Akşam vakti İstanbul’da metrodayım. Kulağımda Ruhi Su’nun sesi... “Böyle gitmez, bir gün hesap sorulur” diyor. İnanıyorum. Örnek veriyorum...
İlk Cumhuriyet’te Miyase İlknur imzasıyla okumuştunuz.AKP milletvekili Ravza Kavakçı Kan halen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanıydı. Aynı ismin belediyenin parasıyla yıllarca ABD’de eğitim aldığı da ortaya çıkmıştı.
Sonra ne mi oldu?
Öğrendim ki Ekrem İmamoğlu, AKP milletvekilinin İBB ile ilişkisine dair bir müfettiş görevlendirmiş. Ve yapılan inceleme bir rapora dönüştürülmüş. İşte o rapor özetle diyordu ki...
- İBB’nin iştiraki İstanbul Ulaşım AŞ’nin (bugünkü adıyla Metro İstanbul AŞ) amacı halkın ulaşım ihtiyacını karşılamaktı. Bu ulaşım faaliyetleriyle ilgili İBB şirket personelinin yurtdışında eğitim görebilmesi için 4 Ağustos 2008’de bir karar alındı.
- Ravza Kavakçı Kan, ABD’deki Howard Üniversitesi’nin doktora bölümüne 24 Kasım 2008’de kabul edildi. Kabul mektubu, baba Yusuf Ziya Kavakçı’nın Teksas’taki evine gönderildi.
- Bu kabulden hemen sonra, yani 1 Aralık 2008’de Ravza Kavakçı Kan, İstanbul Ulaşım AŞ’ye iş başvurusunda bulundu. 16 Aralık 2008’de de şirketin çalışanı oldu. Yani ABD’ye gideceği kesinleşen isim İBB şirketinde işe başlatıldı.
- Çark ve takvim işliyordu. Aradan bir hafta geçti. 23 Aralık 2008 tarihinde İstanbul Ulaşım AŞ Genel Müdürü Ömer Yıldız, Howard Üniversitesi’ne sponsorluk mektubu yazdı. Mektupta Ravza Kavakçı Kan’ın eğitim masraflarının, sağlık sigortası bedelinin, ABD’de kaldığı süre içerisindeki geçim harcamalarının ve daha birçok giderinin İBB tarafından karşılanacağı taahhüt edildi. İstanbullunun ulaşımını çözmek için kurulan İBB şirketi, personelini amacından uzak şekilde siyaset bilimi okumaya ABD’ye gönderiyordu. Bunu yaparken de daha bir haftalık personelin, yani Ravza Kavakçı Kan’ın “başarılı bir çalışan” olduğu kâğıda dökülüyordu.
- Takvim yaprakları 30 Aralık 2008’i gösterdiğinde, Kan’a yolculuk öncesi elden 4 bin dolar verildi. Elbette ki uçak parası da İBB’nin kasasından çıktı. ABD’de bulunduğu her ay 2 bin dolar para ödeneceği de yine üniversiteye bildirildi.
155 BİN DOLAR VE 59 BİN LİRA
Müfettiş raporunda, AKP milletvekili Ravza Kavakçı Kan’ın ABD’de yıllarca yaşaması için İBB paralarının nasıl akıtıldığı adım adım yazıyordu. Ve ortaya çıkıyordu ki 2013 yılına kadar, Kan’a toplamda yaklaşık 155 bin dolar ve 59 bin lira para verilmişti. Evet, İBB’nin toplu taşıma şirketi, ABD’de siyaset okusun diye bugünün AKP milletvekilinin cebini bu kadar parayla doldurmuştu.
İBB şimdi bu raporla birlikte Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Hem kamunun cebinden çıkan paranın yasal faiziyle birlikte iadesi hem de bu hukuksuz işlemlere imza atan dönemin İBB çalışanları hakkında yargı süreci başlatılması talep edildi.
Ravza Kavakçı Kan, milletvekilliği bitince İBB’deki mecburi hizmetinin devam edeceğini iddia ediyordu. İBB müfettişleri ise kâğıt üstündeki işe resmi olarak da son verilmesi gerektiğini raporuna yansıttı.
Bugün top yargıda. Şimdilik pek umudum yok ama yine de Ruhi Su’nun dediği gibi “bir gün hesap sorulur.”
HOTAR’DAN ÇARPICI İŞARET
Bir önceki Arka Bahçe’de bazı kareler gördünüz. Öldürülen eski AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un fotoğraf albümündendi onlar... Bir karede dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ile birlikteydi. Saray’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeyi bekliyorlardı. FETÖ Borsası’nda itiraflarda bulunmaya başlayınca öldürülen Kurtuluş’un suskun dostlarını hatırlatmıştım.
“Bildiklerini anlatsın” diye çağrıda bulunduğum kişilerden biri de Nükhet Hotar’dı. Zira, FETÖ Borsası örgütünün silahlı kanadından Serkan Kurtuluş da Hotar’ı suçlayan ifadelerde bulunuyordu. Arjantin’de kaldığı cezaevinden “Nükhet Hotar, işlerini Kurtuluş üzerinden yönetiyordu” iddiasındaydı.Tam da bu süreçte, bugün Dokuz Eylül Üniversitesi’nin rektörü olan Hotar’dan avukatları aracılığıyla bir e-posta aldım. Hotar cephesi özetle diyordu ki...
1- Nükhet Hotar, Serkan Kurtuluş’u tanımaz. Ahmet Kurtuluş’u ise AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevi sırasında siyaseten ve iş gereği tanıdı.
2- Yargıya intikal etmiş bu olaylar hakkında, 26 Ağustos 2020 tarihinde mahkemede müşteki sıfatıyla gerekli bilgilendirme yapıldı.
3- Bir komplonun ortasına çekilmeye çalışılıyor.
Nükhet Hotar’ın avukatları aracılığıyla gönderdiği açıklamada en çarpıcısı ise şu cümleydi:
“İddiaya konu olayda siyaset, bürokrasi ve ticaret alanından onlarca kişinin adı geçmesine rağmen, anlaşılmaz bir şekilde müvekkilin adı ön plana atılmak istenmektedir.”
Çok ilginç değil mi?
Sahi...
Eski AKP Genel Başkan Yardımcısı, bugünün rektörü Hotar kimleri işaret ediyordu?
Kimdi asıl dikkat etmemiz gereken, FETÖ Borsası’ndaki “siyaset, bürokrasi ve ticaret alanından onlarca kişi?”
Barış Pehlivan / CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder