenlediği seferde üs olarak kullanılmıştır. Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünün ardından kurulan Geç Hitit krallıklarından biri olan Kammanu başkenti olmuştur. Bu tarihlerde, Asur belgelerinde kentin adı Melid olarak geçmektedir. Kenti başkent olarak alan krallık ise Kammanu ya da Melid Krallığı olarak bilinirdi.[13] [14]
Asur İmparatorluğu hükümdarı I. Tiglat-Pileser'in[not 4] saldırısı sonunda bu devlete haraç ödemek zorunda kalan bölge, II. Sargon[not 5] tarafından ele geçirilip yağmalandığı MÖ 712 yılında dek varlığını ve zenginliğin korumayı başarmıştır.[15] Bu tarihten MS 5. yüzyıla kadar ise iskan edilmemiştir.[1]
Arslantepe'den çeşitli mühürler. Bu mühürler, dünyanın ilk idari sürecinin bir parçasıdır.
2014'te Dünya Mirası Geçici Listesi'ne eklenen Arslantepe, 26 Temmuz 2021 tarihinde, 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi.[16][17]
Notlar[değiştir | kaynağı değiştir]
- ^ <Hitit dili'nde Malidiya (Reallexikon der Assyriologie und Vorderasiatischen Archäologie, ya da Midduwa http://books.google.com.tr/books?id=XROpWC99BD0C&pg=PA101&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false, Akadca Meliddu John D. Hawkins, Corpus of Hieroglyphic Luwian Inscriptions. Vol. 1: Inscriptions of the Iron Age Walter de Gruyter, 2000- Urartu dili Melitea)
- ^ Hurri gök ve fırtına tanrısı Tarhunzas ya da Tarhunta ile karıştırılmamalıdır.
- ^ hükümdarlık yılları MÖ 1.344-1.322
- ^ hükümdarlık yılları MÖ 1.115-10.77
- ^ hükümdarlık yılları MÖ 722-705
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
- Özel
- ^ a b c d anadoluuygarliklari.com
- ^ a b c d e f Hüseyin Şahin, Aslantepe 24 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ TAY Projesi
- ^ "Arslantepe Höyüğü UNESCO Dünya Miras Listesi'nde". birgun.net. Erişim tarihi: 26 Temmuz 2021.
- ^ Louis De Laporte, Malatya. La Ville et le Pays de Malatya, Review Hittites et Asian, vol. 2, no. 12, Sh.: 119-254
- ^ Louis De Laporte, Malatya - Céramique du Hittite Recent, Review Hittites et Asian, vol. 2, no. 15, Sh.: 257-285, 1934
- ^ Louis De Laporte, La Troisième Campagne de Fouille è Malatya, Review Hittites et Asian, vol. 5, no. 34, Sh.: 43-56, 1939
- ^ A. Palmieri, Excavations at Arslantepe (Malatya), Anatolian Studies, vol. 31, Sh.: 101-119, 1981
- ^ Alba Palmieri, "Arslantepe Excavations,1982," Kazi Sonuçlari Toplantisi, vol. 5, Sh.: 97-101, 1983
- ^ Charles Allen Burney, Historical dictionary of the Hittites
- ^ "malatyakulturizm.gov". 16 Şubat 2012 tarihinde kaynağındanarşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2012.
- ^ "Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü". 23 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2012.
- ^ “En Eski Çağlardan Bizans Dönemine Kadar Malatya Tarihi” sh.: 179
- ^ “Geç Hitit Devletleri”
- ^ J. D. Hawkins, Assyrians and Hittites, Iraq vol. 36, no. 1/2, Sh.: 67-83, 1974
- ^ "Archaeological Site of Arslantepe" (İngilizce). UNESCO. 17 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Temmuz 2021.
- ^ "Arslantepe Mound" (İngilizce). UNESCO. Erişim tarihi: 27 Temmuz2021.
- Genel
- Burney, C. 1993 Arslantepe as a gateway to the highland: a note on periods VI A-VI D. In: M. Frangipane, H. Hauptmann, M. Liverani, P. Matthiae & M. Mellink (eds.), Between the Rivers and over the Mountains, Archaeologica Anatolica et Mesopotamica Alba Palmieri dedicata, Rom, 311-317.
- Frangipane, M. & Palmieri, A. 1987. Urbanisation in Perimesopotamian areas, the case of Eastern Anatolia. In: L. Manzanilla (ed.), Studies in the Neolithic and Urban revolutions, BAR Internat. Series 349, 295-318, Oxford.
- Alba Palmieri, Sertok, K. & Chernykh, E. 1993 From Arslantepe metalwork to arsenical copper technology in Eastern Anatolia. In: M. Frangipane, H. Hauptmann, M. Liverani, P. Matthiae & M. Mellink (Hrsg.), Between the Rivers and over the Mountains, Archaeologica Anatolica et Mesopotamica Alba Palmieri Dedicata, Rom, 573-599.
- Alba Palmieri 1981. Excavations at Arslantepe (Malatya). Anatolian Studies 31, 101–119, XIII–XVI.
- Alba Palmieri 1984. Excavations at Arslantepe, 1983. VI. Kazı Sonuçlari Toplantisi, 71–78. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi.
- Alba Palmieri 1985. Eastern Anatolia and early Mesopotamian urbanization: Remarks on changing relations. In: M. Liverani, Alba Palmieri and R. Peroni (Hrsg.), Studi di Paletnologia in Onore di Salvatore M. Puglisi. Roma: Universida di Roma La Sapienza, 191–213