Sedat Alp’i tanıyan azdır.
Karaferyeli’dir; Atatürk’ün
toprağından yani...
Mübadelede İzmir’e
göçmüşler.
1930’ların başında “Avrupasınavları”na girip bir grup
öğrenci ile Almanya’ya gitmiş.
Berlin Üniversitesi’nde
okurken Maarif Vekili ReşitGalip’ten bir mektup almış:
“Anadolu Medeniyetleriokuyun” diyormuş mektup...
***
Meclis, 23 Nisan 1920’de
açıldı.
Sadece 16 gün sonra,
Mustafa Kemal Paşa,
Meclis hükümetinden,
Maarif bünyesinde bir “TürkÂsâr-ı Atikası (Eski Eserler)Müdürlüğü” kurulmasını istedi.
Ankara’daki “AnadoluMedeniyetleri Müzesi” de,
yine savaş günlerinde, Kemal
Paşa’nın talimatıyla açılmıştı.
“Medeniyet”, öylesine
önemliydi.
1931’de Gazi, Konya’dan
İsmet Paşa’ya telgraf çekip
“Memleketin her tarafında,emsalsiz defineler halindeyatmakta olan kadim medeniyeteserlerinin ilmi şekildemuhafazası ve tasnifi içinarkeoloji uzmanlarına ihtiyaçvar” dedi ve “Dışarı tahsileyollanan talebeden bir kısmınınbu şubeye tahsisini” istedi.
Alp’e, “Anadolumedeniyetleri oku” denmesinin
nedeni buydu.
O talimatla Alp, “Türkiye’ninilk Hititoloğu” oldu.
***
Onu tanıdığımda 90’ındaydı.
Bedeni tekerlekli sandalyede,
ama beyni hâlâ zinde...
Biyografisi üzerinde
çalışırken bize (FatmaSevinç’le birlikte, TÜBA, 2004)1934’te Berlin’de çekilmiş,
bereli bir fotoğrafını gösterdi.
Altında şu satırlar vardı:
“Günde 200 Almanca sözcükezberliyorum. Latince veYunancayla birlikte 3 dili birdenöğreniyorum. Çok çalışmaktansaçkıran oldum.”Sonra İbranice ve Arapça
öğrenmiş. Çivi yazısını sökmüş.
1935’te Atatürk’ün emriyle
Boğazköy kazılarında staja
başlamış.
Paris’ten gelen HaletÇambel oradaymış.
Ekrem Akurgal ise Batı
Anadolu’daki
antikçağ
kazılarında...
***
Bunları niye
yazdım şimdi?
Ulaştırma
Bakanı BinaliYıldırım,
gazetecilere
Marmaray’ı
gezdirirken,
“Arkeologlarınengellemesiolmasa projeyi2009’dahizmete açardık” demiş;
“Onlara kalsa 2023’te zorbiterdi” diye de eklemiş.
Daha önce Başbakan,
durumu daha “veciz” ifade
etmişti:
“‘Yok arkeolojik çömlek çıktı,
yok şu çıktı, bu çıktı’ ile sürekliönümüze engel koydular. Basitçanak çömlek hikâyesi, bize 4yıl kaybettirdi”.
Nereden nereye?
“Memleketin her tarafındaemsalsiz defineler halindeyatmakta olan” tarihi miras,
Erdoğan’ın dilinde “çanakçömlek” olmuştu.
İğneyle kuyu kazarak bu
toprakların tarihini aydınlatan
arkeologlar da, “projeengelleyicileri...”
***
Marmaray’ı geciktirdiği
gerekçesiyle “çanak çömlek”
diye aşağılanan bulgu, şimdiye
kadar ortaya çıkarılmış en
büyük gezi filosu...
Marmaray kazılarında neolitik
çağa ve kent tarihine ışık tutan
35 bin eser bulundu.
İstanbul’daki yerleşik
hayatın 8 bin 500 yıl öncesine
dayandığı belgelendi, kentin
yerleşim tarihi yeniden yazıldı.
Ardından Küçükçekmece
Gölü havzasında erken Hitit
izlerine rastlandı.
Arkeoloji dünyasına göre
bunlar, Avrupa’daki ilk Hitit
izleri... Son yılların en önemli
keşfi...
Haberi okurken, bu yıl
doğumunun 100. yılında
andığımız Sedat Alp’i
düşündüm:
“Bulguları öğrense, sevinçtentekerlekli sandalyesinden fırlardıherhalde” dedim.
Sonra da kendi tarihini
“çanak çömlek” diye aşağılayan
Başbakan’a, “Hangimiz gerçekmuhafazakârız” diye sorardı
herhalde...
Atatürk, “Bir vatana sahipçıkmanın yolu, o topraklardadoğmuş uygarlıkları tanımaktangeçer” demişti.
Yeterince Marmaray övgüsü
okuduk.
Ben de Marmaray’ın
kırıp döktüğü “çanakçömlek”lere sahip çıkan
ve şimdi mirasyedilerin
saldırısına muhatap olan
arkeologları saygıyla anıyor ve
selamlıyorum bugün...
CAN DÜNDAR
Cumhuriyet
Karaferyeli’dir; Atatürk’ün
toprağından yani...
Mübadelede İzmir’e
göçmüşler.
1930’ların başında “Avrupasınavları”na girip bir grup
öğrenci ile Almanya’ya gitmiş.
Berlin Üniversitesi’nde
okurken Maarif Vekili ReşitGalip’ten bir mektup almış:
“Anadolu Medeniyetleriokuyun” diyormuş mektup...
***
Meclis, 23 Nisan 1920’de
açıldı.
Sadece 16 gün sonra,
Mustafa Kemal Paşa,
Meclis hükümetinden,
Maarif bünyesinde bir “TürkÂsâr-ı Atikası (Eski Eserler)Müdürlüğü” kurulmasını istedi.
Ankara’daki “AnadoluMedeniyetleri Müzesi” de,
yine savaş günlerinde, Kemal
Paşa’nın talimatıyla açılmıştı.
“Medeniyet”, öylesine
önemliydi.
1931’de Gazi, Konya’dan
İsmet Paşa’ya telgraf çekip
“Memleketin her tarafında,emsalsiz defineler halindeyatmakta olan kadim medeniyeteserlerinin ilmi şekildemuhafazası ve tasnifi içinarkeoloji uzmanlarına ihtiyaçvar” dedi ve “Dışarı tahsileyollanan talebeden bir kısmınınbu şubeye tahsisini” istedi.
Alp’e, “Anadolumedeniyetleri oku” denmesinin
nedeni buydu.
O talimatla Alp, “Türkiye’ninilk Hititoloğu” oldu.
***
Onu tanıdığımda 90’ındaydı.
Bedeni tekerlekli sandalyede,
ama beyni hâlâ zinde...
Biyografisi üzerinde
çalışırken bize (FatmaSevinç’le birlikte, TÜBA, 2004)1934’te Berlin’de çekilmiş,
bereli bir fotoğrafını gösterdi.
Altında şu satırlar vardı:
“Günde 200 Almanca sözcükezberliyorum. Latince veYunancayla birlikte 3 dili birdenöğreniyorum. Çok çalışmaktansaçkıran oldum.”Sonra İbranice ve Arapça
öğrenmiş. Çivi yazısını sökmüş.
1935’te Atatürk’ün emriyle
Boğazköy kazılarında staja
başlamış.
Paris’ten gelen HaletÇambel oradaymış.
Ekrem Akurgal ise Batı
Anadolu’daki
antikçağ
kazılarında...
***
Bunları niye
yazdım şimdi?
Ulaştırma
Bakanı BinaliYıldırım,
gazetecilere
Marmaray’ı
gezdirirken,
“Arkeologlarınengellemesiolmasa projeyi2009’dahizmete açardık” demiş;
“Onlara kalsa 2023’te zorbiterdi” diye de eklemiş.
Daha önce Başbakan,
durumu daha “veciz” ifade
etmişti:
“‘Yok arkeolojik çömlek çıktı,
yok şu çıktı, bu çıktı’ ile sürekliönümüze engel koydular. Basitçanak çömlek hikâyesi, bize 4yıl kaybettirdi”.
Nereden nereye?
“Memleketin her tarafındaemsalsiz defineler halindeyatmakta olan” tarihi miras,
Erdoğan’ın dilinde “çanakçömlek” olmuştu.
İğneyle kuyu kazarak bu
toprakların tarihini aydınlatan
arkeologlar da, “projeengelleyicileri...”
***
Marmaray’ı geciktirdiği
gerekçesiyle “çanak çömlek”
diye aşağılanan bulgu, şimdiye
kadar ortaya çıkarılmış en
büyük gezi filosu...
Marmaray kazılarında neolitik
çağa ve kent tarihine ışık tutan
35 bin eser bulundu.
İstanbul’daki yerleşik
hayatın 8 bin 500 yıl öncesine
dayandığı belgelendi, kentin
yerleşim tarihi yeniden yazıldı.
Ardından Küçükçekmece
Gölü havzasında erken Hitit
izlerine rastlandı.
Arkeoloji dünyasına göre
bunlar, Avrupa’daki ilk Hitit
izleri... Son yılların en önemli
keşfi...
Haberi okurken, bu yıl
doğumunun 100. yılında
andığımız Sedat Alp’i
düşündüm:
“Bulguları öğrense, sevinçtentekerlekli sandalyesinden fırlardıherhalde” dedim.
Sonra da kendi tarihini
“çanak çömlek” diye aşağılayan
Başbakan’a, “Hangimiz gerçekmuhafazakârız” diye sorardı
herhalde...
Atatürk, “Bir vatana sahipçıkmanın yolu, o topraklardadoğmuş uygarlıkları tanımaktangeçer” demişti.
Yeterince Marmaray övgüsü
okuduk.
Ben de Marmaray’ın
kırıp döktüğü “çanakçömlek”lere sahip çıkan
ve şimdi mirasyedilerin
saldırısına muhatap olan
arkeologları saygıyla anıyor ve
selamlıyorum bugün...
CAN DÜNDAR
Cumhuriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder