Türkiye’ye nasıl kötülük yapabilirim diye düşünseniz, düşünseniz, düşünseniz...
Bu ülkeyi nasıl rezil edebilirim, aşağılayabilirim, 7 düvelin lanetlemesini sağlayabilirim diye planlar, programlar tasarlasanız...
Bu ülkeyi nasıl rezil edebilirim, aşağılayabilirim, 7 düvelin lanetlemesini sağlayabilirim diye planlar, programlar tasarlasanız...
Cumhurbaşkanını ve bu hükümeti daha çok nasıl zora sokabilirim, dünyanın öfkesini onlara nasıl yöneltirim diye sinsi sinsi yollar arasanız, bundan iyisini yapamazdınız!!!
Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ı hapse tıkarak, hiç ama hiçbir “terör” olayına karışmadıklarını bile bile onları hapiste tutarak yapılan budur.
Yalnız onlar mı? Hayır! Onlar artık dünya çapında simge isimler olduğu için onların adını veriyorum. Onlar gibi daha niceleri var.
128 gazeteciyi, yazarı, yargısız infazla hapse tıkarak yapılan budur. Hem kendimize karşı, hem dünyaya karşı ülkeyi aşağılamak...
Bia.net’in son gözlem raporuna göre hapisteki gazetecilerin 71’i “Cemaat”, 29’u Kürt medyasından... Şu son üç ayda 155 medya organı kapatıldı... Kapatılan medyadan 2 bin 500 kişi işsiz... 775 basın kartı, 49 pasaport iptal... 191 gazeteci, 1 müebbet ve 2 bin 152 yıl hapis talebiyle yargılanıyor. 29 kişi Erdoğan “sanığı, mağduru, şüphelisi”...
Sonradan pişmanlık
Nereden nereye... Bakın gördünüz Mehmet Ağar bile yıllar sonra solcuları aklama çabasına girdi...
“Zaten sol örgütler de bizim sandığımızın tersine, zararsız, eline bıçak almamış insanlar çıktı. Kabul etmek lazım ki temiz fikir adamlarıydı” dedi... “Solcuların şiddete bulaştığı önyargısını yıllarca gözümüzde büyüttük” dedi.
Sırf sol düşünceye yatkın oldukları için yıllarca hapiste çürüyen, işkence gören, hayatını yitiren yazarların ülkesinde söylüyor bunu. Genç ve yiğit fidanların yeşermeden biçildiği, zulüm gördüğü ülkede söylüyor. Bizim ülkemizde...
Komplo teorilerinin yaşamımızın ayrılmaz parçası olduğu şu günlerde, bakarsınız çok değil birkaç yıl sonra bugünün güç sahipleri de, yine, “Aa kandırılmışız meğer”diye nedamet getirirler...
Beni dehşete düşüren Türkiye’yi yeryüzünün en büyük hapishanesine çeviren bu duruma anlı şanlı büyük medyanın sessiz kalması. Sessiz kalmak bir yana, hükümetin medya kışkırtıcıları aracılığıyla daha çok mağdur, daha çok kurban yaratma çabaları...
Oysa her birimize düşen görev, bu haksızlığa, bu hukuksuzluğa karşı sesimizi yükseltmektir.
Susmayın!
Aslı Erdoğan 70 gündür tutuklu. Necmiye Alpay 57 gündür tutuklu...
Yazdıkları için yazmayı seçtikleri için savaştan değil barıştan yana oldukları için tutuklu. Kapatılan, baskı gören yasaklanan gazete ve gazetecilere destek verdikleri, adlarını verdikleri için tutuklu.
Hukuksuzluğun, keyfiliğin alıp başını gitmemesi için susmayın!
Hapishanelerden pis kokular geliyor. Yeniden hortlayan işkence, kötü muamele, maddi ve manevi taciz haberleri birbirini izliyor.
Susmayın ki, içeri tıkılmış bu insanlar sahipsiz sayılmasın. Susmayın ki işkenceye yol açmayın.
Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin birikimlerine ve ideallerine karşı düzenlendiği söylenen darbeye karşı en sağlam mücadele de ancak demokrasi değerlerine bağlı kalınarak verilebilir. Susarsanız bu gerçeği yok sayarsınız!
İktidar güçlerine yönelik her eleştiriyi, her karşı çıkışı “terör”den saymak, teröre yardım ve yataklık saymak, 11 binden fazla öğretmeni açığa almak, ülkenin geleceğini karartmaktır. Susmayın ki geleceğimiz daha da çok kararmasın!
Hasan Fehmi’nin katledilmesinden bu yana yüzyılı aşkın süre geçti. Ülkemizde Sabahattin Ali’den Uğur Mumcu’ya, Metin Göktepe’den Hrant Dink’e kadar 100’ün üzerinde gazeteci ve yazar katledildi. Susmayın, susarsanız sıra size gelecek.
NOT: İki gün sonra benim için en büyük bayram. Türkiye Gençlik Birliği’nin liseli birimi, Türkiye Liseliler Birliği önderliğinde birçok demokratik kuruluş 29 Ekim’de Anıtkabir’e yürüyor. “Cumhuriyetin Çocukları Atası’na Yürüyor” sloganıyla düzenlenen yürüyüşün, proje okulu uygulamasına karşı en büyük protesto gösterisi olması bekleniyor. Türkiye Gençlik Birliği ise Türkiye’nin dört bir yanında meydanlara çıkıyor. Tüm şehirlerde “Cumhuriyet Geleceğimizdir” sloganıyla yürüyüşler düzenliyor. Duyurması benden...
Zeynep Oral
CUMHURİYET
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder