Yargıtay Üyesi Yüksel Kocaman adı etrafındaki tartışmalar yargıdaki yandaş-tarikatçı kavgasının yansımaları. Yargı artık AKP’nin arka bahçesi. O bahçede yükselenler ise ya mangalcı ya tarikatçı.
Yüksel Kocaman Yargıtay Üyeliğine 2020 yılında atandı. Yargıtay üyeliğinden önce Ankara Cumhuriyet Başsavcısıydı. Başsavcıyken pek çok rüşvet ve yolsuzluk suçlaması yöneltilen Kocaman, bütün bu iddia engellerini aşarak Yargıtay üyeliğine yükselmeyi başardı. İddialara göre bu yükselişini yandaşlığına, dolayısıyla Tayyip Erdoğan’a borçlu.
Malum, AKP’nin yarattığı hukuk düzeninde yandaşlara ve tarikatçılara dokunmak imkânsız. Her iki kategori de adı konulmamış bir dokunulmazlık zırhıyla korunuyor. Geride kalan ise sadece soruşturulmamış iddialardan ibaret.
O iddialardan birine göre Yargıtay üyesi Yüksel Kocaman İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yakın olduğu iddia edilen ve geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan'dan villa ve araba aldı. Ne karşılığı, onu bilemiyoruz. Tabii bu iddia hakkında da soruşturma açılmadı ve derhal iddia ile ilgili 26 içerik için erişim engelli kararı aldırıldı. Kocaman’ın erişim engeli aldırdığı içeriklerden biri, kendisinin villa ve araba aldığı iddiasını reddettiği, Kaplan ile birkaç dakika restoranda görüştüğü, Kaplan operasyonunun Soylu'ya yönelik bir operasyon olduğunu” söylediği haberdi.
Yükseliş sırrı Erdoğan'la yaptığı mangal partisinde
Yüksel Kocaman 1993’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1998-2001 arasında Pınarhisar Cumhuriyet Savcılığı, 2001-2003 yılları arasında Çatalzeytin Cumhuriyet Savcılığı görevini üstlendi.
Daha sonra Kocaman’ın, Erdoğan’ın Pınarhisar Kapalı Cezaevi’nde kaldığı dönemde, cezaevi savcısı olduğu ve Cezaevinde Erdoğan’la mangal partisi yaptığı ortaya çıktı. Haliyle AKP’nin iktidara gelmesinin ardından yavaş yavaş yükselmeye başladı. (https://www.odatv4.com/siyaset/o-savci-erdoganin-cezaevindeki-mangal-partisine-katilmisti-108216)
2003’ten itibaren sırasıyla Strateji Geliştirme Başkanlığı Tetkik Hakimliği, Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimliği, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2011’de Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne atandı. Kocaman, Kasım 2014’ten Ocak 2017’ye kadar Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı yaptı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına atandı. 27 Kasım 2020’de ise Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtay üyeliğine seçildi.
Yargıtay üyeliğine atanmasından sonra yeni evlendiği eşiyle birlikte Bodrum’da geceliği 9 bin 300 lira olan bir otelde yaptığı tatille gündeme geldi. O tarihte maaşı 12-13 bin lira civarındaydı. Üstelik otele helikopterle gitti. Tatilde eşinin taktığı çantanın fiyatı ise yaklaşık 20 bin liraydı. Nikahına, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler gibi isimler katılmış, çift nikahtan sonra AKP Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etmişti.
Ününü Demirtaş davasında yaptı
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman'ı hedef gösterdiği gerekçesiyle bir dava açıldı. Sekiz yıl hapsi istenen Demirtaş'ın, 7 Ocak 2020'de Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı başka bir davada savunma yaptığı sırada Yüksel Kocaman'ı hedef alan ifadeler kullandığı iddia ediliyordu. Bu ifadeler, “@DemirtasSavunma” isimli sosyal medya hesabı üzerinden paylaşılarak geniş kitlelere ulaştırılmış, savunma hakkı sınırları aşılmıştı.
Demirtaş’ın o savunması sırasında şunları söylemişti: “Benimle ilgili operasyonun yürütücüsü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı. İkinci tutuklamayı bizzat örgütleyerek. İkinci tutuklamamın nasıl yapıldığının tüm detaylarını biliyorum. Başsavcı Yüksel Kocaman ve yardımcısı. Haklarında suç duyurusu yaptık. Senin o güvendiğin saraydan büyük Allah var Yüksel Kocaman, devran dönüyor. Devran dönüyor, halk var. Sandık kurulduğunda güvendiğin dağlara kar yağacak, bunların hepsinin hesabını yargı önünde vereceksiniz.”
Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince 28 Mayıs 2021'de görülen karar duruşmasında Demirtaş, "terörle mücadelede görev alan kamu görevlisini hedef göstermek" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Soru önergesine konu oldu
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, 2020 yılında Ankara Cumhuriyet Başsavcısının tatil paylaşımlarının kamuoyuna yansıması üzerine başlayan tartışmalara ilişkin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi hazırladı:
Önergede şöyle deniyordu: “Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın nişanlısı ile Bodrum’da yaptığı tatilde çektirdiği fotoğrafların sosyal medyada paylaşılması çeşitli tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Çünkü söz konusu paylaşımlarda başsavcının tatil yaptığı otelin etiketlenmiş olması otelin tek gecelik fiyatını da ortaya çıkarmıştır. Ortalama bir savcı maaşının 12 bin ile 15 bin TL arasında seyrettiğin nazara alındığında tek bir gecelik konaklama bedeli 9 bin TL olan otelde gerçekleşen tatilin maliyeti soru işaretleri doğurmuştur. Başsavcının otele özel bir helikopterle gitmiş olması akıllara Zekeriya Öz’ün Dubai tatilini getirmiştir. Diğer yandan Yüksel Kocaman’ın; Cumhurbaşkanının Pınarhisar Cezaevinde kaldığı dönemde cezaevi savcısı olduğu ve cezaevinde düzenlenen mangal partisine de katıldığı bilinmektedir. Ayrıca geçtiğimiz yıl AİHM tarafından Selahattin Demirtaş lehine verilen ihlal kararının verildiği günün akşamı Başsavcının Cumhurbaşkanı ile sarayda bir görüşme gerçekleştirmiş olması da hala hafızalardadır. Söz konusu görüşmenin Cumhurbaşkanının talebi ile gerçekleştiği kamuoyuna yansımıştır. Ankara Cumhuriyet Başsavcısının Selahattin Demirtaş’ın verilen tüm tahliye kararlarına rağmen tutukluluğunun devamını sağladığı da bilinen diğer hususlardandır.”
Özetle Beştaş Başsavcı Kocaman’ın Saray’dan talimat aldığını iddia ediyor ve şu soruları yöneltiyordu:
- HSK tarafından gerçekleştirilen atama ile Yüksel Kocaman’ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına getirilmiş olması, Cumhurbaşkanının talebi ile mi gerçekleşmiştir?
- Savcı Yüksel Kocaman’ın ataması, HDP’li milletvekillerinin soruşturma dosyalarını oluşturmak ve yargılamaları yönlendirmek için mi gerçekleştirilmiştir?
- Yüksel Kocaman’ın geçmişte Pınarhisar Cezaevi savcısı olması ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atanması arasında bağ var mıdır?
- Demirtaş hakkındaki AİHM kararının açıklandığı 20 Kasım 2019 günü Cumhurbaşkanı Ankara Cumhuriyet Savcısı Yüksel Kocaman ile ne görüşmüştür?
- Bu görüşmenin ardından Demirtaş hakkında verilen tüm tahliye kararlarına rağmen tutukluluğunun devamının sağlanması bu görüşmenin neticesi midir?
- Yüksel Kocaman’a sağlanan lüks tatil olanağı, Demirtaş ve Yüksekdağ kararlarının bir ödülü müdür?
Yargıda yandaş-tarikatçı kavgası
Yargıtay Üyesi Kocaman hakkında yolsuzluk iddiaları havada uçuşurken, basına bir haber servis edildi. Bir Yargıtay Üyesi FETÖ'nün yargı ve bürokrasideki yerini iki tarikatın doldurduğunu iddia ediyordu. Bunlardan biri, Nakşibendiliğin İskenderpaşa Camisi kolu tarafından kurulan Hak-Yol Vakfı'nın yurtlarından yetişenler, diğeri Menzilcilerdi. Ardından “Okuyucu” ve “Yazıcı” diye bilinen Nurcu cemaatler geliyordu. Yargıtay üyesine göre Hak-Yol yargıda egemenliğini ilan etmişti. HSK ve Danıştay'ı kontrol ediyordu. Her tarikatın bir WhatsApp grubu vardı. O guruplarda haremlik-selamlık toplantılar yapılıyordu.
Kısa süre sonra bu haberi servis edenin Yargıtay üyesi Kocaman olduğu ve bu yolla hakkındaki yolsuzluk iddialarını engellemek istediği iddia edildi. Yüksel Kocaman'a sordular. Kocaman, "Her tarikatın WhatsApp grubu var" sözlerinin kendisine ait olmadığına ilişkin bir yalanlama yapmadı.
Bunun üzerine bir Danıştay üyesi, “Meçhul Yargıtay üyesinin durduk yerde bu iddialarda bulunması ister istemez, acaba kendi hakkında rüşvet/borsa iddiaları var da HSK'ca incelenmesi ve soruşturulmasının önüne mi geçmek için bu çıkışı yaptı sorusunu akla getiriyor” dedi.
Bütün bunlar yargıdaki yandaş tarikatçı kavgasının yansımaları. Yargı artık AKP’nin arka bahçesi. O bahçede yükselenler ise ya mangalcı ya tarikatçı.
(soL)