1- Bankalardan dolar operasyonu. Reuters'a yetkililer sızdırdı(Yeniçağ)
Reuters haber ajansının aktardığına göre, dövize sıkışan bankalar döviz toplamak için faiz oranlarını yükseltiyor. Nisan sonuna kadar vadesi gelecek olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına ödenecek ortalama yıllık faiz yüzde 76 olarak hesaplanırken, politika faizi ile baskılanan klasik TL mevduat faizin ortalaması yüzde 15.4'e kadar geriledi.TL mevduat getirisi düşerken dolar mevduatın getirisi ise yükseliyor. Sözcü'nün Reuters'tan aktardığına göre, bankalar yabancı para mevduat toplamak için faiz oranlarını yükseltiyor. Kaynakların Reuters'a verdiği bilgiye göre, sektörde kurdaki son yükselişin başlamasından önce yüzde 0.50-1 bandında olan döviz mevduat faizleri yüzde 2-3 bandına kadar yükseldi. Bu yükseliş Merkez Bankası'nın banka ortalamalarını gösteren faiz istatistiklerine de yansıyor. Merkez Bankası'nın yayınladığı haftalık faiz verilerine göre bankaların TL mevduat için uyguladıkları ortalama faiz oranı 18 Mart haftasında bir önceki haftaya göre, 24 baz puan azalışla yüzde 15.41 oldu. Buna karşın dolar mevduat faizinin ortalaması 7 baz puan artışla yüzde 0.86 ve Euro mevduat faizi 5 baz puan azalışla yüzde 0.33 oldu. Merkez Bankası'nın seri faiz indirimlerini henüz başlatmadığı 17 Ağustos'ta (7 ay önce) ortalama TL mevduat faizi yüzde 18.1, dolar mevduat faizi yüzde 0.62, Euro mevduat faizi ise yüzde 0.22 seviyesindeydi. TL bazlı ticari kredilerin faiz oranı ise aynı haftada bir önceki haftaya göre 35 baz puan artışla yüzde 20.69 oldu. Konut kredi faizleri 57 baz puan artışla yüzde 18.27, taşıt kredi faizleri 110 baz puan artışla yüzde 26.27 ve ihtiyaç kredi faizleri 21 baz puan artışla yüzde 29.20 olarak gerçekleşti.("TL'Yİ TUTMA ÖNLEMLERİ İHTİYACI ARTIRIYOR") Dövize ihtiyaç artarken, ülkeye yabancı yatırımcı girişinin olmaması da döviz sıkışıklığını tetikledi. Bankalar yabancı para mevduat toplamak için faiz oranlarını yükseltirken, Reuters'a bilgi veren bir bankacı, piyasadaki döviz sıkışıklığını teyit ederek, “Kurdaki yükselişten dolayı ithalat maliyetleri yukarı gittikçe döviz ihtiyacı artıyor, şirketlerin dövize ihtiyacı olacak önümüzdeki dönemde. Merkez Bankası'nın kamuya satışı ve TL'yi tutma önlemleri ihtiyacı artırıyor” diye konuştu. Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 1.46, altının gram satış fiyatı yüzde 1.41, dolar yüzde 0.47, Euro ise yüzde 0.18 değer kazandı. Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1.41 kazanımla 930 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 1.38 artışla 6.246 liraya yükseldi. Geçen hafta sonu 1.508 lira olan çeyrek altının satış fiyatı da 1.536 liraya çıktı. Bu hafta ABD doları yüzde 0.47 değer kazanarak 14.84 liraya, Euro yüzde 0.18 artışla 16.29 liraya yükseldi. Yatırım fonları bu hafta yüzde 1.66 ve bireysel emeklilik fonları yüzde 1.13 değer kazandı.
2-DEÜ İlahiyat Fakültesi dekanına 21 ayrı idari görev(SOL)
Dokuz Eylül Üniversitesi'nde İlahiyat Fakültesi Dekanı Osman Bilen'in dekanlığının yanısıra 21 ayrı idari görev üstlendiği iddiasıyla ilgili Meclis'te soru önergesi verildi. CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel'in, Milli Eğitim Bakanı aracılığıyla YÖK’ün yanıtlamasını istediği sorular şöyle:1. DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Osman Bilen’in dekanlığın yanı sıra üniversite bünyesinde 21 ayrı birimde yönetici olarak görev aldığı doğru mudur? 2. DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Osman Bilen’in 21 ayrı görevi birden yürütmesi yasalara ve yönetmeliklere uygun mudur? 3. DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Osman Bilen’in lisanüstü sınavlarda usulsüzlük yaptığına dair iddialarla ilgili olarak soruşturma açılmış mıdır? Veya açılacak mıdır? 4. Dekan Osman Bilen’in kendisine yakın bazı öğrencileri “özel şartlarla” araştırma görevlisi ve öğretim görevlisi kadrolarına aldığı da iddialarıyla ilgili inceleme ve soruşturma başlatılmış mıdır? 5. DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Osman Bilen göreve başladıktan sonra fakülteden kaç kişi görevini bırakmış ve yine onun döneminde kaç kişi göreve başlamıştır?
3- İzmir'de Necatibey Ortaokulu "Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı" olmasına rağmen yıkıldı(Evrensel)
Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Necatibey Ortaokulunun "Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı" kararına rağmen, mahkeme süreçleri beklenmeden yıkılmasına tepki gösterdi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi, 2021 yılı eylül ayında yıkılan ancak yıkım işlemlerinin ardından “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” kararı çıkan Necatibey Ortaokulu için basın açıklaması düzenledi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi, 1927 yılında dönemin İzmir Valisi Kazım Dirik tarafından temeli atılan Necatibey Ortaokulunun “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olduğunun düşünülmesi sebebiyle yıkım kararını mahkemeye taşımıştı. Bilirkişi kararı ile korunması gereken taşınmaz kültür varlığı olarak kabul edilen okulun Mimarlar Odasının söylediği şekliyle “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olduğu, mahkemenin atadığı bilirkişi raporlarında net olarak belirtilmesine rağmen yapı mahkeme kararları beklenmeden yıkıldı. Yıkılmış bir binanın nasıl korunacağı ve sürece ilişkin bilgi veren Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, mahkeme kararı beklenmeden okulun yıkılmasına tepki göstererek mahkemenin atadığı bilirkişi raporlarında yapının "Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı" olduğunun net olarak belirtildiğini açıkladı.4- CHP'li Tanal: Batman Üniversitesinde öğrencilere yasaklanan okuma salonu vakfa mı tahsis edildi?(Evrensel)
Batman Üniversitesi merkez kampüsünde yer alan okuma ve çalışma salonuna öğrencilerin girişinin yasaklandığı öne sürüldü. CHP Milletvekili Mahmut Tanal, bu iddiayı TBMM gündemine taşıdı.
Batman Üniversitesinde merkez kampüsteki çalışma ve okuma salonuna öğrencilerin girişinin yasaklandığı iddia edildi. Konuyu soru önergesi yoluyla TBMM gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, okuma salonunun bir vakfa tahsis edildiği iddialarını sordu. Mahmut Tanal, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığına sunduğu önergede, Batman Üniversitesi merkez kampüsünde bulunan okuma salonuna ders çalışmak için gelen öğrencilerin içeri alınmadığına ilişkin iddiaların doğru olup olmadığını sordu.OKUMA SALONU VAKFA MI TAHSİS EDİLDİ? Batman Üniversitesi merkez kampüsünde öğrencilerin ders çalışabileceği tek yer olan okuma salonunun bir vakfa tahsis edildiği iddialarını da soran Tanal, üniversitenin okuma salonunun tahsis edildiği öne sürülen söz konusu vakfın hangisi olduğuna ilişkin bilgi talep etti. Tanal, önergenin devamında “Bakanlığınıza, Batman Üniversitesi merkez kampüsünde bulunan okuma salonlarına öğrencilerin alınmadığı, okuma salonunun bir vakfa tahsis edildiğine ilişkin bir şikâyet iletilmiş midir? Şayet iletilmişse söz konusu şikayetler neticesinde ne tür işlemler tesis edilmiştir?” sorusunu yöneltti. SORUŞTURMA BAŞLATILACAK MI? Tanal, Batman Üniversitesinde bulunan okuma salonlarının öğrenciler tarafından kullanımını engelleyen kamu görevlilerinin tespit edilip edilmediğini sorarak, “Şayet edilmişse ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Batman Üniversitesi merkez kampüsünde bulunan okuma salonlarının yalnızca öğrencilerin ders çalışmak, kitap okumak gibi amaçlarla kullanabilmesi amacıyla Bakanlığınızca bir çalışma yapılacak mı?” ifadelerini kullandı. CHP’li vekil, ayrıca Batman Üniversitesi merkez kampüsünde bulunan okuma salonundan öğrencilerin faydalanmasını engelleyen, görevini kötüye kullanan üniversite yöneticileri hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmayacağını sordu.
5- Yargıtay, eşini katleden kocanın cezasını daha da indirin dedi(Evrensel)
Yargıtay, eşi Sedef Berberoğlu ve Abdullah Tekin’i (18) ateşli silahla katleden Lütfi Sefa Berberoğlu'nun müebbet hapis cezasının 24 yıla düşürülmesini yetersiz buldu, daha da indirin dedi. Yargıtay, Muğla'da 9 yıl önce ayrı yaşadığı eşi Sedef Berberoğlu (26) ve Abdullah Tekin’i (18) ateşli silahla katleden Lütfi Sefa Berberoğlu'na (37) verilen müebbet hapis cezası kararını 24 yıla indirilmesinin ardından ikinci kez bozdu. Cezanın daha da indirilmesini istedi. Lütfi Sefa Berberoğlu adlı erkek, 13 Eylül 2013'te Muğla-Marmaris kara yolundaki Sakartepe mevkisinde bir süredir ayrı yaşadığı eşi Sedef Berberoğlu'nu ve yanında bulunan Abdullah Tekin'i pompalı tüfekle öldürmüş, Okan Duran (31) ise saldırıdan kaçarak kurtulmuştu. Teslim olduktan sonra tutuklanan Lütfi Sefa Berberoğlu, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmıştı. Mahkeme, 8 Aralık 2015'teki karar duruşmasında katile, "eşi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Abdullah Tekin'i' "kasten öldürme"den müebbet ve Okan Duran'ı "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 14 yıl hapis cezası vermişti. YARGITAYIN İLK BOZMA KARARI Sanığın avukatı, "haksız tahrik" indirimi uygulanmadığı gerekçesiyle karara itiraz etmiş ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 30 Haziran 2020'de katil hakkındaki yerel mahkeme kararını bozmuştu. Yargıtayın bozma ilamında "sadakat yükümlülüğünün ihlal edildi" öne sürülmüştü. Sanığa Abdullah Tekin'i öldürmekten verilen müebbet hapis cezasını onayan Ceza Dairesi, diğer iki suçtan "makul oranda indirim" yapılması gerektiğine hükmetmişti. AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET 24 YILA, 14 YILLIK CEZA DA 7 YILA İNDİRİLDİ Yerel mahkeme, yeniden yargılanan sanığa eşini öldürmekten verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını 24 yıla, bir kişiyi öldürmeye teşebbüsten verilen 14 yıl hapis cezası ise 7 yıla indirdi. YARGITAY DAHA DA İNDİRİN DEDİ! Yeniden yapılan itiraz üzerine Yargıtay Ceza Dairesi, "Sanığa tayin edilen cezadan TCK'nin 29. maddesi uyarınca makul oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin asgari düzeyde indirim yapılarak bozma ilamının etkisiz bırakıldığını" öne sürdü. Daire, "eşi kasten öldürme" suçundan üst sınırdan verilen 24 yıl hapis cezasında daha da indirime gidilmesini istedi. "ŞAŞKINLIKLA KARŞILADIK" Öldürülen kadının ailesinin avukatı Kemal Ertuğrul, AA muhabirine yaptığı açıklamada yapılan tahrik indiriminin hukuka ve dosya kapsamına uygun olmadığını belirtip, daha fazla indirim istenmesini şaşkınlıkla karşıladıklarını söyledi. Kararın kendileri açısından üzücü olmakla birlikte, kadın cinayetlerini önlemeye yönelik hükümlere de aykırı olduğunu vurgulayan Ertuğrul, "Haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği konusunda bizim ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yaptığı temyiz itirazları reddedilmiş. Yani Yargıtay, 'Tahrik indirimi yaptın ama asgari hadden yapmışsın. Daha fazla indirim yap' diyor" ifadelerini kullandı.Ertuğrul, olağan yargı süreci tamamlandıktan sonra gerekirse Anayasa Mahkemesine "hak ihlali" başvurusu yapacaklarını kaydetti."CEZAEVİNDEN ÇIKARSA BENİ ÖLDÜRECEĞİNE EMİNİM" Öldürülen Sedef Berberoğlu'nun annesi Gülender Kan da 9 yıldır adalet arayışında olduklarını dile getirdi. Artık yorulduğunu ve acısının günden güne arttığını belirten Kan, "Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceğim. Acım çok büyük, ciğerim yanıyor. Yıllardır bu acı, bu şekilde devam ediyor" dedi. Kızının eşinden ayrılık döneminde bir yıl sürekli öldürülme korkusuyla yaşadıklarını anlatan Kan, "Kendim ve torunum için çok büyük korkular yaşamaktayım. Adalet bekliyorum. Cezaevinden bugün çıksa yarın beni öldüreceğinden eminim çünkü sürekli mektupla ya da başka yollarla bana haberler geliyor. 'Çıktığımda ilk öldüreceğim kişi Gülender Kan' diyormuş" diye konuştu. Yargıtayın bozma ilamı üzerine katil, 29 Mart'ta yeniden mahkeme heyetinin karşısına çıkacak.
6- İllere göre haftalık vaka sayıları açıklandı: Zirvede yine Eskişehir var(BİRGÜN)
12-18 Mart arasında, 100 bin kişi içinde haftalık toplam Covid-19 tablosu açıklandı. Buna göre, haftalık vaka sayısı haritasına göre, 100 bin kişide vaka sayısı İstanbul'da 239,48, Ankara'da 395,38, İzmir'de 247,16 oldu. Eskişehir 628,47 vaka yoğunluğu ile zirvede yer aldı.
7- Oscar Ödül Töreni'nde tarihi olay: Will Smith, Chris Rock'ı sahnede tokatladı(BİRGÜN)
Will Smith, karısı hakkında tatsız bir şaka yapması üzerine sahneye çıkıp Chris Rock’a vurdu. Hemen sesi kesilen canlı yayının devamında Smith, 2 kez "Eşimin adını o lanet ağzına alma" diye bağırdı. Yaşananlar sonrası Los Angeles Polis Departmanı’ndan açıklama geldi. Polis Departmanı, Chris Rock’ın Will Smith hakkında şikayette bulunmayı reddettiğini söyledi.(https://www.birgun.net/haber/oscar-odul-toreni-nde-tarihi-olay-will-smith-chris-rock-i-sahnede-tokatladi-382007)
8- AKP’li belediyeden denize sıfır kamp alanı satışı(BİRGÜN)
AKP’li Yücel Yılmaz yönetimindeki Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı; arsa, tesisli dinlenme alanı ve çeşitli yapılardan oluşan 5 farklı taşınmazı satışa çıkardı. 23 Mart’ta duyurusu yapılan ihalede ise en dikkat çeken satış hazırlığı Edremit ilçesindeki oldu. AKP’li belediye, Çamlıbel Mahallesi’ndeki denize sıfır mesafede bulunan tesisli dinlenme kampını satılığa çıkardı. İhalede, 25 bin 549 metrekare büyüklüğündeki arsanın tahmini bedeli 170 milyon TL olarak belirtildi. SİT ALANI DA SATILIYOR Aynı ihale duyurusunda ‘Kentsel Sit Alanı’ içerisinde yer alan bir arsanın da satışa çıkarıldığı belirtildi. Satışı için ihaleye çıkılan Bandırma’nın Edincik Mahallesi’ndeki sit alanı; 867 metrekare büyüklüğünde. Sit alanındaki taşınmaz, 2 milyon 700 bin TL tahmini bedel ile satışa sunuldu. TOPLAMDA 50 DÖNÜM Söz konusu sit alanı ve dinlenme kampının yanısıra; Altıeylül ilçesindeki Dinkçiler Mahallesi’nde 23 dönüm arsa ve Edremit’in Hamidiye Mahallesi’nde 1,5 dönüm büyüklüğündeki arsa satışa sunuldu. Toplamda 50 dönüm büyüklüğündeki 5 farklı alanın satışı için 6 Nisan Çarşamba günü ihaleye çıkılacak.
9- Çiller yüzünden birbirlerine girdiler(Birgün)
Cumhur İttifakı’na yönelik her fırsatta desteğini dile getiren, İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in oylarını eritmek amacıyla yeniden siyasete dönme hazırlığında olduğu iddia edilen eski başbakan Tansu Çiller’in potansiyel oy oranına ilişkin Optimar Araştırma’nın yaptığı ‘anket’ tartışma yarattı.Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Optimar’ın anketine göre Çiller’e oy vereceklerin oranının yüzde 5,6 bandında olduğunu yazdı. Söz konusu anketin sonucuna ilk tepki, AKP MKYK üyesi Şamil Tayyar’dan geldi.Tayyar, sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: "Bir ankete göre; Tansu Çiller parti kurarsa oy vereceklerin oranı yüzde 5.6 imiş. Bu gazı kim veriyor, inanın bilmiyorum. Neyse… Siyasetin bunaltıcı gündemi arasında tebessüme de ihtiyaç var."Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir ise "Düne kadar FETÖ’nün gazıyla kitap üzerine kitap yazan eleman bizi gaz vermekle suçlamış" diyerek, Tayyar’a yüklendi. Tartışmaya ASAL Araştırma da dahil oldu. Kurumun sosyal medya hesabından konuyla ilgili "Bu sonuçlara Tansu Çiller dahi inanmaz. Bugüne kadar yaptığımız araştırmalarda katılımcılara ‘Türkiye’de en beğenilen siyasetçi kim?’ sorusunu yönelttik. Bu soruya cevaben ‘Tansu Çiller’ diyene özellikle 18-25 yaş aralığında bir tek kişiye rastlamadık" denildi.
10-Türk-İş hesapladı: Açlık sınırı asgari ücretin 675 lira üzerinde(duvaR)
Türk-İş'in hesaplamasına göre 4 kişilik ailenin açlık sınırı 4 bin 927 TL'ye, yoksulluk sınırı 16 bin 52 TL'ye çıktı. Yıllık enflasyon ise yüzde 76,39'a yükseldi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) verilerine göre, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 927 TL ile, 4 bin 253 TL olan 2022 yılı asgari ücretinin 675 TL üzerinde yer aldı. Mutfak enflasyonundaki artışın aylık yüzde 8,74, son 12 aylık ise yüzde 76,39 olduğunu belirten Türk-İş’e göre yoksulluk sınırı 16 bin 52 TL’ye çıktı.
BEKAR ASGARİ ÜCRETLİNİN İNSANCA YAŞAM İÇİN 2 BİN 220 TL DAHA TEMİN ETMESİ GEREKİYOR
Türk-İş’in mart ayı 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı' araştırmasına göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2022 Mart ayında 4 bin 928 TL olarak tespit edildi. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı ise mart ayında 16 bin 52 TL olarak hesaplandı. Asgari ücretle çalışan bir bekârın “insana yakışır şekilde” hayatını sürdürebilmesi için 2 bin 220 TL daha temin etmesi gerektiğini ve bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’nin aylık 6 bin 473 liraya yükseldiğini belirten Türk-İş, “mutfak enflasyonu”ndaki değişimi Mart 2022 itibariyle şu şekilde yansıttı:“Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 8,24 oranında gerçekleşti. Son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 76,39 olarak hesaplandı. Üç aylık değişim oranı yüzde 20,26 oldu.”Türk-İş hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Mart 2022 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:
SÜT, YOĞURT, PEYNİR GRUBU: Süt ve peynir fiyatları yukarı yönlü bir seyir izlerken, bazı yoğurt markalarında gerileme gözlendi. Yoğurtta 1 kilogramlık paketlerin sayısı azalırken alım gücü düşen insanlar için 900 ve 800 gramlık paketler piyasada yaygınlaşmakta. Peynir ise 900 ve 800 gramlık paketlerden sonra 700 gramlık paketlerde de satılmaya başlandı.
ET, TAVUK, BALIK, KURUBAKLAGİL, YAĞLI TOHUM ÜRÜNLERİNİN BULUNDUĞU GRUPTA: Dana, kuzu, tavuk ve balıketinin hepsinde fiyat artışları gerçekleşti. En uygun fiyatlı balıklardan hamsi 40-45 TL’den satılır oldu. 1 ayda dana etinde yüzde 25, kuzu etinde yüzde 35 civarı fiyat artışı tespit edildi. Et Süt Kurumu da sattığı kırmızı ete yüzde 48 zam yaptı. Üreticideki maliyet artışlarının yansıtılmasının da etkisiyle tavuğun kg fiyatı 36 TL’ye kadar çıktı. Kuru fasulye ve nohutta bazı markalarda az miktar düşüş olurken yeşil ve kırmızı mercimek zamlanan ürünler arasında yerlerini aldı. Kuruyemiş ürünlerinde ay çekirdeği ve fıstık artarken fındık ve ceviz fiyatı değişmedi.
EKMEK VE TAHILLAR GRUBUNDA: Ankara’da fırıncılar tarafından bir süredir talep edilen 200 gr’lık beyaz ekmeğin fiyatındaki artış, 50 kuruş zamlanarak 2,75 TL’ye çıkarıldı. Bu harcama grubunda yer alan gıda kalemlerinden bulgur ve pirinç ürünlerinden bazı markalarda fiyat artışı oldu. Unda bazı markalarda fiyatların geriye gittiği gözlemlenirken irmik fiyatları arttı. Makarna fiyatlarındaki artış yüzde 10 olarak hesaplandı.
TEMEL YAĞ ÜRÜNLERİNİN BULUNDUĞU GRUPTA: Tereyağı, margarin ve zeytinyağı ürünlerinin tamamı zamlansa da yağlarda en yüksek fiyat artışı yüzde 40’la ay çiçek yağında oldu. Birçok markette sıvı yağlara satış sınırları konularak stoklardaki yağların tükenmesi önlenmeye çalışıldı.
SON GRUP İÇİNDE YER ALAN GIDA MADDELERİNDEN: Zeytin fiyatlarında değişiklik gözlemlenmezken, bal fiyatında gerileme oldu. Reçel ve pekmez fiyatı arttı ancak şekerde son 1 ayda yüzde 70 fiyat artışı oldu. Tuz fiyatı arttı, ıhlamur fiyatı ise değişmedi. Salça fiyatı da aynı kaldı kaldı. Çay fiyatları yukarı yönlü seyir izlemeye başladı. Bazı marketler şeker ve salçada sıvı yağlarda olduğu gibi alım sınırlaması getirdi. (DUVAR)